Türkçü Turancı Otağ

TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRK - TURAN DÜNYASI => Konuyu başlatan: pamir - 19 Nisan 2006

Başlık: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: pamir - 19 Nisan 2006
TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?








Giderek daha çok siyasete bulaştırılmak istenen İslam, ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda gelmiştir pek bilinmez, sanki bilinmesi de pek istenmez. Ancak, bir çoğumuzun bilmediği, yada bilmek istemediği bu tarih, en çok bilmemiz gereken konuların başında gelmektedir..
Aşağıdaki döküman tamamen İslami kaynaklardan, Taberi ve Zekeriya Kitapçı gibi İslami tarihçi ve yazarlardan düzenlenerek hazırlanmıştır.

Türklerin ilk Müslümanlaştırılmaları ile ilgili 670 li tarihlere dayanan bilgiler maalesef okullarda bizlere hiçbir zaman verilmemiş, verilen bilgiler ise, Türklerin Müslümanlığa geçişleri kendi istekleri ile olmuş gibi gösterilerek, 740 lara kadar ki tarih atlanarak verilmiştir.
İslam'ın Türklere zorla kabul ettirilmeleri ile ilgili 670 lerden başlayarak 740 lara kadar uzanan tarihin bize okullarda anlatılmamasının nedenlerini, bu kısa tarihi öğrenince biraz daha anlamak mümkün olabilecektir. Şimdi, bu atlanan 70 senelik tarihe bir göz atalım..

Müslüman Arapların Türklere İlk Saldırıları

Seyhun ve Ceyhun nehirleri arasında bulunan bölge tarihi ipek yolu üzerindedir.. Türk beylikleri, bu bölgedeki, Buhara, Semerkant, Talkan, Baykent gibi şehirlerde yerleşmiş yaşıyorlar, deri imal ediyor ve pamukdan kağıt üreterek bunları satıyor ve iyi de para kazanıyorlardı.. Bu üretimlerinin yanı sıra Altın madenleri çalıştırıyorlardı..Özellikle adı zengin şehir manasına gelen, Semerkant?ın zenginliğinin o devirde dillere destan olduğu söylenir.. Bu zenginlik ötedenberi Talancı Arapların iştahını kabartıyorduysa da, Türklerden çekiniyorlar ve araya sınır olarak koydukları Ceyhun nehrini geçmeye pek cesaret edemiyorlardı.. Çünkü daha önce Halife Osman zamanında, Muhammed bin Cerir komutasındaki Araplar İslamı yayma bahanesiyle oraları talan etmek için 2700 kişilik bir ordu ile Fergane?ye kadar girdiysede Türkler tarafından yok edilmişlerdi.. Ancak daha sonraları Muaviye tarafından, Ceyhun nehrinin altında kalan Horasan?ın tamamiyla işgal edilmesi ile o bölgede ilk Araplaştırma ve İslamlaştırma girişimleri başlamış oldu..

Buhara'nın Talan Edilmesi

Horasan?ın kendileri tarafından tamamen işgal edilmesinden cesaret alan Araplar, Muaviye?nin ilk Horasan valisi olan, Ubeydullah bin Ziyad 673 yılında bu sefer ilkinden çok daha kalabalık 24000 kişilik bir ordu ile Ceyhun nehrini geçerek Kibac Hatun yönetimindeki Buhara?yı kuşatır. Kibac Hatun diğer Türk beyliklerinden yardım istersede bu yardım kendisine gelmez ve Araplar verdikleri kayıplardan dolayı Buhara?yı işgal edemezlersede tam anlamıyla talan ederler.. Daha sonra, Muaviye?nin ikinci Horasan Valisi, Halife Osman?ın oğlu Said?de Buhara?ya saldırmaya hazırlanır.. Kendisine diğer Türk Beyliklerinden yardım gelmeyeceğini anlayan Kibac Hatun, Said?le anlaşma yapmak zorunda kalır.. Bu anlaşmaya göre, Kibac Hatun, Said?e diğer Türk Beyliklerine yapacağı saldırılarda önüne çıkmayacağına dair güvence ve bu güvencenin teminatı olarak da Buhara?daki Türk asilzadelerinden rehinler verir.. ( Bu sayı kimi tarihcilere göre 50 kimine göre de 80? dir... ) Bu anlaşmanın verdiği rahatlıkla Said, zenginliğini öteden beri duyduğu Semerkant?a saldırır.. Semerkant?ı baştan aşağı talan eder ve topladığı binlerce Türk gencini, köle pazarlarında satmak için Horasan?a getirir.. Said daha sonra Kibac Hatun?dan aldığı 80 kadar rehine tarafından bir punduna getirilmiş ve hançerlenerek öldürülmüştü....( Said?i öldürdükten sonra dağa kaçmayı başaran rehinlerin orada açlıktan öldüğü söylenir ) Said?den sonra, Horasan Valisi Salim bin Ziyad olur. Horasan?da Muaviye?nin oğlu Yezid?e bağlıdır.. Ziyad?da ayni şekilde 680 yılında Türkleri İslamlaştırmak ve şehirlerini talan etmek için saldırır fakat püskürtülerek geri çekilirler.. Bu sefer, kendi orduları Türkler tarafından talan edilerek silahları alınır.. Daha sonra Araplar daha güçlü bir orduyla tekrar saldırır ve Türkleri gene talan ederler.. Bu talandan her Arap 2400 dirhem alır.. ( Bir kölenin satış fiyatı 300 ile 500 dirhem arasında olduğu düşünülürse, bu durumda aldıkları ganimet adam başına 7 veya 8 köleye eş değerdedir..)

Haccac ve Rutbil

İslam?da ilk asimilasyon 685 yılında Abdülmelik ile başlar.. Abdülmelik, etrafını İslamlaştırmaya adı İslam tarihine kandökücü zalim olan Haccac?ı kendisine yardımcı seçerek başlar.. Abdülmelik önce civar halkların dillerini Arapçalaştırdı.. Harac karşılığı önceden bazı hakları kabul edilmiş olan gayri müslimlerin bütün haklarını geri aldı.. Bu arada Haccac?ı Irak genel valiliğine atadı.. Haccac?ın Irak?a genel vali atanmasından sonra Türklerin kaderinde ilk köklü değişikler başlamış oldu.. Haccac ilk olarak Ubeydullah ibni Ebi Bekri?yi Sicistan?a, Muhalleb ibni Ebi Sufra?yi da Horasan?a vali yapar.. O tarihte, Sicistan?ın Türk Hükümdarı Rutbil?dir ve Araplara vergi vermektedir.. Haccac, bununla yetinmez ve Ubeydullah?ı Rutbil?in üzerine göndererek ondan tam olarak teslim olmasını ister.. Rutbil önce bu teklifi kabul etmek istemez.. Bunun üzerine Ubeydullah Rutbil?in üzerine yürür.. Rutbil 18 fersah geriye çekilerek Ubeydullah ve ordusunu kuşatma altına alır..Ubeydullah, Rutbil?den kurtulmak için 700000 dirhem teklif ederse de Rutbil kabul etmeyerek Arap ordusunu büyük bir bozguna uğratır.. Buna çok kızan Haccac 40000 kişilik büyük bir ordu toparlayarak, Abdurrahman ibn Esas komutasında Rutbil?in üzerine gönderir.. Rutbil?i yenemiyeceğini anlayan Esas, bu sefer onunla anlaşır.. Bu olay karşısında çılgına dönen Haccac, Esas?ı yakalatmak üzere bir birlik gönderirse de, Esas?ın ordusu bu birliği yenilgiye uğratır ve geri kalanları da Basra?ya kadar sürer. Ancak burada yenilen Esas?ın ordusu dağılır ve Esas Rutbil?e sığınır.. Bunun üzerine Haccac, Esas?ı kendisine vermesi için Rutbil?i tehdit eder.. Vermediği taktirde çok büyük bir ordu ile üzerine yürüyeceğini ve bütün Türk şehirlerini harap edeceğini, verirse de kendisinden 7 sene hiç vergi almayacağını söyler.. Türk şehirlerinin tekrar bir savaşa girmesini istemeyen Rutbil, 7 sene haraçtan muaf tutulacağını da düşünerek Haccac?ın bu teklifini kabul eder ve Esas ve yakınlarını Haccac?a teslim eder.. Ancak, Rutbil Haccac?a güvenmekle hata yaptığını daha sonra anlayacaktır.. Haccac Rutbil?den Esas?ı teslim aldıktan sonra derhal yeni bir ordu düzenleyerek 699 yılında Muhelleb bin Ebi Sufyan komutasında Türk şehirlerinin üzerine gönderir.. Hocente, Kes, Sogd ve Nesef?i ele geçirirsede Türkler direnirler.. Horasan valiliğine Muhelleb?in oğlu Yezid gelir.. Yezid ibni Muhelleb?de Türk şehirlerini talan eder.Yezid?in savaşçıları, Harzem?den ele geçirdiği Türkleri boyunlarına damga vurarak köle pazarlarında satarlar.. Bu tarihlerde, Araplar Türklerin yurtlarını devamlı olarak istila edip şehirlerini talan ettilersede kalıcı bir üstünlük sağlayamamışlar, elde ettikleri yerleri sonunda tekrar Türlere geri vermek zorunda kalmışlardı..

Kuteybe ibni Müslim

705 yılında Abdülmelik öldüğünde yerine oğlu Velid geçer.. Ve Türk tarihini önemli şekilde etkileyecek olay, Kuteybe ibni Müslim?in Horasan?a vali atanması olur.. Bu zamana kadar kalıcı bir başarı elde edemeyen Araplar onun zamanında Türk yurtlarında kalıcı başarılar elde etmişlerdir.
Türklerin gerçek anlamda kılıç zoru ile Müslümanlaştırılmaya başlamaları Kuteybe zamanında olmuştur..Vali olduğu andan itibaren, Türk Beyliklerinin toptan işgal edilerek İslamlaştırılması için çok güçlü bir ordu kurmaya başlar.. Merv?de askerleri toplayarak, Allah kendi dininin aziz olmasi için size bu toprakları helal kıldı der.. Sanki, Bakara suresi 193?ü .... ?Yalnız Allah dini kalana kadar onlarla savaşın...? yada ?8.Enfal /.39?u ?din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın!? . ayetlerini savaşçılarına hatırlatarak Arap ordusunu Türklerin üzerine sürer.. Kuteybe ilk olarak Baykent?i kuşatır.. Diğer Beyliklerden Türk Savaşçılar Baykent?in savunmasına yardıma gelirler.. İki ay süren bir savaş olur. Kuteybe tam bir zafer kazanamazsa da, Türkleri haraca bağlayan bir anlaşma yapmaya zorlar.. Şehir yıkımdan kurtulur ama, şehre giren Araplar anlaşmaya rağmen şehrin bir kısmını yağmalarlar ve şehirden ayrılırlarken arkalarında bir de askeri garnizon bırakırlar.. Başlarına gelecekleri anlayan Türkler ayaklanmaya başlarlar ve kendi aralarında silahlanarak karşı bir mücahit birliği kurarlar, Baykent?de karışıklıklar başlar.. Bunun üzerine Kuteybe Baykent?e tekrar gelerek nekadar silahlanan Türk varsa hepsini öldürtür.. Kadınları ve çocukları esir alır ve şehri tekrar baştan aşağı yağmalar..
Taberi?nin anlatımlarına göre, Kuteybe?nin aldığı ganimetlerin haddi hesabı yoktur.. Taberi, bütün Horasan?ı işgal ettiklerinde dahi bu kadar ganimet toplayamadıklarını söyler..
Şehrin yağmasından sonra, daha önce Horasan?da Merv?e getirilmiş olan Arap aileleri, Merv?den getirilerek Baykent?e yerleştirilir.. Muhafız birlikleri oluşturulur.. Valilik den vergi tahsildarlığına kadar bütün denetim organları Araplar?dan oluşturulur.. Türklerin Budist ve Zerdüşt inançlarını simgeleyen bütün heykeller toplatılır, taş olanlar kırılır, altın olanlar eritilerek ganimet olarak Araplar tarafından alınır.. Bunlar, Enfal suresinde yazdığı gibi, sanki Araplara Allah?ın verdiği ganimetlerdir.. Daha sonra esir edilen kadın ve çocuklar kocalarına ve babalarına geri satılır.. Müslümanlar, Baykentli Türklerin neleri var neleri yoksa almışlar, şehrin onarımı da gene Türklere kalmıştır..Bundan sonra sıra gelir Buhara?nın tamamen işgal edilip Müslümanlaştırılmasına..

Buhara'nın Tekrar Kuşatılması ve İlk Türk Katliamı

Kuteybe Merv?de büyük bir hazırlık yapar.. Bu arada Vardana ve Buhara beylikleri arasında çatışmalar vardır.. Müslümanlara karşı mücadele etmek için bu çatışmalar derhal durdurulur ve Vardan Hudat, Kuteybe?ye karşı Türklerin başına geçer.. Kuteybe önce, Numiskent ve Ramitan?a saldırır ve buraları kolayca istila eder.. Demirkapı önlerinde Vardan?la çarpışırlar.. Vardan savaşı kaybeder ve Buhara?ya doğru çekilir.. Ancak Kuteybe?de, savaştan yorgun düştüğü için Buhara?yı alamadan Merv?e geri döner.. Haccac bunu başarısızlık olarak kabul eder ve, Buhara?yı mutlaka almasi için Kuteybe?ye emir verir..Kuteybe büyük bir hazırlık yaparak bir sene sonra tekrar Buhara?yı kuşatır.. Türkler direnir ve Kuteybe başarılı olamaz, ordusu dağılmaya başlar.. Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk başı için askerlerine 100 dirhem vaad eder.. Para hırsı ile gayrete gelen Araplar, şehri istila ederler..Bütün direnen Türkler kılıçtan geçirilerek tam bir katliam yapılır, Araplar Türk kadınlarına tecavüz ederler, beğendikleri kadınları ya cariye olarak kullanmak yada köle pazarında satmak üzere alıkoyarlar.. Erkeklerden de binlerce kişiyi köle olarak satmak üzere beraberlerinde götürürler.. Araplardan oluşan yeni bir idari kurumlaşma yapılır.. Diğer beyliklerden tepkiler gelmeye başlayınca da, Buhara Melikesi Hatun?un oğlu Tuğ Sad kukla hükümdar yapılır.. Tuğ Sad tarihe hain bir işbirlikçi olarak geçer.. Daha sonrada Müslüman olarak oğluna da, efendisi Kuteybe?nin ismini vererek bağlılığını kanıtlar.. Etkili bir kolonizasyon yapmak isteyen Kuteybe bunun için öncelikle yerli halkı İslamlaştırmaya başlar.. Buhara halkı önceleri Müslüman olmuş gibi görünselerde bu dini kabul etmek istemezler..Kuteybe Türklerin aslında Müslüman olmadıklarını, evlerinde İslami kuralları tatbik etmediklerini anlar ve yeni bir yöntem geliştirir..Bu yönteme göre Türkler evlerini Araplarla paylaşmak zorunda bırakılırlar ve bu şekilde bire bir kontrol altına alınırlar.. İslami kurallara uymayanlar ise ağır cezalara uğratılırlar..
( Bugün, bazı İslami yazarlar bu getirilen tedbirlerin İslam'ın Türkler tarafından kabul edilmesinde çok yarar sağladığını açıkca ifade ederler..Bu yaklaşım da üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.. )
Kuteybe?nin bu zorlamaları karşısında, halkdan bazı direnişçiler çıkar.. Gizlice silahlanırlar..Bu durum karşısında Araplar camiye dahi silahsız gidemez olurlar..Kuteybe baskıları arttırır, kendi aralarında örgütleşen Türkleri yakalattırıp öldürtür.. Bu arada yeni vergi yasaları getirir.. Yerli halk, halifeye senede 200000 dirhem, Horasan valisi Haccac?a da 10000 dirhem vergi ödemeye mecbur bırakılır.. Bunun dışında Arap askerlerinin atlarına yem temin etmeye, oraya getirilip yerleştirilen Arap ailelerine odun temin etmeye ve onlara tahsis edilen arazilerde çalışmaya mecbur bırakılırlar.. Kadınlar, kızlar Araplara cariye yapılırlar.. Buhara Türkleri bu yıllarda dünyadaki çok az milletin yaşadığı vahşeti ve ızdırabı yaşar.. Kuteybe?nin getirip Türk evlerine yerleştirdiği Arap?lar, Türklerin o zamana kadar yaptıkları bütün birikimlerinin üzerine konarlar, Türklerin tarlalarını alır ve Türkleri o tarlalarda çalıştırırlar.. İste Tek din İslam oluncaya kadar savaşın diyen ayet, Arapları Türklerin sırtından geçimlerini sağlayacak ortamı yaratmıştır..Allah dini dedikleri İslam, Ahzab Suresi / 50 de olduğu gibi, savaşta gasp edilen Türk kızlarınıda ganimet olarak görür, ve Araplara cariye olmalarını helal kılar..Cuma namazı zorunlu hale getirilir.. Genede Türkerden rağbet görmez. Bunun üzerine Kuteybe, namaza gelenlere 2 dirhem vaad ederek önce fakirler üzerinde İslamın etkili olmasını temine çalışır.. Bu uygulama nispeten başarılı olur.. Fakir halktan para için camiye gidenler olur..

1. Büyük Katliam ( Talkan Katliamı )

Buhara?da olanlar diğer Türk Beyliklerinde de etkilerini gösterir.. Aynı şeylerin kendi başlarına geleceğinden korkmaktadırlar.. Sogd meliki Neyzek Tarhan şehrinin yıkıma uğramaması için Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır.. Bu anlaşmaya göre Tarhan haraç verecek ve tarafsız kalacaktır.. Ancak bu tarafsız kalmalar ve Türklerin birleşememeleri Arapların işlerini kolaylaştırmış ve Türk beyliklerini istedikleri gibi istila edip talan etmişlerdir.. İlk olarak saldırıya uğrayan Kibac Hatun?a diğer beyliklerden yardım gelmeyince, o yardımı esirgeyenler aynı akibete uğramışlardır.. Bu olaylarda Türklerin belli bir şekilde organize olamamaları da onların Araplar tarafından istila edilmelerini kolaylaştırmıştır.. Neyzek Tarhan daha sonra Kuteybe ile yaptiğı anlaşmada hatalı olduğunu ve bu anlaşmanın kendisine hiçbir güvence getirmeyeceği gibi diğer Türk Beylerine de ihanet etmiş olacağını anlar.. Tohoristan?a dönerek bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazar ve onları ortak bir direnişe girmeleri için uyarmaya çalışır.. İlk olumlu yanıt Talkan meliki Sehrek?den gelir..Tarhan?ın planlarını öğrenen Kuteybe, buna karşılık Belh şehrinde hazırlık yaparak, baharda büyük bir ordu ile Talkan şehrine doğru yürür.. O ana kadar bir direniş hazırlığı yapamayan Talkan şehri meliki Sehrek, Kuteybe?nin gelişinden önce şehri terkeder.. Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe?nin adamları şehirde eli kılıç tutabilen nekadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirirler.. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür.. Kuteybe bu katliamı diğer beyliklere ibret olması için yapar.. Kuteybe?nin askerleri öldürebildikleri kadar öldürürler, geri kalanları da, Talkan yolu üzerindeki ağaçlara asarlar.. Bu yolun 4 fersah ( 24 Km.) mesafelik bölümü Türklerin ağaçlara asılan cesetleri ile doludur.. Talkan katliamı tarihe, Arapların o güne kadar yaptıkları katliamların en büyüğü olarak geçmiştir.. Halk, Müslüman Araplarla savaşmadığı halde, Kuteybe ve askerleri sırf diğerlerine örnek olsun diye 40.000 kadar kişiyi kılıçtan geçirmiş, ağaçlara asmıştır.. bütün bunlar hep İslam adına yapılmıştır..
Kuteybe, Talkan katliamından sonra Suman?a girer.. erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınlarını ve kızlarını cariye olarak alıkoyar.. Daha sonra Kes ve Nesef?de aynı şeyleri yapar.. Erkekler öldürülür, Türk kadın ve kızları utanç verici bir şekilde Araplara cariye olurlar.. Daha sonra Faryab?a yönelir ve Faryab?ın teslim olmasını ister.. Faryab halkı başlarına gelecekleri bildiklerinden teslim olmaya yanaşmazlar.. Erkekleri dövüşerek ölürler.. Bütün şehir yakılır.. Araplar bu şehre yakılmış şehir anlamında Muhtereka derler.. Kuteybe, Faryab?dan sonra, Tarhan?ın çekildiği kale Bazgis?i kuşatır.. 2 ay süreyle devamlı olarak buraya saldırır fakat bir sonuç elde edemez.. Bu arada kış yaklaşır..Kuteybe?nin kışın savaşacak gücü yoktur ancak, kale içindeki Türklerin de yiyecekleri bitmiştir.. Her iki tarafta savaşın kendileri için kaybedildiğini düşünür.. Kuteybe son olarak bir hileye baş vurur.. Tarhan?ın yanına Muhammed bin Selim adındaki adamını gönderir.. Muhammed ibni Selim Tarhan?ın teslim olması durumunda kendisine hiç bir şekilde zarar gelmeyeceği güvencesini verir.. Kalenin açlık içinde olmasından dolayı Tarhan?ın Kuteybe?nin teklifini kabul etmesinden başka yapılacak bir şeyi yoktur.. Komutanları ile görüşüp teklifi kabul ederler.. Silahlarını teslim ederek kaleden çıkarlar.. Tarhan kaleden çıkar çıkmaz yakalanır, etrafı hendek açılmış bir çadırda zincire vurulur..Kuteybe bu arada Tarhan?ı hemen öldürmez.. Haccac?a haber göndererek ne yapacağını sorar.. Haccac Tarhan için, ? O bir Müslüman düşmanıdır hiç aman vermeden öldür? der.. Kuteybe önce Tarhan?ın iki oğlunu, Tarhan?ın ve toplanan halkın gözü önünde öldürtür.. Arkasından 700 kadar Türk savaşçısının başlarını gene Tarhan?ın ve halkın gözü önünde kestirir.. Tarhan?ı da bizzat kendisi öldürür.. Bütün kesilen başlar Haccac?a gönderilir.. Kuteybe sanki Kuran?daki ayetleri yerine getirmiştir..

9 Tevbe. 123. Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.

Tarhan?ın öldürülmesinden sonra, Kuteybe, Aral Gölü?nün altında bulunan Harzem bölgesine yürür.. Harzem?de Caygan ile Havarizat arasında taht kavgası vardır.. Kuteybe Caygan?la işbirliği yapar.. Önce Havarizat ile etrafındakileri öldürtür.. Arkasından Camhud melikini yenerek 4000 civarında esir alırlar.. Ancak, daha sonra bunlar Kuteybe?nin emri üzerine öldürülürler..

Bu olay, Ziya Kitapçı'nın, İslam Tarihi ve Türkler adlı kitabında aynen şöyle anlatılır ;
Bu harblerden birinde, et-Taberi'nin bütün tafsilatı ile anlattığına göre, bir defasında Abdurrahman b. Müslim, Kuteybe'ye, 4000 esirle gelmişti. Kuteybe, Abdurrahman'ın böyle kalabalık Türk esirleri ile geldiğini görünce hemen tahtının çıkarılmasını ve bir meydana kurulmasını istedi. Tahtının üzerine mağruru bir eda ile oturan Kuteybe, bu Türk esirlerinden bin tanesini sağına, bin tanesini soluna, bin tanesini arkasına ve bin tanesinide önüne dizilmelerini söylemiş ve sonrada Arap askerlerine dönerek yalın kılıç bu Türklerin kafalarının koparılmasını emretmiştir. Cebbar, zorba, insafsız Arap komutanının etrafının bir anda bu Türklerin kafa kol ve gövdeleri ile bir kan gölü haline geldiğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu harblerde öldürülen Türklerin haddi hesabı yoktu. Nitekim bu vahşetten adeta gururlanan bir Arap şairi Kaah el-Aşkari şöyle haykırmıştır,

Kazah ve Facfac önlerinde korkudan birbirlerine sarılmış zavallı Türkleri öldürdüğünüz geceleri hele bir hatırlayınız.

Herkesi kılıçtan geçirdiniz. Sadece ata dahi binmeyecek yaşta küçük çocuklar kaldı. Binenlerde o hırçın atların sırtında sanki bir yük gibiydiler. ( Sayfa 314 )

Harzem?de ayaklanan halk, Kuteybe ile işbirliği yaptığı için Caygan?ı öldürür..Bunun üzerine, Kuteybe bütün Harzem?i yakıp yıkar, halkı kılıçtan geçirir.. Harzemli ünlü Türk bilgini, Biruni Harzem?deki uygarlığın yok edilişini şu şekilde anlatır.. ?Kuteybe, her çareye baş vurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, geleneklerini koruyanlarını, bütün bilginleri öldürttü, böylece herşey karanlıklara gömüldü.. İslam Harzemlilerin içinde girerken, onların tarihi hakkında bilinenleri artık öğrenme olanağı bırakmadı..Harzem?i yıktıktan sonra Kuteybe, Semerkant üzerine yürür..Semerkant meliki Gurek üzerine gelen Müslümanlara karşı diğer Türk Beyliklerinden yardım ister.. Taşkent ve Fergane?den yardım gönderir, fakat gelen birlikler yolda Kuteybe?nin askerleri tarafından pusuya düşürülerek yok edilirler..Semerkant, kuşatılır.. Araplar mancınık ateşi ile saldırırlar.. Daha fazla dayanamıyacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır..Bu anlasmaya göre,

1.Semerkant Araplara hersene 2.200.000 altın ödeyecektir..
2.Bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 Türk gencini esir olarak verecektir..
3.Şehirde Cami yapılacaktır..
4.Şehirde eli silah tutan kimse dolaşmayacaktır..
5.Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe?ye teslim edilecektir..

Daha sonra Kuteybe, altından yapılan putları erittirerek alır ve Merv?e geri döner.. Dönerken kardeşi Abdurrahman bin Muslim?i Semerkant?ın başına vali olarak bırakır..
Kuteybe?nin Merv?e dönüşünden sonra, Türkler kendi aralarında işgalci Müslümanlara karşı bir direniş birliği kurarlar.. Zaman zaman Ceyhun ırmağını geçerek Araplara pusu kurar ve ciddi zararlar verirler.. Haccac Kuteybe?ye Taşkent ve Fergana?yi işgal etmesi talimatını verir.. Kuteybe Taşkent?e gider fakat başarılı olamaz.. Bu arada Haccac ölür. Halife Velid, Kuteybe?ye Türklere karşı savaşları devam ettirmesini söyler.. Kuteybe bu sefer Kasgar?a doğru yola çıkar.. Tam Kasgar?ı kuşatacakken Halife Velid ölür, yerine Süleyman ibni Abdülmelik halife olur.. Bu yeni Halife ile arası hiç iyi olmayan Kuteybe Kasgar seferini yarıda bırakarak ona karşı ayaklanır, ancak kendi komutanları tarafından 11 yakını ile birlikte 716 senesinde kafası kesilerek öldürülür.. Çünkü Kuteybe?nin komutanları Halifeye karşı gelmek istememişlerdir..

2. Büyük Katliam.. ( Curcan Katliamı )

Kuteybe ve Haccac?ın ölümü, Arapların Türkleri Müslümanlaştırmak ve Türk şehirlerini talan etmek politikalarında bir değişiklik yapmamıştır.. Öncelikle, Araplardaki Türklere karşı olan korku ortadan kalktığı için, Araplar, Kuteybe?den sonra da aynı şekilde Türk yurtlarına saldırılarını sürdürmeye devam etmişlerdir.. Kuteybe?nin öldüğü aynı yıl olan 716 da, Yezid ibni Muhelleb Horasan?a vali atanır.. İlk iş olarak Dağıstan?ı işgal eder.. Dağıstan meliki Saltekin, Yezit?e karşı uzun süre dayanır.. Sonunda Dağıstan düşer.. Şehir yağmalanır ve 14000 kişi öldürülür..Dağıstan?dan sonra Curcan?a yönelir.. Curcan 300.000 dirhem karşısında savaşmadan teslim olur.. Yezid, Curcan?a bir bölük asker yerleştirerek, Taberistan? a doğru yola koyulur.. Taberistan Meliki, İsfehbed, Deylem melikinden 10000 kişilik bir yardım alarak savaşa başlar.. İsfehbed savaşırken, Curcan halkı da ayaklanarak Esed ibni Abdullah komutasındaki askerleri imha ederler.. Yezid öfkeye kapılır, Curcan?lı Türkleri yendiğinde kanlarından değirmen döndürüp ekmek yiyeceğine dair Allah?a yemin eder.. Askerlerini toplayarak Curcan üzerine yürür.. Curcan beyi, şehirden çıkarak Curcan kalesine çekilir. 7 ay süren savaştan sonra, kale düşer.. Curcan beyi öldürülür.. Kaledeki askerler esir alınır.. Araplar, daha sonra Curcan şehrine girerler.. Burada da aynı şekilde Kuteybe?nin yaptiğı katliama benzer bir katliam yapılır.. Türkleri öldürerek, 4 fersah boyunca sağlı sollu ağaçlara astırır.. Allah?a verdiği sözü yerine getirmek için, esir aldığı binlerce Türk?ü, Enderiz vadisindeki nehrin kenarına sürükler, orada askerlerine korumasız Türkleri öldürtür.. Öldürülen Türklerin kanlarını nehire akıtır.. Nehrin suyuyla akan kanlardan, ilerideki değirmenden un ve ekmek yaptırarak yer ve Allah?a verdiği sözü yerine getirir.. Katliamdan geriye kalan kız ve kadınlardan beş de biri cariye olarak halifeye ayrıldıktan sonra, geriye kalanlar askerler arasında ganimet olarak paylaştırılır..
Kaynaklar Curcan katliamında Talkan katliamında olduğu gibi yaklaşık 40.000 Türk?ün öldürüldüğünü söylerler..
717 yılından sonraki zaman, Arapların kendi aralarındaki çatışmalarla geçer.. Buraya kadar dikkat ederseniz, ilk Arap saldırıları başladığında Kibac hatun diğer Türk Beyliklerinden yardım istediği halde istediği yardım kendisine verilmemişti.. Sonra o yardımı göndermeyenler, yardıma muhtaç duruma düştüler.. Bu olaylardan Türklerin daha o zaman da aralarında tam bir birlik ve beraberlik sağlayamamış olduklarını görüyoruz.. 717 yılında Ömer ibni Abdulziz halife olur..İki yıl sonra hastalanır yerine, 719 da, Yezid ibni Abdülmelik geçer.. Yezid ibni Abdülmelik ile Yezid ibn Mehleb?in arası iyi değildir.. Yezid ibn Mehleb hapse attırılır ancak, Yezid ibni Mehleb hapisten kaçarak, Basra?da örgütlenir ve Yezid ibni Abdülmelik?e karşı ayaklanır.. 721?de Abbas ve Mesleme adında iki komutan önderliğinde kurulan hilafet ordusu Yezid ibni Mehleb ile savaşır.. Bu savaşta Abbas ve Yezit ibni Mehleb olur.. Yezit?in kafası kesilerek halife Yezit ibn Abdülmelik?e yollanır.. Mesleme, Mehleb?in yakını olan yaklaşık 300 kişinin daha kafasını kestirerek öldürtür. Yezid ibni Mehleb?in oğlu olan, Muaviye ibni Yezid?de elinde bulundurduğu 32 kadar Mesmele taraftarının kafasını kestirtir.. Aralarındaki savaş, Mehleb taraftarlarının tamamen yok edilmesi ile biter? Mesmele, Mehleb?den ele geçirdiği aralarında Türklerin de bulunduğu cariyeleri Cerrah ibni Hakem?e satar..Bu arada, Yezid ibni Mehleb?in yerine getirilen yeni Horasan Valisi, Cerrah ibni Abdullah, Türkmenistan?ın iç kısımlarına bazı saldırılar yaparsada başarılı olamaz..
Kuteybe?nin ölümüyle birlikte Türk topraklarına yapılan akınlar eskisi kadar başarılı olamamışlardır.. Bu dönemde İslam yayılmacılığı bir duraksama içine girer.. Halife II. Ömer ibn Abdülaziz, işgal altında bulunan yörelerdeki Arap egemenliğinin her geçen gün biraz daha zorlaşır bir hale gelmesinden dolayı bu bölgelerde yaşanan gerginliğin azaltılarak İslam?ın kuvvetlendirilmesine çalışır.. Kendisine bağlı yöneticilere, ? Bundan böyle Türk Beyliklerine saldırmayın, hakimiyetiniz altında bulunan bölgelerde gücünüzü arttırarak İslamı yaymaya çalışın? demiştir.. Ayrıca, II. Ömer, Müslüman olan halklardan cizye alınmamasını istersede, Arapların gelirlerinde önemli ölçüde düşme olmasından dolayı bu karardan daha sonra, Türklerin Müslümanlıkarında samimi olmadıkları bahane edilerek vazgeçilmiştir.. Bu arada Horasan?da Cerrah ibni Abdullah, yerine Abdurrahman ibni Nuaym atanmıştır..

Hakan Sulu'nun Göktürk Boylarının Başına Geçmesi

Türkler, Arapların istilasına karşı direnişlerini Çin?den yardım isteyerek sürdürürler.. Daha önce Araplarla işbirliği içinde olan Tugsad da, 718 yılında Çin imparatorundan yardım ister.. Çin, Türklere yardım göndermez.. Turgis Kaani Sulu, Bati Göktürk Boylarının başına geçerek, 720 yılında Sogd?daki Türklerin Araplara karşı isyanını desteklemek için bir birlik gönderir.. Sulu?nun, Kur-Sul adındaki komutanı, Seyhun nehrini geçerek, Sogd?a gelir ve oradaki diğer Türklerle birleşerek, Semerkant?a doğru yürür.. Arap Valisi, Said ibni Haris, Türkleri durduramaz ve Semerkant?a çekilir.. Ancak Türkler Semerkant?ı kuşatamazlar.. Bu arada Said ibni Haris yerine 721 yılında Horasan?a Said ibni Harasi atanır.. 722?de Hisam Halife olur, Said ibni Harasi?yi görevden alarak yerine Müslim ibni Said?i atar.. Müslim ilk olarak Afşin?i haraca bağlar.. Seyhun?u geçerek bütün ekinleri ve ağaçları yakarak ilerler.. Bunun üzerine Turgis Hakanı Sulu, Müslim?in üzerine yürür.. Sulu?nun üzerine geldiğini ögrenen Müslim geri çekilmeye başlar.. Seyhun nehri yakınlarında, bir başka Türk birliği tarafından durdurulur.. Bir yandan yukardan Sulu?nun birlikleri ilerlediği için acele eden Müslim, zayiat vermesine rağmen, Seyhun nehrini geçerek Semerkant?a çekilir.. Bu yenilgi üzerine, Müslim görevden alınır, yerine Esed ibni Abdullah atanır..Esed ilk olarak Hoten şehrini ele geçirerek yağmalar.. Ancak, Turgis Hakanının Müslim?i kovalamasından cesaret alan halk Araplara karşı ayaklanır.. 726 yılında Turgis Hakanı Sulu kararlı bir şekilde Esed?in üzerine yürür.. Huttal?da çarpışırlar.. Esed, Sulu karşısında ağır bir mağlubiyet alır.. Bunun üzerine 727?de Esed?de görevden alınarak yerine Esres ibni Abdullah atanır..
Esres halk üzerinde baskı uygulayarak denetim kurabileceğini düşünürsede başarılı olamaz.. Bir kısım halk Müslüman olduklarını söyleyerek vergi vermek istemezler ve Turgis?lerden yardım isterler. Turgis Hakanı Sulu 728 yılında Buhara?yı zapteder.. Bu arada Esres?in yerine Cüneyt ibn Abdurrahman geçer..Araplar Semerkant?a çekilir..Hakan Sulu ve Kur-Sul idaresindeki Turgis kuvvetleri 729 yılında 58 gün süreyle Arapları Kemerce kalesinde kuşatma altında tutarlar.. Açlıktan ölme noktasına gelen Araplar Kemerce?den çıkarak teslim olurlar, yapılan anlaşma gereğince teslim olanlar Debusia?ya gönderilirler.. Daha sonra Hakan Sulu, Semerkant?ı kuşatır.. Semerkant?ın işgal komutanı Savra ibni Hurr, Cüneyd ibni Abdurrahman?dan yardım ister.. Cüneyd yardıma gelmeden Savra ve Hakan Sulu Semerkant yakınlarında savaşırlar.. Araplar savaşı kaybeder, Semerkant?ın Arap Karargah komutanı Savra bu savaşta ölür.. Halife Hisam, Kufe ve Basra?dan 20000 kişilik ek bir kuvveti Cüneyd ibni Abdurrahman?a gönderir.. Hakan Sulu 732?de Buhara?yı terk ederek çekilir.. 734?de Cüneyd ibni Abdurrahman ölür, yerine Asım ibni Abdullah geçer, bir yıl sonra onun da yerine Halid ibni Abdullah geçer..

Hakan Sulu'nun Ölümü ve Cuzcan Beyinin ihaneti

Hakan Sulu, 737 yılında Halid?in üzerine yürür.. Araplar zayiat vererek Ceyhun?un güneyine çekilir.. Türkler Ceyhun nehrini geçerek Arapları Belh?e kadar çekilmeye zorlar, ancak Cuzcan önderi, Arap?larla birleşerek Hakan Sulu?nun ülkesine çekilmesine sebep olur.. Göründüğü kadarı ile eğer Cuzcan önderi Araplarla işbirliği yapmamış olsaydı Hakan Sulu?nun ordusu muhtemelen Arapları Türk topraklarından temizleyecekti.. Hakan Sulu ülkesine döndükten sonra bir zamanlar Araplara karşı beraber savaştiğı Kur-Sul tarafından şahsi nedenlerden dolayı öldürülür..
Bu gelişmenin birazda Çin tarafından tezgahlandığı, ve tarihte Çin?in Türk Beyliklerini birbirine düşürme siyaseti olarak görülür.. Hakan Sulu?nun ölmesi Araplar arasında sevinçle karşılanır.. Öyleki Horasan Valisi Araplara Hakan?ın öldürülmesinden dolayı şükür orucu tutulmasını ister.. Haberi Halife Hisam?a ulaştırırsa da, Halife bu haberin doğruluğunu anlamak için güvendiği adamlarını yollayarak haberin doğruluğunu öğrenmelerini ister.. Hakan Sulu?nun öldürülmesinden sonra Türkler bir daha toparlanamazlar.. Arapların Türk yurtlarından temizlenmeleri ile ilgili umutları bir anda söner.. Öncelikle Dikhanlar denen yerel egemenlikler Araplara büyük tavizler verirler.. Müslümanlığı kabul eden kişilere büyük ekonomik çıkarlar sağlanır.. Cizye olarak alınan vergilerin miktarları düşürülerek önceki zorlamalara göre çok daha yumuşak bir sömürü politikası uygulanır.. Buraya kadar ki tarihte Türklerin zorla Müslümanlaştırılmalarına hizmet etmiş olan en önemli 2 isim, Arap Komutanı Kuteybe ve Hakan Sulu?nun tam önemli bir darbe indirmek üzereyken kendini Araplara satarak onlarla işbirliği içine giren hain Cuzcan Beyi?dir.. Kur-Sul?da, Turgis Hakanı Sulu?yu şahsi çıkarları uğruna öldürerek ister istemez Arapların korkulu rüyasını ortadan kaldırmış, Müslümanlığın Türk topraklarında daha rahat bir şekilde yayılmasına neden olmuştur..

Kur-Sul'un Ölümü ve Türk Ordularının Dağılması

Emevilerin son valisi, Nasır ibni Seyyar?ın valiliğe gelmesi ile birlikte Güney Türkistan?da Arap güçlerinde bir toparlanma başlar. Nasır, Arap hakimiyetinin yumuşak bir politika ile daha kolay bir şekilde yayılabileceği bilinci ile güçlü bir ordu kurarak Türk topraklarına yayılır. 739 yılında Araplar Semerkant?a tamamen yerleşirler.. Ancak, Seyhun nehrini geçmeye çalışırlarsada, Kur-Sul komutasındaki Türk ordusu tarafından durdurulurlar.. Sayı olarak Kur-Sul?un ordusundan daha kalabalık olmalarına rağmen, nehrin öte tarafına geçmeye cesaret edemezler.. Ancak bu arada Araplar için hiç beklemedikleri bir gelişme olur.. Araplara karşı saldırı düzenlemeyi planlayan ve bu nedenle nehrin etrafında keşif yapan Kur-Sul, Arap askerlerine yakalanır.. Nasır, Kur-Sul?u hemen öldürerek cesedini Türklerin görebileceği şekilde Seyhun nehrinin kenarına astırır.. Bu manzara çok geçmeden Türkler üzerinde beklenen etkiyi yapar ve Türk ordusu zaten sayıca üstün olan Araplar karşısında dağılır.. Taşkent ve Fergana da teslim olur.. Nasır,bundan sonra Arap hakimiyetini daha yumuşak politikalar uygulayarak sürdürür.. Yurtlarını terk ederek giden Türklerin geri dönmeleri halinde vergi borçları affedilir.. Halk içinden Müslüman olanlara bazı ekonomik ve sosyal çıkarlar sağlanarak, onların kendiliğinden Müslümanlığı seçmeleri teşvik edilir.. İslam?ın taraftar bulabilmesi için, gerek korkutarak, gerek teşvik ederek gereken her türlü tedbiri alınır.. Bu alınan tedbirler yavaşda olsa sonuç verir.. Türk topraklarındaki son Emevi Arap valisi Nasır ibni Seyyar Türklere İslam?ı kabul ettirtmeyi başarmıştır..

Bizi ilgilendiren tarih buraya kadardır.. Bundan bir süre sonra Arap topraklarında, Emevi Hanedanının egemenliği son bulur ve Abbasilerin devri kendini gösterir..
749?da Abbasiler Emevi Hanedanını zorlamaya başlar.. Arap topraklarında başlayan iç savaş, Emevilerin dışarı yayılmaları için gerekli olan kuvvetin bölünmesine yol açar.. Abbasilerle birlikte, Müslümanlaştırılan halklar üzerinde daha uyumlu, onların örf ve ananelerine uyan bir İslam uygulanır.. Emevilerden sonra İslamiyetin evrensel bir din olduğu şeklinde uygulamalar yapılarak İslam'ın daha geniş kitlelere yayılmasına özen gösterilir.. Bu şekilde önceleri Arap dini olarak kurulan din, giderek daha bir evrensel görünüm kazanır.
Bu arada Araplar arası çatışmalar da giderek şiddetlenir.. Araplar arası kavgada Mevaliler, yani azat edimiş köleler de belli bir önem kazanırlar..
Bu çatışmaların içinde olan Arap şefleri Mevali?yi kendi taraflarına çekmek isterler.. Ancak, bütün Müslümanları eşit gören İslam karşısında Mevali?nin durumu belirsizdir.. Mevali, eşitliği öngören İslam adına, Arap üstünlüğüne karşı çıkar.. Ali tarafı ve Peygamberin amcası Abbas?ın soyu, Emeviler tarafından kendilerinden hile ve zorbalıkla alınan iktidarlarının asıl sahipleri olarak görünmeleri, beraberinde bir takım siyasal sorunları da başlatır.. Bu arada, sınıfsal farklılıklar ve beraberinde yaşanan olumsuzlukların nedeni olarak, ezilen sınıf tarafından İslamın kendisi değil, Emevi hanedanın iktidarı sorumlu tutulur..

Müslüman Araplar Türklere Neden Saldırmıştır

Genelde, bu tarihi bilen İslami çevreler, Müslüman Arapların Türklere saldırmasını, onları İslam dinine davet etmek, gerekirse bu uğurda zor kullanarak, onları İslam'a boyun eğdirmeye zorlamak şeklinde yorumlarlar.. Ancak tek neden bu değildir..
Bu konu da ayrıca Zekeriya Kitapçı'nın Yeni İslam Tarihi ve Türkler adlı Kitabında anlatılmıştır.. Aşağıdaki pasaj, aynı kitaptan alınma bir bölümdür.

Değişen Arap Toplumunun Yeni Hayat Anlayışı

a-) Harbeden Askerlerin Servete Kavuşma İsteği

Arapları, Orta Asyayı fethe zorlayan bir diğer faktörde harbeden askerlerin kısa zamanda büyük servet ve zenginliklere sahip olmaları idi. Değil daha sonraki devirler, ilk devirlerdeki fetih hareketlerinde bile sosyo-ekonomik nedenlerin çok önemli bir faktör olduğu ortaya çıkmaktadır. Genellikle Bedevi, çölde yaşayan, fakru zaruret içinde çok insafsız bir hayat mücadelesi içinde yoğrulan Araplar, daha İslamın ilk devirlerinde harbedeb askerlerin verilen yüksek maaş ve ganimetler dolayısıyla kısa zamanda büyük bir servet ve zenginliğe kavuştuklarını görmüşlerdir. Mücahit gazilerin bundan sonraki yaşantıları ve hayat seviyeleri bir anda değişmiş ve harbe iştirak etmeyenlere nazaran çok daha iyi ve müreffeh bir hayat sürmeye başlamışlardır. Bu kabil Arap bedevilerinin o zamanki durumu, bugün Anadolu'nun iç kısımlarından kalkarak aynı sosyo-ekonomik nedenlerle çalışmak için Almanya'ya giden Türk köylüsünü ve onun sosyal hayatındada meydana gelen başdöndürücü değişiklikleri hatırlatmaktadır. Bunun içindir ki Arap kabileleri çeşitli cephelerde savaşmak için hata Hz. Ömer devrinde Medine'ye çok büyük kafileler halinde akın akın gelmeye başlamışlardır. Daha sonraları bunları Bedevi aileler takip etmiş ve dolayısıyla Arap yarımadasının dışına daha o devirlerden itibaren çok büyük bir Müslüman Arap göçü L. Caetani'nin ifadesiyle tarihte ilk defa Sami ırkının göçü başlamış oluyordu.
Tarihte belki ilk defa vaki olan bu Sami Arap göçü, Emeviler devrinde de bütün canlılığı ile devam etmiş, sadece İran'a değil, Türkistan'ın Buhara, Baykent, Semerkant gibi daha birçok büyük şehirlerine önemli ölçüda Arap aileleri yerleştirilmiştir. Özellikle Buhara'ya yerleştirilen bu kabil muhacir Arap aileleri o kadar çoktu ki, Kuteybe b. Müslim be yerleşik Arap nüfusu ve kesafetine dayanarak bu büyük Türk şehrini nerede ise kolonize etmeye kalkışmış ve bunda önemli ölçüde de muvaffak da olmuştur. Genellikle 25-50 bin arasında değişen ve aile efradıyla birlikte yapılan bu göçler, bir taraftan İran ve Türkistan'ın büyük şehirlerinin Arap nüfusuyla iskan edilmesine, diğer taraftan da siyasi Arap hakimiyetinin bölgede daha kolay bir şekilde yerleşmesine ve hatta İslam dininin gelişme ve yayılmasına da yardım etmiştir.

b-) Yaygın Geçim Sıkıntısı

Müslüman Arapları komşu ülkeleri ve bu arada Türkistanı fethetmeye zorlayan önemli sebeplerden bir diğeri de çok yaygın hale gelen geçim sıkıntısıdır..Nitekim, el-Mesudi'nin en güzel kitap olarak tavsif ettiği ve fetih hareketlerini çok daha objectif kriterler içinde ele alan ilk tarihçilerimizden Belazuri'nin Fütuhu'l Büldan adındaki kıymetli eserinde, Arapların geçim sıkıntısı yokluk ve mahrumiyetler içinde sürdürdükleri hayat mücadelesi nedeniyle komşu ülkeleri fethetmeye zorlandıkları ve bu ülkelerde çok büyük sayıda yerleştikleri hakkında sarih ifadeler vardır. ( Sayfa 299..)

Taberi Anlatımları

Aşağıdaki pasajlar doğrudan Taberinin anlatımından alınmıştır.

Tarih-i Taberi / Cilt 3/(Syf-343)

Her kim Türk?lerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. İmdi müslümanlar bir bir Türk?lerin başını kesip getirip 100 dirhemi aldılar.Ve Türk?leri dağıtıp hesapsız kırdılar ve mübaleğa ile mal ve ganimet alıp yine dönüp Merv?e geldiler.
Yaz gelince Kuteybe Horasan şehirlerine nameler gönderip asker topladı. Sonra göçüp Talkan?a vardı. Şehrek ki Talkan meliki idi. Neyzekle müttefik idi. Kuteybe?nin geldiğini işitince kaçtı. Kuteybe Talkan?a girdiği vakit hükmetti ki ahalisini kılıçtan geçireler. Nekadar kırabilirlerse kıralar. Bunun üzerine Kuteybe?nin askeri orada hesapsız adam öldürdü.
Rivayet ederler ki 4 fersenk yol iki taraftan muttasıl ceviz ağacı dallarına adamlar asılmış idi. Oradan göçtü. Mervalarüd?e kondu. Oradaki melik kaçtı. Kuteybe onun da iki oğlunu tuttukta kalan şehrin beyleri itaat edip istikbale geldiler.(Syf-344)
Kuteybe dedi: - Vallahi eğer benim ömrümden üç söz söyleyecek kadar zaman kalmış olsa bunu derim ki (Uktülühü uktülühü uktülühü). ( Hepsini öldürün, hepsini öldürün, hepsini öldürün )
Bunun üzerine Neyzek?i ve iki kardeşi oğulları ki biri Sol ve biri Osman?dır. Ve yine o kendisi ile mahsur olanların hepsini öldürdüler.hepsi 700 adam idi. Buyurdu başlarını kesip Haccaca gönderdiler.(Syf-347)
Kuteybe deve palanı demek olur.(Syf-351)
Ganimet malının beşte birini Haccac?a gönderip Semerkant?ın fethini de ilan etti. Haccac da bu haberi işitip sevindi. Kuteybe tekrar Merv?e döndü. Kardeşi Abdullah?ı Semerkant?a emir yaptı. Askerlerinin bir miktarını onun yanında bıraktı ve lüzumu kadar harp aleti verip, Abdullah?a dedi: Kafirlerden hiç kimseyi Semerkant?a girmeye bırakma, ancak eline bir parça balçık ver ve o balçığın üzerine mühür vur.(Syf-353)

Kuteybe?nin Havarizem Şehrine Gitmesi Haberi

Havarizem melikinin adı Çaygan idi. Ondan küçük Havarizad adlı bir kardeşi vardı. Çaygan?ın üzerine galebe etmiş idi ve onun bütün işini tutmuş idi. İşitse ki Çaygan?ın eline güzel bir cariye girmiş, yahut bir nefis bir kumaş almış derhal adam gönderip aldırırdı.Yine işitse ki bir kişinin güzel kızı var yahut güzel bir avreti var derhal mecal vermez,çekip alırdı.Hiç kimse men edemezdi. Ve Çaygan?a ondan şikayet etseler ben ona bir şey diyemem,derdi. Çaygan da onun elinden bunalmış idi.Bu işi bu şekilde uzatınca Çaygan?ın tahammül etmeye takatı kalmadı.El altından Kuteybe?ye adam gönderdi. Havarizem şehirlerinden üç şehrin kilitlerini bile gönderdi.
Ve Kuteybe?ye dedi: Havarizem?e gelip kardeşimi öldürürsen her ne dilersen vereyim,dedi.Lakin bu haberi hiç kimseye bildirmedi.Bu haber Kuteybe?ye ulaşınca gaza vaktı idi.Kuteybe kavmine Segat gazasına varırız diye bildirdi.Çaygan?ın adamını geri gönderdi.Havarizad?e haber verdiler ki Kuteybe Segad?a gazaya gider. O da gayet sevindi. Ve kavmine bildirdi ki bu yıl cenkten eminsiniz,zira Kuteybe segad?a gidermiş.Ve bizde iş?e meşkul olalım dedi.Bilmedi ki Kuteybe kendi üzerine gelir. Bu esnada Kuteybe ansızın bin atlı ile Medinetül Fil ki Havarizemin ulu ve muazzam şehridir.Zira Havarizem ülkesi üç şehirdir.Ondan ulusu yoktur.Kuteybe çıkıp geldi.Havarizem halkı Kuteybe?yi görüp korktular. Kuteybe doğru Çaygan?ın yanına geldi.Ve Havarizad?a haber verdiler ki ne gafil durursun işte Kuteybe erişip alemi fesada verdi.Havarizad anladı ki bu iş Çaygan?ın başı altındadır.Diledi ki Çaygan?ı öldüre.Lakin fırsat ve mecal bulamadı.İmdi hazır bulunan sipahi ile sürüp Medinetil Fil?e geldi.Çaygan o üç şehri Kuteybe?ye verip kendisi de Kuteybe?nin yanına geldi.Ve Havarizad şaşkına döndü. Nihayet Kuteybe?ye adam önderip aman diledi.
Kuteybe dedi: Amanı kardeşinden dile eğer o aman verirse benden emin ol.
Havarizad dedi: -İmdi bildim ki benim ölmem lazım. Zira benim kardeşime boyun eğmem ölmek demektir.Belki ölmek muti olmaktan iyidir,dedi. Bunun üzerine cenge koyuldu. Bir saat cenk edip sonunda tutuldu.Kuteybe?ye getirdiler. Kuteybe dedi:Kendini nasıl görürsün.
Havarizad dedi: -Ey emir,beni melamet etme ki ben kılıca eli onun için vurdum ki seninle benim aramda bir hüküm zahir ola.İmdi fırsat senin oldu,bana ne öğünmek gerek,ne dilersen et. Bunun üzerine Kuteybe buyurdu.Dışarı çıkıp boynunu vurdular.

Çaygan dedi: -Ey emir,henüz gönlüm şifa bulmadı.
Kuteybe dedi: -Daha ne dilersin?
Çaygan Dedi: -Dilerim ki onunla bile olan kimselerin hepsini öldüresin.
Kuteybe dedi: -İmdi sen benim yanıma topla, ben öldüreyim.

Çaygan da hepsini tutup getirdi.Kuteybe cümlesini öldürüp mallarını aldı. Çaygan şöyle şart etmiş idi ki:Bin baş esir ve nice bin kumaş vere. İmdi Kuteybe Medinetül File girip o malı Çaygan?dan aldı.
Çaygan Kuteybe?den yardım diledi.Zira Camhüd meliki daima gelip Çaygan ile cenk ederdi.Ve Çaygan?ı gayet incitirdi.Kuteybe Abdurrahman?ı ona yardıma gönderdi.Ve Abdurrahman varıp muharebe etti ve o meliki öldürdü.Çaygan o yerleri fethedip dört bin baş esir aldılar. Kuteybe buyurdu. Hepsini öldürdüler. (Syf-349-350)
-Şaş askeri bize gece baskın etmek dilerrmiş, imdi varın onların yolunda filan yerde pusuda durun.Ve onlar çıktığı vakit üzerlerine sürünüz.Ola ki bir fetih edesiniz,dedi.Muslih b.Müslim?I bunlara kumandan tayin etti.Muslih de gelip o 700 adamı üç bölük etti.Bir bölüğünü yolun sağ yanına,bir bölüğünü sol yanına koydu ve kendisi bir bölükle yolun üzerine durdu.Gece yarısı geçince Şaş askeri çıkıp geldiler.Muslih?i yol üzerinde görünce cenge meşgul oldular.Ve o iki bölük gaziler de iki taraftan hamle edip aç kurdun koyuna girdiği gibi kafirleri tarumar ettiler.Gazilerde Şübe adlı bir bahadır yiğit vardı.Kendisini Şaş güruhuna ve kalabalığına vurdu.Onların ortalarında bir melikzadeleri vardı.Yetişip Şübe onu kulağı tözünden kılıç ile çaldı.Öyle bir çaldıkı başı top gibi havaya uçtu.Şaş askeri bu heybeti gördüklerinde hepsi bozguna uğradılar.Müslümanlar ardına düşüp onları hesapsız kırdılar.Onlardan kurtulan pek az oldu.Ve onların ekserisi Melikzadeler idi.Ziynetli ve silahlı kimselerdi.Onların başlarını ve silahlarını ve elbiselerini hepsini aldılar geri dönüp Sürür ile Kuteybe?nin yanına geldiler. Ertesi gün Kuteybe hükmetti ki cenge atılalar.
Gavrek Kuteybe?ye adam gönderip dedi: -Bu ettiğin harbi öyle zannetme ki arapların kuvveti ile edersin belki acemden benim kardeşlerimdir ki sana yardım edip cenk ederler.Yoksa harbe arapları gönder.Gör ki biz de neler ederiz,dedi.Kuteybe bu sözü işitip gadaba geldi ve münadilere çağırttı.Müslüman mübarizleri toplanıp kafirlerin üzerine yürüyüş ettiler ve buyurdu ki mancınık kurdular ve bir burcu döğe döğe yıktılar.Ve Müslümanlar o yıkılan yerden hücum ettikte kafirlerden bir bahadır er gelip o gedikte durdu her kim ileri gelse mecal vermez öldürürdü.Müslümanlarda silahşörler çok idi.Kuteybe onları çağırtıp dedi ki:Sizden kim ki o şahsı ok ile vurursa ben ona on bin dirhem veririm.O silahşörlerden biri ileri yürüyüp ok ile o şahsı atıp gözünden vurdu ve ensesinden çıktı.derhal düştü.O kişi Kuteybe?nin yanına gelip on bin dirhemi aldı.(Syf-351-352)
sayın site yöneticisi ve üye arkadaslar bu makaleyi buraya koyarak doğrumu yapıyorum bilmiyorum ama umarım site kurallarına aykırı düşmez.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: brakisefal - 30 Nisan 2006
biz Türkçüler, atalarımızın "ya bu şamanizmden sıkıldık başka bi din bulsak da ona girsek ne güzel" şeklinde kendi istekleriyle veya bize uydurulduğu şekliyle "kendi sosyal hayatlarıyla bağdaştığı" için seçmediklerini biliyoruz.bir çok Türk boyu islam yayılmacılığına karşı ciddi mücadelelere girişmiştir.bu mücadelelerdendir ki buhara'nın müslümanlarca talanı, tam bir dramdır. tarih kitaplarında ali'yi muhammed'i okuyacağımıza Türkler'in İslamlaşması konusunda gerçekci bir kaç şey okuyacağımız gün, Türkçü Devrim'in Türkiye'de egemen olduğunu anlayacağız.
saygılar
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: AtillaKaan - 30 Nisan 2006
Kandaslarim, simdi, sizin yaptiginizi pek aklim ermedi. Siz simdi Türkiye'nin 99% bir Sunni Islam devleti oldugunu biliyorsunuz, ve gittikce Islami kötülüyorsunuz. Ben de bir müslümanim, ama Türk oglu Türk'üm. Siz bu Vatani bölmek mi istiyorsunuz da durmadan Gök tanridan bahs ediyorsunuz? Harbi zorlandirilmissak zamaninda Islam'a, Atalarimizin eline hersey gectikten sonra neden dönmediler kendi dinlerine? Ve bütün Türkiyeyi Atatürk gavurlastiramadi da siz mi basaracaksiniz?

Sonra Kürtlerden temizleyecegiz diye ugrasiyorsunuz, kürtlerden sonra sira müslümanlarda mi? Ingilizler ile ve Damat Ferit gibi büt Isgalciler ile isbirligi yapin, adamlarin düsmanligi türklügümüze degil ki, dinimize!

Bugün hicbirimiz müslüman olmasaydik kim ne takardi ki Türkiyeye, sanki Mogolistan'i düsman mi görüyor herkez?

Unutmayin ki, dünyada tek dogru müslüman insan da Türk'dür. Almanyada yasiyorum ve bugüne kadar arap camiisi bile görmedim burda. Sadece her kösede Türk camiileri!. Araplardan bize ne? Ben sanki cok hoslaniyordum araplardan. Bir derdiniz var ise derdinizi Isgalcilerden cikarin veya araplardan, ama sakin Türk müslümanlardan degil. Bir Türkün karsisinda herkez bir faredir, ama Müslüman bir Türkün karsisinda Karinca bile olamaz karsisindaki. Gök tanri zamaninda birbirimizi yemekten baska bir faaliyet yoktu. Kac kere cin'i ele gecirdik, gavurlugumuz sayesinde kendi aramizda savasdik ve sonunda hep cinliler kazandi! Dinimiz sayesinde bugün geldigimiz yerdeyiz. Dinsiz insanin umutu ne? Unutulmus bir Dine tapmak istiyorsunuz, halbuki kendiniz anlamiyorsunuz tengrilikten. Bugüne kadar ne delil var ki? Simdiye kadar Insan elinden yazilan bir Kitap gibi birsey bile yok, neye nasil Dua etmeye düsünüyorsunuz? O zaman herkez kendi kafasina göre birseyler yapabilir.
Arap Müslümanlari söyle böyle yapti diyorsunuz, ya tengriciler ne yapti sanki türkler ile zamaninda? Hunlar Tatarlara karsi, Tatarlar Mogollara karsi, Mogollar Türklere karsi, ve hepsi cin ve birbirlerine karsi. Allahtan Osmanli Imparatorlugu kuruldu ve hepisi birlesmis idi. Ölüm bize güc verir! Dinimize teslim olduk! Dinimizi bile koruyamiyorsak, vatani nasil koruyacaksiniz? Komunistlerde ayni sizin gibi düsünüyor zaten.

Dedigim gibi, siz bu Vatani bölmekten baska hicbirsey edemezsiniz. Hayret birsey, Alevi Kürtler falan ney derken, kendi milletimiz bile bize karsi cikmaya basladi, senin vatanini kuran kim sanki? Kimlerin kani akti bu bayrak icin? Gök Tanrisi bilmem kac bin yil önce hikaye oldu, ve simdi Vatani kuran, ve koruyan her insana ihanet ediyorsunuz!

YAZIKLAR OLSUN!

TÜRKCÜ IRKDASLARIM, BIRDEN ISLAMA, VE BANA KARSI OLUYOR.

TAM INGILIZLERIN, RUMLARIN, YAHUDILERIN VE BÜTÜN ISGALCILERIN ISTEDIGI GIBI!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 30 Nisan 2006
SAYIN IRKDASLARIM, ETMEYIN EYLEMEYIN! DIN TARTISMASI GEREKSIZ BIR NESNE, CÜNKÜ DIN, NIHAL ATSIZ ATAMIZIN DEDIGI GIBI, BIR VICDAN ISIDIR. BÖYLE BIR TARTISMA GEREKSIZ. TÜRKCÜ OLARAK HER DINE MENSUP OLAN TÜRKE SAYGIMIZ VARDIR. HER INSANIN INANCI KENDISI ICINDIR, KIMSEN´NIN KIMSEYE HESAP VERME GIBI BIR KAYDESI YOKTUR. SU DIN DAHA ÜSTÜNDÜR, SU DIN DAHA GÖRKEMLIDIR GIBISINE TARTISMALARI BIRAKALIM!

SAYGILARIMLA! ESEN KALIN!

TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: [Hun Türk] - 30 Nisan 2006
Konu din tartışması değil. Adam burda aklı sıra ümettçilik yapıyor.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: ALP-ER-TUNGA - 30 Nisan 2006
Türklük=Müslümanlık diyen bu hıyarlardan,Bu arap hayranlarından hala kurtulamadık ya!
Ya kardesim bu sitenin girişinde Türkçü yerine nurcu veya hizbullah köpeklerinin sitesidir;Vatan'ı arabistan yapmak için ugrasanların sitesidir diye mi yazıyor da bu salaklar bu siteye bunları yazıyorlar anlamıyorum.
DEFOLUN TÜRK TOPRAKLARINDAN ARAP HAYRANI KÖPEKLER!
saygılarımla...
TTK
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: yahyakaptan - 01 Mayıs 2006
.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Kayrakan_GokBoru - 01 Mayıs 2006
Ve bütün Türkiyeyi Atatürk gavurlastiramadi da siz mi basaracaksiniz?


Arvasi-Necip Fazıl okuya okuya beynin erimiş.Biraz Atsız oku....Ümmetçi köpeklerden ne farkın var?Sen misin Türkçü?Yazıda İslam'a bir şey denmiyor Türklerin İslamlaştırma süreci anlatılıyor.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: brakisefal - 01 Mayıs 2006
Kandaslarim, simdi, sizin yaptiginizi pek aklim ermedi. Siz simdi Türkiye'nin 99% bir Sunni Islam devleti oldugunu biliyorsunuz, ve gittikce Islami kötülüyorsunuz. Ben de bir müslümanim, ama Türk oglu Türk'üm. Siz bu Vatani bölmek mi istiyorsunuz da durmadan Gök tanridan bahs ediyorsunuz? Harbi zorlandirilmissak zamaninda Islam'a, Atalarimizin eline hersey gectikten sonra neden dönmediler kendi dinlerine? Ve bütün Türkiyeyi Atatürk gavurlastiramadi da siz mi basaracaksiniz?

Sonra Kürtlerden temizleyecegiz diye ugrasiyorsunuz, kürtlerden sonra sira müslümanlarda mi? Ingilizler ile ve Damat Ferit gibi büt Isgalciler ile isbirligi yapin, adamlarin düsmanligi türklügümüze degil ki, dinimize!

Bugün hicbirimiz müslüman olmasaydik kim ne takardi ki Türkiyeye, sanki Mogolistan'i düsman mi görüyor herkez?

Unutmayin ki, dünyada tek dogru müslüman insan da Türk'dür. Almanyada yasiyorum ve bugüne kadar arap camiisi bile görmedim burda. Sadece her kösede Türk camiileri!. Araplardan bize ne? Ben sanki cok hoslaniyordum araplardan. Bir derdiniz var ise derdinizi Isgalcilerden cikarin veya araplardan, ama sakin Türk müslümanlardan degil. Bir Türkün karsisinda herkez bir faredir, ama Müslüman bir Türkün karsisinda Karinca bile olamaz karsisindaki. Gök tanri zamaninda birbirimizi yemekten baska bir faaliyet yoktu. Kac kere cin'i ele gecirdik, gavurlugumuz sayesinde kendi aramizda savasdik ve sonunda hep cinliler kazandi! Dinimiz sayesinde bugün geldigimiz yerdeyiz. Dinsiz insanin umutu ne? Unutulmus bir Dine tapmak istiyorsunuz, halbuki kendiniz anlamiyorsunuz tengrilikten. Bugüne kadar ne delil var ki? Simdiye kadar Insan elinden yazilan bir Kitap gibi birsey bile yok, neye nasil Dua etmeye düsünüyorsunuz? O zaman herkez kendi kafasina göre birseyler yapabilir.
Arap Müslümanlari söyle böyle yapti diyorsunuz, ya tengriciler ne yapti sanki türkler ile zamaninda? Hunlar Tatarlara karsi, Tatarlar Mogollara karsi, Mogollar Türklere karsi, ve hepsi cin ve birbirlerine karsi. Allahtan Osmanli Imparatorlugu kuruldu ve hepisi birlesmis idi. Ölüm bize güc verir! Dinimize teslim olduk! Dinimizi bile koruyamiyorsak, vatani nasil koruyacaksiniz? Komunistlerde ayni sizin gibi düsünüyor zaten.

Dedigim gibi, siz bu Vatani bölmekten baska hicbirsey edemezsiniz. Hayret birsey, Alevi Kürtler falan ney derken, kendi milletimiz bile bize karsi cikmaya basladi, senin vatanini kuran kim sanki? Kimlerin kani akti bu bayrak icin? Gök Tanrisi bilmem kac bin yil önce hikaye oldu, ve simdi Vatani kuran, ve koruyan her insana ihanet ediyorsunuz!

YAZIKLAR OLSUN!

TÜRKCÜ IRKDASLARIM, BIRDEN ISLAMA, VE BANA KARSI OLUYOR.

TAM INGILIZLERIN, RUMLARIN, YAHUDILERIN VE BÜTÜN ISGALCILERIN ISTEDIGI GIBI!
bu tip dallamaları ciddiye alıp cevap dahi yazmamak lazım.yaşının büyük ihtimal 12 civarında olduğunu tahmin ettiğim süzme "vatansever" arkadaşımıza önündeki engin ümmetçilik ve fettoşculuk yolunda başarılar dileriz.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: ertugrul - 07 Mayıs 2006
Yapmayın etmeyin arkadaşlar, konuyu din tatışmasına getirmeyin. Yukarıda pamir kandaşımında yazdığı gibi araplar bizleri müslümanlaştırmak için türlü zulüm ve zorbalıklar yapmıştır bu açıktır. Bu sebeple araplara (diğer milletlerede ) ve içimizdeki hainlere, tarih tekerrür eder sözünden yola çıkarak, dikkat edelim milletimizin menfaatleri doğrultusunda çalışmamız gerekmektedir. Tıpkı o zamanki Türk boylarının kendi aralarında düştüğü kişisel anlaşmazlıklar gibi bizde ufak konuların yalnış anlaşılmasından dolayı bölünüp yok olmayalım. Zaten çok az sayıda kalmış Türk ülküsüne sahip kandaşlarımıza küsmeyelim, küstürmeyelim, birlik olalım milletimiz için. Din herkesin kendi vicdanına kalmıştır, istediğini seçsin amma millet menfaati , istikbali, hürriyeti herşeyin üstündedir. Diğer kandaşlarım içinde bu böyledir eminim. Şimdi tıpkı pamir kardeşimin anlattıklarında olduğu gibi birbirine saldıran Türk boylarından da olmayalım, orada ihanet eden Türklerden de.
Yeniden tek yürek, tek bilek olana kadar çalışalım yada ölelim.
Saygılarımla
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Yavuz Han - 12 Mayıs 2006
Alıntı
Ve bütün Türkiyeyi Atatürk gavurlastiramadi da siz mi basaracaksiniz?




Esir iken mümkünmüdür ibadet?
Yatıp kalkıp ATATÜRK'E dua et
Sizin gibi yobazların yüzünden
Din'inden de soğuyacak bu Millet!

İşgaldeki halini sakın unutma
ATATÜRK'E dil uzatma sebepsiz!
Sen anan'dan gene çıkardın ama
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Türkçü Hareket - 17 Mayıs 2006
Türkler, Satuk Buğra Han ile birlikte müslüman olmuşlardır. Bir kısmı kağan'a olan saygılarından dolayı, bir kısmı da arapların yaptığı akıl almaz işkencelerden dolayı bu dini kabûl etmiştir.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 17 Mayıs 2006
Türklerin Müslüman oluşu 960'lı yıllara rast gelir.(tabii fevc fevc, boy boy islamlığı kabul ettiği yıllardan bahsediyorum.)

Bunun öncesinde Emeviler döneminde İbn Müslim'in bazı hareketleri olmuşsa da bu daha çok cebr ve zulüm ile olmuştur.(Buhara, Semerkant gibi şehirlerin islamlığı kabulü bu yıllara denk gelir.

Daha önce müslüman olanlar vardı ise de bu yukarıda belirttiğimiz üzre ya cebren ya da ferdi olmuştur.
Ünlü arap gezgini Fadlan seyahatnamesinde şöyle bahseder:''Bu yılda Türklerden bir topluluk islam oldu.''

Yalnız dikkat çekilmesi gereken bir nokta vardır oda şudur ki:Türkler kitaplarda yazıldığı gibi kendi öz inançlarının İslam ile paralellik gösterdiği içün değil gerizekalı arap kumandan ve valilerin zorlamaları ile islamı seçtiler.buna örnek verecek olursak Kuteybe bin Müslim'in Buhara ve Semerkanttaki faaliyetleri açık delil niteliğindedir....
***********************************************
Türkçülüğün dinlere bakış açısı bellidir.Bu nedenle bazı kendini bilmez mahalle imamı kılıklı softaların sözlerini kaale dahi almamak gerektir.

Bugün, kendilerine Türk-İslam sentezcisi adını veren, yapmacık, ne idüğü belirsiz bazı softalar koca Beğlerbeği Atsız Beğ'in dahi dinini diyanetini kendi hesap ve çıkarlarına göre belirleme yarışına girmişlerdi halen de tartışıyorlar.(hani bunlar -haşa sümme haşa- Tanrı'nın askerleri ya(!!!)....)

Her ne ise...

Biz dönelim asıl konumuza;Türklerin ''Tanrı''nın  Kırbacı'' olduğu doğrudur ama çöl bedevisi, paragöz, iki reşat altını içün Mehmetçiklerimizin bağrını deşen aşağılık arapların değil...

''Tanrı Türkünü Korumalı!..''




Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Kuzeyli28 - 23 Mayıs 2006
Şimdi Hristiyan olan Türkler için ne diyeceksiniz çok merak ediyorum.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: TanriKutMete - 23 Mayıs 2006
Oldum olası ukala tiplerden nefret etmişimdir.

Üyeliğin iptal edilmiştir !

Şimdi merakını dışardan takip ederek giderebilirsin.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 13 Haziran 2006
Irkdaşlarım konu ile alakadr sadece kıs abir bilgi vereyim.

Bu gün Güney Azerbaycan bölgesinde bir zamanlar Babek adlı Türk lider ermeni ve kürtleri kılıç zoruyla yönetimine katarak Abbasi Halifesi ile 23 yıl savaşmıştır.Abbasi Halifeleri İslam dinini yaymak amacıyla bölgede Türkleri kılıçtan geçirmiş ancak Babek adını duyunca gece uyuyamaz olmuşlardır.


Abbasi Halifesi aslen Türk olan Müslüman komutan Afşini mecburi olarak Babek'in üzerine gönderir.Afşin Babek'i esir alır.

Halife Mu'tasim'in sarayında ve Halifenin karşısında Babek, Halifeye şöyle der;


 
Alıntı
"Ey kör yapalag (Baykuşlar grubundan yırtıcı bir kuş, Mecazi: Korkaklık, acizlik sembolü), bütün müstebidler (zalim hükümdarlar) gibi sen de yanılıyorsun. Çünkü benim destanım öyle bir destandır ki, ne Babek'le başlamıştır, ne de Babek'le bitecektir. Ey zavallılar, siz hiçbir zaman özgürlük yangısının (ateş, yangın - mecazi anlamda; şiddetli arzu) ne demek olduğunu anlamayacaksınız. O dehşetli yangın ki, yüreği yakıp küle çeviriyor. Özgürlük; o ister tatlı olsun, ister acı; yalnız oydu benim secdegâhım! Ve bu müstebid ki beni öldürüyor, o da hiçbir zaman anlamayacak ki, ölümü ile özgürlük fedaisi büsbütün yok olmuyor."



Babek'in 23 yıl araplara karşı koruduğu Azerbaycan


(http://www.azembassy.ro/Romanian/pr02.h8.gif)





Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: börtçeni - 14 Haziran 2006
bozkurt destanın yok sayan arap kültürün bu kadar sarılan bi milletmi oluyoruz ???????????????????????????????????????????????????????????????                                  GÖK TANRI TÜRK"KORUSUN
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: brakisefal - 19 Haziran 2006
asli olan din değil Türklük'tür. bu bağlamda musevi olsun hristiyan olsun müslüman olsun, Türk sıfatını taşıyan herkes ırkdaşımızdır. kimse islamiyet=Türklük formülünü önümüze koymasın. elmayla armut toplanmaz, iki cevher bir biriyle karıştırılamaz; karıştırılırsa ikisinin de özelliği yok olur.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 19 Haziran 2006
müslüman=TÜRK, TÜRK=müslüman formülü çok yanlış birşey. Maalesef insanlarımızın çoğu böyle düşünüyor. "müslüman olmayan Türk, Türk değildir" diyenleri az görmedik. Bu mantıkla, islam dinine mensup olmayan ırkdaşlarımızı dışlıyoruz. Türk bir bütündür, dinle mezheple ayıramazsın!

müslüman olan arap ve kürd enikleri müslüman oldukları için benim kardeşim mi olabilir? Hayir, asla öyle birşey olamaz! Fakat bir Türk, ister hristiyan, ister müslüman, ister buddist olsun, benim canımdır!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 20 Haziran 2006
Ben bir Türk olarak Tek birşeyden korkarım...
Oda Tanrının hışmıdır...

Tanrı her zaman Türkün arkasında olmuştur...
Dileğimiz bunun sürekli Daim olması...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 20 Haziran 2006
Nasıl geçtik konusu ile ilgili sadece aksakallı dedelerimizin bir sözünü size söyleyeyim..Azerbaycanda elimizde dedeler der ki;

Gılınç Müselman


Yani "Kılıç Müslüman"


anlamının ne olduğunu 10 yaşıma kadar pek anlamadım,sormadım da. daha sonra sorduğumda bana şöyle dediler;

Oğlum bil ki Müslüman olan kılıç görmüştür ve kılıç gördüğü sürece Halife emrindedir.Kılıç gördüğü sürece istenen itaati gösterir.

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: tegin - 21 Haziran 2006
 Konuyu gündeme getiren arkadaşa teşekkür ederim öncelikle. Asil Türk Milletinin bugün içinde bulunduğu durumun tek nedeni vardır. O da İslam potasında eriyerek akıl bilimden uzaklaşmış olması.İslamiyeti kötülemek olmaz müslümanız ama arap değiliz, biz müslüman olmadan önce de imparatorluklar kumuş hep bağımsız yaşamış yüce Türk ırkıyız.Yani biz islamla ihya olmuş değiliz tersine islamın yanlış anlaşılıp yanlış yorumlanıp yanlış yaşanmasıyla geri kalmış bir milletiz.Zaten islamiyeti bir tarihe kadar dünyada sembolize edecek büyük devletleri de sadece Türkler kurabilmiştir.Ancak dini gericilik ve safsatalarla 1600 lerden sonra Yüce Milletimiz arap hegemonyasına teslim olmuş ve geri kalmıştır.Dilimiz ve kültürümüz islam etkisiyle erozyona uğramış kuşaklar birbiriniz anlamaz olmuş, isimlerimizin yüzde 90 ı arapça olmuştur.Yapılacak şey açıktır.Arap etkisini yok ederek alka bilime dayalı çağdaş laik bir rejim ile aydınlık bir geleceğe yürümek.Atatürk devrimlerine sahip çıkmak.Türk-İslam ülküsü veya sentezi diye bir şey yoktur ve olamaz.Kimse çıkıp da maval okumasın.Bu safsatalarla bu hallere geldik.Bizi biz yapan müslüman olmamız değildir, damarlarımızdaki ASİL KANDIR.Yüce Türk ulusu, akıl ve bilime dayalı laik bir rejim ile ancak hak ettiği yeri alabilir.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 21 Haziran 2006
DİN ARABIN-NAZIM ACEMİN OLSUN!SAVAŞ BİZİMDİR....AMA ŞUNA İTİRAZIM VAR BU SİTEDE DEĞERLİ KANDAŞLARI ÇOK GÜZEL BİLGİLER VERİYOR AMA ARADA YANLIŞ BİLGİ VERİYOR...
 1.ULU TÜRK MİLLETİ ASLA KİMSEYE BOYUN EĞMEZ KILIÇ ZORUYLA HİÇ EĞMEZ..
  2.SOYSUZ ARAPLARIN ZORUNA HİÇ BOYUN EĞMEZ.BÖYLE YAZIP BAŞTA KÜRŞAD OLMAK ÜZERE KAHRAMAN MERT ATALARIMIZA HAKARET ETMEYİNİZ.
  3.ŞUNU ASLA UNUTMAYIN TÜRKE İSTEMEDİĞİ BİR ŞEYİ
 ASLA ZORLAMAYLA YAPTIRAMAZSINIZ.......
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 21 Haziran 2006
TÜRK İSTEMEDİKTEN SONRA HİÇ BİR ŞEY YAPTIRAMAZSINIZ...KIRALI GELSE ASİL TÜRK BOYUN EĞMEZ ÖLECEĞİNİ BİLSE BİLE..ONUN İÇİN SİZİN AMACINIZ TÜRK IRKÇILIĞI MI?İSLAM DÜŞMANLIĞI MI?BEN DİNİ YÖNÜ KUVVETLİ BİRİ DEĞİLİM FAKAT SİZİN BU GÖRÜŞLERİNİZİ DEHŞETLE TAKİP EDİYORUM.HİÇ BİR DİNİN IRKA ZARARI YOKTUR.OLMAMIŞTIR OLMAZDA..
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 21 Haziran 2006
NE MUTLU TÜRK DOĞANA.TANRI DAĞI KADAR TÜRK OLABİLENE.BOZKURTLAR GELECEK ZALAM BİTECEK!!!!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 22 Haziran 2006
Kürşadla Halife ordularının ne alakası var? Biz burada Türkler kılıç zoruyla Müslümanlığı kabul etti derken Türkler korkaktır demiyoruz ki zaten. Sadece bir örnek vereyim...Azerbaycan bölgesinde Babek Abbasi Halifesine 23 yıl direnmiştir.

Babek yüzünden Abbasi Halifesi kafayı yemiş ve en sonunda mecbur kalarak Babek üzerine Müslüman komutanlardan Türk Afşin'i göndermiştir.Halifenin ordusunda sadece Afşin Babek'i esir alabilmiştir.

Babek'in Irakta idamı ise dillere destandır.idamdan önce sarayda herkesin önünde Abbasi Halifesine küfretmiş,daha sonra idamda da kesilen kolunu yüzüne sürmüştür.

Halife niye böyle yapıyorsun diye sorunca;

Şimdi kanım akıyor ve yüzüm sararacak kan kaybı yüzünden.Yüzüm sararınca senin gibi bir ........... korktuğumu sanmasınlar.


demiştir..



Türk budur işte....

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 22 Haziran 2006
BAYRAKLI _NE MUTLU TÜRK DOĞANA DEMEK SENİN TEKELİNDE DEĞİL.DAHA ÖNCE FORUMDA SENİN YAZINI HİÇ OKUMADIM.OKUSAMDA NE OLUR YANİ.TUTKİ SENİN SÖZÜNÜ YAZDIM.NE VAR YANİ KÖTÜ BİRŞEY Mİ.BU SÖZÜ BÜTÜN TÜRKÇÜLER SÖYLER.SEN HANGİ ZAMANDA YAŞIYORSUN.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 22 Haziran 2006
TURK_AZE NE DEMEK KÜRŞADLA ALAKSI YOK.NE KADAR SAÇMA.BÜTÜN TÜRKLER BİR BÜTÜNÜN PARÇASIDIR.BU PROTO TÜRKLERDEN BAŞLAR GÜNÜMÜZE KADAR.BİLMEDEN KONUŞMA.DANGALAKLIK YAPMA.TÜRKÇÜYSEN ADAM GİBİ TÜRKÇÜ OL!TÜRK OL!MAYMUN!NE LAN BU?İNSANLARA HAKARET ETMELER KÜÇÜMSEMELER.KİMSİNİZ SİZ.UNUTMA SENİN KARŞINDA BİR TÜRK VAR.SAYGILIOL.HIRO.BU İŞİ SADECE SİZ Mİ BİLİYORSUNUZ.SONRADA ÇIKIP BİRLİK BERABERLİK NARTAVALI OKUYORSUNUZ.NE LAN BU,ÖNCE SAYGILI OLACAKSIN.SÜRÜNGENLİK YAPMA.ADAM OL!İNSAN OL!EN ÖNEMLİSİ TÜRK OL!BANA TÜRK TAKLİDİ YAPMA. :turan:
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: maozturk - 22 Haziran 2006
BANA TÜRK 'Ü ANLATMAYIN SİZ GİDERKEN DÖNÜYORDUM.SEN TÜRK ŞÖYLEDİR BÖYLEDİR DESEN NE OLU DEMESEN NE OLUR.BEN BUNLARI ZATEN BİLİYORUM.BÜYÜK IRKIN SEÇKİN BİR BİREYİ OLARAK..SEN BANA TÜRKÜN ŞİMDİKİ KÖTÜ DURUMUNDAN NASIL KURTULUR ONDAN HABER VER.LAF KALABALIĞI YAPMA....

EĞER TÜRKÇÜLÜK SİZİN GİBİ SAYGISIZLARA KALDIYSA VAY HALİMİZE....

YOLUN BAŞINDAYKEN ÇIKIN ARAMIZDAN...BÜYÜK TURAN YOLUNDA SİZİN GİBİ BEYİNSİZLERE İHTİYAÇ YOK...AKILLI İNSANLAR LAZIM.. :turan:

FETULLAHÇI ÇIKMIŞ MARTAVAL OKUYOR BİZİMKİLER KÜFREDİP FORMDAN ATIYOR..BIRAK ATMAYI DÜŞÜNCENLERİNİ BİTİR O SÜRÜNGENLERİN..BİRAZ AKILLI OLUN... :turan:

ÜLKÜCÜ GELİYOR TÜRKÇÜLÜK DERSİ VERİYOR..SİZ NAPIYORSUNUZ EN UFAK Bİ MANTIKLI CVP YOK KÜFÜRET AT...NEKAZANIYORSUNUZ..BURASI TÜRKÇÜ BİR FORUMSA HERKESİN BÜTÜN TÜRKÇÜLERİN...BUNU ANLAYIN...OKUYUN ARAŞTIRIN .... :turan:
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 22 Haziran 2006
Konunun Kürşadla hiçbir alakası yok.Kimse de Türk ırkına hakaret falan etmiyor.Söylediğin lafları da aynen sana iade ediyorum.Konu hakkında biraz araştırma yap ondan sonra gel ortalığı karıştır.


Alıntı

Kürşad (Kür Şad)
Göktürk prensi (Öl. 635). Göktürk Hakanı Çuluk Kağan'ın küçük oğlu. Babası, bir Çin prensesi olan, üvey annesi İçing Hatun (Katun) tarafından zehirletildi. Yerine geçen amcası Kara Kağan'ın düşüncesiz yönetimi ve kıtlık yüzünden, Türk ordusu, Çinlilere yenildi. Kürşad da esir edilerek, Çin'e götürüldü (630). Kara Kağan, Çin'de ölünce (634), Çinliler, kendi taraftarları olan Göktürk prensi Sirba'yı, Türk hakanı yaptılar. Sirba, Çin'e bağlanmayı kabul etti.

 




Alıntı

Türkler ile araplar arasındaki temas 600’lü yılların sonunda, Dört Halife Dönemi’nin sonunda başlamıştır.Türklerle araplar Maveraünnehir’de, yani bugünkü Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve İran’a kadar yayılan bölgede karşılaşmışlardır.Çatışmalar Horasan’da, Semerkant, Buhara gibi kentlerde odaklanmıştı.Kuteybe bin Müslim, Yezid bin Mühelleb, Said bin Haraşi, Eşreş bin Abdullah, Nasr bin Seyyar gibi Horosan valileri, binlerce Türk’ü öldürmüş arap komutanlardı.700’lü yıllarda Horosan, çok şiddetli savaşlara ve aldatılarak teslim alınan Türklerin acımasızca kılıçtan geçirilmeleri gibi kanlı olaylara tanık olur.

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: [Hun Türk] - 23 Haziran 2006
Türkçülük fikriyatına ve kurallara biad etmeyen burda işi olamaz.  Burası Türk otağı, kıraathane değil..!   Bu konu hakkında bilgisi olan buyursun.. Bölüm adı üstünde Türk Tarihi bölümü.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006
KENDİ ŞAHSİ FİKRİM....AMA MUTLAKA OKUYUN...

BEN TÜRKLERİN ZORLA MÜSLÜMAN OLDUKLARINA İNANMIYORUM...
ZATEN İSLAMDA ZORLAMA YOKTUR...

BANA GÖRE TÜRKLERİN MÜSLÜMNA OLMASININ EN BÜYÜK SEBEBİ TÜRKLERDE VAR OLAN GÖK TANRI İNANCININ İSLAMLA UYUŞMASIDIR...


Türklerin İslamiyet'ten önceki dini Göktanrı diniydi. Bu dine göre Türkler;
* Tek bir Tanrının evreni yarattığına ve gökte oturduğuna inanıyorlardı. (İslamda'da bu şeki)
* Öldükten sonra dirileceklerine inandıklarından, ölülerini atı, eşyaları ve silahıyla birlikte gömüyorlardı. (Öldükten sonraki diriliş İslamdada mevcuttur)
* Cennet'e UÇMAĞ, cehenneme ise TAMU diyorlardı. (islamda Mükafat ve Ceza için Cennet ve Cehenem varıdr...)
* Mezarlara ölünün, sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar BALBAL adı verilen küçük heykeller dikerlerdi. İnanışa göre, yeniden dirilecek kişi atıyla cennete gidecek, ve öldürdüğü düşmanlar sonraki yaşamında ona hizmet edeceklerdir. (Mera toprağa gömmek İslamda Mevcuttur ve savaşta öldürdüğü kişileri islamnda kutsal sayılan gazilik ve şehitlikl inancının İslamdada olması)
* Ölüleri için YOĞ adı verilen cenaze törenleri yapar, ve ardından yas tutarlardı. (Aynısı Farklı şekilde İslamdinin mevcuttur...)

BENİM İLGİ Mİ EN ÇOK ÇEKEN...
HİRİSTİYAN VEY BAŞKA BİR DİN E GEÇEN TÜRKLERDE TÜRKLÜK ÖZELLİĞİ YİTİRİLMEYE BAŞLAMIŞTIR... BUNU EN YAKIN ÖRNEK BULGAR, MACAR, UYGURLARDIR BUNLAR DİNLERİNİ DEĞİŞTİREREK TÜRKLÜK ÖZLLİKLERİ YİTRMİŞLER AMA MÜSLÜMAN OLAN TÜRKLERDE BU KESİNLİKLE OLMAMIŞTIR...(İSTİSNALAR HARİÇ)

BİR BAŞKA YÖNLE İSLAMLA GÖKTANRI İNANCININ BENZERLİKLERİ...

***Evrenin üst üste gelen katlardan oluştuğuna inanılmıştır. (İslamdada bu şekildir...)

***Gök'ün onyedi, yerin altının ise yedi kattan oluştuğuna inanırlardı. Bu ikisinin arasında insanların yaşadığı yeryüzü bulunurdu. (islamdada Cennet gökte Cehennem Yerdedir..)

***Tek Tanrı inancına bu dönemde ulaşılmıştır. Bütün evren göğün en üst katında oturan Tanrı'ya itaat ederdi. (İslamdada Allah Varlığın var olduğu ve Allahın Tek olduğu belirtilir)

***Göktürkler Tanrı'ya "Türk Tanrısı" adını vererek onu millileştirmişlerdir. (islamda Allah kendisi için savaşanların arkasında olduğunu bildirir... Türklerde de bu şekildi Tanrı Tükün hep arkasında idi...)

***Tanrı'ya ; Ugan , Bayat , Ulu Yaratgan da demişlerdir. (bu biraz basit olacak ama islamda Allahın 99 ismi bulunmaktadır...bu okadar önemli değil...)

***Bazı kutsal saydıkları yerlerde Tanrı'ya dua edip, kurban kesmişlerdir. (İslamda temiz ibadet yerleri bulunurdu tıpkı Türkler de gibi gibi ve Türklerde olan kurban inancı Tek İslamda mevcuttur...)

***Türk İslam a Geçerek Dahada Güçlü olmuştur...
Türk İslama geçerek hak-adelet ve Tanrının Kılıcı olmuştur...

***GökTanrı Dini ile İslamın arasındaki tek Fark....
birisi İlahidir dir diğeri ilahi olmayan bir dindir...

İslam dinin kutsal kitabında bir söz geçer....
Allahın Resulu Peygamberimiz Hz. Muhammed s.a.v. in sözünü hatırlatarak '' İstanbul ne güzel bir şehir... İsatanbulu fet eden komutan ne güzel komutan itanbulu fet eden asker ne güzel askerdir '' bu kutsal sözü gerçekleştrmekte Türk'e nasip olmuştur...

Kuranda yazan bir kelime daha...
İslamı ve onun kutsal kitabını Arap olmayan Bir millet koruyacaktır...
Bu nu Yüce Türk milleti olduğu açık açık bellidir...
Türkler Yıllar boyunca İslamın hem klakanını hem kılıcı olmuştur...

Anadolu sanki son ilahi din islamın kale görümünündedir... Anadolu daki Türkler olmasa Avrupadaki Haçlı birliği (başta rusya) Günye Rahatlıkla ine bilir ve buralrı Rahatlıkla tacizde buluna bılubılırıdı
ama burda Türkler oldu için bu sorun hiç bir zaman tarihte yaşanmadı

Tanrı Sanki Savaşçı Türkün İslamı Koruması için Türke Orta asyadan göç etmesi için görev ve sebep sunmuş gibi... (dünayanın en verimli toprakları olan ana yurt orta asaya bir anda kurallık hasatalıkla boğuştu...)
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 23 Haziran 2006
Maveraünnehir’de, yani bugünkü Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve İran’a kadar yayılan bölgede yaşlı Türk dedelere bir sorun bakalım halife orduları bölgede neler yapıyordu?
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 23 Haziran 2006
araplar putlara falan taparken, Türkler semavi TEK bir TANRIYA inaniyordu! Senin yazdıklarına bakılırsa, Sayın Bozkurt Cepni, arap p.çleri bizim dinimize özenip, taklit etmişler!

Gök Tanrı Inancı ve müslümanlık bambaşka birşey, kusura bakma!

müslümanlık hristiyanlık gibi monoteist bir din.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 23 Haziran 2006
araplar müslümanlığı yayarken Türklere karşı silah kullanmamış olsalardı o zaman bu gün şaman inanca sahip Türklerin belli oranda çoğunlukta olması gerekirdi.ruslar kendi etki alanlarında kalan Türkleri zorla hristiyanlaştırmak için bastırdılar araplar da müslüman olmayana karşı silah kullandılar.

sonuçta Gagavuz ve birçok Türk bölgesi hristiyanlaştı.arapların saldırdığı bölgelerde de müslümanlık yayılmaya başlandı.

bu gün sadece sibiryada yaşlı şamanları görebilirsiniz. o da niye biliyormusunuz? zamanında stalin herkesi kurşuna dizdirirken bu şamanlardan biraz kalsın da kültürel zenginlik bozulmasın diye şaman konusunda fazla baskı yapmamıştır.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006
araplar putlara falan taparken, Türkler semavi TEK bir TANRIYA inaniyordu! Senin yazdıklarına bakılırsa, Sayın Bozkurt Cepni, arap p.çleri bizim dinimize özenip, taklit etmişler!

Gök Tanrı Inancı ve müslümanlık bambaşka birşey, kusura bakma!

müslümanlık hristiyanlık gibi monoteist bir din.

Ben bir Müslüman Türkçüyüm kendi dinime Hakare ettirmem...
Hele ki bu bi arap dinidir dedirtmen
Emevi salakalrının yaptıkları gibi
Bu din sadece ne olduğu belli olmayan arapların değildir...
araplar insna olsa kendi dindaşı olan Türkün sortından vurmazdı...

Müslümanlık Allahın insanlığa gönderdiği son dindir...
Tanrıda Bazı Türklere İslamı korumak için görev vermiştir...
Türkte Tanrının Emrini Yerine Getirmiştir...

İslamın Arapların arasında doğmasının tek sebebi
Araplarda olan haysiyetsilik şerefsizlik sapık düşüncelerine engel olamak için burda doğmuştur... (cahiliye dönemi)

İslamı kesinlikle Arpalara mal edilmemelidir...

Türkün Güçeliği Tanrıdan Gelir...
Türkte Tanrının son dini en güzel şekilde korumuştur...

TTK...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 23 Haziran 2006
Hakaret eden yok! Yalnız iki de bir misyonerlik yapmasan daha iyi olur! müslümansan müslümansın kardeşim! Bunu hep vurgulamaya gerek yok, burası neticede dini sohbet forumu değil, Türkçülerin Otağı!

Tekrar belirtmek isterim: Hakaret etmedim, sadece senin yaptığın gibi, kendi fikrimi sundum!
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006

(http://img142.imageshack.us/img142/8788/atatrk5rt.jpg) (https://www.hunturk.net/forum/sistem.php?islem=yonlendir&url=aHR0cDovL2ltYWdlc2hhY2sudXM=)
En büyük Türkçü Atatürkten bir söz...
Cihan imparatoluğu Osmanlının yıkılmasının en büyük nedeni Osamanlının İslamdan uzaklaşmasıdır...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006
Hakaret eden yok! Yalnız iki de bir misyonerlik yapmasan daha iyi olur! müslümansan müslümansın kardeşim! Bunu hep vurgulamaya gerek yok, burası neticede dini sohbet forumu değil, Türkçülerin Otağı!

Tekrar belirtmek isterim: Hakaret etmedim, sadece senin yaptığın gibi, kendi fikrimi sundum!

Kandaşım benımsediğim dinim araplra mal ettin...
zoruma giden bu...

Din ayrılığı yüüzndne senın gibi gönüldaş ve kandaşımdan ayrı düşem istmem
bu benı mefkalede üzer...

bir olmazı gerekirden hır çıkarmayalım...
Bide kandaşım ben misyonerlık yapmıyorum...
Şahsi fikrimi söylüyorum...

hem  misyonerlik kım ben kım :D
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: nil - 23 Haziran 2006
SEVGİLİ IRKDAŞLARIM  şu anda Türkiye Cumhuriyeti başbakanın daha önce söylediği sözleri yazacağım

-Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakda durmaya gerek yok (1994)

-10 Kasım da yaygara kopartıldı  (1994

-İstanbul'u medine  yapacağız

-Demokrasi bizim için tramvaydır ,istediğimiz yere kadar gider, orada ineriz.

-Bütün okullar imam hatip olacak

-Ben islamın imamıyım (1995)

-Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır (19969

-Ben meclisin dualar ile açılmasından yanayım (1996)


Bu sözleri söyleyen adam Türkiye Cunhuriyeti başbakanı ve bu düşünce ile AB nin Türk askeri hakkındaki düşünceleri aynı olduğu için gözbebeğimiz ordumuza hergün yeni iftiralar atılmakda, TSK sindirilmeye çalışılmakda

Siz müslümanlık hangi milletin onu tartışıyorsunuz.Ben bu siteye ATATÜRKÇÜ VE TÜRKÇÜ olduğum için üye oldum.Üyeliğimin iptal edilmesini saygılarımla rica ediyorum
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006
SEVGİLİ IRKDAŞLARIM  şu anda Türkiye Cumhuriyeti başbakanın daha önce söylediği sözleri yazacağım

-Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakda durmaya gerek yok (1994)

-10 Kasım da yaygara kopartıldı  (1994

-İstanbul'u medine  yapacağız

-Demokrasi bizim için tramvaydır ,istediğimiz yere kadar gider, orada ineriz.

-Bütün okullar imam hatip olacak

-Ben islamın imamıyım (1995)

-Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır (19969

-Ben meclisin dualar ile açılmasından yanayım (1996)


Bu sözleri söyleyen adam Türkiye Cunhuriyeti başbakanı ve bu düşünce ile AB nin Türk askeri hakkındaki düşünceleri aynı olduğu için gözbebeğimiz ordumuza hergün yeni iftiralar atılmakda, TSK sindirilmeye çalışılmakda

Siz müslümanlık hangi milletin onu tartışıyorsunuz.Ben bu siteye ATATÜRKÇÜ VE TÜRKÇÜ olduğum için üye oldum.Üyeliğimin iptal edilmesini saygılarımla rica ediyorum

kandaşım bizi burya getirten birleştiren Türkçülük dugumuz...
Lakın burda her dinden kandaşlarımız olabilri bu çok normal...
Ama bir kandaşın her hangi bir kandşımızın dinine hakaret etmesine gerek yoktur...
Bizi ayakta Tutan Türklüktür...Türklüğü var denden Tanrıdır...

TTk...

(kandaşım nil sakın bir yere gitme birlik olma zamanıdır...ayrı kalma..küs kalmanın yerideğildir...bir olalım...Türk ırkı içim....)
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: brakisefal - 23 Haziran 2006
dine hakaret eden falan yok, bu tepki niye ?

kaldı ki kimse islamı da tartışmıyor.eğer tartışacaksak onu da çok iyi yaparız kuşkunuz olmasın lakin burası yeri değil.burada tartışılan şey "Türklerin nasıl müslüman olduğu"dur. başka bir şey değil. eğer bu konuların tartışılması sizi rahatsız ediyorsa forumu terkediniz, burası Türkçülük namına herşeyin konuşulduğu bir yer.

asena nil'e de seslenmek istiyorum, sizin gibi Türkçülerin, hele günün birinde ana olup dünyaya Türkçü yavrular yetiştirecek kişilerin hemen pes etmeyip, aramızda kalmasını istiyorum.
aramızda küçük fikir farklılıkları olsa da nihayetinde bölünme lüksüne sahip değiliz, hepimiz kurt başlı sancağın altında toplanmışız gerisi çok da önemli değil
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: brakisefal - 23 Haziran 2006
Göktanrıcılık diniyle islamiyet dininin arasındaki benzerlikler aborjin dini ile hıristiyanlık arasındaki benzerlikten fazla değildir.
islamiyet göktanrıcılık'a benzer demek büyük bir cehalet örneğidir.nitekim bu doğru olsa bile; yani islamiyet gerçekten göktanrıcılık inanışına büyük oranda benzese bile bu Türklerin zorla müslüman olmadıkları anlamını çıkarmaz.
ilk önce şunu bilmeliyiz ki Göktanrıcılık inanışında tek Tanrı inancı falan yoktur, bir çok Tanrı vardır; bu tanrılar arasında sınıflardan oluşmuş bir hiyerarşi vardır ve en üstünde  ÜLGEN bulunur. ÜLGEN'in zıttı olup yeri geldiğinde düşmanlığını yapan ERLİK'tir ve o kötü ruhların ve ölümün tanrısıdır.sadece bunları bilmemiz dahi ata inancının islamiyet ile apayrı bir mantık düzeni üzerinde olduğunu gösterir.
iki inancın benzer oluşu tezi yıllar evvel uydurulmuş bir beyin yıkama aracıdır.genç bireylerin akıllarındaki soru işaretlerinden korkan ve onları sürüdeki bir koyun düzeni içerisinde tutmak isteyen yozlaşmış düzen sayesinde günümüzde de bu tez pek aklı selim insanlar tarafından da savunulacak düzeyde tutmuştur.
lakin bu tezi savunanların pek azı göktanrıcılık inanışı hakkında bir bilgiye sahiptir, pek azı bir şaman ayini görüp, pek azı şaman geleneklerine sahip Türk sosyal yapısını irdelemiştir.
tarih biz Türkler için 600lü yıllardan başlamaz, ÜLGEN'in sonsuz sulardan kara parçaları çıkartıp oraya ACUN adını verdiğinden beri biz buradayız ve ismimiz şanımız özümüz dinimiz ile hep var olmuşuzdur.islamiyet bizi değil, arapları kurtarmış, bizi değil arapları millet yapmış, bizi değil arapları insan kılığına sokmuştur.bunlar bilinsin sonra yorumlar yapılsın.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 23 Haziran 2006
Ben hiç bir şekilde hakaret etmedim, ve kalkıp hiç bir soydasıma karşı böyle bir terbiyesizlik yapmam! Yazdıklarımdan dolayı herhangi kandaşım kırıldıysa özür dilerim. 

Saygılarla
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 23 Haziran 2006
Beğler;

Kimsenin dininden kimse mesul olamayacağı gibi, kimsenin de kimseye dininden ötürü hakaret etme gibi bir lüksü yoktur ve olamaz.
Ki Kur'an'da dahi bu konu bizzat işlenmiştir.Bu konunun tartışılması dahi abeste iştigal etmektir.
Madem kişi nasıl Müslüman olduğunu merak ediyor, açar kitapları karıştırır, öğrenir.
Bilmiyorum bu konu ile alakası var mı ama bizim Kul Nesimi diye bir şarimiz vardı.Onun bir şiiri vardı;
''Ben melanet hırkasını kendim giydim eynime
Ab-ı namus şişesini taşa çaldım kime ne''
Ayrıca bu Laiklik sisteminin Türklerde çok öncelerden beridir olduğunu gösteren bir olgudur.
Soruyorum sizlere:
Ayağımızın altındaki toprak kayıp giderken senin dinin, benim dinim kavgası niçindir?
Dinin neyse bana ne ya da kime ne?
Benim dinim KİNİMDİR.
Saygılar.
TTK.

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 23 Haziran 2006
Değerli kandaşlarım...

Bizi burda birleştiren Damarlarımızdaki kanın özellikleridir...
Biz Tanrının yarattığı en yüce ırkızki
Tanrıya dami şükrederiz...
Türk olmadımı Tarihte olmadı...

Burda Tarıştığım olay
İslamın salak araplara mal edilmesi
Bu kutsal saydığım kitabın resulu Hz.Muhammed arapda değildir...
Bazı sala arpalra bunu dının kendılerine ait olduğunu zannetselrde öylşe değildir...
Tanrı o kitabı onlara göndermesinin sebebi
araplar pis huylarından kurtulmasıdır...
Ve yine şahsi fikrim
Tanrı bu kitabı korumak için Yer yüzünün en asil en savaşçı ırkı olan Tükü görevlendirmiştir...
Türkü orta asyadan çekip andoluya çepkeminin sebebinide orta asyada yarattığı kuraklık ve hastalıktır... Türk yer yuzunde yerşeyle baş etti ama bu kuraklık ve hassatılık baş ebeyıp başta anadolu olmak üzere batıya göç etti...
Bular sadece bir sebep
bu sebebın oluşmaısnın tek sebebi
Tanırının İslamı koruması için yarattığı bir doğa olayıdır...
Ve ne oldu...
Türk Buraya göç ederek Mülüman oldu...
Mülüman olduktan sonra...
Türk yüz yıllar boyunca İslamın kalkanı ve kılıcı oldu...
Türk vurdu islam yüceldi...
Türk okşadı İslam yüceldi...

Türkün Tanrıdan gelir kelimesını burda rahtlıkla söyleyebılır...

bunu anlamanız için biraz araştımacı olabilirsiniz...
daha önceleri bende bir çok Türkçü kandaşım gibi kuşkulara düştüm ama bunu Kuranın Türkçe meallerinde bulup kuşkumu söndürdüm...

Bu kitabı okuyun ve Türk için neler dendiğini hissedin...

Türkçü Tanrısına İtaat etmelidir...
Çünkü Tanrı ona Türke asil kanı veren o yüce Tanrıdır....


Tanrı Türkü
hakı, adeti, İnsanlığ,ı Şerefi Asilliği öğretmesi için yarattı...
Geri kalanlarada Türke itaat etmelidir...

Türk Tanrısına itaat edecek...
İnsanoğluda Türkün İtaat edecek (Türkün gösterdiği yolla Tanrıya itaat)

Gök de Tanrı...
Yer de biz....


Tanırının yaratıığı en yüce ırkın değerini bilmek için...
Tanrıya Dualarımızı eksik etmeyelim....

TÜRK IRKI SAĞ OLSUN....

ben Müslüman bir Türkçüyüm bu inadığım inanış kesinlikle salak araplara mal edilmemelidir...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 25 Haziran 2006
Dinler kimsenin tekelinde olan olgular değildir.

Kişi kendine ne uygun geliyorsa onu seçer, ona göre davranır.

Buna kimse hiçbir şekilde müdahele edemez.

Şunu da unutmamak gerektir;İslamiyet'in özünde ''Irkçılık'' yok.Bunu da söyleyelim.Tabii ki bu kişilerin kendi idrak, iz'an ve mizanlarına kalmış bir olaydır.

Peki ne yapacağız?

Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direklerinden, Atatürk İlkelerinden ''Laiklik'' sistemini Türk Milleti'nin özümseyebileceği şekilde tekrar yorumlayacağız.

Bunu yaparken geçmişten ders almasını bileceğiz.Ve Yüce Türk Milleti'nin önüne Atatürk'ten bize miras kaldığı gibi Türk MİİLETİ'NE SUNACAĞIZ.

Biz Türkçüler zaten İslam düşmanı değiliz.Bizim karşı olduğumuz noktalar zaten bellidir.Türklük düşmanı olan; karanlık, kör, yobaz, kişi ve kuruluşlara karşıdır bu mücadele...

O zaman ben şu Türkçüyüm-sözüm meclisten dışarı- ben bu Türkçüyüm demenin bir alemi yoktur, bizim kavgamız din kavgası değil ki zaten...






Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: yolbars - 25 Haziran 2006
Muhammed, Kur'an haricinde koyduğu buyruklarla Türkleri, en aşağılık, en tiksinti verici ve insanlığa felaket getirici yaratıklar şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımlamalardan birkaç örnek şöyle:

"Siz Müslümanlar, küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla (Türklerle) öldürüşmedikçe Kıyamet kopmayacaktır. . ."

"Şu da Kıyamet alametlerindendir ki: Kıldan keçe ayakkabı giyen bir toplumla (Türklerle) vuruşup öldürüşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş derili toplumla öldürüşmeniz Kıyamet alametlerindendir. Siz Müslümanlar, küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe Kıyamet kopmaz."

"(Siz Müslümanlarla), küçük gözlü toplu Türkler savaşacaktır. Siz onları üç kez önünüze katıp. . . süreceksiniz. (Sonunda) onların tümü kırılacaktır.. ."

Muhammed'in bu sözlerini, Buhari'nin e 's-Sahih , Kitabu'l-Cihad, Müslim'in e's Sahih/Kitabu'l-Fiten, Ebu Davud'un, Sünen ve Kitabu'l-Cihad, Nesei'nin Sünen/Kitabu'l-Cihad ya da Tirmizi ve İbn Mace gibi temel kaynaklarda bulmak mümkün. Hemen ekleyelim ki, Muhammed'in "vahiy" olarak yerleştirdiği bütün Islami veriler, yüzyıllar boyunca Arabın, tarihi Türk düşmanlığı duygularının malzemesi olmuştur. Bundan dolayıdır ki, Islam kaynaklarında yer alan Türklerle ilgili bölümlerin başlığı genellikle "Kıtalu't-Türk" şeklindedir ki "Türklerle öldürüşmek" (Türklere karşı savaş) anlamına gelir. Bu tür sözler, yüzyıllar boyunca Arap milletinin mutluluğunu sağlamıştır. Bu nedenledir ki Araplar, yüzyıllar boyunca Türk'ü "kana susamış", "yabani", "cani ruhlu", "insanlığa felaket getirici", "İslam uygarlığını yok edici", "fikren yetersiz" vs. gibi aşağılamalarla tanımlamışlardır. Bu düşmanlık 1400 yıl boyunca sürmüş ve hala daha sürmekte ve her vesileyle kendisini belli etmektedir. Bizim kendi mollalarımız da onlardan aşağı kalmayıp yardımcı olmuşlardır; hem de öylesine ki, Muhammed'in Türk'ü küçültücü tanımlamalarıyla adeta sihirlenmiş olarak içlerinde, Kanuni Süleyman döneminin Divan-ı Hümayun katiplerinden Hafız Hamdi Çelebi gibi konuşanlar çıkmıştır. Padişaha sunduğu bir şiirinde Hafız Hamdi Çelebi şöyle der: "Padişahım. .. Türk'ü öldür, baban olsa da. O iyilik madeni yüce Peygamber (Muhammed): Türkü öldürünüz, kanı helâldir' demiştir."

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: yolbars - 25 Haziran 2006
Arapları, insanlığın en temiz, en asil kavmi olarak yücelten Muhammed, Araptan sonra en değerli toplum olarak Acemleri seçmiştir. Buna karşılık Türkleri, "küçük gözlü, basık burunlu, yayvan suratlı, yüzleri kalkan gibi" tiksinti verici ve felaket yaratıcı bir ırk olarak tanıtmış, onlarla öldürüşmedikçe Kıyamet gününün gelmeyeceğini bildirmiştir.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: [Hun Türk] - 26 Haziran 2006
yolbars,

Otağımız da her hangi bir din tartışılıp sohbeti yapılmadığı gibi her dine de herkesin saygılı olması gerekir.

Ayrıca e-posta adresin artemis bilmem ne gözümüzden kaçmış.

Üyeliğiniz iptal edilmiştir.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 26 Haziran 2006
Muhammed, Kur'an haricinde koyduğu buyruklarla Türkleri, en aşağılık, en tiksinti verici ve insanlığa felaket getirici yaratıklar şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımlamalardan birkaç örnek şöyle:

"Siz Müslümanlar, küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla (Türklerle) öldürüşmedikçe Kıyamet kopmayacaktır. . ."

"Şu da Kıyamet alametlerindendir ki: Kıldan keçe ayakkabı giyen bir toplumla (Türklerle) vuruşup öldürüşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş derili toplumla öldürüşmeniz Kıyamet alametlerindendir. Siz Müslümanlar, küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe Kıyamet kopmaz."

"(Siz Müslümanlarla), küçük gözlü toplu Türkler savaşacaktır. Siz onları üç kez önünüze katıp. . . süreceksiniz. (Sonunda) onların tümü kırılacaktır.. ."

Muhammed'in bu sözlerini, Buhari'nin e 's-Sahih , Kitabu'l-Cihad, Müslim'in e's Sahih/Kitabu'l-Fiten, Ebu Davud'un, Sünen ve Kitabu'l-Cihad, Nesei'nin Sünen/Kitabu'l-Cihad ya da Tirmizi ve İbn Mace gibi temel kaynaklarda bulmak mümkün. Hemen ekleyelim ki, Muhammed'in "vahiy" olarak yerleştirdiği bütün Islami veriler, yüzyıllar boyunca Arabın, tarihi Türk düşmanlığı duygularının malzemesi olmuştur. Bundan dolayıdır ki, Islam kaynaklarında yer alan Türklerle ilgili bölümlerin başlığı genellikle "Kıtalu't-Türk" şeklindedir ki "Türklerle öldürüşmek" (Türklere karşı savaş) anlamına gelir. Bu tür sözler, yüzyıllar boyunca Arap milletinin mutluluğunu sağlamıştır. Bu nedenledir ki Araplar, yüzyıllar boyunca Türk'ü "kana susamış", "yabani", "cani ruhlu", "insanlığa felaket getirici", "İslam uygarlığını yok edici", "fikren yetersiz" vs. gibi aşağılamalarla tanımlamışlardır. Bu düşmanlık 1400 yıl boyunca sürmüş ve hala daha sürmekte ve her vesileyle kendisini belli etmektedir. Bizim kendi mollalarımız da onlardan aşağı kalmayıp yardımcı olmuşlardır; hem de öylesine ki, Muhammed'in Türk'ü küçültücü tanımlamalarıyla adeta sihirlenmiş olarak içlerinde, Kanuni Süleyman döneminin Divan-ı Hümayun katiplerinden Hafız Hamdi Çelebi gibi konuşanlar çıkmıştır. Padişaha sunduğu bir şiirinde Hafız Hamdi Çelebi şöyle der: "Padişahım. .. Türk'ü öldür, baban olsa da. O iyilik madeni yüce Peygamber (Muhammed): Türkü öldürünüz, kanı helâldir' demiştir."

yolbars DELİ ETTİN BENİ....

SENDEN İYİ ROMANCI OLUR...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 26 Haziran 2006
konu ile alakadar arapların zamanında Türklere yaptıklarını herkese anlatmak lazım ve bu şart çünkü arap dediğimiz kabile sürüsü tarih boyunca bize kazık atmıştır.İslam dinini yayma adı altındaki askeri harekatlardan tutun da Şerif Hüseyin'in açık bir şekilde Türk Irkına karşı cihad ilan etmesine kadar araplar tarafından gerçekleştirilen bu kazıklar saymakla bitmiyor.

Bakın bu Şerif Hüseyin denen adam kendi cihad bildirisinde ne diyor;


Hüseyin'in cihad bildirisi


‘‘...Türkler dinden çıktılar. İslâm'ın kanunlarını ve geleneklerini ihlâl ediyorlar. Allah'ın emirlerine uymuyor, emredilenin aksini yapıyor, biz Araplar'ın asırlardır devam edegelen adetlerine saygı göstermiyorlar.


...İşte, dinden çıkmış olmalarının son örneklerinden biri: Suriye Valisi Cemal Paşa, Şam'da kadınlar için bir toplantı düzenledi. Kadınlarla erkekleri aynı salonda, birarada oturttu. Kadınlar erkeklerin önünde şiirler okuyup konuşmalar yaptılar. Paşa'nın İslâm'ın ruhuna aykırı olan hareketleri bununla da kalmadı: Kadınları toplantının şeref köşesine oturttu. Kur'an'ın kadınların örtünmeleri ve yabancı erkeklerden uzak kalmaları yolundaki emirlerini bir tarafa bıraktı. Türkler bu hareketiyle Ahzab Suresi'nin 59. ayetini ihlâl ettiler ve dinden çıktılar.


...Bizlerin bir Arap birliği yaratma hayali her türlü düşüncenin ötesinde bir meşruiyet taşımaktadır. Ama böyle bir birliğin varolması için mutlaka bir gerekçe göstermemiz istenirse, şanlı tarihimizden ve altı asır boyunca bizleri haritadan silerek yoketmek isteyen Türkler'in bu çabalarına karşı gösterdiğimiz büyük mücadeleden daha büyük bir gerekçe yoktur. Arap ümmetinin bugün geri ve cahil kalmış olmasının bütün sorumluluğu Türkler'e aittir ve Araplar'ın Türk idaresine karşı cihada girişmeleri farzdır...’’



Bu adam Osmanlı Devletine karşı cihad ilan etmiyor.Bu adam doğrudan Türklere karşı cihad ilan ediyor.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 26 Haziran 2006
Aşağılık Arap, eşcinsel İngiliz Lawrens'ten aldığı altınları herhalde Allah'ın inayeti(!!!) sayıyor...
Aynı Mısır'da ki aptalların İngiliz Komutanı Allenby'i Al-nebi  diye, Mussolini'yi Musa Nili zannetikler gibi...
Tabii geçmişte İngiliz'in parası ile ''hayali peygamber'' üreten Araplar bugün o peygamberlerin(!!!) Irakta yedikleri naneyi umarım unutmazlar.
Ama yok yok bu çöl maymunları adam olmazlar, yine bize ihanet etmenin yolunu ararlar.
Tanrı Türkü Korusun.


Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 26 Haziran 2006
Aşağılık Arap, eşcinsel İngiliz Lawrens'ten aldığı altınları herhalde Allah'ın inayeti(!!!) sayıyor...
Aynı Mısır'da ki aptalların İngiliz Komutanı Allenby'i Al-nebi  diye, Mussolini'yi Musa Nili zannetikler gibi...
Tabii geçmişte İngiliz'in parası ile ''hayali peygamber'' üreten Araplar bugün o peygamberlerin(!!!) Irakta yedikleri naneyi umarım unutmazlar.
Ama yok yok bu çöl maymunları adam olmazlar, yine bize ihanet etmenin yolunu ararlar.
Tanrı Türkü Korusun.

Sahte peygamberderken kimi kastettin...
Zannedersem Hz. Muhammet den sonra çıkan sözde peygamberleri kastettin...
Evet yanılmıyorsam bu ya Arpaların ne kadar aşalık bir kavim olduğunun ispatırıdır...
Tanrı onlara kucakların tam ortasında bir peygamber gönderiyor ama bu gerzekler buna inamadıkları gibi sözde peygamber çıkartarak ne kadar aciz ve hyasiyetsiz oldujları ortaya çıkıyor...
lakın Tanrı islamı onlara teslim etmeyip Türklere teslim etmiştir...

TTK....


Bu ara Hz.Muhammedin Arap olmadığını Tüm değerli kandaşlarım biliyordur...

Hatta Hz.Muhammedin Türk olduğuna ilişkin bilgilerin olduğu duyumunu aldım...
Bunun için çook geniş bir çalışma yapıyorum
en kısa zaman da bunu siz değerli kandaşlaımla paylaşma heycanındayım...

TTK...


(Şahsi Fikrim
Tanrı Son din İslamı korumak için Sen Savaşçı Irk olan Türke orta asyadan göç etme emrini vermiş ve sebeb olarak dünyanın en verimli en sağlıklı toprakaları olan orta asyada kuraklık ve hastalıkları meydana getirerek Türkün orta asyadan göçünü sağlamış ve anadoluya toprak sınırlarına gelerek islamla tanışıtırmış ve islamın hem kalkanı hem kılıcı oldmuş (selçuklu-osmanlı) Şuan İslamı kabul den Anadaludaki Türkler olmasa idi islam dünyası avrupadan gelen baskılarla sürekli tacize uğrar ve büyüyemez şu günkü güne gelmezdi...
İskamın kitabı olan kurandada bir ayaet geçer...
''İslamanı arap olmayan bir kavim koruyacaktır'' bu ap açık Türk ün olduğu besbellidir...

Ben Tanrının islamı koruması için orta asyadan göç etmesi için emir verdiği düşünüyorum...
Ban göre ''Türkün Yüceliği Tanrıdan Gelir'' kelimesinin özü burdandır)


Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 26 Haziran 2006
Bozkurt Çepni soydaşım dedi ki;

''Bu ara Hz.Muhammedin Arap olmadığını Tüm değerli kandaşlarım biliyordur...''

Soydaşım Hz.Muhammed Türk demeye getiriyorsan Hz.Muhammed Türk değildir.Nasıl mı söyleyim sana..Senden önce Namık Kemal Zeybek'te böyle bir iddia da bulunmuştu ama ''çuvalladı''.

Nasıl çuvalladı dersen; Hz.Muhammed'in soyunun Hz.İbrahim'den geldiğini(burası doğru çünkü hepimiz biliyoruz ki Hz.Muhammed'in Hz.İsmai soyundan geldiği bilinir.) Hz.İbrahim'inde Sümer olduğu, Sümerlerinde Türk olduğunu savunuyordu.

Şimdi Sümerlerden başlayalım;kesinlikle Türk değiller, sadece diğer Uzak Asyalı kavimler gibi bizimle kelime alışverişleri olmuştu, o kadar.Türkler Moğollar ile de aynı alışverişi yaptılar, Moğollar Türk mü değil...Bu bir...

Hz.İbrahim nerede yaşamıştı Urfa'da ve civarında.Peki Hz.İbrahim kiminle mücadele etti;Nemrut ile.
Peki Nemrut'un Sümer Site Devletleri ile bir ilgisi var mı idi , yok...Hz. İbrahim'in yaşadığı devre bellidir;M.Ö 1900'lü yıllar..Peki Sümerler ne zaman yaşadı Atatürk'ün Türk Tarih Tezine göre  M.Ö. 3500 - M.Ö. 2000 tarihler arasında..Arada o devirde Hz.İbraihim bul.Bu iki....

Peki Hz.Muhammed'in soy ağacı ne idi Ona bakalım şimdi;''Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Hâşim b. Abdümenâf b. Kusayy b. Kilâb b. Mürre b. Ka'b b. Lüeyy b. Gâlib b. Fihr b. Mâlik b. En-Nadr b. Kinâne b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyas b. Mudar b. Nizâr b. Me'add b. Adnan.b. İsmail b.İbrahim b. Azer....Bak bakalım soydaşım burda bir tane Türk bulabiliyor musun...Bu üç...

Esenlikler saygılar...

TTK




Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 26 Haziran 2006
Bozkurt Çepni soydaşım dedi ki;

''Bu ara Hz.Muhammedin Arap olmadığını Tüm değerli kandaşlarım biliyordur...''

Soydaşım Hz.Muhammed Türk demeye getiriyorsan Hz.Muhammed Türk değildir.Nasıl mı söyleyim sana..Senden önce Namık Kemal Zeybek'te böyle bir iddia da bulunmuştu ama ''çuvalladı''.

Nasıl çuvalladı dersen; Hz.Muhammed'in soyunun Hz.İbrahim'den geldiğini(burası doğru çünkü hepimiz biliyoruz ki Hz.Muhammed'in Hz.İsmai soyundan geldiği bilinir.) Hz.İbrahim'inde Sümer olduğu, Sümerlerinde Türk olduğunu savunuyordu.

Şimdi Sümerlerden başlayalım;kesinlikle Türk değiller, sadece diğer Uzak Asyalı kavimler gibi bizimle kelime alışverişleri olmuştu, o kadar.Türkler Moğollar ile de aynı alışverişi yaptılar, Moğollar Türk mü değil...Bu bir...

Hz.İbrahim nerede yaşamıştı Urfa'da ve civarında.Peki Hz.İbrahim kiminle mücadele etti;Nemrut ile.
Peki Nemrut'un Sümer Site Devletleri ile bir ilgisi var mı idi , yok...Hz. İbrahim'in yaşadığı devre bellidir;M.Ö 1900'lü yıllar..Peki Sümerler ne zaman yaşadı Atatürk'ün Türk Tarih Tezine göre  M.Ö. 3500 - M.Ö. 2000 tarihler arasında..Arada o devirde Hz.İbraihim bul.Bu iki....

Peki Hz.Muhammed'in soy ağacı ne idi Ona bakalım şimdi;''Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Hâşim b. Abdümenâf b. Kusayy b. Kilâb b. Mürre b. Ka'b b. Lüeyy b. Gâlib b. Fihr b. Mâlik b. En-Nadr b. Kinâne b. Huzeyme b. Müdrike b. İlyas b. Mudar b. Nizâr b. Me'add b. Adnan.b. İsmail b.İbrahim b. Azer....Bak bakalım soydaşım burda bir tane Türk bulabiliyor musun...Bu üç...

Esenlikler saygılar...

TTK



 Atatürk'ün Türk Tarih Tezi'ne göre de Sümerler M.Ö. 3500 yıllarında Orta Asya'dan göç ettiler. Tabletlerden okunduğu ve mitolojilerinden anlaşıldığı kadarıyla kesin olan, Sümerlerin o zaman Mezopotamya'da bulunan Sami kökenli halklardan olmadıkları ve kuzeyden dağlık yörelerden geldikleridir.

Antropologlar; yaptıkları incelemelerde Önasya’da elde ettikleri buluntulardan, Sümer, Kut, Elam ve Hurri toplulukların Ural-Altay kavimlerinden özellikle atlı göçebe Türk unsurlar olabileceği kanaatine varmıştır. Eski Önasya Tarihi uzmanı Hemmel, Sümerler’i tamamiyle Türk kavmi olarak kabul etmektedir. Orta Asya’dan 4500-5000 yıllarında gelen Türkler’in Sümerler ’i oluşturduğunu ileri sürer. Sümerce’deki 350 kelimenin Türkçe olduğu savunur.

Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 27 Haziran 2006
Sümerlerin bu bölgeye M.Ö. IV. binyılın ortalarında geldiği yolunda bazı bulgular vardır. Asıl yurtlarının neresi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kahramanlık öyküleri onların Hazar bölgesiyle ilişkileri biçiminde yarumlanmaktadır. Dilleri belli bir ölçüde Ural-Altay dillerini hatırlatmaktadır. Ancak sözcük dağarcığı, sözdizimi ve dilbilgisi bakımlarından hala tek örnektir ve kesin akrabalık ilişkisi kurulamamaktadır. Hint-Avrupalı ve Sami olmadıkları bilinmektedir. Ancak Obeyd kültürü ile Sümer egemenlik süreci arasında belirgin bir kesintinin bulunamaması ve kültürel unsurlarda saptanan devamlılık, bu toplumun yerli de olabileceğini düşündürmektedir.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: TeknikTürk - 28 Haziran 2006
Arkadaşlar öncelikle iki Türkün din yüzünden birbirine darılmaları ayrışmaları benim çok zoruma gidiyor.
Yazının tamamını okudum,birkısmını daha önceden okumuş olmama karşın çoğunluğunu yeni öğrendim ve araplardan birkere daha tiksindim.Ancak şimdi arapla uğraşacak kadar düşmeyeceğim.Benim asıl zoruma giden sözde Türk İslam sentezi diye uyduruk,ahmakça,zorlama,afedersiniz boktan,arapçı bir tez üzerine bütün milli eğtim politikamızın kurulması.Şu işe bakın Türkçü olmama rağmen yazılanların çoğunu yeni duyuyorum.Bunda benim ayıbım tabiki var ama 16 yıl eğtim görmüş biri olarak bunda milli eğtimin hiçmi rolü yok.Hadi ben çeşitli sebeplerden dolayı bu bilgiye ulaşamadım diyelim milli eğtim nasıl böyle önemli bir konuyu atladı/atlattı.Bir milletin tarihi ile ilgili bu kadar önemli bilgilere uluşıp ulaşamamak nasıl insanların kendi insiyatifine bırakılabilir.Dahası tarihi gerçekler saptırılıp millet uyutulabilir.Madem insanların bunu kendi araştırıp öğrenmesi gerekiyor,millete din dersleride vermeyin,herkes kendi araştırıp öğrensin(din derslerinin kaldırılmasını önermiyorum-sözüm tepkimi anlatmaya yönelik).
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: TeknikTürk - 28 Haziran 2006
Bu arada Kuranda arap kelimesi 9 veya 10 (vaktiyle araştırmıştım ama sayıyıda ayetleride tam hatırlayamıyorum,itiraz eden kardeşim çıkarsa yeniden araştırırım) ayette geçiyor.İşin enterasan tarafı-ki ben buna hiç şaşırmadım 1 ayet dışında tamamında arap kötü,ahlaksız,İMANSIZ olarak nitelendiriliyor.diğer bir ayettede iyi kötü yorumu yapılmıyor.Yani Kuranda araplardan hoşlanmıyor.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 28 Haziran 2006
Bu arada Kuranda arap kelimesi 9 veya 10 (vaktiyle araştırmıştım ama sayıyıda ayetleride tam hatırlayamıyorum,itiraz eden kardeşim çıkarsa yeniden araştırırım) ayette geçiyor.İşin enterasan tarafı-ki ben buna hiç şaşırmadım 1 ayet dışında tamamında arap kötü,ahlaksız,İMANSIZ olarak nitelendiriliyor.diğer bir ayettede iyi kötü yorumu yapılmıyor.Yani Kuranda araplardan hoşlanmıyor.

Zaten Tanrının o bolgede islamın doğmasının sağlamsının nedeni bu...
araplarda olan ahlaksızlık kansızlık (cehalet dönemi)
bu rezil durumun düzeltilmesi için Tanrı kutsal kitabı bu bölgeye indirdi...
Ama indirdikten sonra ne oldu yine rezillikleri ortay çıkararak hzçmuhammedden sonra tekrar sahte peygamber ve mezhepler çıkardılar...
sonra emeviler ortaya çıktı ve islam sadece araplarındır politası izleyip salakça bir anlayış sürdürler ve isalmı zora soktular...
taki abbasilerden ortaya çıkıp bu din görevini Türklere (osmanlı-Selçuklu v.s.) devredene kadar...

Dikkatiniz çekerim....
Osamanlının Dünyaya hükmettiği Tarih...
Dünya Tarihin en huzurlu en adil en refah dönemi idi.
Türkün göstediği Hak-Adalet Dünya Tarihinde eşi emsali yoktur...

(birde son olrak yukarda kendını bilmez üyeliği iptal edilen kişi HzçMuhammet in Türklere karşı nefret belirten kelimler kullandı bunlar son derece saçma laflar...
ona Hz.Muhammedin şu lafı hatırlatıyorum...
Türk oduları mumkun mertebe elişmeyin
Türk ordusu bizi koruyacak olan ordudur
...)
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 28 Haziran 2006
taki abbasilerden ortaya çıkıp bu din görevini Türklere (osmanlıya) devredene kadar...






Bizzat Abbasi Halifesinin emriyle müslüman olmayı reddeden yüzlerce Türkün kellesi vurulmuştur.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 29 Haziran 2006
taki abbasilerden ortaya çıkıp bu din görevini Türklere (osmanlıya) devredene kadar...

Bizzat Abbasi Halifesinin emriyle müslüman olmayı reddeden yüzlerce Türkün kellesi vurulmuştur.

Tanrı aşkına...Kandaşım bunu kim dedi sana :D
Hangi Deli Türkün kafasını vurur... :D
Heleki koca Selçuklu vs diğerlerine... :D
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 29 Haziran 2006
taki abbasilerden ortaya çıkıp bu din görevini Türklere (osmanlıya) devredene kadar...

Bizzat Abbasi Halifesinin emriyle müslüman olmayı reddeden yüzlerce Türkün kellesi vurulmuştur.

Tanrı aşkına...Kandaşım bunu kim dedi sana :D
Hangi Deli Türkün kafasını vurur... :D
Heleki koca Selçuklu vs diğerlerine... :D


Bozkurt Cepni, yazdıklarını ciddi mi yazıyorsun? Gerçekten merak ediyorum. Yanlış anlamamanı rica ederek yaşını merak ettiğimi söylersem umarım kabalık etmiş olmam.

Kaç yaşındadın?

ne demek kandaşımı...

15.03.1982 (24)


(http://img234.imageshack.us/img234/6659/bozkurtresm9zq.jpg) (https://www.hunturk.net/forum/sistem.php?islem=yonlendir&url=aHR0cDovL2ltYWdlc2hhY2sudXM=)
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: yahyakaptan - 29 Haziran 2006
doğru müslüman olmayan TÜRK'lere  soykırım çalışması oldu.olmayan herkesi kılçtan geçirildi ve bunun üzerine bazı kandaşlarımız müslümanlığı kendi şeklinde yoğurup alevilik konusu çıktı ortaya
asıl soykırım çalışması diye bunları yatırmamız lazım masaya
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 29 Haziran 2006
Abbasi Halifesinin emriyle sadece Tebriz bölgesinde binden fazla Türk kılıçtan geçirilmiştir.Konu ile biraz araştırma yaparsanız öğrenirsiniz.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 30 Haziran 2006
Kandaşlarım dikkatiniz çekerim..

Bizm burdaki oluşumuz Türklük şuurudur...
Din düşmanlığı yapmak değil...

Bil hassa bazı kandaşlarımız hussi olarak İslama vs. diğer dinlere hakaret içerikli yazılar yazıyorlar...

Ama şuda unutulmasınki bu Müslan Türkçüleri üzmek ve onları hor görmekten başka bir şeydeğil...

Şimdi İslama sataşmanız Müslüman Türküleri Rahtasız edecek ve onlarda sessiz kalmayıp sizlerle tartısacak
olan Yüce Türkçülük davamıza olacak...

Bir birimizi yemenin anlamı yook...
Din dersi yapmıyoruz... Gayemiz TÜRKÇÜLÜK...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Turk_aze - 30 Haziran 2006
amaç zaten İslam dinine hakaret etmek veya sataşmak değil.Sadece bu konunun başlığı ile alakadar ortaya fikir koyuyoruz.
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 30 Haziran 2006
amaç zaten İslam dinine hakaret etmek veya sataşmak değil.Sadece bu konunun başlığı ile alakadar ortaya fikir koyuyoruz.

KANDAŞIM....
DİNİ GÖRÜŞ TÜRKÇÜLÜKTE ÇATLMALRA YOL AÇABİLİR...

BİZİM ÜLKÜMÜZ BİR OLUP TURANA KAVUŞNAK...
ONUN İÇİN BAŞTA OTAĞ YÖNETİCİLERİ VE İLERİ GÖRÜŞLÜ TÜRKÇÜLER DİN KONUSUNDA TARTIŞMAMA TARAFTARDIR...

HA BÖYLE GİDERSE, HALA İSLAMA HAKARET VE DEĞİŞİK TEZLER ÜRETİLİRSE
MÜSLÜMAN TÜRKÇÜLER BUNA TATLI-SERT TEPKİ GÖSTERİRLER, DIŞLANDIKLARINI HİSSEDER
BU DİN TEZLERİNİ ÜRETENLER TÜRKÇÜLÜKTE ÇATLAMA ZEMİNLERİNIN HAZIRLANMASINA SEBEP OLURLAR...

MÜMKÜN MERTEBE İSLAM VE DİĞER DİNLERİ TARTIŞMAYALIM...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: aslanargun - 30 Haziran 2006
Belki haddime değil, fakat bence bu konu çok uzadı. Din ve Din Tarihi elbette saygılı bir çerçeve içinde tartışılabilir. Bir de yanlış anlama, Bozkurt Çepni, sen islamı fazla ön plana çıkartıyorsun. Senin dinin beni ilgilendirmez, hiç bir Türkün dini beni ilgilendirmez, çünkü din bağı değil, kan bağı önemli. Ve her Türk istediği dini seçebilir.

Saygılar
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: bozkurt_cepni_053 - 30 Haziran 2006
Belki haddime değil, fakat bence bu konu çok uzadı. Din ve Din Tarihi elbette saygılı bir çerçeve içinde tartışılabilir. Bir de yanlış anlama, Bozkurt Çepni, sen islamı fazla ön plana çıkartıyorsun. Senin dinin beni ilgilendirmez, hiç bir Türkün dini beni ilgilendirmez, çünkü din bağı değil, kan bağı önemli. Ve her Türk istediği dini seçebilir.

Saygılar

BENDE ONU BELİTTİM ''DİN BAĞI DEĞİL KAN BAĞI....''
AMA MALESEF BAZI KANDAŞLAR BAZI DİNLERİN ÜSTÜNE GİDİYOR VE ÜZÜCÜ SONUÇLAR DOĞURUYOR...
DİN TARTIŞMAYALIM DİYORUZ....
GAYEMİZ TÜRKÇÜLÜK...
DURUŞUMUZU DEĞİŞTİRMEYELİM...

TÜRKÇÜLÜKLE DİNİ YAN YANA KOYARSANZI TÜRKÇÜLÜK DİLİM DİLİM EDER BÖLERSİNİZ...
SAKIN TÜRKÇÜ ÜLKÜSÜNDEN SAPMAYALIM...
Başlık: Ynt: TÜRKLER NASIL MÜSLÜMANLAŞTI?
Gönderen: Bozoklu Bozkurt - 02 Temmuz 2006
Lütfen bu konu bitsin beğler...Sizlerden naçizane bir dileğimdir.
Memleketin konuşulacak bu kadar meselesi varken böyle şeyleri tartışmak artık gına getirdi.
Birisi Müslümandır, öteki İsevi bir öteki Zerdüşttür.Kime ne yahu!
Kimsenin hesabını kimseye sormayacaklar.
Esenlikler, saygılar.
TTK
Başlık: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: TiginNoyan - 01 Ekim 2007
Bu başlıkta Türgişler ile Emevîler arasında yapılan savaşları kronolojik olarak anlatalım:

721'de Köl Çor komutasındaki bir Türgiş ordusu Seyḥûn'u (Seyhun) aştı, Mâverâu'n-nehr'e (Mâverâünnehr) girdi, Semerḳand yakınlarında bir Emevî ordusunu yendi ve yeni komutanı Sa'îd bin 'Abdu'l-azîz'i esîr aldı. O yılın sonbahârında bu komutan El-Haraşî ile değiştirildi; El-Haraşî, Ḫocend'de Türk ve Sogd mültecîleri katletti.

724'de Emevî ḫalîfesi Hişâm, Ḫorâsân (Horasan) vâlisi olarak Muslim bin Sa'îd'i atadı ve onu Türgişler'i yenmekle görevlendirdi. Ferġâne'ye (Fergana) ulaşmak isteyen Muslim bin Sa'îd, Seyḥûn'u geçti ancak Sūlù (Su-lu) 蘇祿 Kağan'ın kendisiyle karşılaştı. Muslim, ordusuna çekilme emri verdi ama Seyḥûn kıyılarında Türgişler'in müttefikleri olan yerlilerin sert direnişiyle karşılaştı. Emevîler düşmanın arasından kaçmayı başarmalarına karşılık ağır kayıplar verdiler ve Semerḳand'a az sayıda askerle dönebildiler.

Bu yenilgiden sonra Muslim bin Sa'îd'in yerini Esed bin 'Abdu'l-lāh El-Ḥaṣrî aldı. 726'da Esed, Ḫuttel'de Sūlù 蘇祿 Kağan tarafından yenilgiye uğratıldı ve görevden alındı.

728'de, İslâm İmparatorluğu'nun her yerinde Emevîler'in yönetimi zayıfladığı sırada Sūlù 蘇祿 Kağan Buḫârâ'yı (Buhara) ele geçirdi. Yeni vâli Aşras bin 'Abdu'l-lāh Es-Sulāmî Türgişler'in üzerine yürüdü ama Sa'îd'in başına gelenler gibi Beykend'de çekilmeye zorlandı. 729'de Semerḳand'a çekilirken, birlikleri Kemerce'de Sūlù 蘇祿 Kağan ve Köl Çor tarafından tuzağa düşürülüp 58 gün boyunca kuşatıldı.

732'de Sūlù 蘇祿 Kağan, Semerḳand'ı kuşatma hazırlıklarına girişmiş iken Semerḳand garnizonu komutanı Sevre bin Hurr yeni vâli Cuneyd bin 'Abdur'rahmân El-Murrî'den yardım istedi. Vâli 12 bin adamla yola çıktı ancak önemli geçitler Türgişler'in elinde olduğu için yüksek dağlardan geçmek zorunda kaldı. Emevî ordusu susuz kaldı, pek çok kez baskına uğradı ve Semerḳand'a ulaştığında 2 bin kadar asker kaldı. Bunun üzerine Ḫalîfe (Halife) Hişâm 20 binlik bir ordu daha gönderdi ve bu ordu kenti kurtardı. Kış gelince Sūlù 蘇祿 kuşatmayı kaldırdı, Buḫârâ'yı terketti ve geri çekildi.

Cuneyd'in 734'deki ölümünün ardından 'Abbâsî yanlısı Ḥâris bin Sureyc Emevîler'e karşı ayaklanıp Belḫ ve Merv'i ele geçirdiyse de 737'de Türgişler'e sığındı. Ertesi yıl, Sūlù 蘇祿 Kağan müttefiklerini (Ḥâris, Semerḳand'ın Türk kralı Ġûrek, Usrûşene kralı, Taşkend kralı, Ḫuttel kralı) topladı ve son Mâverâu'n-nehr seferine girişti. Belḫ'e doğru yürüdü, Cûzcân'a girdi ama Sân (Hâristân) savaşında Emevî vâlîsi Esed bin 'Abdu'l-lāh El-Ḳaṣrî tarafından arkadan vuruldu ve yenildi.

738'de Sūlù 蘇祿 Kağan'ın Baġa Tarḳan Köl Çor tarafından öldürülmesiyle birlikte Türgiş-Emevî savaşları sona erdi.
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: TÜRK-KAN - 03 Ekim 2007
 Maalesef Tarihimizin Müslüman Araplarla yapılan mücadeleleri anlatılan kısmı bazı odaklar tarafından hasıraltı edilmiş, büyük oranda da saptırılmıştır.

 Türkistan'a yönelik bedevi işgali çok kanlı olmuştur. Buhara, Semerkant ve Tüm Maveraünnehir'de bedeviler, Türklere büyük katliamlar, tahribatlar yapmışlar. Türk yurtlarına Halifeler tarafından Vali olarak atanan Arapların komutanların en acımasızı ve kalleşi olan 50.000 Türk'ün katili olan bedevi kuteybe bin müslim, bugün Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı İslam Ansiklopedisinde, Horasan ve Türkistan'da İslamı yayan barışsever bir mücahit olarak yüceltilmektedir.       

 Ancak bu bedevilere kan kusturan TÜRK Soylu kahramanlar, savaşı sonuna kadar sürdürmüşler, bu sayede bedeviler TÜRK'ler üzerinde asla tam manasıyla egemenlik kuramamışlardır.

 Türgiş Kağanı Sulu Kağan, Türkistan ve Horasan'ı Araplara dar eden El Mukanna(Peçeli, yüzünü gizlediği için Araplar kendisini böyle adlandırmışlar), ve Türkistan'ı bedevi istilasından kurtaran fakat daha sonra Abbasiler tarafından kahpece öldürülen Ebu Müslim Horasani gibi kahramanlar Türklüğü muzaffer kılmışlar, Arap ilerleyişinin önüne set gibi dikilmişlerdir.

 Bütün bu Aziz Türk kahramanlarını, soysuz bedevi aşıklarına inat, Büyük Türk Tarihinin altın sayfalarından  bir parça olarak kabul ediyoruz.  Mekanları Uçmak olsun.

 TTK
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: TiginNoyan - 05 Ekim 2007
Katılıyorum anda.
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: gurturk - 05 Ekim 2007
Malesef okullarda öğretilen  tarih çok farklı, bizim arapları sevinçle karşıladığımız,vs .Ama yaptıkları kanlı katliamları, yaktıkları çok değerli eserlere sahip kütüphaneler kimseye anımsatılmak istenmiyor.
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: TiginNoyan - 05 Ekim 2007
Bir de buna benzer bir Hazar-Emevî Savaşları yazısı hazırlamak gerek ama şu anda vaktim yok :(
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: kızıltamu - 05 Ekim 2007
Zaten artık neredeyse islam öncesi ,Türk tarihi diye bir şey okutulmuyor benim lise yıllarımda ki 10-13 yıl önce İslam öncesi Türk tarihi genel Türk tarihi kısmında 15 sayfayı geçmeyerek anlatılırdı .
Ve şimdi bir çok Turancıyım diyen cahil o dönemi Türklerin cahiliye dönemi diye adlandırıp o dönemki atalarımızı kabul etmiyorlar bile.
Başlık: Ynt: Türgiş-Emevî Savaşları
Gönderen: ÇEPNİ FİRUZ - 06 Ekim 2007
Arapların, Türkistan'da yapmiş olduğu katliamlara her nedense  resmi Tarih kitaplarında pek rastlanmıyor. Fakat gerçek olan tek şey Arapların hala Türk düşmanı olmalarıdır.
Başlık: Araplar - Türkler
Gönderen: dede korkut - 11 Ekim 2007
Fetih 16: Bedevilerden, geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır”.

ARAPLARDAN gerizekalı olanlara de ki: Talas Savaşı’ndan itibaren, çok ASKER bir kavimle çarpışacaksınız. Çarpışmaya çağrılacaksınız. Talas savaşında Zalim Haccac 12 bin Türkü KIYMA KIYMA doğrattı, esirleri öldürttü. Müslümanlığın Türk dünyasında yayılması yerine NEFRET ve zulüm tohumları attı. Bunun üzerine Türk dünyası Arapları yeniden ÇÖLLERE sürmeye geliyordu. İslamiyeti geldiği yere geri süreceklerdi. Sonra bir MUCİZE oldu. “Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar”, sırrınca, Satuk Buğra Han RÜYASINDA Müslüman oldu. Bu bir mucizeydi. Çünkü Türkler içinde en milliyetçi ve cengaver ve de İNTİKAMCI devlet KARAHANLILAR'dır. Arabistan’a İslamiyeti geri sürecek ve Batı Göktürklerin öldürülmesinin hesabını soracak ZORLU ve YAMAN aşırı Türk milliyetçisi ve de Arap düşmanı olan KARAHANLILAR... Öyle ki TÜRKÇE'den başka hiçbir dili kabul etmiyor. Onların efsane lideri Buğra Han birden ŞAMAN iken MÜSLÜMAN oldu. Resulullah rüyasında göründü ve onu etkiledi...Ve İslamiyet Arabistana geri sürülmedi. Tam tersine Haçlılar sürmek isterken, O Karahanlısı, Akhanlısı (Selçuklu) ve Selahaddin'i İslamiyete kale oldular.

Maide 54: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı boynu bükük, kâfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. BU AYET GELDİĞİNDE Resulullah'a soruldu. SİYER der ki: O zaman Resulullah, "Türkçeyi öğrenin, çünkü Türkçede SALTANAT vardır". “Yani bu millet kimdir? Türkler midir?” diye kuşku duyulmayacak biçimde Resulullah SİYERdeki sözünü söyledi.

Türk'ün karakteri:Kendilerini sevdiği ve kendisini seven, Müminlere karşı boynu bükük, Kâfirlere karşı başı dik, Bunlar Allah yolunda savaşırlar, Hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yönelttiği bir lütuftur.


“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”   Biz KUR'AN'DAN onaylıyız.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: TÜRK-KAN - 11 Ekim 2007
 Önce Türklerin melez bir toplum olduğunu iddia ediyorsun.

 Ondan sonrada dinci söylemler kullanarak TÜRK'ün üstünlüğünü İslama bağlamaya kalkıyorsun.

 TÜRK'ün üstün olmak için ne İslam'a ne de başka bir dine ihtiyacı yoktur. Ayrıca burası BAŞBUĞ ATATÜRK Laiklik ilkesine sonuna kadar bağlı bir Otağdır

 Çaşıtlık ve provokatörlük ettiğin, TÜRK IRKI'nı melez birtoplum olarak göstermeye kalktığın için üyeliğin iptal edilmiştir.

 TTK


Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: TiginNoyan - 13 Ekim 2007
Eline sağlık TÜRK-KAN Anda.

Satuk Buğra Han (Satuḳ Buġra Ḫan) konusunda F. Grenard'ın 1940'da Osman Turan tarafından Türkçe'ye çevrilerek Ülkü dergisinde yayınlanan "Satuk Buğra Han Menkıbesi ve Tarihi" adlı çalışmasına bakınız.
Başlık: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI
Gönderen: TiginNoyan - 13 Ocak 2008
Hazar Kağanlığı ile Emevî ve Abbâsî Halifelikleri arasındaki savaşların kronolojisi:


İlk büyük Arap saldırısı Halife Osman ( ‘Uṯmân عثمان ) döneminde 651-652'de Ermenistan vâlisi Selman bin Rebîa el-Bâhilî’nin ( Selmân bin Rebî’a el-Bâhilî سلمان بن ربيعة الباهلي ) kardeşi Abdurrahman bin Rebîa ( ‘Abdu’r-rahman bin Rebî’a عبدالرحمن بن ربيعة ) kumandasında yapıldı. Derbend'i aşarak Hazar başkenti Belencer'e kadar ilerleyen Arap ordusu yapılan savaşta yenilgiye uğratılarak geri püskürtüldü ve Hazarlar güneye doğru ilerleyerek Ermenistan'a girdiler.

Bundan sonra, yarım yüzyıldan fazla bir süre boyunca iki taraf arasında karşılıklı akınlar yapıldı. 710’lu yıllara gelindiğinde bu sınır boyu çarpışmalarını Arapların büyük çaplı harekâtı takip etti. 707-710 ve 711 yıllarında Mesleme bin Abdülmelik ( Mesleme bin ‘Abdu'l-Melik مسلمة بن عبد الملك , Halife I. Velîd’in kardeşi) Derbend bölgesine kadar ulaştı ve 714’de burayı ele geçirdi. Ancak kendisinin İstanbul'a yürümek üzere Kafkaslardan ayrılmasından sonra, Hazar karşı-saldırısı karşısında Arap kuvvetleri geri çekildi.

722 yılında, Ermenistan vâlisi Ebû Ukba el-Carrah bin Abdullah el-Hekemî ( Ebû ‘Uḳba el-Carrâḥ bin ‘Abdu’l-lāh el-Ḥekemî أبو عقبة الجراح بن عبد الله الحكمي ), Hazar Denizi kıyıları boyunca ilerledi ve 723’de Hazar başkenti Belencer’i alarak burayı yaktı; Hazar kağanı ve mâiyeti, Semender kentine çekilmek zorunda kaldı.

730'a kadar karşılıklı akınlar yapıldı. 729 dolaylarında Barsbeg ya da Parsbit olarak bilinen bir Hazar kadın hükümdarı (muhtemelen Hatun)  729’da Hazar baş komutanı (muhtemelen bir Tigin ya da Kağan Vekîli) Bercik Kafkaslarda Emevî ordularını yendi ve bunun sonucunda Araplar tekrar Azerbaycan'a gerilediler. 730’da Bercik komutasındaki bir Hazar ordusu Azerbaycan’da Arran ( Ârrân آران ) ve Cibâl’e جبال girerek Erdebil’e ( Erdebîl اردبیل ) kadar ilerledi ve el-Carrahü’l-Hekemî komutasındaki bir Emevî ordusuyla karşılaştı. Daha az sayıdaki Emevî ordusunda bulunan mevâlî birliklerin savaşın ilerleyen safhalarında kaçmaları sonucu Emevî ordusu büyük bir bozguna uğradı ve Arap komutan da öldürülerek kafası Bercik’in tahtının üzerine yerleştirildi. Savaşın ardından Hazarlar Erdebil’i de aldılar. İlerleyişini sürdüren Hazar ordusu ertesi yıl 730’da Musul ( el-Mavsıl [ el-Mawṣil الموصل ] ) önlerinde Mesleme bin Abdülmelik komutasındaki bir Emevî ordusuyla çarpıştıysa da Hazarlar bu savaşta yenilgiye uğrayarak Kafkaslara çekildiler; Hazar komutanı Bercik ise savaşta öldürüldü.

Emevîlerin 730 Musul zaferinden sonra Arap orduları Kafkaslarda yeniden saldırıya geçtiler. Önce Mesleme bin Abdülmelik, o gözden düşünce de yerine Ermenistan ve Azerbaycan vâlisi atanan Mervan bin Muhammed bin Mervan bin el-Hekim ( Mervân bin Muḥammed bin Mervân bin el-Ḥekim مروان بن محمد بن مروان بن الحكم , sonraki Halife II. Mervan), Kafkaslarda küçük çaplı başarılar kazandılar. Nihâyet Mervan bin Muhammed 737'de Kafkaslar’ı aşarak Hazar Tarkan komutasındaki bir Hazar ordusunu yendi ve başkent Belencer’i ele geçirerek burayı ateşe verdi. Bu sırada Araplara teslim olmuş olan Hazar kağanı da kılıç zoruyla Müslüman yapılmıştır (bundan kısa bir süre sonra da, 740 dolaylarında Hazar kağanlığı Mûsevî dînini devletin resmî dîni yapmıştır). Ancak Emevî hâkimiyeti bu bölgede uzun süreli olmadı ve kısa bir zaman sonra Araplar Kafkas ötesine çekilerek Hazar Kağanlığı’nın bağımsızlığını yeniden kazanmasını sağladılar.

İslam halifeliğinde Abbâsîlerin iktidara gelmesiyle birlikte Hazar-Arap savaşları da yavaşladı ve eski şiddetini yitirdi. Bundan sonra yalnızca bir önemli çatışma olmuştur:

758 yılında Abbâsî halifesi Ebû Câfer Abdullah bin Muhammed el-Mansur ( Ebû Ca’fer ‘Abdu’l-lāh bin Muḥammed el-Manṣûr ابو جعفر عبدالله ابن محمد المنصور ), Ermenistan vâlisi  Yezîd bin Useyd es-Sulemî’ye Hazar Kağanı Bagatur’un bir kızıyla evlenmek istediğini söyledi. Mâiyetiyle birlikte gelen prenses, muhtemelen doğum sırasında çocuğuyla birlikte ölünce prensesis tarkanlardan oluşan mâiyeti Hazar devletine geri döndü ve bir Arap hizbinin kızı zehirlediğini ileri sürdü. Bunun üzerine 760 dolaylarında Ras Tarkan (buradaki Ras adı, Alanlar için kullanılan As adının bir türevi olabilir) komutasındaki bir Hazar ordusu Güney Kafkaslara girerek Tiflis’i ele geçirdi ve birkaç ay boyunca bölgede yağmalarda, akınlarda, tahribatta bulunarak geri döndü. Bu olayın ardından bir daha Hazarlar ve Araplar arasında büyük çaplı bir çatışma yaşanmadı ve iki devletin ilişkileri giderek düzeldi.
Başlık: Ynt: Hazar-Arap Savaşları
Gönderen: ilteris6 - 20 Ocak 2008
Hazar Türkleriyle Araplar arasında gerçekten büyük mücadeleler geçmiştir.Hazarlar Arapların her daim korkulu rüyası olmuşlardır.Arap ordularının esas amacı Kafkasların üzerinden daha da batıya 'Bizans Topraklarına' girmek ve Avrupa'da nüfuz elde etmek idi.Ancak Hazarlar Arap bedevilerine sert tokatlar atıp,onları itlaf etmişlerdir.Yahudi Tarihçi Arthur Koestler'in deyimiyle,eğer Araplar Kafkasyanın kuzeyinden daha da batıya ulaşsalardı Hristiyanlık ve İslam tarihi tamamıyle değişirdi.
Başlık: Ynt: Hazar-Arap Savaşları
Gönderen: ilteris9 - 20 Ocak 2008
Anda, gerçekten de Hazarlar, Arap sürülerine inan en güzel tokatlardan biri olmuşlardır.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: ARDA FAZIL - 28 Ocak 2008
TÜRK'ün üstün olmak için ne İslam'a ne de başka bir dine ihtiyacı yoktur.

baska soze gerek yok..Gonullere ve dillere tercuman oldun sag ol.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 31 Mart 2012
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”   Biz KUR'AN'DAN onaylıyız.

KUR'AN'DAN ONAYLI OLANLARA İTHAFEN !..

TÜRKLER TA TALAS’TA KAYBETMİŞTİ - Olcayto KAAN
Türkistan;
Bir zamanlar, insanlığın özlemi barışın, kardeşliğin, eşitliğin,
Adaletin ve huzurun hüküm sürdüğü…
İki yüzlülük, fitne ve fesat bilmeyen Başı dik gönlü alçak,
Gök Tanrının İnanırlarının yaşadığı Türk Yurdunun adıdır.
Alın teriyle, dişiyle tırnağıyla, düşüncesiyle üreten,
Ürettiği ile varlı, sırtı pek, karnı tok, sade, mert ve uygar İnsanların toprağı Türkistan.

Bilime, doğaya, yaratana, yaratandan ötürü yaratılana saygının
kutsandığı, Ahlakın, onurun, dürüstlüğün, yalınlığın ve
kahramanlığın baş tacı edildiği, Türk Yurdu Türkistan.
Henüz işgale uğramamış altın mücevher ipek ve diğer değerli malların
bol olduğu zengin ve bakir ülke Türkistan

Türkistan böylesine bitek böylesine varlıklı böylesine üretken olurda
İstilacıların Talancıların ağızlarının suyu akmaz mı?
Akar tabii…

Dini tam, imanı bütün, adaleti ve ahlakı yüce! Araplar,
saldırı için, talan için sebep bulmada zorlanmazlar.

Bugün eli kanlı Amerika ve Batı, demokrasi ve insan hakkı Diye
nasıl ki istila ederek,
Ülkeleri sömürüp katliam uyguluyor, tecavüz ediyorsa,
O zaman da gizemli söz, İlayı Kelimetullah’tı yani Allah’ın adını
yüceltmek ve Yaymak.

Hazinede yeterince altın gümüş mü? Yok.
Mücahit’in cebi cepkeni mi delik, fitne fesat mı? başlamış.

Halife hazretleri bir göz gezdirir kuş bakışı çevresindeki ülkelere.
Nerde bir değer, zenginlik, servet, mülk, etinden, sütünden ve
Bedeninden faydalanılacak esir edilecek Erkek kadın ne varsa,
El koymak ve talan için söylem hazırdı.

“Allahın Adını Yüceltmek, Adaletini yaymak, insanları,
karanlıktan aydınlığa çıkarmak”…
Bunun için de,
İlham ve fetva kaynağı kitapları, Gelenekleri, Töreleri, yeterince
Tecrübeleri, Yalan ve riyaları vardır.

Olgunlaşınca fikir cehde gelirmiş zakir…
Ferman buyurur, cihat ilan eder Allahın yeryüzündeki karnı tok
gözü aç işgalci Ulu! Halifesi
Cenk hazırlığına başlar Ordunun başkomutanı eli tırpanlı Vali,
Ve kılıçlarını bilerler bir vuruşta kafir kellesini alacak
İlayı Kelimetullah’çı savaşçı Mücahitler.

Allahın Yüce adını yüceltme adına, hüsran içindeki Kafir Türklere,
hak, hukuk ve adalet götürerek zilletten izzete kavuşturma ,
ve Türkleri, Cehennem kütüğü olmaktan kurtarıp,
Cennet nimetleri hurilere ve gılmanlara Eriştirmek için vakit tamamdır.

Kendilerine helal ve en doğal hak gördükleri Türklerin Yurtlarını İşgal,
alın teri göz nuru varlıklarını talan etmek, erkekleri köle,
kadınları ve kızlarını cariye yapıp,
ganimet olarak kaymak tarafı halifeye Valiye, kalan kısmı ise,
talana tecavüze katılan ölüm kusan mücahitlere pay etmek için
saldırırlar yavaştan….

Arap Hadis Alimlerine göre
“ İnsanlık merhameti olmayan
Hatta insan bile olmayıp bir tür kuyruklu maymun olan,
Ya da yer yüzünü kasıp kavuran Yecuc Mecuc artıkları yada
Onların kardeşleri fesat Türklere”
Ucun ucun yapılan akınlardan talanlardan sonra,
Varlık ve ganimet kokusu alan Arap mücahitler! iyice bilenirler.

Her saldırıdan sonra Yeterince Türkleri tanıyıp tecrübe kazanırlar.

Türkistan’ın tamamını işgal etmek, Arap valilerin rüyası olur.

Halifeler gelir Valiler gider Ama, Türkistan’ı işgal talan devam eder.

Bir sonraki, bir önceki Halifeyi, Valiyi aratmaz tecavüzde zulümde.

Geçer 60 yıl.. Yer yer Türk’ün Şanlı direniş, onur ve namus savaşı
destanları da yazılır kan ve gözyaşları içinde

Horasan Valiliğine Kuteybe atanır.
Bizim dincilerin, dindarların ve hatta milliyetçilerin hazret dedikleri,
İslam’ın kurtarıcısı Gördükleri Kuteybe Hazretleri!

Hadis alimi Aliyyul Kari Türkleri İnsan bile kabul etmezde
Horasan Valisi geri kalır mı hiç?

Vali Kuteybe hutbeye çıkar ve askerlerine hitap eder.
“Allah kendi dininin aziz olması için size, Türk Topraklarını helal kıldı.”
Diye başlayarak fetvayı verir. Garibim Türklere nasıl bir adalet
Götüreceğini de açığa vurmuş olur Hz! Kuteybe.
Kimsede soramaz mücahit! Hazret Valiye.

Kuran’a göre Sizin göreviniz sadece tebliğ değimli? Hazret.
Kuran’ın neresinde, Ya da hangi hak kitabın vicdanında vardır,
sana dokunmayan bir başkasının hakkını, Hukukunu, yurdunu gasp
ve namusuna tecavüz etmek…

Kafirun suresi “Senin dinin sana benim dinim bana” demiyor muydu?
Mücahit efendi

öyleyse niyeydi? Din adına yapılan bu talan bu zulüm
Kuteybe Türk Kenti olan Talkan’a yürür. Talkan’ın Vatansever direnişçileri,
Kuteybe’den önce Kenti terk ederler.
Kuteybe, şehri yağmalar talan ettirir para edebilecek kadın erkek
herkesi esir alır.
Askerlerine emir verir “ Öldürebildiğiniz kadar Türk’ü kılıçtan geçirin.”
Askerler o kadar masum insan öldürürler ki kandan bıkarlar.

Kuteybe bu sefer çeşit olsun diye yol boyunca 20 Binden fazla
masum insanların Ağaçlara asılmasını emreder.
Her bir ceviz ağacının dalında asılı çırpınan inleyen bir masum can.
Katledilen insan sayısı 10 Binlere ulaşmıştır.

Halkı savaşa girmeyen Kent Talkan’a adalet adına Allahın Yüce adını
Yayma adına yapılanlar budur.

Kuteybe yakarak yıkarak ırza geçerek nihayet Türk Hakanının direndiği
Bağlan kalesini kuşatır.

İki ay boyunca ağır saldırılara rağmen kale düşmez ama
dışarıdan yardım alamayan kalede açlık baş gösterir.
Kuteybe Muhammed b. Selimi Tarhan’a elçi gönderir.
Selim Tarhan’a Kaleyi teslim
ederlerse askerleriyle birlikte Tarhan’ın serbest bırakılacağına dair
Kuteybe adına söz verir.

Tarhan komutanları ve askerleriyle birlikte teslim olur.
Teslimden sonra Kuteybe, Haccac’a haber gönderir.
” Türklere Söz verdim ama, gönlüm razı değil bu kafirleri bırakmaya”
Haccac;
“Türkler, Müslümanların düşmanıdırlar aman verme o kafirlere,
istediğini yap.” Diye cevap gönderir.

Kuteybe önce Tarhan’a daha çok acı çektirmek için iki oğlunun kellesini
Tarhan’nın ve halkın önüne satırla kestirir.
Kuteybe durmaz.

Günahları sadece yurtlarını mallarını ve namuslarını savunmak olan
vatansever 700 esir Türk evladının derilerini diri,diri yüzdürür.
Feryatlardan yer gök inler.

İnsanlık tarihinin en utanç verici sahnelerinden biri,
Allah Adına hareket ettiğini söyleyen Katran vicdanlıların sergilediği,
Kalleşliğinin alçaklığın kara tiyatrosu perde perde izlettirilir insanlara.
Yetmez bu zalimlik, Kimi ruhunu teslim etmiş, kimi can çekişen
mazlum Türk evlatlarının Başları gövdelerinden ayrılarak,
kelleleri Haccac’a armağan olarak gönderilir.

Ve büyük! Mücahit!, Namert düşmana teslim olunmayacağının
Dersini tarihe not düşer gibi,
Türk Hakanı Tarhan’nın başını kendi kılıcıyla gövdesinden ayırır.

* Halife Süleyman’ın en Fatih! en Mücahit! Valisi Yezit b. Mühelleb
Cürcan Şehrine girer. Yezit karşı koymazsanız malınıza canınıza
dokunulmayacak der Yezit’in sözüne güvenerek teslim olan Cürcan,
baştan sona talan edilir.

Kaledeki direnişle hiç ilgisi olmayan halktan eli silah tutan,
on binler toplanır. Vali Yezit Esirlerin bir kısmını 24 km yol boyunca
geçeceği yol üzerinde ağaçlara ibret için astırır.

Kalan 12 bin kişi Enderhiz vadisine doğru yola çıkarılır.
Nereye götürüldüğünü bilmeyen esirler kurtulduk diye sevinirlerken,
dere yatağında durdurulurlar.. Vali Yezit askerlerine,
“Şimdi istediğiniz şekilde Türklerden intikamınızı alabilirsiniz.” der.

Mücahit! Arap Askerler, büyük bir istek ve iğrençlikle elleri bağlı
Türk Evlatlarının bir vuruşta ikişer üçer başlarını gövdelerinden ayırırlar.
İnsan kafaları ve vücutları ayrı, ayrı çırpınırlar can çekişirler
hırıltılar Arşa çıkar.

Enderhiz Vadisinde yer, gök, taş, toprak, bitki, börtü, böcek utanırlar,
acı duyarlar utançlarından üzüntülerinden boyunları bükülür.
Böyle bir zalimliğe gözyaşı dökerler, İnsan olmadıklarına şükrederler.
Peki niyedir bu zulüm?.

Çünkü Cürcan Halkı talancı Yezit ve Askerlerine karşı vatanını, namusunu
savunmuştur.

İlayı Kelimetullah’çı! Talancı Yezit’e göre bu büyük suçtur.
Vali yezit yemin vermiştir. Türk Kanıyla değirmen döndürüp un yapmaya.
Dere yatağında ki suyun yönü değiştirilerek Masum 12 bin esir
Türk Evlatlarının kanıyla, değirmen döndürülür, unundan ekmek yapılır.
Yezit Efendi yiyerek yemini yerine getirilir.

Kara Vicdanları bile kanatan Türk’e yapılan bu soykırım örnekleri,
sadece ve sadece Arap Tarihçilerin rahatsız olan Vicdanlarından Sızan
zulüm kırıntılarıdır.
Arap’ın ya da Kureyş’in bir Kerbela’sı vardır Ama, kimsesiz Türklerin
Arap işgali altında Yüzlerce Kerbela’sı vardır yazılmayan.

Yazacak kimsesi de yoktur
Zavallı Türk kendi kara yazgılı tarihini bile yazamaz çünkü, Türklerin
böyle bir adetleri ve yazmaya cesaret edebilecek Araplaşmayı yırtacak
Yürekli, dönüşmemiş Tarihçileri de yoktur.

Acıdır ki Türklerle ilgili bir iki tarih kırıntısı, bilgisi varsa, Düşmanları
Çinlilerden ya da Araplardan öğreniyor.

Eğer o zamanlar bir Türk tarihçi olsaydı,
Türklere uygulanan Bu alçakça soykırımları yazmaya dayanacak bir yürek,
titremeyen bir el, utanmayacak bir divit kalem bulabilir miydi acep.

Türk sınırlarında Sınır kaleleri kurulur.
Müslümanlığı kılıç zoruyla kabul eden esir Türkler, bir şeyhin veya
bir mürşidin manevi! terbiyesinde! Ölüme hazır, gözü kararmış ve
imanı köpürmüş Mücahitler haline dönüştürülürler bu kalelerde.

Ve bahar gelince saldırtırlar bu mücahitleri, Kafir gördükleri
öz kardeşleri Türklerin üstüne.

Yıllar yılı istila gasp devam eder Türk Yurdunda
Halife değişir vali değişir ama talan soygun tecavüz değişmez
Büyüklere masal… Allahın Adını yaymadır yalan dolan ve talan
Bütün bu süreç içinde kanıyla canıyla yüreği ile Arap zulmüne direnen
Türk Evlatları da vardır.

Bunlardan en kahramanı Yüreği Türk, Yurtsever Türgiş Hakanı SU-LU’dur
SU-LU Türklük adına namus adına yurt adına onur adına Kan kusturur
Arap Ordularına
Defalarca Perişan olur yenilir çekilirler Araplar.
Dönerler Tekrar yine burunlarını sürter Türk Hakanı SU-LU

Bu arada Türklerin başka bir baş belası sinsi kalleş sarı yılan Çinlilerde
boş durmaz. SU –LU KAĞAN Çinlilerin ince ayak oyunları sayesinde,
kendide bir Türgiş olan Irkdaşı ve en yakın yardımcısı Komutan
Baga TARKAN tarafından bir baskınla öldürülür

SU-LU’nun ölümü Araplarda bayram havası yaratır.
Horasan valisi Araplara emir verin Oruç tutun en büyük düşmanımız öldü
Halife Hişam hediyeler müjdelikler dağıtır,
kabusu SULU KAĞAN öldü diye

SU-LU’ dan sonra Başsız kalan Baş Türkler, Kıç olur baş eğerler
diz çökerler Arap Emperyalizmine
Türkler artık iyice birbirlerine girer dağılırlar.
Öyle bir dağılır öyle bir düşerler ki,
Bir Kısmı Arap Bir kısmı Çin mandasını isterler onurları namusları hiç olmuştur
Bu aşağılık koruma ve manda isteğine sinsi ve talancı düşmanları
Çinliler ve Araplar,
Göbek atarak efendiliğe soyunurlar.

Türkleri sömürmek isteyen iki iblis devlet orduları, Türkleri koruma adına
Talas’ta karşı karşıya gelirler
Savaşın en kritik anında savaşı kenarda izlemekte olan Karluk Türklerinin Beyi
içinde Türklerinde bulunduğu Çin ordusuna arkadan ve yandan saldırırlar
Çin ordusu savaşı kaybeder
Çin ordusu içinde 20 bin, Arap ordusu içinde 25 bin Türk savaşır

Ayrıca Sonradan müdahil olan Karluklar 10 bindir.

Hiçleşen 55 bin Türk, Arap ya da Çin mandası altında yaşama, Arap veya
Çin çizmelerini yalama Uğruna birbirlerini boğazlarlar.

Eğer bu 55 bin akılsız Onursuz Türk, uşaklık yarışına gireceklerine
Ataları Bilge KAĞAN’I dinleyip
birlik olsa dirlik olsa, kendi olsa yada atası Kürşad gibi, esareti kabul etmeyip
son çeri kalıncaya kadar savaşacak, saraylar basacak yürekleri olsaydı
ne Çin?, ne Arap? Mandasına ihtiyaç duyarlardı.

Ne vatanları talan edilir ne erkekleri köle ne kadınları kızları cariye,
Ne de namusları Arap’ın değneğinin ucunda paspas olurdu
Türkler Birbirlerini boğazlayıp Araplara savaş kazandırırken aynı zamanda,
Tarih boyunca bir daha kendileri olamayacaklardı.

Görünürde Talas’ta Araplar kazanmış Çinliler kaybetmişti.
Ama asıl kaybeden Türklerdi.
Bu başka bir kaybedişti. Tarihte eşi benzeri olmayan bir kaybediş.
Dönüşmeydi bu bir başka ırka Arap’a dönüşme

Araplar;
Nice peygamber eskiten, Mukaddes Mescitlerde nice halifeyi sırtlarından
Hançerleyen,
Şeytana külahını ters giydiren İbranilerin öz kardeşi Araplar için,
Türkleri kandırmak Türkleri sömürmek onlarla kedinin fare ile
oynadığı gibi Oynamak hiç de zor değildi.

Arap’ın Yeterince tecrübesi iki yüzlülüğü şeytani tasarımları vardı
Ava çıktığında, avından bile önce özür dileyip sonra avlayacak kadar soylu,
yaratılana saygılı saf Türk, Araplar elinde paralı asker, kardeş katili,
vatan haini alçak bir güruh haline gelir.

O tarihte tek servet, mal, mülk, altın değerler Türkistan’dadır
Tecavüz bilmeyen, zina bilmeyen, pezevenklik bilmeyen Türk’e
Kadınlar, altınlar, ipekler sunulur.

Böylece Araplar, ellerini sıcak sudan soğuk suya vurmadan,
Mankurtlaştırılmış yozlaştırılmış katilleştirilmiş Türklere,
Din iman adına yine kardeşleri Türklerin yurtlarını işgal ve talan ettirirken
Aynı zamanda Direniş gösteren Türkleri Gene Paralı asker
satılmış Türklere boğdurturlar.

Bir taşla iki kuş vurur Araplar
Türkistan’ın işgali gerçekleşir
Ve tarih boyunca Türkler bir daha Türk olamayacak derecede
Asimile edilirler iğfal edilir dönüştürürler.
Bu öyle bir iğfaldir ki asırlar boyu bitmez azalmaz artarak
Günümüze devam eder

Türk olabilen, Uyanmak ve uyandırmak isteyen Türk’e yafta hazırdır
Mürted, Kafir, Deccal… Küfreder, öldürür ve bağırırlar Allahuekber.

Talas savaşı 751 yılında Talas Nehri kıyısında olur.
O günden bugüne yani 1260 yıldır Türkler kendine gelemez.

Türkler Müslümanlaşmak yerine Araplaşmayı tercih eder.
İradesini kaybeden sürüleşen Türk,
Arap’ı, karanlık Araplaşmadan kurtarmak için yüzlerce peygamber ve
Nebi gönderen Tanrının ilahi mesajlarını da anlayamaz
Tanrıya inat Arap’ın karanlıklarına gömülür.

Afrikalı siyah, çöldeki bedevi bile Araplaşmasını tamamlar ama,
Ama Türkler doyamaz Araplaşmaya
Araplaşma sevdası bitmez tükenmez ama, Türk tükenir
Türklük tükenir.

Ve Onursuzluğu kabul eden Türkler,
Ta Talas’ta kaybetmişti.

Kara KAGAN
[ALINTIDIR] [http://www.turansam.org/makale.php?id=4452]
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Türkistan Ordusu - 31 Mart 2012
Gog-Magog (Yecüc-Mecüc) ile ilgili bende araştırdım. Asyalı, Mongoloid özellikler gösteren bir ırktan bahsediliyor.
Türkler olabilir, ama olmayabilirde. Bence çinliler olur çünkü kalabalık olması gerekiyor bu iki unsurun. Nüfus fazlasıyla istila etmesi gerek, öldürdükçe daha çok gelmesi gerek. Türkler dünyada bir avuç kaldı.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 31 Mart 2012
Gog-Magog, Nuhun oğlu Yafəsin torunlarıdır. Nuh Yer Üzünün 2-ci Adəmi olaraq bilinir! Böyük Tufan olayından sonra Nuhun qövmindən başqa bütün insanlar ölmüşdür! Dünya millətləri və ırkları Nuh Peyğəmbərin oğullarından yaranmışdır! Onlar bunlardır:

=========
1) Yafəs.

2) Sam.

3) Ham.

=========

   4-cü oğul Tufan sırasında ölmüşdür!

---------------------------------------------------

 İstərsəniz, buna dini baxımdan nəzər yetirək:

______________________________________________________________________

=========================
1) Adəm.
=========================

     Bu zaman millət, ırk və xalq bilinci yoxdu! İnsanların bir dili, bir kültürü vardı.

______________________________________________________________________

============================
2) Adəmdən sonra gələnlər.
============================

     Bu zaman Tanrı insanları xalqlara, millətlərə və ayrı-ayrı soylara böldü! Kuran və digər semavi kitablarda səbəb olaraq -- “Bir-birinizden seçilesiniz” -- deyə, ayətlər vardır….

______________________________________________________________________

============================
3) Nuhun Tufanı.
============================

      Bu zaman insanların yarıdan çoxu məhv oldu! Tufandan sonra Nuh oğlanlarını Dünyanın farklı-farklı yerlərinə göndərdi. Nuh Peyğəmbərin 4 oğlu olduğu söylənilir. Biri Tufan sırasında gəbərdi getdi!(Kafir olduğu için) Digər oğlanları isə Nuhun əmri ilə Dünyanın 3 bölgəsinə dağıldı.

———————————————–

       Sizcə bu düşündürücü deyil mi? Allah, Allah…. Təsadüfə bax! Dünyada da ilk insanın izləri 3 bölgədə, yəni – “Mərkəzi Afrika, Mərkəzi Avropa(İsveçrə) və Doğu Kazaxıstan”— bölgələrində bulunmuşdur….

       İndi düşünün, Nuhun miladdan öncə 3,000 illərində yaşadığı söylənilir. Amma bu yalnış fikirdir! Çünki Nuhun miladdan öncə Şümer “Dastanında” adı keçmişdir və bu da “dastan-masal” olaraq söylənmişdir. Dastanlar da eski zamanlara, qədim çağlara dayanır! Mən 2010-cu ildə başıma gələn olayı söyləsəm bu dastan olur mu?! Tabi ki, deyil! Amma başıma gələn olaydan yüzlərcə il keçsə və onu torunlarım anlatsa bu "dastan" ola bilər! Deməli miladdan öncə 3,000 illərinə aid olan Kəngər(Şümer) yazılarında Kəngərlərin söylədikləri onlardan yüzbinlərcə il qədim bir olaya dayanır! Kısaca Nuh Peyğəmbər miladdan 3,000 il bundan öncə yaşaya bilməz! Fikrimcə yüzminlərcə il bundan öncə yaşamışdır! Hər nəysə, Türklərə və kavimlərə gələk:

      Nuhun öz oğlanlarını başqa-başqa yerlərə göndərməsi qərib deyil mi? Ayrıca Nuhun bir oğlunun adı da “Yafəs” olmuşdur ki, bu Nuh peyğəmbərin böyük oğludur! Bazı qaynaqlarda “küçük oğul” olaraq keçir, amma bu yalnışdır! Bütün səmavi kitablarda ayrıca Tövratda Yasəf hakkında və onun soyu hakkında geniş bilgi verilmişdir! Yafəs başda "Türklər" olmaqla bir çox millətlərin atasıdır! Ayrıca Yafəs hakkında iki terorem vardır:

   - I Teoreyə Görə -

     Yafəs oğlanları ilə birlikdə Xəzər Dənizinin Kuzey-Doğu bölgələrinə köçər. Bunu Türk Dil Ailələsinin, dünyadakı digər Dil Grupları ilə ortaq sözçüklərinə əsaslanaraq söyləyirlər!

----------------

   - II Teoreyə Görə -
   
     Yafəs oğlanları ilə birlikdə Mancuriya və Mongolustana tərəf göç edir! Və orada öz soyunu qurur.
     Daha sonra isə, Mancuriyadan-Amerikaya; Mongolustandan-Çinə; Orta Asiyadan ise - Avropaya yayılarlar….
 
     Bizim (Türkler və s.)soyumuzun Nuhun oğlu Yafəsə dayanmasını doğrulayan fikirlər var! Məsələn GökTengri inancında ölünü gömmə adəti, Tanrıya aid görüşlər və bir çox düşüncələr Semavi dinlərlə üst-üstə düşür! Fakat, Yafəsdən fərqli olaraq Nuhun digər oğlanları isə Atəşpərəstlik, Bütpərəstlik və başqa-başqa inanclara sahib olmuşlar! Kısaca Tək Tanrı inancından sapmışlar! Doğrudur, Yafəs və onun soyundan gələnlərin bəziləri də dindən sapmışlar! Hər nəysə... Yavaş-yavaş Yafəsdən törəyənlərə baxaq:

                                   ===================
                                    Yafəsin oğlanları bunlardır:
                                   ===================

_______________________________________________
==========================================
Gomâr: Kafkasyalılar, Anglo-Sakson, Cermen kavimləri.

 Mağok: Fin-Ugor Mongol və Skandinav kavimləri.

 Maday: İran (Persler), Tacik, Puştun(Afgan), Urdun (Pakistan) və Hint kavimləri.

 Yuvan: Yunanlar (Elladalar, Hellenlər), Truskalar.

 Tubal: İtalyan, İspanyol, Katalan, Klikya xalqları və s.

_________________________________________________
===========================================

     Dindən çıxan boylar bölgədən, yəni Orta Asiyadan sürülmüşdür! Kısaca onlar artıq "Yafəsin oğlu"(Türklük?) olmaqdan çıxmışdır! Türklər arasında kavimlər köçünün olmasına səbəb də budur! Böyük köç Türklərlə başlamış, Mongollarla, Germanlarla və Keltlərlə bitmişdir! Kısaca dünyada olan bütün köçlərin səbəbkarı Türklər, yəni Yafəsin soyundan olanlardır! Buna görə də bütün dünyanın böyük bölümü bütpərəst olanda Türklər Tek Tanrı inancında olmuşlar! Yahu, neden büyük öçler oldu ki?!

     Çünki Türklər - (biz) öz törələrinə, dinlərinə və inanclarına sadiqdir! Bu inancdan (GökTengri?) və törədən sapan boylar, ayrılan kavimlər "sürgün" edilərək bölgədən sürülər, kısaca "Türklükdən" çıxmış olarlar! İndi bu sürülən boyların yunan, fars, rus və başqa xalqlar olduğunu bilmirəm...

    Yuxarıda gördüyünüz kimi, bizim babamız Yafəsdir! Doğu Mongolustan-Sarı Deniz bölgəsindən, Batı Avropa çölləri və Kuzey Amerika bögəsinə qədər olan torpaq parçası Yafəsin oğullarının yayıldığı ərazidir! Dünyanın diyər bölümləri isə Sam və Hamın torunlarının məskunlaşmış olduğu torpaqlardır! Yer yüzündə ən çox yayılan boylarda Yafəsin soyundan gələnlərdir! Mən burada geniş bir şəkildə Yafəs hakkında bilgi verdim. Fakat, Sam və Ham da Nuhun oğludur! Yafəsin torunları Orta Asiyadan ayrılaraq Avropanın içlərinə doğru irəliləmiş və Samın oğulları ilə birləşmişdir! 

     Ayrıca miladdan öncə 5-8,000 il bundan əvvəl Mongolustandan, Türkmənistana,  "Kara-Qum və Kızıl-Qum" səhralarından və Kafkazın kuzeyində olan "Dərbənd Keçidindən" gələrək, oradan Mesopotomiya torpaqlarına yayılmış "Kəngərlər" - yəni hamımızın "Şümer" olaraq tanıdığı Turani kavim güney bölgəsinə hakim olmuşdur! "Nuh Tufanı" olayını da "elmi" olaraq onlar  dünyaya isbat etmişdir! Lakin, zaman keçdikcə bu sivilizasiya parçalanmış, bir hissəsi Hami oğulları (Akkad-Babil) arasında asimilə olmuş, digər bölümü isə doğuya hərəkət edərək Mərkəzi İrana tərəf irəliləyib, Türkmənistandan Sırdərya və Ceyhun çaylarını aşan boylarla birləşmiş və "Midiya" mədəniyyətini qurmuşlar! Digər bölümü isə Kuzeyə doğru çəkilərək Qıpçak çölündən Dərbən keçidi vasitəsiylə gələn Türk boyları ilə tamamlanaraq, "Alban" sivilizasiyasını yaradmışlar! O səbəbdən də bu gün, Kazaxıstanda, Türkmənistanda, Altay və İranda, ayrıca Azərbaycanda "Kəngər", "Kəngərli", "Alpan" və s. toponimlərlə rastlaşır və bir çox köy adlarının Türkcə olduğunu bilirik!

    Kısaca bütün insanlar bir soydan, yəni Adəmdən, daha sonra isə Nuhdan gəlir! Amma zaman keçdikcə soylar çoxalmış və yeni-yeni kavimlər ortaya çıxmışdır.. Bir də, az öncə bütün kavimlər köçünün səbəbkarının Yafəsin soyundan gələnlər – yəni Türklər olduğunu söyləmişdim. Ayrıca Kurani-Kerim və digər səmavi kitablarda insanların aynı yerdən başqa yerlərə dağıldığı söylənilir! Bu sizcə Orta Asiya və Mongolustan ola bilməz mi?! Çünki bütün köçlərin tamamı Asiyadan olmuşdur! Asiyada da insanlar yerin dibindən, mantar kimi bitməmişdir. Amma fikrimcə bu Yafəsə və ondan əmələ gələn soylara(Türk,Fars,Yunan) aiddir! Sam və Ham başda olmaqla, onların torunları isə "Mərkəzi Avropa" və "Mərkəzi Afrika"dan yayılmışdır! Bütün bunların hamısı isə, yəni - Yafəs, Sam və Ham, bir yerdən - Nuh Peyğəmbərdən ayrılaraq dünyanın 3 bölgəsinə yayılmışdır!

----------------------------------------
 
    Yəcuc və Məcuc-a gələrsək, bunun Türklərdən başqa kavimlər də ola biləcəyi göz önündədir!

    Ayrıca, Türk ırkı tamamən "mongoloid" deyil, Mongoloid və Avropoid irqləri arasında keçiddir!






   

   
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Kayra Kağan - 31 Mart 2012
Şöyle kısa ve öz konuşayım; Arapların Türklere hiç bir faydası yoktur,bazı "dindar" salaklar yüzünden gittikçe Türk benliğimizi kaybedip Araplaşıyoruz.Bunun için bırakın Araplara sempati duymayı.Dini inancınız size kalmış ama Türk kültürünü araplaştıramazsınız.Araplar ile filan dost olunmaz,daha 1.Dünya savaşında bize attıkları nasıl unuttunuz! Türkün Türk'den başka dostu yoktur.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 31 Mart 2012
Şöyle kısa ve öz konuşayım; Arapların Türklere hiç bir faydası yoktur,bazı "dindar" salaklar yüzünden gittikçe Türk benliğimizi kaybedip Araplaşıyoruz.Bunun için bırakın Araplara sempati duymayı.Dini inancınız size kalmış ama Türk kültürünü araplaştıramazsınız.Araplar ile filan dost olunmaz,daha 1.Dünya savaşında bize attıkları nasıl unuttunuz! Türkün Türk'den başka dostu yoktur.

  Öncəliklə otağımıza xoş gəldiniz!

  Sizə, bir kiçik qardaşınız olaraq yorum yapmadan öncə otağa bir göz gəzdirməyinizi tövsiyə edirəm! Üstdə, sol tərəfdə yerləşən "ARA" seçimi var, oradan bizim nə fikirdə olduğumuzu görə bilərsiniz!
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Kayra Kağan - 31 Mart 2012
Şöyle kısa ve öz konuşayım; Arapların Türklere hiç bir faydası yoktur,bazı "dindar" salaklar yüzünden gittikçe Türk benliğimizi kaybedip Araplaşıyoruz.Bunun için bırakın Araplara sempati duymayı.Dini inancınız size kalmış ama Türk kültürünü araplaştıramazsınız.Araplar ile filan dost olunmaz,daha 1.Dünya savaşında bize attıkları nasıl unuttunuz! Türkün Türk'den başka dostu yoktur.

  Öncəliklə otağımıza xoş gəldiniz!

  Sizə, bir kiçik qardaşınız olaraq yorum yapmadan öncə otağa bir göz gəzdirməyinizi tövsiyə edirəm! Üstdə, sol tərəfdə yerləşən "ARA" seçimi var, oradan bizim nə fikirdə olduğumuzu görə bilərsiniz!
Hoş bulduk,sağ ol,bir daha ki sefer arama yaparım.Bakıyorum sen de Taleworlds'den beri hiç değişmemişsin  :-)
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 31 Mart 2012
Hoş bulduk,sağ ol,bir daha ki sefer arama yaparım.Bakıyorum sen de Taleworlds'den beri hiç değişmemişsin  :-)

  Af edersiniz, tanışıyormuyuz? :-o

Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 31 Mart 2012
Hoş bulduk,sağ ol,bir daha ki sefer arama yaparım.Bakıyorum sen de Taleworlds'den beri hiç değişmemişsin  :-)

  O forumda da Türkcü, milliyətçi fikirlər yayırdım. Və eyni adla, (Aze Bozkır Savaşçısı) kayıt olmuşdum.. :asker: 
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Kayra Kağan - 31 Mart 2012
Hoş bulduk,sağ ol,bir daha ki sefer arama yaparım.Bakıyorum sen de Taleworlds'den beri hiç değişmemişsin  :-)

  Af edersiniz, tanışıyormuyuz? :-o
Tanışıyoruz,tanışıyoruz.Taleworlds'de ki Kaira ben. Neyse konuyu dağıtmasak iyi olur.Aslında buraya yazmazdım da nedense kişisel ileti gönderemiyorum.
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: TÜRK-KAN - 31 Mart 2012
Türgiş-Emevî Savaşları
https://www.hunturk.net/forum/turgis-emevi-savaslari-2584.html

Hazar-Arap Savaşları
https://www.hunturk.net/forum/hazar-arap-savaslari-3194.html
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 01 Nisan 2012
Hazar-Arap Savaşları

https://www.hunturk.net/forum/hazar-arap-savaslari-3194.html

  Xəzər - Ərəb savaşlarında İç Kafkaz və Azərbaycan bölgələri ön planda olmuşdur! Bu səbəbdən də Azərbaycan da olan Türk dövləti - "Albanya Konfederasyosnu" Xəzər Xaqanlığı ilə bir-başa əlaqə gurmuş və bunu ittifaka çevirmişdir! Bu ilk zamanlarda Çavanşirin atası "Varan", daha sonra isə "Cavanşir" tərəfindən daha da irəliləmişdir. Bu səbəbdən Bizansla və Ərəblərlə də anlaşmalar bağlanmışdır.

   Bizansla müqavilə bağlandıqdan iki il sonra Albaniya Xəzərlərin hücumuna məruz qalır. Xəzər Türkləri Kür nehrinə qədər çatır, indiki Salyan-Gedebek şəhərlərinin yerləşdiyi bölgələrə gəlir, Alban Türklərinin birləşmiş qüvvələriylə qarşılaşaraq dərhal hücuma keçirlər. Çünki Xəzərlər Kafkaz və Azərbaycan bölgələrində, siyasi durumu yaxşı tanımırdırlar! Albanlarında Arablarla aynı tarafda olduması düşüncəsi də bu səbəbdən yaranmışdır.
   
    Bu savaş "Kür Döyüşü" adı ilə tarixdə ismini yazdırır. Cavanşir Xəzər Türklərinə qalib gəlir. Bu səbəbdən Xəzərlər Albaniya sınırlarında çıxmalı olurlar. Bir neçə il sonra Xəzərlər yenidən böyük bir qüvvə ilə gəlir. Lakin bu dəfə "savaşmak" üçün deyil..  Kürün sahilində Cavanşir və Alban Türkləri, yəni Cavanşirin emrində olan - "Subar, Salur, Ərmən, Gökçay boyları...."   Xəzər Xaqanı ilə görüşürlər. Görüş barış anlaşması ilə başa çatır. Bu yazıya görə, Cavanşir, Xəzər Xaqanının kızı ilə evlənir!

     Alban-Xezer İttifakının təməli də, bu olaydan sonra başlayır!
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 01 Nisan 2012
Tanışıyoruz,tanışıyoruz.Taleworlds'de ki Kaira ben. Neyse konuyu dağıtmasak iyi olur.Aslında buraya yazmazdım da nedense kişisel ileti gönderemiyorum.

BİR SIKINTIN MI VAR Kİ, KİŞİSEL İLETİ GÖNDEREMEDİĞİNDEN YAKINIYORSUN?
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: Aze Bozkır Savaşçısı - 01 Nisan 2012
Tanışıyoruz,tanışıyoruz.Taleworlds'de ki Kaira ben. Neyse konuyu dağıtmasak iyi olur.Aslında buraya yazmazdım da nedense kişisel ileti gönderemiyorum.

BİR SIKINTIN MI VAR Kİ, KİŞİSEL İLETİ GÖNDEREMEDİĞİNDEN YAKINIYORSUN?

Hayır soydaş, qandaşımız etik çərçivələr daxilində, konunu dağıtmamaq amacıyla bu söhbəti kişisəl ileti aracılığı ilə mənimlə davam etdirəcəkdi. Bu hələlik mümkün olmadığından, sorumu burada cavablandırdı.. Və sonda konunu dağıtmak istəmədəyini, kişisel ileti funksiyonu açığ olmadığından burada sözümü cavablandırdığını etiraf etdi..

Mən də otağa ilk dəfə gələndə bu fonksiyon açığ deyildi. Əslində, buna o qədər də ehtiyacım yokuydu, hər şeyi anasayfada bölüşürdüm. Heç kimə bu fonksiyonu aktif hale gelmesi için, başvuru yapmadığıma rağmən son 10-15 gün içərisində kişisəl ileti göndərə biliyorum və bu da otağımızdakı arkadaşlarla münasibət qurmağa, dost və tanış olmağa imkan yaradır...

  Fikrimcə soydaşımız, bunları söyləyəcəkdi.. :-) 
Başlık: Ynt: Araplar - Türkler
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 01 Nisan 2012
Umarım sorun çıkmaz....Esenlikle.
Başlık: Kuteybe’nin Katliamları ve Vahşeti, Arapların Aç Gözlülüğü!
Gönderen: Türkeli_Bozkurt - 27 Aralık 2012
Alıntı
Kuteybe bin Müslim (d.y. 670-ö. 715, Fergana) 704′te Abdülmelik bin Mervan tarafından Horasan valiliğine getirilen Kuteybe, yaklaşık 50 bin kişilik bir ordunun da komutanı oldu.

Ve işte Türk’lerin o kanlı tarihide başlamış oldu.Kuteybe’den öncede bir çok saldırı olmuş ancak sadece yağma ve talanla sınırlı kalmıştı.Ancak Kuteybe resmen sömürgeye gitmiş, katliamlar yapmış, kadın ve çocukları köle yapmış, kadınlara tecavüz etmiş ve daha nicesi..

Bundan sonra askerlerini Merv’de toplar ve şöyle der : “ Allah kendi dininin aziz olması için size bu toprakları helal kıldı!” diye başlayan uzun bir hutbe okur .(1) Tabi işin ucunda sınırsız ganimet olunca aç gözlü Araplar hemen galyana gelir, gelmek istemeyenler daha akıllı olanları ise kelle korkusu ise isteksiz razı olurlar.
Kuteybe için yazılmış bir çok şiir bulunmaktadır.Bunlar biri ise şöyledir; “Kuteybe Türkleri kılıçtan geçirip durur/Bize en çok ganimeti toplayan odur” (2)

Bu yazının devamını kesinlikle okuyun!


Kuteybe ilk Baykent’i kuşatır.Baykent’e yardıma koşar Türk savaşçılar.2 ay süren savaş sonucunda bir sonuca varılmaz.Nihayet sonunda Baykent yenilir ve şehir Kuteybe ile barışın yolunu arar.Fazlasıyla yorulmuş ve yıpranmış Kuteybe haraç karşılığı anlaşmayı kabul eder.Ancak Baykent’e barış yapmak için giren Araplar, “kentin zenginliğini görünce yağmaya koyulurlar.”(3)Bu kadar da kalmaz yerli halka “insafsız ve sert davranırlar”.(4)

Aha sonra Kuteybe’nin şehre bir garnizon bırakması ile işin rengi değişti.Bu demek oluyordu ki bununla kalmayıp kentin işgali daimi olacaktı.Müslümanların “insafsız” davranışlardan da bıkan Türkler daha fazla ezilmeye dayanamayıp, Araplara karşı direnişe başladı.

“Karışıklıklar bahanesiyle Baykent’e geri gelen Kuteybe Türklere karşı çok insafsız davrandı.Şehrin suları tahrip edildi.Eli silah tutan ne kadar insan varsa, diyebiliriz ki hepsi öldürüldü.Kadınları ve çocukları esir aldı.(…) Şimdi sıra şehri yağma edilmesine gelmişti.Araplar bu zengin Türk şehrini istedikleri gibi yağmaladılar.Taberi’nin rivayetine göre Arapların Baykent’ten zenginlik ve silah, altın ve gümüş gibi diğer kıymetli mücevherlerden elde ettikleri ganimetin haddi hesabı yoktur.Kâtipler bunları saya saya baş edemiyorlardı.Araplar bütün Horosan’ı fethettikleri zaman bile ellerine sadece bu bir tek şehirden adlıları kadar ganimet geçmemiştir.”(5)

Bunlarla kalınmaz, bu kez esir aldıkları kadın ve çocukları o sırada savaşta olmayıp Çin kervanından dönen kocalarına ve babalarına satılır.Müslümanlar işte bu esir çocuk ve eşleri, “her biri çok yüksek fiyata” geri satarak, bu yoldan da “nihayetsiz bir mal” sahibi olmuş oldıular.(6)

Özetle söylemek gerekirse Baykent halkının tüm malı mülkü yağlanmış, dini inançlarını temsil eden altından heykeller eritilip ganimete dönüştürülmüş, çocukları ve eşleri geri satılmış ve kenti onarmak yine halka kalmıştı.

Kuteybe 707’de Buhara yakınlarındaki Numişket ve Ramitan’a saldırır.(Baykent bahşetinden sonra bu iki kent fazla direnemez.) Ama bağlantı yollarının direnişçilerce kesildiğimi görür.Demirkapı’dan hızlı bir yürüyüşle geri döner, ardçı savşçılarıyla yok edilmekten kurtulur.(7)Güçlüklede olsa Türkleri yener, ancak Vardan-Hudat’ı takip edecek mecali kalmamıştır.Vardan Buhara’ya doğru çekilirken Kuteybe’de Merv’e geri döner.Haccac bu başarısızlığa çok kızar, Kuteybe’ue; “Keş’i ez, Nasaf’ı yok et, Vardan’ı geri püskürt!” diye emirler yağdırır.

Türk direnişinin etkili ittifakı bozulmuştur.Kuteybe yolda hiç pusu veya direnişe denk gelmeden Buhara’yı kuşatmıştır.Ancak çatışmalar yine şiddetli geçer.Türkler var güçleriyle şehri savunmaktadırlar ve Müslümanlara ağır zayiat verdirirler.Öyle ki Araplar geri dönüşü bile düşünürler.O yüzden Kuteybe “Ey Müslümanlar, nereye dönersiniz, görmez misiniz ki düşman hezimet buldu.Bir saat daha sabredin.Her kim Türklerden baş getirirse 100 dirhem bereceğim.”(8) diyerek dağılmayı engeller ve Arapları daha da hırslandırır.

“Dört aydan beri devam eden bu kuşatma sırasında Arap askerinde de savaşa karşı bezginlik alametleri belirmeye başladı.Askeri dehası Kuteybe’yi bu sıkışık durumdan kurtardı.Arapların yağmaya ve paraya karşı zaaflarını bilen Kuteybe, onlara bir taraftan parlak vaatlerde bulunurken, diğer taraftan da Türklerin her birinin kafasını getirene yüz dirhem vereceğini vaat etti.Para hırsı ile tekrar gayrete gelen Araplar Türklere karşı yaptıkları hücumla nihayet şehri ele geçirirler.”(9)

Bu direnişin intikamı çok ağır olur.Öncelikle direnişe katıldığından kuşkulanılan hemen hemen herkes kılıçtan geçirilir.Buhara sokakları kan, ceset ve çığlık seslerinden geçilmez olur.Ancak böyle bir durumda Araplar şehri yağma ederler, yağma harekâtı , gelenek olduğu üzre tecavüz ve yeni katliamlarla iç içe yürür.Ardından işe yarayacak 50 bin kişi köle olarak götürülür.

Daha sonra şehirde kukla bir hükümdar getirilir.Buhara melikesi Hatun’un genç oğlu Tuğ Şad, Araplara boyun eğer ve kukla hükümdar olur.Ancak yinede muhalifleri susturmak için sert ve acımasız yöntemler kullanılır.Kuteybe halkı zorla Müslüman yapmak için kolları sıvar.Tüm vasıtaları kullanarak halkı islamı kabul etmeye mecbur eder. Buharalıların evine zorla Araplar yerleştirilir.Böylelikle Türkleri birebir kontrol altına alırlar.

Ancak halk da bu duruma tamamen boyun eğmedi.Tüm işgallerde olduğu gibi kendi yer altı direniş hareketinin örgütlemekte gecikmedi; öyle ki Müslümanlar silahsız olarak camiye bile gitmeye cesaret edemez hale geldi.Diğer yerlerde de uygulanan sömürgeleştirme politikası; halkın bu direnişi nedeniyle daha da acımasız bir şekilde uygulandı.

Bu kadar da değil; “Kuteybe Buhara’yı kesin olarak fethettikten sonra yerli halka, Halife’ye senede 200 bin, Horasan valisine 10 bin dirhem vergi ödemek, arap askerlerinin hayvanlarına yem ve Müslüman Araplaraın odun ve yakacaklarını temin etmek ve şehrin dışında da araziler vermek üzere anlaşma yapmıştır.”(10)

(…)

“Cuma namazı zorunluluğunun da etkili olmaması üzerine Kuteybe, ek olarak bir de rüşvet yöntemini dener ve namaza gelenlere iki dirhem vaat ederek fakirleri dönüştürmeye çalışır.Bu yolla belli başarılar da elde eder.”(11)

“Kuşanların Cuma namazını kılmamak için direnmeleri (..) Müslüman toplumu tahrik etmiştir (…) Neticede Müslümanlar Kuşan zenginlerinin köşklerine hücum ederek oraları yıkıp, yakmışlardır, hatta bu köşklerin oymacılığın en güzel örnekleri olan kapılarını da yüklenerek şehre kadar getirdiler.”(12)

Kuteybe, Direnişi Katliamlarla Kırmaya Çalışıyor…

Tarhan direnişe sıcak bakar.Bu yüzden Kuteybe bu şehri Türkistan’a yönelik yılgı hareketinin ilk hedefi seçer.Talkan meliki Şehrek,Kuteybe’nin gelişinden önce şehri terk eder ve Müslümanlar şehre savaşsız girerler.Buna rağmen Kuteybe tamamen ibret olsun diye vahşete devam eder.”Hümetti ki ahalsini kılıçtan geçireler.Ne kadar kırabilirlerse kıralar.Bunun üzerine Kuteybe’nin askeri orada hesapsız adam öldürdü.”(13)

Hiçbir şekilde direniş veya savaş olmadan tek yanlı bu katliamda Müslüman askerler öldürmekten yoruldular.Ancak daha bitmedi.Kuteybe’nin aklına çok daha ibret verici bir fikir gelir.Kan gölü olmuş, kesik baş, vücutlarla ve çığlık sesleri ile dolu bu şehirde tanımı imkansız bir zorbalık örneği sergileyerek Talkan halkından geri kalanları tek tek ağaçlara astılar.

“Talkan’a giden yolun 4 ferah mesafede olan kısmı (24 km.) asılan Türklerin cesetleriyle korkunç bir orman görünüşü arzediyordu.”(14)

Böyle bir vahşet beklide asla görülmemişti, masum savunmasız ve direniş göstermeyen halka bu derece zalimce davranan Kuteybe bunların hepsini “barış ve hoşgörü” dini adına yapıyordu!

Vahşetler vahşetleri, işgaller işgalleri izledi.Kuteybe Şuman’a girdi, orayı yağmalattı, halkın pek çoğunu öldürttü, kalanları esir etti.Ardından “Keş ve Nesef’e yöneldi.Bu iki şehri hunharca ele geçirdikten sonrası, Faryab’ın teslim olmasını istedi.Faryab halkı korktukları için buna yanaşmadı.Kuteybe onlardan intikamını başka türlü aldı.Şehrin tamamen yakılmasını emretti.Onun için bazı Arap kaynaklarında Faryab’a “yakılmış şehir” anlamında “Muhteraka” denilmiştir.(15)

Kuteybe yoluna hiç durmadan devam eder.Tabi keserek, yakarak, yağmalayarak.Sonunda Tarhan’ın çekildiği Bazğış (Bağlan) kalesini kuşatır.2 ay boyunca şiddetli bir biçimde saldırır ancak sonuç alnıamaz.Bu sırada Kuteybe Tarhan’ı kandırmak amacıyla Muhamed b. Selim’i çağırarak ona “Neyzek2in yanına var, bir hile kıl, ola ki benim yanıma getiresin.Ve onu gelmeye emin kıl.Ola ki elime gire, elbette onu asayım”, diye talimat verir.(16)

Açlık kapıya dayandığı için Selim teslim olur.silahlarını teslim ettikten sonra kaleden çıkar.Tarhan etrafına hendek kazılmış bir çadıra, askerleri de kaleye zincirle bağlanıp hapsedilir.söz vermiş olmanın sıkıntısıyla olacak Kuteybe Haccac’tan haber bekler.20 gün sonra Haccac’ın haberi gelir;”mecal vermez öldür, zira o Müslümanların düşmanıdır!” (17)

Tarhan kendisine verilen sözü hatırlatır ancak oyun oynanmıştır, onu kimse ciddiye almamıştır.Bir kez daha “Kâfire verilen söz İslam’ı bağlamaz” kuralının hukuk ve ahlak dışı keyfiyeti uygulanır.(18)

Kuteybe ilk önce Tarhan’ın iki oğlunu (veya yeğenleri) satırla başlarının kesilmesini emreder.Tarhan onların bir suçu olmadığını, kendisinin öldürülmesini söyleyerek itiraz eder.Ancak Kuteybe’nın amacı Tarhan’a olabildiğince acı çektirmektir:”Acele etme, onlar ölecek, sıra sana da gelecek,” der.Ardından 700 Türk savaşçının kellelerini tek tek uçurup, derilerini yüzdürür.”En son kalan Tarhan’ı ise bizzat Kuteybe’nin kendisi öldürür.Kesilen başlar insanlık dışı bir soğukkanlılıkla toplanıp Haccac’a yollanır.”(19)

Bunlardan sonra Haccac Semerkant’a saldırılmasını emreder.Ancak saldırmadan önce bazı “pürüzlerin” halledilmesi gerekiyordu.Bunun için Kuteybe önce Harzem’e saldıracaktı.Harzemde Çaygan ile Havarizat arasında taht kavgası yaşanıyordu.Kuteybe, iktidarsız Çaygan’ın işbirliğini kazanır ve içten bölünmüş ülkeyi kolaylıkla ele geçirir.Havarizat başta olmak üzere ondan yana olan tüm asilzadeleri öldürür.Buna karşılık işbirlikçilerinden “bin baş esir ve nice bin kumaş” alır.Ardından Camhud melikini de yenerek, dört bin baş esir alınır.Ancak Kuteybe’nin emri üzerine hepsini öldürürler.(20).

İşbirlikçi Çaygan aracılığıyla Harzem kontrol alındı derken halk ayaklanır ve hain saydıkları Çaygan’ı öldürürler.Bunun üzerine intikam adına Kuteybe en iyi yapacağı işi tekrar yapar ve Harzem yakıp yıkılır, halk kılıçtan geçirilir.Kazılardan da anlaşıldığı gibi, çok eski ve çok parlak bir uygarlık merkezi olan Harzem’in tarih yıllıkları bile yakılır.Harzem’in büyük bilgini Biruni, Harzem uygarlığının yok edilişimim acıyla anlatır:

“Kuteybe, her çareye başvurarak Harzemlilerin yazılı dilini bilenleri, geleneklerini koruyaları, bütün bilginleri yok etti.Böylece her şey karanlıklara gömüldü.İslam, Harzemlilerin içine girerken, onların tarihi hakkında bilinenleri artık öğrenme olanağı bırakmadı.”(21)

Sıra Semerkant’a gelmiştir.Şehrin egemeni Gurek ilerleyen Müslümanlara karşı diğer Türk hanlarından yardım ister.Taşkent ve Fergana’den yardım gelir, ancak kuvvetler Kuteybe’nin pususuna düşerek yenilirler.

Semerkant kuşatılır.Günlerce mancınık ateşiyle ağır tahribata uğratılır.Kalede açılan gediklere yoğun saldırı yapılırsa da başarı elde edilemez; Türkler şehri canla başla savunurlar.Semerkant işgalinde de gelenek olduğunu üzere İranlı köleler de paralı asker olarak kullanılırlar.Gurek, Kuteybe’yi mertlik duygusundan yakalamaya çalışır; Ona haber göndererek:”Bu ettiğin harbi öyle zannetme ki Arapların kuvveti ile edersin.Belki Acem’den benim kardeşlerimdir ki sana yardım edip cenk ederler.Harbe Arapları gönder ki gör bak biz neler ederiz.” Der.
Ama kurnazlığı ve zalimliğiyle ünlü Kuteybe’nin böyle şeylere prim vermesi düşünülemez.Aksine o, mancınık ateşini güçlendirir.Müslüman askeri gayretli kılmak için onlara daha çok dirhem vaat eder.(22)

Nihayet şehrin daha gazla dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe’ye anlaşma önerdi.”Şehri, sahibine bırakmak ve yerli halka dokunmamak koşuluyla Kuteybe’ye teslim etti.Fakat kuteybe şehre girdikten sonra anlaşma hükümlerini hiçe sayarak Gurek’e yeniden ve çok daha ağır şartlar ihtiva eden bir anlaşmayı zorla kabul ettirdi.(23)

Bu anlaşmaya göre;

1-Semerkant her sene 2 milyon 200 bin altın ödeyecek;
2-Bir sefere özgü 30 bin sağlıklı genci esir olarak verecek;
3-Şehirde cami yapılacak;
4-Eli tutan yerliler şehirden çıkartılacak;
5-Tapmak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye verilecektir.

Tabi Kuteybe bunla yetinmez tüm putları yaktırır ve küllerinden 50 bin miskalden fazla altın temin edilir.(24)

Dahası ise Türklerin direneceğini bilen Kuteybe, şehre egemen yaptığı kardeşi Abdurrahman b. Müslim’e yeni bir vahşet talimatnamesi bırakarak Merv’e döner.

Talimatname şöyledir:

“Semerkant’a dışarıdan gelecek yollar tutacak ve kapılardan hiçbir Türk’ün serbestçe girmesine müsaade etmeyeceksin.

“Şayet şehre mutlaka girmesi gerekenler olursa onların ellerine balçık sürecek ve ondan sonra şehre girmelerine izin vereceksin.Onlar ancak bu mühürlü balçık kuruyana kadar şehirde kalabilecektir.

“Bu özel surette mühürlenmiş balçık kuruduktan sonra şehri hâlâ terk etmeyenler olursa onları derhal öldüreceksin!

“Hiçbir kimsenin demir ve buna benzer silahı taşımasına müsaade etmeyeceksin.Arama sırasında üzerinde demir parçası da dahil, bıçak vs. bulunduranlar olursa, onları taşıdıklar aletle öldüreceksin!

“Gece şehrin sur kapıları kapandıktan sonra içeride kalan yabancıları öldüreceksin.!(25)

Böylece her şeylerine el konması yetmezmiş gibi çöle sürülen Semerkant Türkleri, o hayata uyum sağlamayarak kitlesel ölümler yaşar…

(1) Taberi’den akt. Z. Kitapçı, Türkistan’da İslamiyet ve Türkler, s.102
(2) Taberi’den akt. Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkisyan, c.1, s. 282
(3) B. Üçok, İslam Tarihi, s.55
(4) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.245
(5) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.246
(6) Tarih-i Taberi, c.3, s.338
(7) D. Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, c.3, s. 1141
(8) Tarih-i Taberi, c.3, s. 343
(9) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.248
(10) Narşahi’den ak. Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.122
(11) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.132
(12) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.133
(13) Tarih-i Taberi, c.2, s.344
(14) İbni Dahkan’dan akt, z. Kitapçı, Yeni İslam ve Türkistan c. 1, s.249
(15) Taberi’den akt, Z. Kitapçı Yeni İslam ve Türkistan c. 1, s.249
(16) Tarih-i Taberi, c.3, s.345
(17) Tarih-i Taberi, c.3, s.346
(18) D. Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, c.3, s.1143
(19) Sabri Gündüz, İslamlık Türklük, s.126-7; Tarih-i Taberi, c.3, s.346-7
(20) Tarih-i Taberi, c.2, s. 349-50
(21) Akt, D. Avcıoğlu, Türklerin Tarihi, c.3, s.1144
(22) Tarih-i Taberi, c.3,s.531
(23) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.253
(24) Z. Kitapçı, Yeni İslam Tarihi ve Türkistan, c.1, s.254-5
(25) Sabri Gündüz, İslamlı türklük, s.128
Başlık: Ynt: Kuteybe’nin Katliamları ve Vahşeti, Arapların Aç Gözlülüğü!
Gönderen: Bozkurt60 - 27 Aralık 2012
Ama bunu bir çok tarihçi reddediyor...

Bunun nedeni nedir?


 ''Türklerin islamiyet'i kendi isteğiyle kabul etmiştir'' kavramının yanlış olduğunu düşünmemle beraber ilkokuldan üniversiteye kadar bütün kitaplarda bu böyle yazılmakta ve tarihçilerin büyük bir çoğunluğu bu görüşe katılıp ''Zorla değil,kendi isteğimizle kabul ettik..'' diyorlar..

İslamiyet'e karşı değilim.Ve benim görüşüm bir Türkçü islamiyet'e karşı olamaz.Çünkü ırkımızın büyük bir çoğunluğu bu dine inanmakta bize sadece saygı duymak düşer ama Türklerin Gök-Tengri dinini bırakıp İslamiyete kendi istekleriyle geçmesi bana saçma geliyor...
Başlık: Ynt: Kuteybe’nin Katliamları ve Vahşeti, Arapların Aç Gözlülüğü!
Gönderen: Karakalpak - 20 Şubat 2013
Kuteybe denilen şerefsiz Türklere karşı bir katliam hareketine girişmiştir lakin Hülagü Han kendisinin o b.ktan ağzına ederek intikamımızı bir güzel almıştır.
Başlık: Ynt: Kuteybe’nin Katliamları ve Vahşeti, Arapların Aç Gözlülüğü!
Gönderen: BUMİNKAĞAN - 14 Haziran 2013
baştakilerin yani akp hükümet eşrafının bu soydan geldiği söyleniyor ne derece doğrudur bilinmez.
Başlık: Ynt: Kuteybe’nin Katliamları ve Vahşeti, Arapların Aç Gözlülüğü!
Gönderen: kuzey kurtları - 15 Haziran 2013
baştakilerin yani akp hükümet eşrafının bu soydan geldiği söyleniyor ne derece doğrudur bilinmez.

 :kahkaha01:
Hiç gülesim yoktu.ama iyi tespit
Başlık: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI
Gönderen: alkanaga - 19 Eylül 2015
TÜRK ARAP SAVAŞLARI...
(http://www.tarihbilimi.gen.tr/icerik_resimler/at-%C3%BCst%C3%BCnde-ok-atma.jpg)
705 yılında Emevi Abdülmelik öldükten sonra yerine oğlu Velid geçer ve Kuteybe Binn Müslim Horasan’a vali olarak atanmıştır. Kuteybe vali olduktan hemen sonra güçlü ordular kurmaya başlar ve ve Arap ordusunu Türklerin üzerine sürer. Önce Baykent kuşatılır. Baykent 2 ay kadar direnir. Sonunda Kuteybe, tam bir zafer kazanamasa da, Türkleri haraca bağlayan bir anlaşma yapmaya İkna eder. Böylece Şehir yıkımdan kurtulur ama şehre giren Araplar, anlaşmaya rağmen şehrin önemli bir kısmını yağmalarlar. Bu duruma Arapların uydurduğu neden ise;  Hz. Muhammedin , “savaş hiledir” sözü olmuştur. Böyle bir onursuzluğa şahit olan Türkler için için kaynar. Daha sonra Arapların sözlerinde durmadığını gören ve yapılan hileyi kabullenemeyen ve başlarına gelecekleri anlayan Türkler ayaklanmaya başlar. Bunun üzerine Kuteybe tekrar Baykent’e gelerek, ne kadar silahlanan ne kadar Türk varsa, hepsini kılıçtan geçirtir. Kadınları ve çocukları esir alır ve şehri baştan aşağı yağmalatır. Yağmalama bittikten sonra, daha önce Merv’de toplanmış Arap aileleri, Baykent’e yerleştirilir. Valilikten vergi tahsildarlığına kadar bütün denetim organları Araplardan oluşturulur. Daha sonra esir edilen çocuklar babalarına, kadınlar kocalarına satılır.
(http://www.notbak.com/dersnotlari/img/Turk-Arap-Siyasi-Munasebetleri.jpg)
Baykent’i kendince hallettikten sonra Kuteybe, Merv’de Buhara’yı ele geçirmek, yağmalamak ve Müslümanlaştırmak için hazırlıklar yapar. Bu arada Gök türklerin dağılmasıyla ortaya çıkan  Vardana ve Buhara Beylikleri arasında çatışmalar vardır. Müslüman Araplara karşı mücadele etmek için bu çatışmalar Türkler tarafından derhal durdurulur ve Vardan Hudat Türklerin başına geçer. Kuteybe önce Numiskent ve Ramitan’a saldırır; buraları kolayca istila eder. Demirkapı önlerinde Vardan’la savaşır ve Vardan savaşı kaybeder; Buhara’ya doğru çekilir. Savaştan yorgun düşen Kuteybe de Merv’e geri döner. Türkler, kendilerine karşı düzgün bir başarı elde edememiş Arapların bir daha gelmeyeceklerini düşünerek, rehavete kapılırlarken, Kuteybe tam bir yıl hazırlık yapar ve Buhara’yı tekrar kuşatır. Birlikten yoksun olsalar da Türkler direnir ve Kuteybe yine başarılı olamaz;  Arap ordusu dağılmaya başlar. Bunun üzerine Kuteybe her bir Türk başı için askerlerine 100 dirhem vaat eder. Allah, din, iman değil ama para hırsı ile gayrete gelen Araplar, Şehri istilâ ederler. Bütün direnen Türkler kılıçtan geçirilerek, Araplara yakışır bir Şekilde tam bir katliam yapılır. Vahşi Araplar Türk kadınlarına tecavüz ederler, sonra da ya cariye olarak kullanmak, ya da köle pazarında satmak üzere alıkoyarlar. Erkeklerden de binlerce kişiyi köle olarak satmak üzere beraberlerinde götürürler. Ne de olsa ganimettir bu durum Araplar için.
Ardından Kuteybe, öncelikle Türk halkını Müslümanlaştırmaya başlar. Buhara halkı Müslüman olmuş gibi görünse de, bu dini kabul etmek istemez. Kuteybe, Türklerin evlerinde İslâmî kuralları yerine getirmediklerini öğrenir ve yeni bir yöntem geliŞtirir. Bu yönteme göre Türkler, evlerini Araplarla paylaŞmak zorunda bırakılır ve bu şekilde bire bir kontrol altına alınırlar. İslami kurallara uymayanlar ise ağır cezalara uğratılırlar. İslamı benimseyenlere ise vergi avantajı, mülk edinebilme vs.. gibi bir çok kolaylıklar sağlanır. Fakat Bu zorlamaların karşısında,  Türk halkından bazı direnişçiler çıkar; gizlice silahlanırlar. Bu durum karşısında Araplar camiye bile silâhsız gidemez olur. Kuteybe baskıları arttırır; kendi aralarında örgütlenen Türkleri yakalatıp, öldürtür. Buhara Türkleri bu yıllarda, dünyadaki çok az milletin yaşadığı vahşeti ve ıstırabı yaşamıştır. Emeviler, savaşta gasp edilen Türk kızlarını ganimet olarak görür ve Araplara cariye olmalarını helâl kılar. (Bkz. Ahzap Suresi, 50. ayet.) Bir müddet sonra Kuteybe, Türkler arasında bir türlü rağbet görmeyen İslâmiyet’e onları alıştırmak için, namaza gelenlere 2 dirhem vaat eder. Yani malını elinden aldığı  gariban halkı para karşılığı Camiye çağırır ve çaresiz  kalan fakir halktan da para için camiye gidenler çıkar.
Buhara halkının başına gelenlerden haberdar olan diğer Türk Beylikleri, tedirgin olur ve çareler ararlar. Sogd meliki Neyzek Tarhan, Şehrinin yıkıma uğramaması ve halkına zülüm edilmemesi için Kuteybe ile anlaşmaya gider. Anlaşmaya göre Tarhan, haraç verecek ve tarafsız kalacaktır. İşte bu tarafsız kalmalar, Türkleri birlikten alıkoymuş ve Arapların işini kolaylaştırmıştır. Kuvvetli ordularla gelen Araplar, savunması zayıf küçük Türk Beyliklerini kolayca istila edip, yağmalamışlardır. Durumu gören Neyzek Tarhan, yapmış olduğu anlaşmanın hatalı olduğunu anlamış ve bütün Türk Beyliklerine birer mektup yazmıştır ve onları birlikte direnişe çağırmıştır. Tarhan’a ilk olumlu yanıt, Talkan meliki Sehrek’ten gelir. Bunu öğrenen Kuteybe, Talkan Şehrine doğru yürür. Hazırlıklı olmayan Talkan meliki Sehrek, Şehri terk eder. Şehre hiç savaşmadan giren Kuteybe’nin askerleri, şehirde eli kılıç tutabilen ne kadar erkek varsa hepsini kılıçtan geçirir. Bu katliam o zamana kadar yapılanların en büyüğüdür. Katliamda Arap askerleri yorulana kadar adam keserler, kalanlarını da Talkan yolundaki ağaçlara asmışlardır. Ardından hızını alamayan, kana doymamış çılgın Kuteybe, Talkan’dan sonra Suman’a girer; erkeklerin pek çoğunu öldürterek, kadınları ve kızları cariye olarak alıkoyar. Daha sonra Kes ve Nesef’de  de aynı Şeyleri yapmaya devam eder.
Kuteybe, Tarhan’ın çekildiği “Kale Bazgis” i kuşatır. Kuşatma 2 ay sürer ama bir sonuç alamaz. Kuteybe yine bir hileye başvurur. Tarhan’ın yanına “Muhammed bin Selim” adında bir adamını gönderir ve onunla, teslim olması halinde, kendisine hiçbir şekilde zarar vermeyeceği, güvencesini bildirir. Tarhan komutanlarıyla görüşür ve teklifi kabul ederler. Silahlarını bırakarak kaleden çıkarlar. Tarhan ve adamları derhal yakalanır ve Tarhan zincire vurulur. Daha sonrada halkın gözü önünde başları vurdurulur.
(http://history.cultural-china.com/chinaWH/upload/upfiles/2009-09/23/the_warring_states_period_a_time_of_disunitydb4b9ec6183202612329.jpg)

Kuteybe daha sonra Harzemlerin üzerine gider. Harzem’de Türk Beyleri olan Caygan ile Havarizat arasında taht kavgası vardır. Kuteybe, Caygan ile işbirliği yapar. Önce Havarizat ile yardımcılarını öldürürler. Arkasından Camhud melikini yenerek 4.000 civarında Türkü esir alırlar ve bu kişiler daha sonra Kuteybe’nin emri ile öldürülürler. Bunun üzerine Harzem’de halk ayaklanır ve Kuteybe ile işbirliği yapan Caygan’ı öldürür. Öfkeden deliye dönen Kuteybe, Harzem’i yakıp, yıkar, halkı kılıçtan geçirtir.
Burada da başarılı olan Kuteybe, Semerkant’ı kuşatır, Araplar mancınık ateşiyle saldırırlar; büyük zayiat veren ve daha fazla dayanamayacağını anlayan Gurek, Kuteybe ile anlaşmak zorunda kalır. Bu anlaşmaya göre:
1. Semerkant Araplara her sene 2.200.000 altını haraç olarak verecektir.
2. Bir defaya mahsus olmak üzere 30.000 Türk gencini esir olarak verecektir.
3. Şehirde cami yapılacaktır.
4. Şehirde eli silah tutan kimse dolaŞmayacaktır.
5. Tapınak ve putlardaki tüm mücevherler Kuteybe’ye teslim edilecektir.
Bu arada Halife Velid ölür, yerine Süleyman İbni Abdülmelik halife olur. Bu zat ile arası hiç iyi olmayan Kuteybe ayaklanır ancak halifeye karşı gelmek istemeyen kendi komutanları tarafından 11 yakını ile birlikte 716 yılında kafası kesilerek öldürülür.




Kaynakça :
Kongar,E.(2006) Tarihimizle YüzleĢmek, Remzi Kitabevi
Aydın,E.(2010) Nasıl Müslüman Olduk?, Kırmızı Yayınları
Tarih-i Taberi-i Kebir / Cilt 3, Sağlam Yayınevi
http://www.datacomm.ch/s.alcinkaya/turklerin_muslumanligi.htm
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI
Gönderen: TÜRK-KAN - 19 Eylül 2015
Hazar-Arap Savaşları
https://www.hunturk.net/forum/hazar-arap-savaslari-3194.html

Türgiş-Emevî Savaşları
https://www.hunturk.net/forum/turgis-emevi-savaslari-2584.html
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 20 Eylül 2015
On binlerce Türk'ün kanını akıtan Kuteybe bin Müslim, 705 yılında Merv şehrinde topladığı 50 bin kişilik ordusuna, Türk ülkesindeki işgal ve katliamlarına başlamadan önce:

Allah, kendi dininin aziz olması için, size bu toprakları helâl kıldı!"

Diye seslenerek yapacağı katliama dini kılıf uydurmuştu.

Katil Kuteybe "Her kim Türker’den baş getirirse 100 dirhem vereceğim" diyerek Türk katliamını teşvik etmiştir.
Tarih-i Taberi adlı eserde bu olay:
Alıntı
Kuteybe’nin bu vaadi ile gayrete gelen Arap askerleri, dört aylık zorlu Buhara direnişini nihayet kırarak güçlükle girdikleri şehirde, bu direnişin acısını büyük bir katliam, ırza tecavüz ve yağma hareketiyle çıkarmaya başlarlar. Öyle ki, Buhara sokakları insan cesetlerinden ve bu cesetlerden akan kanlardan geçilmez olur ve 50 bin Buharalı köle olarak götürülür.
Diye yazılmıştır.

Türkler İslamiyetle şereflendiler sözü tarihin kaydettiği en büyük yalandır.

Tarihe; Türklerin aleyhine, her daim, yalan söyletilmiştir.

TTK.
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: alkanaga - 20 Eylül 2015
Sağ olasın Üçoklu karındaşım, Tengri insanları yönettiği kadar insanlar da Tengri'yi yönetir. Doğaya ve mahlukata, insana, ataya, kadına ve de çocuğa  saygı gerekir.  Zira var olan tüm varlık tanrının bir ruhudur.
 Arabistan’da Kahinlik  köklü bir gelenekti. Kabilelerinin sözü dinlenen itibarlı kimseler olan kahinler İslam’la birlikte mevkilerini yitirmiş olmayı kabullenmiyorlardı. Bu suretle peygamber döneminde ve sonrasında bir çok kahin peygamberlik ilan etmiş ve  sahte peygamberler ortaya çıkmıştır. Örneğin;Esved ül- Ansi, Tuleyha Bin Huveylid, Müseylime ve Secah gibi sahte peygamberlerde kendilerince tebliğler yaptılar. Fakat İslam ganimet vaat ediyordu ve bu suretle hiç biri var olamadı.
İslam öncesi ve sonrası devirde diğer coğrafyalarda olduğu gibi Araplarda da kölelik ve ganimet sistemi zaten  mevcuttu. İslam öncesi devirde hür bir kişi savaşta esir düşmesi sonucunda, adam öldürme ve zina gibi ağır suçların cezası olarak, borçlu olduğunda borcunu ödememesi ve aile babasının çocuklarını satması durumunda köle olabilirdi (Nihat Engin, Vecdi Akyüz, "Asrı Saadette Kölelik ve Cariyelik" "Bütün Yönleriyle Asrı Saadette İslam" Beyan Yayınları, İst. 1994, C.I, s.493). Böyle bir durum Türklerde hiçbir zaman olmamıştır.
  Yine İslamiyet öncesi Arap Yarımadasında Putperestlik, Sabilik, Musevilik, Hıristiyanlık, Mecusilik ve Haniflik,  gibi inançlar mevcuttur. İslamiyet’in ortaya çıkışıyla ganimet sevdasıyla diğer dinlere mensup insanlara savaş açılmış, malları mülkleri helal sayılmıştır.
(Enfal Suresi 1 - Sana, ganimetlere dair soru sorarlar, de ki: Ganimetler Allah'ın ve Peygamberindir. İnanıyorsanız Allah'tan sakının, aranızdaki münasebetleri düzeltin, Allah'a ve Peygamberine itaat edin).
 Tarafsız bir bakışla, " Hz. Muhammed cok fakirdi ve fakir olarak yasamıştır." diyenler,  Hz. Muhammed, henüz Medine'nin ilk günlerindeyken belki haklıdırlar (tartışılır), fakat sonradan "cihat" adi altında baskın ve savaşlarla ganimetler elde edilmesiyle durum farklılaşır. Ganimetler elde etmeye başlandıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelmeye başlamıştır. İlk başlarda, etrafındakileri sözde "Savaş’a teşvik etmek için Hz. Muhammed şöyle bir kural koyar: “Kim savaşta bir kafiri öldürürse, o kişinin üzerinde bulunan kılıç, kalkan, elbise gibi şahsi eşyası öldürene verilecektir “ der. Bu ele geçen eşyaya seleb denirdi. Daha sonra bu durum araplar arasında paylaşım tartışmalarına neden olunca Müslümanlar  bölüşme yoluna gitmişlerdir (Buhari,Hars,8;Humus,18, Muslim,Cihad,46,no:1571).
Enfal suresinin 67/68. Ayetleri ganimeti hak görürken Hz. Peygamber kendini  ve yakınlarını da unutmamış enfal 41 ile 5/1 i almıştır. Enfal 41:  eğer Allah’a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah’a, resulüne, onun akrabalarına yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her şeye hakkıyla kadirdir.
Ganimetler Müslüman sayısını arttırmış ve İslam orduları güçlenmiştir. Nasıl güçlenmesin, ganimet, zenginlik, zevce vardır.
 Bir bakacak olursak sadece peygamber döneminde;
 Mureysi baskınında 2000 deve ile 5000 koyun ele geçirilir, Havazin Savaşında 110 deve, Hayber Yahudilerden tonlarca hurma ve bir çok hurma bahçesi, Taif seferinde yine Hz.Muhammed döneminde, 6000 esir,24000 deve, 40000 den fazla koyun ele geçirilmişti. Yine baskın yapılan kabilelerden pek çok kadın ve köle de alınmıştır. Hz Muhammedin miras bıraktığı mal varlığına bakınca ganimetin ne kadar tatlı olduğu görülebilir; Hz Muhammedin servetinin buyuklugunu anlayabilmek icin, bütün karılarına nafaka adi altinda her birisine verdigi mala bakmak lazım: her bir karısına yilda 100 vasak-yaklaşık 12-13 ton hurma verirdi. Ayni zamanda Beni Nadir, Fedek, hayber ve ireyne bölgelerinde hurma bahceleri, sayisini kendinin bile bilmedegi develer ve sayfiye köyleri vardi.(Ebu Davud,Diyat,no:4494,Tecridi sarih,1173 nolu hadisin serhi,8/236.). Bu durum sahabelerde de farklı değildir.Mesela,  Halife Osman öldüğünde, ondan varislerine kalan para:150000 (yüzellibin) dinar altın paradır yani günümüzde yaklaşık 4,5 ton altın (Asrı saadette Islam,2/66)’dır.
 Bu ganimet sevdası dört halife dönemi ve sonrasında da devam etmiştir. Zira Devlet gelirleri, dinsel gereklerden kaynaklanan vergiler ile fethedilen yerlerden ve savaşlardan elde edilen ganimetlerden oluşuyordu. Türk diyarlarında bulunan zenginlik ve ganimet tabii ki hemen Arapların dikkatini celp etmiş, ardından hızla istilaya girişmişlerdir.



   
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 22 Eylül 2015
TÜRK KANIYLA DÖNDÜRÜLEN DEĞİRMEN!

Halife Süleyman bin Abdülmelik 716 yılında aralarına ganimet bölüşmekle ilgili anlaşmazlık giren ve Türkleri katletmekte yeterli görmediği Kuteybe Bin Müslime'yi görevden alıp yerine Yezid bin Muhalleb adlı bir başka zalimi Horasan'a vali olarak atamıştır.
Yeni Horasan Valisi Yezid bin Muhalleb, Türk katletmekte Kuteybe'den geri kalmamak için Türklerin kanını ırmak gibi akıtıp, değirmen döndüreceğine ve bu değirmenden buğday öğütüp ekmek yapacağına yemin etmiş ve bu soykırımı gerçekleştirmek için Cürcan'ı kuşatmıştır. Tarihe Cürcan Katliamı olarak geçen bu olayda yedi aylık kuşatma sonunda Cürcan'a girmeyi başaran Yezid bin Muhalleb, eli silah tutan herkesi kılıçtan geçirtir, şehrin bütün gençleri esir alınır, şehir yağma ve yıkıma uğratılır, geçeceği yolun 4 fersahlık (24 km) kısmına darağaçları diktirerek esir alınan Türk gençlerini astırır. 12 bin kişiyi de yemini için ayırır.
Bu 12 bin Türk genci, Cürcan yakınındaki Erderhiz vadisine sürülür. Vadiye gelince Yezid'in askerlerine: "bunlardan intikamını almak isteyen alsın!" demesi üzerine 12 bin silahsız Türk gencine saldıran Arap askerleri hepsini katleder.
Erderhiz vadisi, parçalanmış insan cesetleriyle dolmuş ve bu cesetlerden akan kanlar bütün vadiyi kızıla boyamıştır.
Daha sonra vadiden akan nehrin yönü cesetlere doğru değiştirilir.
Nehir suları 12 bin cesedin kanıyla karışarak kandan bir ırmağa dönüşmüş ve olayın geçtiği yerin ilerisindeki değirmene ulaşmıştır.

Yezid bin Muhalleb, işte bu kanlı değirmenin öğüttüğü buğdayın unundan pişirttiği ekmeklerden yiyerek yeminini(!) de yerine getirir.

Tarihi kaynaklar, 716 yılında cereyan eden Cürcan katliamında öldürülen Türklerin sayısının, 40 bin kişiden fazla olduğunu yazar.

Ve tekrar ediyoruz.
Türkler İslamiyetle şereflendiler sözü tarihin kaydettiği en büyük yalandır.

TTK.
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: alkanaga - 03 Ekim 2015
http://www.youtube.com/watch?v=nOy_n7gU3qQ
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: Kurtkaya - 05 Ekim 2015
Tarihin kaydettiği en büyük katliam ve soykırımlar Curcan'da, Talkan'da, Semerkant'ta, Buhara'da, Talas'ta ve topyekun Horasan'da  ve diğer Türk ellerinde Araplar tarafından Türk Milletine karşı yapılmıştır. Bu katliamlarda katledilen Türk nüfusu yüz binin üzerindedir. Esir edilen Türklerin sayısı o kadar çoktur ki bu sayı hesaba bile gelmemektedir. Din adına Türklere saldıran alçak ve katil araplar için Türkleri esir almak demek savaş ganimeti, yani kazanç demektir.
Bu gerçeği görmezden gelmek doğrudan doğruya tarihe yalan söyletmek demektir.


Türkler İslamiyetle şereflendiler sözü tarihin kaydettiği en büyük yalandır.


Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun!

Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: ATSIZCI - 06 Ekim 2015
        Türklerin İslamlaşmasını bu katliamlara bağlamak bir Türk'e yakışmaz. Türkler hangi nesneyi kılıç zoruyla kabul etmişlerdir? Türkler yapılan İslâm propagandalarıyla müslümanlaştılar. Büyük Atsız da bu konuya Türk Edebiyatı Tarihî adlı eserinde kısaca temas eder. İstilacı Haçlı ordularından tükenmiş Soysuz Arap milleti için Türklerin İslâmiyet'i kabul etmeleri adeta yeniden doğuş olmuştur.

    İslamiyet bizim elimizde yükseldi. İslamiyet Türkleri değil, Türkler islamiyeti yüceltti...
Başlık: Ynt: TÜRK-ARAP SAVAŞLARI-TÜRKLER NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Gönderen: alkanaga - 06 Ekim 2015
Din denilen olgu bulunduğu yörenin kültürü, mitleri ve inanışlarından ibarettir. Bazıları din'lerin kitleleri nasıl etkilediğini farketmiş, kullanmış, çıkarlar elde etmiştir. İslam dini de diğer dinler gibidir. Önce mazlumu oynar, başa geçince en amansız zalim olur.
Türklere Rüşvet illetini de bulaştıran maalesef bu araplar olmuş. Namertlik bilmeyen Türk, arap kalleşliğiyle karşılaşmış, arkadan vurulmuş, en  dibine kadar da suistimal edilmiştir. Bunun sonucu olarak bir çok insanımız arap zombisine dönüştürülmüş, tarikatların, şeyhlerin  elinde beyinleri yıkanmıştır.
 Bizim Ata inancımız farklıdır. Bizim erdemlerimiz ve önceliklerimizde farklıdır. Bizim kültürümüz, bizim örf ve ananelerimiz çok farklıdır. Bizim kadınımız, bizim ata'ya bakışımız, vatanseverlik ve gurur yapımız, medeniyet ahlakımız Araplardan çok ama çok farklıdır. İslam dinini deşmek istemiyorum zira bazı arkadaşları incitebilir yazacaklarım. Sadece araştırmalarını, düşünmelerini tavsiye ederim...

Tanrı Türk'ü Korusun