Malûmdur bir çoğumuz, Ülkü Ocaklarından geliyoruz.
Her ne kadar orayla ilgimiz kalmasa ve hatta kendimizi ülkücü olarak tarif etmesek bile, doğal olarak, o camiaya ait bir çok; tanıdık, arkadaş ve dostlarımız var.
Bunlarla, sosyal medya üzerinden, yaptığımız görüşmelerde aslında Devlet Bahçeli'nin; siyasî taktik yaptığını, siyasetin başka, davanın başka şeyler olduğunu, liderin mutlaka, bizim bilmediğimiz şeyler bildiğini, vb. argümanlar ileri sürüyorlar.
Yani MHP ve Ülkü Ocakları cephesinde:
- Liderin yanlışı benim doğrumdan daha doğrudur.
- Bizim bilmediğimiz ve akıl erdiremediğimiz bir bildiği vardır.
- Fikirde hür emirde robotuz
- Dava-lider-teşkikat eleştirilemez.
- Görev istenmez, büyükler tarafından verilir vb. vb.
Şeklinde biat ve itaat kültürü, hem de gelişerek, devam ediyor.
Ben de kendilerine, lisan-ı münasiple; elli yıldır bu martavalları dinlediğimizi, liderin de insan olmaktan kaynaklanan; zaafları, hataları, eksikleri olabileceğini, davanın hain ilan edileninin, sözüm ona, yuvada kalanından, misliyle, fazla olduğunu, eğri okun doğru hedefe varamayacağını, kirli bardaktan temiz su içilmediğini, Türk milliyetçiliğinin saldırgan ve direnişçi damarının köreltilmek istendiğini ve muhafazan Allah bir iç savaş veya harici işgal durumunda, karşıt güçlere karşı bir saldırı ve direniş cephesi oluşturamayacağımızı, en yakın ve canlı örneğinin, Irak'ta, Saddam olduğunu söylemekteyim.
Buna rağmen; tamam sen haklısın, doğru da söylüyorsun ama bize bir şey olmaz(!), diye itiraz ediyorlar.
Yani hamaset edebiyatı kol geziyor.
Yani diyorlar ki siz; siyaset cambazlığından, isbirlikçilikten, menfaat sağlamaktan anlamazsınız.
Görüntüyü tamam edin; özün, esasın kıymeti yok.
Zaten millette şekle bakıyor!
Evet yukarıdaki tarif ve diyalog; milliyetçimsiliğin portresini çiziyor.
Sorun ve tehlike;
- Türk düşmanlarından çok Türkümsülerdedir.
Sorun ve tehlike;
- Milliyetçilik karşıtlarından çok milliyetçimsilerdedir.
Sorun ve tehlike;
- Müslümanlık düşmanlarından çok müslümanımsılardadır.
Yani kurdun yavrusuna öğüt verirken, köpeği gösterip, asıl tehlike çoban değil, bu bize benzeyip bizden olmayandan gelir, dediği gibi, bize en büyük zararı veren ve hatta ölümcül uçurumlarla yüz yüze getiren, bize benzeyip, bizden olmayanlardır.
Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey