GENEL KONULAR OTAĞI > GÜNCEL

SEDAT PEKER - PANDORANIN KUTUSU!

(1/4) > >>

Üçoklu Börü Kam:
SEDAT PEKER - PANDORANIN KUTUSU!

Antik Yunan efsanelerinde, içinde kötülüklerin bulunduğuna inanılan ve Pandora adlı bir kadına ait olan, sihirli bir kutudan/küpten söz edilir.
Bu kutu/küp, sahibi olan Pandora'nın onca güzelliğine karşın, her açıldığında dışarıya; kötülük, kargaşa, fitne ve mutsuzluk yaymaktadır.
 
İşte bu Yunan efsanesine atıfla, dışarıdan bakıldığında; iyi, güzel ve yasal gözüken şeylerin, üzerindeki örtü kalktığında, gerçeğin tam tersine; kötü, çirkin ve yasa dışı olduğunu tanımlamak için, gündelik hayatta, sık sık Pandora'nın Kutusu Açıldı deyimi kullanılmaktadır.

Gündemin en sıcak konu başlıkları arasında Sedat PEKER tarafından seri olarak yayımlanan ve geçmiş dönemde ve hali hazırda ki bir çok siyasi figürün, devlet görevlisinin ve iktidar mensubunun adının geçtiği ve suçlandığı çok ciddi iddiaların yer aldığı, en son 6. sının yayımlandığı, yayımlanmasıyla birlikte, çok kısa bir sürede milyonlarca izleyici tarafından takip edilen, yani izlenme rekorları kıran, arkası yarın veya devamı az sonra merakı uyandıran youtube kanalında ki videolar serisi adeta Pandora'nın Kutusunun açılması gibi gündeme bomba gibi düşmeye, Mafya - Siyaset - Medya eksenli çarpık ve karmaşık ilişkileri gözler önüne sermeye devam ediyor.

Yurtdışında, muhtemelen Dubai'de, bulunan Sedat PEKER youtube üzerinden yayımladığı videolarla, gayet açık ve net olarak, bir çok olaydan, bu olayların faillerinden, devlet içerisinde çöreklenmiş çetelerden, organize suç örgütlerinden, paralel yapılanmalardan söz ediyor.

Herkes gibi biz de ibretle izliyoruz.
Zira anılan videolarda sözü edilen olaylar Cumhuriyet Savcılarının anında harekete geçmesi gereken, hukukun ve adaletin gereğini yapıtığı takdirde siyaset ve iktidarın temellerinin sarılacağı vehamet ve ciddiyettedir.
Ama, sanırım, bizim gibi savcılar da ibretle ve macera filmi merakıyla izliyor olmalılar ki henüz adli bir soruşturma yapılmış değil. Sadece içerisinde İçişleri Bakanı'nın da yer aldığı bir çok kişi sosyal medya üzerinden veya bir TV kanalında yapılan programlarda açıklamalar yaparak, Sedat Peker'in iddialarını reddetme, yalanlama, karşı suçlama yolunu tercih ediyorlar.
Oysaki anılan videolarda Sedat Peker esrarengiz cinayetlerden, faili meçhul olaylardan, gasptan, uyuşturucu kaçakçılığından, devlet gücünün mafyatik amaçlarda kullanılmasından, derin devlet yapılanmalarından, paralel devlet yapılanmalarından, Pelikancılıktan, devletin zarara uğratılmasından, şantajlardan, tehditlerden, komplolardan, Bizans'a taş çıkartan entrikalardan söz ediyor ve kendince bu iddialarının kanıtlarını da ortaya koyuyor.
Cumhur Başkanından ses yok!
Adalet Bakanı ortalarda gözükmüyor!
İçişleri Bakanı TV de ağlamaklı konuşmalarla, delikanlılık ispatı peşinde...
Saray medyası muhalifleri linç girişiminde...
Adalet mekanizması, kaldı mı bilmiyorum ana, henüz çalışmış değil...

Bu saatten sonra konu medyanın haber konusu olmasının çok ötesinde bir boyut kazandığından devletimizin savcıları olaya el koyarak gerekli soruşturmayı başlatmalı, son sözü yargının vermesi için gereken hazırlıkları yapmalıdır.
Zira bu iddiaların üzeri kapatılacak, kapatılsa bile kokusu ortadan kalkacak gibi değildir.
Bu iddialar devletin içerisinde yuvalanmış çirkef odaklarının, bağırsakların temizlenmesi, gerektiğini ortaya koymaktadır.
İtalyanların yıllar önce, büyük bir kararlılık ve yüreklilikle yaptığı TEMİZ ELLER operasyonu, Türkiye'de de yapılmalıdır.
Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır. Kutsal bir değer ifade eden Türk Devleti sırtında kambur taşımamalıdır.
Sonu nereye varacaksa varmalı ama Türk Devleti, iktidar, siyaset, medya bu töhmetten ve zandan arındırılmalıdır.
Dediğimiz gibi işin ucu nereye varırsa varsın yürekli ve yasalara bağlı savcılar görevlerini yerine getirmelidir.
Pandora'nın Kutusu açılmıştır...

Dikkatle izleyeceğiz.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Bozkurt42:
Adam çıkıyor Devletin İçişleri Bakanına kafa tutuyor. Bu kadar ilgi, alaka, samimet nereden geliyor? Devletin mafyayı bu kadar güçlendirmiş olması da kuşku verici. Acil önlem alınmalı!  "Devlet" bu kadar küçük düşürülmemeli.

Kendi adıma "devlete" kafa tutabilen birinin bu şekilde açıklamalar yapması çok rahatsız edici. Gerçekten üzüldüm. Bu kadar basit bir düzen olamamalı.

Yotube'da ne kadar fettoş, kürt, komünist, fahişe, lgbt, etnik özürlü oluşum,kanal, GDO'lı kişi varsa onlara çok iyi malzeme oluyor. Bizim saf, temiz ruhlu vatandaş sarı çizmeli Mehmet'te sırf AKP muhalefeti edecem diye bunların iznebilirliğini milyonlara ulaştırmış durumdalar.

AKP'ye muhalefetlik yapmak bir şey "Devlet" kurumlarını alaşağı etmek farklı bir şey.

Derin devlet ya da mafya adına ne dersek diyelim bunu yine devletin iç dinamiği çözebilir. Devleti yönetenler kadar devletin iç mekanizması da, iç çarklarıda, dişlileri de çok önemlidir. Hatta daha da önemlidir. Bu iç dinamik sorunu çözecek, bir daha biz sade vatandaşlara düşülüren bu durumlar karşılaşmamazı sağlacak.

Kurtkaya:

--- Alıntı yapılan: Bozkurt42 - 22 Mayıs 2021 ---
Adam çıkıyor Devletin İçişleri Bakanına kafa tutuyor. Bu kadar ilgi, alaka, samimet nereden geliyor? Devletin mafyayı bu kadar güçlendirmiş olması da kuşku verici. Acil önlem alınmalı!  "Devlet" bu kadar küçük düşürülmemeli.


--- Alıntı sonu ---

Sedat Peker'in 5. Videosunda yer verdiği iddialarının özeti şöyle:

1. İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU'nun (SS) danışmanı Ali Faik Kocaoğlu 1,6 milyonluk arabaya biniyormuş. Trabzon'da 5 milyonluk evi varmış.

2. SS'nin akrabası Sadık Soylu Çevre Şehircilik Bakanlığından çıkmazmış. Hiçbir görevi olmadığı halde bütün imar işleri bundan geçermiş.

2. Fetöcü oldukları iddiasıyla atılan hakim ve savcılardan boşalan yerlere Ağar ve SS'nin avukatlıktan gelme adamları doldurulmuş. Organize Suçlar ve Terör davalarına hep bu kişiler bakıyormuş.

3. Peker operasyonu için bazı emniyet personeline para dağıtılmış.

4. Peker'in ailesinin evine düzenlenen operasyondaki kötü muamelenin sorumlusu olan kişi(ler) Ağar'ın özel kalem müdürünün adamıymış.

5. Ağar, Peker'e yapılacak operasyonun haberini özel bir yemekte birilerine anlatmış. Bekleyip görün demiş..

6. F. Gülen Ağar cezaevindeyken mektup yollamış. Ağar bu mektubu çerçeveletip duvarına asmış. Şu an RTE'ye yakın olduğunu gösterdiği gibi o zaman da Gülen'e yakın olduğunu göstermeye çalışıyormuş.

7.İzmir-Aydın-Muğla bölgesi Ağar'ın hakimiyet alanıymış.

8. Ağar'ın "işleri" İzmir Limanı'nda dönüyormuş. Liman'da Ağar'ı tanımayan yokmuş.

9. Kolombiya'da yakalanan ve alıcısı İzmir'de bir kimya firması olan kokainle ilgili Ağar'a işaret etti tekrar.

10. Ataşehir'de öldürülen bir uyuşturucu satıcısıyla ilgili Ağar'a işaret etti. Bu kişiyle ilgili 50 milyon euro gibi bir paradan bahsetti.

11. Emir Sarıgül'ün eski eşinin bir "kaseti" ortaya çıkmış, bu kaseti Sarıgül'e Ağar vermiş ve boşanmalarını sağlamış.

12. Sarıgül'ün Altınbaş ailesinin üyesi olan eşi boşandıktan sonra Ağar Altınbaş ailesinin üstüne gitmeye başlamış. Çeşitli iddialarla içeri atılmalarını sağlamış, korkutmuş. İmam Altınbaş mallarının bir kısmını vermeyi kabul edince Ağar savcıyı arayıp soruşturmayı kapattırmış.

13. İmam Altınbaş RTE'nin kardeşi Mustafa Erdoğan üzerinden külliyeye ulaşmış ve Ağar'ı durdurmuş. Altınbaş bu konuda konuşmazsa delilleri sunmaya hazırmış.

14. Suriye'ye giden silahlar meselesini daha sonra anlatacağını, bu işten para kazananlar olduğunu söyledi.

15. Darbeden sonra Fetö'nün öldürmek istediği ilk 26 kişi içindeymiş, mahkemede kayıtlıymış.

16. Kendisi hakkında bir kırmızı bülten yokmuş. Zaten siyasi sığınmacı statüsüne başvurma olanağı varmış.

17. TR'ye dönmesini değil dönmemesini istiyorlarmış. Bunun için Peker'i öldürsün diye uluslararası cinayet şebekeleriyle görüşüyorlarmış.

18. Devlet kaldığı yeri biliyormuş. SS'ye meydan okudu, kendine güveniyorsa gelsin dedi.

19. Fetö suçlamasıyla gözaltına alınıp 22,5 yılla yargılanan İyi Partili Kerim Çolaklık'a sahte suçlamalarla SS kumpas kurmuş. Bu konuda Beyaz TV muhabiri Emre Olur'a işaret etti.

20. Abdülkadir Selvi Pelikan tarafından kendine servis edilenleri yazan bir bir düşkündür dedi.

21. Gazeteci-yazar Memduh Bayraktaroğlu'na da referansla, zamanında başbakanken Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran'ı Bayraktar oğlu'nun evinde  ağrılandığını söyledi.

22. SS'yi Goebbels'e benzetti ve sorumluluğunu gizlemek için sürekli daha büyük yalan söylemekle itham etti.

23. Karabağ'ın Azerbaycan tarafından geri alınması sonrası planlanan Azerbaycan-Nahcivan-TR yol projesinin Ruslar tarafından engellendiğini, rafa kalktığını, hükümetin bunu gizlediğini iddia etti.

24. Yıldırım Demirören'in emanetçi olduğunu, "başkası" adına iş yaptığını söyledi.

25. Meral Akşener'le Peker'i yine SS düşman etmiş.

26. Kendisine verilen Türklük Hakan'ı ödülünü diğer Türk devletlerinin katılımıyla Kültür Bakanlığı organize etmiş.

27. Koruma polisleri Peker'le birlikte yurtdışı gezilerine de gidiyormuş ve bu ayrıcalığa normalde devlet görevlileri sahipmiş. Daha birçok ayrıcalık verilmiş kendisine SS tarafından. Bunları da açıklayacakmış.

28. SS hakkında elindekileri yavaş yavaş açıklayacakmış.

29. Yurtdışına çıkarken çok az parası varmış, uçak biletini bile borçla almış.

30. Yabancı devletlerle anlaşma, başkalarının yardımını alma iddiasını reddetti.

31. Narkotik madde kullanmadığını kanıtlamak için doku örneği vermeye hazır olduğunu söyledi.

32. Yine tüm iddiaları için savcıları göreve çağırdı, deliller için yönlendirme ve önerilerde bulundu...

Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun!

Çağrıbey:
Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında, Sedat Peker’e rest çekerek;
İddialarını ispatlasın idam cezasına razıyım!
Demiş.

İçişleri bakanı S. Soylu'nun bu çıkışı, Temel ile Dursun arasında geçen bir fıkraya ne kadar benziyor.

Fıkra şöyle:
Dursun, en iyi arkadaşı Temel'e sormuş;
-İki fabrikan olsa pirini pana verir misun Temelciğum?
Temel hiç düşünmeden;
-Elbette verirum kankardeşum!
Demiş.
Peçi demiş Dursun;
-İki çiftliğun olsa pirinu pana verir misun?
Ula uşağum demiş Temel,
-Lafi pile olmaz, elbette, verirum!
Dursun ağzı kulaklarında bir soru daha sormuş;
-Ula Temel, iki tavuğun olsa pirinu pana verir misun?
Temel'in sesi sertleşmiş ve;
-İşte oni veremem!
Demiş.
Dursun şaşkınlık içinde Temel'e sormuş;
-Ula Temel! Fabrikanın pirini, çiftliğin pirini vereysun da, iki tavuğun pirini niye vermeysun?
-Eee uşağum!
Demiş Temel;
-Çünkü iki tavuğum gerçekten var da ondan daaa!

İçişleri Bakanı S. Soylu da, Temel ile Dursun fıkrasında olduğu gibi, istifadan hiç bahsetmeyip idamı göze almış.
Niye mi?
Türkiye’de idam cezası yok!
Ama istifa diye bir müessese var da ondan!

Gel gör ki Türkiye'de, bu onurlu duruşu sergileyecek; siyasetçi, yönetici, bürokrat vb. neredeyse yok...

Ne Mutlu Türk doğup Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey.

[Hun Türk]:
"ozturkler.com" Kuruluşu aklıma geldi. Koşa koşa gidenleri hatırlayanlar var mı acaba? Değişen bir şey olmamış belli ki!

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

Tam sürüme git