Bu gün Türkmeneli Türklüğü kan ağlıyor, Oğuzun Bayatlı Türkmenleri her gün ölümle burun buruna yaşıyor, Türk ekonomisi petrol girdileri nedeniyle, bütçesinin büyük kısmını emperyalist güçlere akıtıyor ve daha bir sürü benzer sorunlarla muhatap olunuyorsa, bunların tek müsebbibi ve sorumlusu, kürt soysuzlarıdır.
Başbuğ M. Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrasında eksik kalmış Misak-ı Milli sınırlarını gerçekleştirmek üzere hamleler yaptığında, başta İngilizler olmak üzere, batılı devletlerle işbirliği yaparak isyanlar çıkartıp, Misak-ı Millinin ertelenmesine ve gecikmesine neden olan, hep bu soyu kırık kürt sürüleridir.
Sevr’den asla vazgeçmeyen, ancak karşılaştığı ve baş edemediği Türk Milli direnişi nedeniyle, uygun zamanda tekrar gündeme getirmek üzere, erteleyen batı emperyalizmi, bu amaç ve planlarında kürtleri maşa olarak kullanmışlar, kürtler de bu maşalık görevini, kanlarına münasip bir şekilde, soysuzca, yerine getirmekten geri durmamışlardır.
İnsan aklına ziyan veren şey ise; Kendilerini Türk Milliyetçisi gibi gösteren, bazı aklı evvellerin, bunca ihanet kronolojisine ve yaşanan acı gerçeklere ve hatta can evimizden hançerlenmemize rağmen halen, "Türk-kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir" şeklinde sözleri, Türk Milli direnişini ve dirilen Türklük ruhunu kasıtla, ağızlarından salyalar akıtarak ve tam bir uyuşukluk içinde dile getirmeleridir.
Hain ve satılmış kürdün; mert, merhametli, savaştaki acımasızlığına karşın barışta alabildiğine uysal ve samimi Türk'e düşman ve hatta canına ve vatanına kastettiği, çıkardıkları isyanlarla batının Sevr dayatmalarına hizmet ettikleri, son otuz yıldır binlerce vatan evladının canına kıyıp, Türk ekonomisini baltaladıkları ortadayken, nasıl olup ta hala kardeş ve vatandaş olabiliyorlar, bu mantığı anlayabilmek gerçek çok güç.
Bu gerçek şunu ortaya koymaktadır:
Hain kürde kol-kanat gerip himaye eden, onları; din kardeşlerimiz(!), vatandaşlarımız(!), Kurtuluş Savaşı'nda, Çanakkale'de omuz omuza, bir ve beraber olarak, düşmana birlikte(!) direndiğimiz ve benzeri gerekçelerle korumaya çalışan bakar kör, idrak yoksunu ve ümmet afyonuyla beyinleri uyuşmuş, bedenen Türk ama ruhen Türklüğünü yitirmiş güruhunda (bazı Türkçülerin bu kişilere verdiği, çok hoşuma giden bir ifade, kürdofillere) kürtlerle aynı cezaya, müstahak edilmesi gerekmektedir. Çünkü sonucu ihanet olan her davranış; gafletten, düşüncesizlikten ve hatta iyi niyetten kaynaklanıyor olsa bile, ihanet olarak değerlendirilmeli ve ihanet cezasına muhatap edilmelidir.
Türk Budununun, tarihte ve halen günümüzde, canına kasteden dahili düşmanlarının başında kürtler gelmekte; bu soysuzlar güruhu, Türklüğün milli ülkülerinin önündeki, en ciddi engeli teşkil etmektedir.
Din kardeşliği anlayışı Türk soyunun her zaman aleyhine işlemiş bir olgudur.
1915 öncesi Ermenilerin yaptığı ihanet ve kasıtlarla, bu gün kürtlerin yaptıklarının arasında hiç bir fark olmadığı gibi, verdiği zararlar bakımından kürtler, Ermenilerden daha büyük tahribatlara yol açmışlardır.
Türk milleti hain Ermeni’ye anında ve kesin hatlarla cevabını vererek içindeki bu belayı tehcir ettirerek, gerekli hallerde, işlediği suçlardan dolayı en ağır cezalarla tecziye etmesine rağmen, yaptıkları itibariyle ermeninkiyle hiç bir farkı olmayan kürde aynı muamele yapılmamaktadır. Nedeni ortada ve açık; ermeni Hıristiyan, kürt ise Müslüman(!) ve hatta daha öteye sünnidir.
Şundan eminim ki eğer kürt Müslüman(!) olmasaydı akıbeti ermeniden farklı olmayacak ve hatta tarihin verdiği acıyla tetiklenen öç alma duygusuyla daha da şiddetli olacaktı. Oysaki vatanın bütünlüğüne, Türk'ün can ve ırzına, milletin istiklal ve istikbaline kasteden kim olursa olsun yapılacak muamele aynıdır. Yaptıklarının bedelini en ağır şekilde ödetmektir.
Türk devletinin yönetimini işgal eden zihniyet ve toplumu sevk ve idare eden sözde kanaat önder ve kuruluşları bu ikiyüzlülükten ve çifte standarttan vazgeçmedikçe, ki pek gececek gibi gözükmüyorlar, bu sorun bırakın ortadan kalkmayı, daha da şiddetlenerek milli ülkülerimizi ebediyen unutmamız gibi ciddi bir ruh ve mana yitimiyle Türklüğün en büyük kalesini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, bir avuç toprağa sıkıştırılmış, etrafı ağzı salyalı emperyalistlerle kuşatmışı Sevr sınırlarına çekecektir.
Hukukta ceza ve ödül adaleti diye bir kavram vardır. Aynı suçu işleyen herkes aynı cezaya çarptırılır. İhanetçi ve işbirlikçi kürdün suçu ermeniyle aynı olduğu halde, ermeninin çarptırıldığı cezaya çarptırılmamaktadır. Sebep? Yukarıda ifade ettim! ermeninin Hıristiyan, alçak kürdünse Müslüman(!), yani Türklerle din kardeşi(!) olmasıdır.
BOP'a hizmet eden kürdün bertaraf edilmesi, milli ülkümüz olan Misak-ı Millinin gerçekleştirilmesi için şart olurken, aynı zamanda Türklüğün gelecekte daha büyük badirelere düşmemesi için de hayati bir zorunluluktur.
Her ne kadar siyasi iktidarı gasbetmiş olan, ihanetin başka türlü temsilciliğini yapanlarda bu ruh, irade ve azim olmasa da Türk soyunun asil damarından beslenen evlatlarının vicdanlarında, Türkçülük Ülküsünün ateşi yanmakta, Türklüğün yarınları için, görevi devralmak üzere, kurtuluş ve diriliş hamlesini başlatılmış bulunmaktadır.
Başbuğun Misak-ı Milli Ülküsünü gerçekleştirmek irade, azim ve inancında olan Türk oğullarına, şanlı Bozkurtlara, selam olsun…
Bozkurtlar ordusunun, genç çerileri !
Tarihin alkış tutacağı işleri yapacağınıza dair inancım, tamdır.
TTK.