Türkçü Turancı Otağ

TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRKÇÜLÜK => Konuyu başlatan: Börü Bey - 26 Mayıs 2006

Başlık: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: Börü Bey - 26 Mayıs 2006
soydaşlarım bana gelen bir elektronik postayı sizlerle paylaşmak istedim ..

TÜRK ALİ BEY

Vatandaş "Türk ALİ" ALİ Bey, sabah saat 7.00'de Casio masa saatinin
alarmıyla gözlerini açtı. Puffy yorganını kaldırdı. Hugo Boss pijamalarını
çıkarıp Adidas terliklerini giydi.
WC'ye uğradıktan sonra banyoya geçti. Clear şampuan ve Protex sabunuyla
duşunu aldı. Colgate ile dişlerini fırçaladı.
Rowenta ile saçlarını kuruttu. Bill's gömleğini ve Pierre Cardin takımını
giydi.
Lipton çayını içti. Sony televizyonda medya özetlerini ve flashhaberleri
izledi.
Citizen kol saatine baktı. Aile fertlerine 'çav' deyip Hyundai otomobiline
bindi. Blaupunkt radyosunu açarak, rock müziği buldu.
Ağzına bir Polo şeker attı . Şehrin göbeğindeki Mega Center'daki ofisine
varınca, Casper bilgisayarını calıştırdı. Microsoft Excel'e girdi.
Ofisboy'dan Nescafe'sini istedi.
Saat 10.00'a doğru açlığını yatıştırmak için Grissini yedi. Öğlen Wimpy's
Fast Food kafeterya ya gitti. Ayak üstü, Coca Cola ve hamburgeri mideye
indirdi.
Camel sigarasını yakıp Star gazetesini karıştırdı. Akşam-üzeri iş çıkışı
Image Bar'a ugrayıp JB'sini yudumladı, sonra köşedeki Shopping Center'a
uğradı. Eşinin sipariş ettiği Persil Supra deterjan, Ace çamaşır suyu,
Palmolive şampuan, Gala tuvalet kağıdı , Sprite gazoz ve Johnson kolonyayı
alarak kasaya yanaştı.
Bonus kartıyla faturayı ödedi. Hafta sonu eşi Münevver'le Galleria 'ya
giden ALİ Bey, Showroom'lar dolaşıp Kinetix ayakkabı, Lee Cooper blue
jean satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği TV Guide'a göz atan ALİ Bey,kanallar
arasında zapping yaparak, First Class, Top Secret, Paparazzi gibi
programlar izledi.
Aynı anda Outdoor dergisini karıştırdı.
Saat 22.00'ye doğru Show' da Türk dili üzerine panel başladı. Uykusu gelen
ALİ Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu
hissetti.
"Ne mutlu Türk'üm diyene!" diye gerindi ve uyudu.

Hala da uyuyor.....



 :turan:
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: blsahin2005 - 27 Mayıs 2006
Yıl 1277 Karamanoğlu Mehmet Beyin millet olmanın gereği olan dilde birlik konusundaki fermanı;
"Bugünden sonra divanda, dergahda ve bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır"
Mister Ali bey ve onun gibi kendini Türk zannedenlere iyi uykular...
Çok reklam kullanılmış ama Jön Türklerle başlayıp süregelen kültürel yozlaşmaya en güzel örnek.  deli gönül bu fermanı al Ali beyin gözüne sok diyor. TTK
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: irfan - 29 Mayıs 2006
UYKUDAN ne zaman kalkmış ali beyimiz?uyansın gardaş:::ondan ne ALİ olur ,nede ERCAN..sahi geçenlerde ERCAN isminde bir çocukla tanıştım 22 yaşında adını sorduğumda bana PAPİ dedi.ben dellenince ERCAN abi ama bana herkes PAPİ der abi diyor???????sonra çocuğu izledim kendini PAPİ zannediyor önüne gelene ben PAPİ diyor..
      Ben dellenmeyeyim kim dellensin?Adam daha kendi adını beğenmiyor,TÜRKLÜĞÜNÜ ne yapsın ???
    İŞTE kandaşlarım bizim en büyük düşmanımız içimizdeki bu kişilik bozukluğu sergileyenlerimizdir...
 Çünkü;bir insan en büyük kötülüğü kendi kendisine yapar diyor isek; VE tüm TÜRKLER tek yegane vücud ise, bu karakterdekilerde bizim için en büyük tehlike arz etmektedir.....
saygılarımla....
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: brakisefal - 19 Haziran 2006
bu vatandaş ali, biraz bize de benziyor. elimizde olmadan yahut dikkat etmeden vatandaş ali olabiliyoruz bir anda...
çok etkileyici bir yazı, ilk defa okuyorum. aktaran arkadaşa teşekkürler.
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: Turk_aze - 20 Haziran 2006
Ben mümkün olduğu kadar Türk malı kullanıyorum.Bir ihtiyacım varsa ilk önce o malı Türk üretiyormu ona bakarım.
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: TeknikTürk - 28 Haziran 2006
Kandaşlar,bu adamın adı aslında Alistopolostur.Benim etrafımda böylesi çok var.Yaklaşık 2 yıldır Türk Malı olmayan ne bir beyaz eşya aldım,nede bir gömlek.Bisküviyi bile Türk Malı alırım,hatta ismi Türkçe olmayan dükyanlara bile girmem..Tavsiye ederim,insan alışveriş yaparken bile vatana hizmetin onurunu yaşıyor.
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 22 Temmuz 2006
Ali Bey'i uyandıracaklar bizleriz.

Onu yutanlar çok iyi çalışmışlar ama ya onu uyandıracaklar ne haldedir?

Ali Bey saf olabilir ama onu uyandıracaklar gözlerini açmalıdırlar.
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: almila_13 - 22 Temmuz 2006
Türkiyede üretim yapanlarda suç.
Kim dükkanının ya da üretiminin adını Türkçe koyuyor ki sanki şimdi.
İngilizce konuşmak bi marifet sanki.
Bir de ful dolu demiyorlar mı sinir oluyorum sinirr!!!
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: 38asa - 26 Temmuz 2006
Bu konuda son yıllarda çok güzel atılımlar oldu.Bunlardan bazıları İstanbul'da yapılan formula1 pisti isimi daha önce "İstanbul Speed Park" olarak açıklandı.Ama daha sonra baskı sonuçu "İstanbul Park" olarak değiştirildi.Konya'da yaşayan kandaşlarımında çok iyi bileceği "Kule City" olayıda baskı ile Türkçeleşti.İstanbul, Şişli'de dünyanın ikinci büyük alıveriş merkezi ünvanına sahip olacak olan alışveriş merkezinin adına MALL OF ISTANBUL isminin koyulacağı haberleri ortada dolaştığı sırada Türkçe severler  bu yabancı isme hayır amaçlı, alışveriş merkezinin ortakları olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Cevahir Holding'e e-posta ve belgegeçer(faks) yolu ile yoğun eleştirilerde bulunulmuştu.Baskılar sonunda alışveriş merkezinin adı daha basına fazla duyurulmadan MALL OF ISTANBUL'dan CEVAHİR İSTANBUL ALIŞVERİŞ VE EĞLENCE MERKEZİ olarak değiştirilmiş ve Türkçeleşmiştir.
Son zamanlarda benim yaşadığım il olan Kayseri de yapılan alışveriş merkezinin adı "Armonium" olarak belirlenmişti.Ama Türk ve Türkçe aşıkları rahat durmadı ve bu isimde "Kayseri Park" olarak değişti.

Almıla isimli asena kandaşımın dediği bir şey vardı "kim iş yerine Türkçe isim koyuyor ki" diye.Merak etmesin herkes yakında işyerine Türkçe isim koyacak.Bu konuda bazı yerel yönetimlerde bazı hareketler yapmaya başladılar.Bunlardan bazıları Samsun İlkyardım Belediyesi,Erzincan Belediyesi aklıma ilk gelenler.

TÜrkçe bizler sayesin inşallah aydınlık günlere ulaşacak.


Bazı paylaşımları sizler sunmak istiyorum;

http://www.turkcetopluluklari.net/index_dosyalar/bilimde_t_varken.htm

http://www.turkcetopluluklari.net/index_dosyalar/turkcesi_varken1.htm
http://www.turkcetopluluklari.net/index_dosyalar/tipta_tv.htm
http://www.turkcetopluluklari.net/index_dosyalar/turkcesi_varken2.htm



Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: 38asa - 26 Temmuz 2006
Türkçe üzerine bazı sözler;
———Mustafa Kemal Atatürk———

“Türk dili, zengin, geniş bir dildir; her kavramı ifadeye kâbiliyeti vardır. Yalnız, onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde işlemek lâzımdır. [...] Türk milletini ve Türk dilini medeniyet tarihinin ve kültür dillerinin dışında görmenin ne yaman bir yanlış olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.”

Korkmaz Z (Hazırlayan), 1991. Atatürk ve Türk Dili: Belgeler. Türk Dil Kurumu, Ankara. s. 369.

———İsmet İnönü———

“Eğer Türkler bilimin her dalında yabancı diller için çalıştıkları kadar, kendi öz dilleri için emek çekselerdi, Türk dili çok zamandan beri eksikliklerinden tümüyle kurtulmuş ve uygarlık dünyasının örnek bir dili olmuş olurdu.”

1941'deki Dil Bayramında

———II. Mahmut———

“Türkçe tıp terimleri geliştirilinceye ve Türkçe tıp kitapları yazılıncaya değin eğitim yabancı dilde yapılacaktır, çünkü amaç bir an önce tıp öğretmektir, Fransızca değil.”

1839’da Tıp Okulu’nu açarken

———Prof. Dr. Aydın Köksal———

“Temel öğretimin, bilimsel-teknik öğretimin, meslek öğretiminin bireylerin anadilleri dışında bir yabancı dille yapıldığı ülkeler, ancak eski sömürgeler arasında ve çok yoksul kimi ülkeler arasında, bütün kaynaklar dışardan gönderilerek eğitim yapılan çok geri, örgütsüz topluluklarda görülebilir.”

Yabancı Dille Öğretim, Türkiye’nin Büyük Yanılgısı

———Yaşar Kemal———

“Sömürücülük düzeni ortadan kalkmadan kültür bağımsızlığına erişemezsin. Bunun mümkünü çaresi yok. Yazarlarımız yakında Amerikan İngilizcesi sentaksıyla tümceler kurarlarsa hiç şaşmayın. Türkçeyi Amerikan aksanıyla konuşurlarsa, ki çokları konuşuyorlar, hiç şaşmayın.”
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: 38asa - 26 Temmuz 2006
 güzel erkek

“Güzel” sözcüğü nitelendirme sıfatı olarak kadın, kız ve çocuklar için kullanılır. Erkek için “yakışıklı” sözcüğü daha doğrudur. Bu yanlış kullanım “kadınsı bir güzelliği olan erkek” anlamını doğurur.

 

         korkunç güzel

“Çok güzel, olağanüstü güzel, fevkalâde güzel, nefes kesecek kadar güzel, harikulâde güzel” gibi söyleyişler varken “korkunç güzel” demek doğru değildir.

 

         hayret bir şey

“Hayret” sözcüğü Türkçede ya ünlem olarak ya da “hayret etmek” şeklinde bir birleşik sözcük olarak kullanılır. Bu nedenle “hayret edilecek bir şey” demek daha doğrudur.

 

         Saat 05.00 gibi gelirim.

“Gibi” sözcüğü bir benzetme edatıdır. Benzetme edatları, bir şeyin bir başka şeye benzetilmesi sırasında anlatımı tamamlayıcı bir görevle kullanılırlar.

“Saat beşte, beşe doğru, beş civarında, beş sularında” gibi seçenekler varken “beş gibi” kullanılışı uygun değildir.

 

         yakinen tanımak

yakin = (Arapça) sağlam bilgi, iyi, kat’i olarak bilme

Dolayısıyla “yakinen tanımak” yerine “yakından tanımak” demek gerekir.

 

         istihbarat almak

“İstihbarat”, “haber ve bilgi alma, duyma” anlamlarına gelen “istihbar” sözcüğünün çoğuludur. Dolayısıyla “istihbarat” zaten haber alma anlamını taşıdığı için “istihbarat almak” yanlış bir kullanımdır.

 

         görmemezlikten gelmek

Konuşma veya yazı dilinde sık sık karşılaşılan hatalardan biri de iki olumsuzluk ekinin üst üste getirildiği –mAmAzlIktAn gelmek yapısıdır.

Ekte iki olumsuzluk eki bulunmaktadır. “Görmemezlikten gelmek” örneğinde, gör- eyleminin me- eki ile olumsuz çatısı kurulmuş; ardından bu olumsuz çatının üstüne olumsuz sıfat fiil eki –mez ve isimden isim yapma eki –lik getirilmiştir. Dil bilimde ek yığılması olarak tanımlanan bu ifadenin yerine, -mazlıktan / -mezlikten gelmek yapısının kullanılması uygun olacaktır.

 

         tayin olmak

“Atama” anlamındaki “tayin”, ancak “etmek, edilmek, olunmak” yardımcı fiilleriyle veya “tayin-i çıkmak” yapısıyla kullanılabilir.

Aynı şekilde, iptal olmak, kaydolmak, keşfolmak, tahrip olmak vb. birleşik eylemlerin uygun kullanılışı iptal olunmak, kaydolunmak, tahrip edilmek vb. dir.

 

         yazılı metin

Metin, zaten yazılı olduğundan ilk sözcük gereksizdir.

 

         bedbaht

Nutuk’ta geçen sözcük “fenalık, kötülük isteyen” anlamlarına gelen “bedhah”tır. Ancak zaman zaman Nutuk okunurken “bahtsız, kötü bahtlı” anlamlarına gelen “bedbaht” sözcüğü kullanılmaktadır.

 

         delâlet

Nutuk’ta geçen sözcük “doğru yoldan sapma” anlamına gelen “dalâlet”tir. Ancak zaman zaman Nutuk okunurken “yol gösterme, kılavuzluk” anlamlarına gelen “delâlet” sözcüğü kullanılmaktadır.

 

         fen ve sosyal bilimler

Yapıca farklı iki tamlamayı bu şekilde birleştirmek, bir anlatım bozukluğudur.

 

         değişik versiyon

Fransızcadan dilimize giren versiyon ‘değişik biçim’ anlamındadır. Doğal olarak ‘değişik’ sözcüğüne gerek yoktur. Ayrıca ‘versiyon’ için ‘sürüm’ sözcüğü önerilmiştir. Türkçesi Varken Yabanı, Yabancısı Niye?

 

         deniz sahili

‘Kıyı, yaka, yalı’ anlamındaki ‘sahil ’sözcüğü, denize değil; kara parçasına, örneğin adaya ait olmalıdır: ada sahili gibi.

 

         fikrini kanıtlamak

Fikir (düşünce), ‘edinilir, danışılır, verilir, yorulur, çelinir, kabul edilir’; ancak kanıtlanmaz.

 

         “Hayat kısa, sanat uzundur.”

Eski bir Yunan düşünürüne ait vecizenin çevirisinin doğru Türkçe olduğunu söylemek oldukça zor. Kısacası, sanatın uzunu, kısası olmaz. Bir dildeki anlamca uyumlu öğeleri bir başka dile anlam ve anlam ve üslûp kaybı olmadan  aktarmak gerektiğinde, buna benzer sorunlar ortaya çıkabilir.

 

         râkip

Bu sözcükteki /a/ ünlüsünün özellikle sporseverlerce yanlış telâffuz edildiği görülüyor. “râkip” şekliyle eski dilde ‘binen, binici’ anlamına gelir. “Herhangi bir işte, bir yarışta, birini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye çalışan kimse” anlamına gelen sözcük, kısa /a/ ile söylenmelidir.

 

         süre / süreç

Sesçe benzeşen bu sözcükler doğru anlamlarıyla kullanılmadığı takdirde anlatımdaki ince ayrımlar da ortadan kalkacaktır. Türkçe Sözlük’te “süre”, ‘zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet’ anlamındadır. “Süreç” ise ‘aralarında birlik olan veya belli bir düzen içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay veya hareketler dizisi’ olarak tanımlanmaktadır.

 

         direk

Türkçe “dire-” ‘bir şeyi dikine koymak, dikmek’ eyleminden türetilen “direk” ile, İngilizce “direct”ten dilimize geçen “direkt = doğruca, duraksız, doğrudan” sözcüğünün zaman zaman karıştırıldığı görülmektedir.

 

         nüans farkı

Özellikle, yabancı dillerden yapılan alıntılar, anlamları tam olarak bilinemediği takdirde yanlış kullanılmaktadır. Fransızca “nuance” sözcüğü mecazen “fark, ayırtı” anlamındadır. Doğal olarak “nüans farkı” ifadesi hatalıdır.

 

         güzergâh üzerinde

“Geçilen, geçilecek yer, yol” anlamındaki Farsça kökenli “güzergâh”tan sonra “üzerinde” sözünü getirmek yanlıştır. Çünkü sözcüğün köküne (güzer = geçme, geçiş) gelen “-gâh” yer veya zaman bildiren bir ektir.

 

         kontrolsuz

Ünlü uyumlarına uymayan yabancı sözcüklerde son hecenin art/ön oluşuna göre art veya ön ünlü ek gelir (televizyon-lar, bone-ler). Ancak bazı yabancı kökenli sözcükler, ait oldukları dilin kimi ses özelliklerinden dolayı bu kuralın dışında kalır. Bandrol, kontrol, mol, bol (içki), parabol, sol (nota) vb. örneklerdeki palatal /l/ sesi ön sıradan (ince) söylenir. Dolayısıyla bu sözcüklere ön ünlülü ekler getirilir (bandrol-ü, kontrol-süz, mol-den, bol-ü, parabol-den, sol-e vb.)

 

         mütehassıs – mütehassis

“Husus” kökünden gelen “mütehassıs”, ‘ihtisası olan, bir işin bir şubesini çok iyi bilen, uzman’; “hiss” kökünden gelen “mütehassis” ise ‘hislenen, duygulanan’ anlamındadır. Bu farka dikkat edilmesi gerekir.

 

         geçerlik, güvenirlik mi; geçerlilik, güvenirlilik mi?

Türkçe Sözlük (TDK, 1998)’te

  geçerlik = 1. Yürürlükte olma, değerini sürdürme, revaç: Bu para geçerlikten kaldırıldı. 2. Sürümü olma durumu: Bu malın geçerliği kalmadı.

  geçerlilik = 1. Geçerli olma durumu, geçerlik 2. Fel. Bir kavramın, bir yargının mantık veya anlamı ve değeri bakımından onaylanabilir olması

  güvenirlik = Güvenilme durumu, güvenilir olma durumu

  güvenilirlik = Güvenilir olma durumu

Bu açıklamalara göre bu sözcükler arasında “geçerlilik”in Felsefe’de ayrı bir anlamı olması dışında bir fark yoktur.

“Yeterlik” ve “yeterlilik” çiftinde ise anlam yükü birincidedir. Yeterlilik yalnızca ‘yeterli olma’ durumudur.

 

         atıyorum

Son dönemlerde sıkça yapılan bir yanlış. Türkçede “atmak” sözcüğü argo’da ‘bilmeden, kestirerek söylemek’ anlamındadır. Burada iki yanlış görülüyor: İlki, argo sözcük kullanmak, ikincisi bilmeden konuşmak. Hâlbuki kastedilen yalnızca örneğin demek.

 

akıbetin sonu

“akıbet”, “son, kötü son” demek olduğundan bu iki sözcük yan yana kullanılmamalıdır. Yani “Bu akıbetin sonu ne olacak?” demek yerine “Bunun sonu ne olacak?” demek gerekir.

 

Türk sanayisi

Türkçemizdeki kimi Arapça kökenli sözcüklere ekleri kullanımında tutarsızlıkların

olduğu görülüyor.  <mevziye/mevzisi; bayiye/bayie; mevkiye/mevkisi; sanayiye/

sanayisi…> ile < mevzie/mevzii; mevkie/mevkii; sanayie/sanayi…> şekillerinden

hangisi  doğru acaba?

Türkçede ünsüzle biten sözcüklere /-l/ iyelik ve alofonları;  ünlü ile bitenlere ise /-sı/

iyelik eki getirilmektedir. <bayi, cami, mevki, mevzi, mevzu, sanayi vd.> örnekleri

kaynak dilde, Türkçemizde bulunmayan bir ünsüzle (ayın) bitmektedir. Türk

fonetiğinde yeri olmayan bu ses düştüğünden dolayı ünlüyle bittiği düşünülen bu

sözcüklere /-sı/, /-si/ iyelik ekleri getirilmektedir. (Belki de Türkçenin ses yapısına

uymuş olan bu şekilleri tercih edilmesi gerekirdi.) Ancak İmlâ Kılavuzu’nda

<Hyhercorrect> şekilleri tercih edilen bu tür sözlerin asıllarına sadık kalınarak ünsüzle

bittiği düşünülmüş ve doğal olarak savunma sanayii, düşman mevzii, gazete bayii…

yazılması ve söylenmesi gerektiği belirtilmiştir.

 

öğretmenlik sertifikasına haiz olan

Haiz olmak, geçişli yani nesne isteyen birleşik eylemdir. <…-(y)a/-(y)e haiz olma>

şeklinde yakla<şma< durumu eki (e durumu) ile kullanılması yanlıştır. Doğrusu

<öğretmenlik sertifikasıNI haiz olan>dır.

 

düğün törenine teşrif etmenizi

<Şeref> kökünden türeyen ve <şereflendirmek, onurlandırmak> anlamlarını taşıyan

teşrif adı veya teşrif etmek eylemi, aynı şekilde nesne almak zorundadır. (Nitekim aynı

yapıdaki tebrik, takdir, tenkit,tehcir vb. yükleme durumu eki istemektedir.) Doğal

olarak doğru şekil <Düğün töreniNİ teşrif etmenizi…>dir. Ancak uzun bir süredir bu

yanlış kullanım yaygınlaşarak doğru durumuna gelmiştir.

 

en çok satan

En çok satan gazete, en çok satan dergi…<satmak>… gibi etken geçişli bir eylem nasıl

olurda <satılmak> anlamı taşıyabilir?

Buradaki gazete veya dergi isimlerinin yayından çok, kurum adı olduğu düşünüldüğü

takdirde zorlamada olsa bir anlam ortaya çıkabilir. Her şeye karşın <satmak >

eyleminin bu yeni anlamının, bir <anlam ödünçlemesi> olduğu düşünülebilir.

İngilizcede <to sell> eylemini hem satmak hem de satılmak anlamlarını taşıması,

bizdeki bu kullanımın da İngilizceden alınma olduğunun bir kanıtı sayılabilir.

 

İngilizce dilini bilen eleman aranıyor

Gazete ve dergilerde sık sık görülen ilânlardan biri bu. Dil ile ilgili ilânlardaki böylesi

bir “fahiş” hata düşündürücüdür.

Türkçede, -ca /-ce eşitlik durumu eki, ulus adlarına eklenerek o ulusun dilini ifade eden

adlar yapar. İngilizce, Almanca vd. , İngiliz ve Alman uluslarının konuştuğu/yazdığı dili

belirtir. Etnik adlara getirilen –ca / -ce ekleri dil adlarını oluşturur. Bir başka şekilde,

İngiliz dili, Alman dili ifadeleri de kullanılabilir. İngilizce dili, Almanca dili doğru

kullanım örnekleri değildir.

 

                 ŞOV mu, SHOW mu?

Harf devriminden önce yazım kurallarının en önemlilerinden biri de Arapça ve

Farsçadan dilimize giren sözcüklerin orijinal yazılışlarının korunması idi. Örneğin

Osmanlıcada <srya>, <mhm>, <mvfk>yazılışları sırasıyla, <süreyya>, <mühim>,

<muvaffak> şeklinde okunurdu. Yabancı kökenli bu tür sözcüklerin yazılışını Türkçeye

uydurmak ise, çok büyük bir yanlış olarak kabul edilirdi.

Lâtin asıllı Türk alfabesinin kabulünden sonra sözcüklerin söylendiği gibi yazılması

veya yazıldığı gibi okunması imlâmızın temel ilkeleri arsında yer almıştır. <television>,

<exhaust> İngilizce, <televizyon>, <egzoz> Türkçedir; <hors-d’oevre>, <robe de

chambre> Fransızca, <ordövr>, <robdöşambr> Türkçedir.

Öte yandan toplumun eğitim düzeyinin yükselmesi, yabancı dil öğreniminin

yaygınlaşması, ister istemez Türkçenin söz varlığının yanı sıra yazımını da

etkilemektedir. Özellikle teknik sözcükler Türkçeye kaynak dildeki yazılışlarıyla

girmekte ve yerleşmektedir. by-pass, hi-tec, know-how, show, TV guide, video vd. pek

Sayıların Yazımı

 

Ülkeler arasında sayıların yazımıyla ilgili iki yol vardır:

Ondalık imi olarak ‘nokta’, ayırma imi olarak ‘virgül’ kullanan ülkeler: Britanya ve ABD

Ondalık imi olarak ‘virgül’, ayırma imi olarak ‘nokta’ kullanan ülkeler: Britanya ve ABD

dışında kalan ülkelerin tümü.

 

Türkiye hariç. Çünkü Türkiye’nin ne yaptığı belli değil. Düne kadar ondalık basamakları virgülle ayırıyorduk; bugün bu konuda da Amerikanlaştık. Oysa yerimiz ve tutumumuz belirgin olmalı. Sayın Güney Gönenç’in de dediği gibi, 13 YTL + 25 Ykr, 13,25 YTL, yani virgüllü; pi sayısı: 3,1416 diye (virgüllü) yazılmalıdır. Eğer gerekiyorsa sayıların okuma basamakları arasında nokta kullanılabilir; bu basamaklar arada boşluk bırakılarak da yazılabilir. Türkiye’nin nüfusu 61.253.546 diye yazılabileceği gibi, arada boşluk bırakarak 61 253 546 biçiminde de yazılabilir.

Aynı şekilde depremle ilgili büyüklük, şiddet sayıları 7.2 ya da 5.3 gibi değil, 7,2 ve 5,3 biçiminde yazılmalıdır. Bu konudaki başıboşluğa kesinlikle son verilmelidir.

Feyza Hepçilingirler, Yıldızların Suya Döküldüğü

 

teşekkür ediyorum

 

“Hadi et bakalım, bekliyorum.” demek geliyor insanın içinden değil mi? Teşekkür etmeden teşekkür etmiş gibi olunmuyor mu bu kullanımla?

Şimdiki zaman kipi, çok geniş kullanım alanlarına sahiptir diye, öteki kipler yerine sürekli onu kullanmak öteki kiplerin kullanım alanlarını daraltır. Türkçeyi tek kip kullanan, ilkel bir dil haline getirmek istemiyorsak buna da dikkat etmeliyiz.

 

“Teşekkür ederim” yerine “Teşekkür ettim.” diyenlere de var. Bunlara da, “Ne zaman? Hiç duymamışım.” demek geliyor içimden.

                                                     Feyza Hepçilingirler, Yıldızların Suya Döküldüğü

 

sağ kurtarılmak

 

“Boğaz Köprüsü’nden atlayan genç, bir balıkçı teknesi tarafından sağ kurtarıldı.” Kurtarılmak sözcüğü “sağ, canlı” anlamını da barındırdığı için bu cümledeki “sağ” sözcüğü gereksizdir. Bu bağlamda ölü olan biri sağ olarak kurtarılamaz, ancak ölü olarak bulunabilir.

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

kuraklık / kuruma

 

“Beyşehir Gölü de kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya.” tümcesindeki “kuraklık” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “kuraklık” sözcüğü araziler, toprak parçaları ve bölgeler için kullanılır. Su birikintileri için “kuruma” sözcüğü kullanılmalıdır. “Beyşehir Gölü de kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.”

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

tarif etmek

 

“Kendimi insanlara yazar olarak tarif etmiyorum.” Yemek tarif edilir, bilinmeyen bir yer tarif edilir; ancak bir insanın kişiliği tarif edilmez. Bunun yerine “tanıtmak” sözcüğü kullanılmalıdır. “Kendimi insanlara yazar olarak tanıtıyorum.”

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

maruz kalmak

 

“Böyle iltifatlara maruz kalmak beni çok mutlu ediyor.” “Maruz kalmak” sözü, olumsuz durumlar için kullanılır. Güzel bir duruma hiçbir zaman maruz kalınmaz. “Böyle iltifatlar duymak beni çok mutlu ediyor.”

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

mücadele oynamak

 

“Ünlü boksör arka arkaya oynadığı 108 mücadelede birçok madalya alır.” Burada “oynadığı” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü “mücadele oynamak” diye bir kullanım yoktur. “Mücadele” sözcüğü “yapmak” ya da “etmek” sözcükleriyle birlikte kullanılır.

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

manavcılık

 

“-cı” eki meslek ismi türeten bir ektir. “Bakırcı, saatçi, gümüşçü, demirci...” örneklerinde olduğu gibi meslek adı türetir. “Manav” sözcüğü zaten bir meslek adı olduğu için bu sözcüğe “-cı” ekini getirmeye gerek yoktur.

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi

 

kötü bir kâbus

 

“Kâbus” zaten “kötü rüya” anlamına geldiği için “kötü” ve “kabus” sözcüklerini bir arada kullanmaya gerek yoktur.

Alper Bayındır / Uzun Lafın Türkçesi
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: nil - 26 Temmuz 2006
Arkadaşlar bütün yazılanlar gösteriyor ki toplum iyice yozlaşmakta ,öz benliğimiz ve kültürümüzden uzaklaşmaktadır.Bir milleti ille topla,tüfekle yok etmeğe gerek yoktur.
Şu an bizlere uygulanan kültürel soykırımdır ve en kötüsüdür.Özünden,törelerinden uzak bir milleti sindirmek,sömürmek daha kolaydır ve emperyalistler Türk halkına maalesef bunu uyguluyorlar.Eskiden bir düğüne gidecek olsak büyüklerimiz töreli giyin,töreli konuş derlerdi.Şimdi aileler kız çocuklarını kendi elleriyle dansöz yarışmasına götürüyor.

Özellikle çocuklarımıza ve gençlerimze sahip çıkmak zorundayız.Alışveriş yaparken de satın alacağınız ürünün üzerindeki barkotdaki sayılar 869 ile başlıyorsa ,ürün yerli malıdır.Ben bunu oğluma bile öğrettim.Umutsuzluğa kapılıyorum bazen ama Ulu Önderimizin sözü aklıma gelince toparlanıyorum,

Türk MİLLETİ'NİN KAREKTERİ YÜKSEKTİR,TÜRK MİLLETİ ÇALIŞKANDIR,TÜRK MİLLETİ ZEKİDİR
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: alimurat33 - 26 Temmuz 2006
kandaşlarım unutmayın ! bizler şafak nöbetçileriyiz
gece nöbeti tutanlar iyi bilir
gecenin en karanlık olduğu vakit güne en yakın vakittir
bir gün elbet bizim için de güneş doğacak
ve ALİ BEY gibiler mutlaka uyanacaktır
Başlık: Ynt: TÜRK ALİ BEY
Gönderen: ötüken yürekli - 31 Temmuz 2006
Vatandaş(anayasa mad.66 ilk fıkraya göre)ali'ye iyi uykular,kabus dolu geceler!