Gönderen Konu: İSMAİL GASPIRALI-KIRIM TÜRKÇÜLÜĞÜNÜN MİMARI  (Okunma sayısı 4832 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
İSMAİL GASPIRALI (1851-1914)


21 Mart 1851'de Bahçesaray-Avcıköy'de doğdu. Babası Çarlık ordusundan emekli teğmen Mustafa Alioğlu'dur. Öğrenim hayatına önce yerel bir müslüman okulunda başladı. Daha sonra Akmescit Erkek Gimnazyumu'na devam etti. Bunların ardından harp okuluna kaydoldu. Rusya'da geçirdiği askeri öğrencilik yıllarında, Rus fikir adamlarını yakından tanıma ve değerlendirme fırsatını buldu. Ancak bu Rus fikir adamlarının panslavcı ve antiTürk söylemleri Gaspıralı'yı rahatsız etti. O dönemde Girit'te başlayan bir Rum isyanı vardı. Gaspıralı da isyana karşı mücadele eden Osmanlı askerleriyle birlikte çarpışmak amacı ile gizlice Anadolu'ya geçmeye kalkıştı. Yanında arkadaşı Mustafa Mirza ile birlikte Odesa'da yakalandılar. Bu olay üzerine askeri okuldan çıkarıldı. Bahçesaray'a dönerek Rusça öğretmenliği yaptı.

1874 yılında Osmanlı ordusunda subay olmak arzusu ile İstanbul'a geldi. Burada yaklaşık bir yıl kaldı ve başvurusuna olumlu bir cevap verilmedi. Bu sürecin ardından yeniden Kırım'a döndü.

1878'de Bahçesaray Belediye Başkan Yardımcılığı görevine seçildi. 1879 yılında da belediye başkanı oldu. Bu süre içerisinde, yabancıların egemenliği altında yaşayan Türkleri bilinçlendirmek, sorunlarını duyurmak amacıyla, Tavrida gazetesinde bazı makaleler yazdı. Türklerin dini açıdan yaşadığı sıkıntılara da değindi. Gaspıralı'ya göre, Türkler Rus baskısı altında mecburiyetten kaynaklanan cehaletten kurtulmalı, ekonomilerini düzeltip birleşerek modern bir millet olmalıydı. Ancak gereksiz ve zamansız davranmanın yanlış olacağını, hatta milletin felaketine yol açacağını düşünüyordu. Bölgedeki Türklerin mutlaka Türkçe eğitim almaları gerektiğini savunuyordu. Ayrıca Türkçe yayın yapan gazetelerin de kurulması gerekliliğini sürekli dile getiriyordu. Türkçe yayınlar konusundaki başvuruları başlangıçta Ruslar tarafından reddedildi. Ancak daha sonra, tüm içeriğinin hem Türkçe hem Rusça yayınlanması koşuluyla izin verildi. 22 Nisan 1883'te Tercüman adı ile Kırım'da ilk Türkçe gazeteyi yayınladı.

Gaspıralı, bu gazeteyi Türkler arasındaki dayanışmanın ve haberleşmenin gereği olarak görüyordu. Gazete, aynı zamanda Türkler için eğitim sisteminin de temel taşını oluşturacaktı.

1884'te tamamen Türkçe eğitim veren bir okul açtı. Bahçesaray halkı önce kuşkulu yaklaşmış olsa da, sonrasında benimsedi. Okul, öğrencilere "40 gün içinde Türkçe öğretme" iddiasındaydı ve bunu başardı. Okulda eğitim sisteminde reform sayılacak yeni eğitim -öğretim yöntemleri uyguladı. Bu yöntemleri kendi deyimiyle "Usul-ü Cedid" olarak adlandırdı. Bu eğitim sistemine göre yetişmiş olanlar Rusya'da, "Ceditçiler" olarak bilinmekteydiler.

Zaman içerisinde Gaspıralı'nın bu reformist hareketleri meyvesini verdi. Bilim adamı, yazar, düşünür birçok Türk, Gaspıralı'yı destekledi. Ancak bazı yobazlar, klasik medrese eğitimini reddettiği için Gaspıralı'nın karşısında yer aldılar.

Çıkarmış olduğu gazete, neredeyse Türk'ün bulunduğu her yerde okunur oldu. Özellikle başka devletlerin egemenliği altında bulunan Türklerin, tek bir kimlik altında toplanması fikrini empoze etmesi açısından son derece yararlı oldu.

Yobaz takımının Gaspıralı'dan rahatsız oluşuyla birlikte kışkırtmalar da başladı. Rus yöneticilere, Gaspıralı'nın Türkçü ve İslamcı hareketlere kalkışacağı yönünde sürekli ihbarlar yağdı. Tüm bu kışkırtmalara rağmen, ne gazetesi kapatıldı, ne Gaspıralı'ya dokunulabildi. Bunda en önemli etmen, Gaspıralı'nın yazılarında kullandığı entellektüel dil oldu. Düşüncesine zarar getirecek en küçük yanlışlardan dahi sakındı.

1905 yılında Rusya'da çeşitli karışıklıklar başgösterdi. Gaspıralı bu durumdan yararlanarak, Türkleri örgütlemek ve isteklerini duyurabilmek için çalışmalar yürüttü. Bu çalışmaların içinde Yusuf Akçura, Ali Merdan Beğ gibi Türk aydınları da vardı. 1905 yılında Kırım Türkleri adına, Rus Hükümeti'ne hitaben, isteklerini içeren bir dilekçe verildi. Türklere Ruslarla eşit haklar verilmesini temel alan bu istekte ayrıca, toprağı olmayan Kırım Türklerine toprak verilmesi, Kırım müftüsünün seçimle belirlenmesi gibi konular da vardı. Bu isteklerinde kısmen başarılı oldu.

1908'de kurulan Türk Derneği'nin kurucu üyelerinden biri oldu. Ayrıca Türk Yurdu dergisinin yayınlanması aşamalarında da çeşitli katkıları oldu.

İsmail Gaspıralı, 24 Eylül 1914'te Bahçesaray'da yaşama veda etti.

Yaşamı boyunca, Rus topraklarında yaşayan Türklerin hak arayıcısı oldu. O topraklar üzerindeki milli uyanışın sembolü olarak tarihe adını yazdırdı. Kendinden sonra gelen Türk aydınlarının düşünce sistemini büyük ölçüde etkiledi. "Dilde, fikirde, işte birlik" sözü ile Türk dünyasının unutmayacağı kişilikleri arasındaki yerini aldı.


Çevrimdışı irfan

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 266
AMAN OGLUM

--------------------------------------------------------------------------------

İsmail Bey Gaspıralı

Aman,  oglum, satma sakın, elindeki topragı,

Anan kibi seni besler bereketli kucagı.

Piçen, arpa, aş istemez, verir sana bunları,

Sefil rezil olma sakın, satıp ana topragı.



Yediklerin, içtiklerin ep bu topraktan kele,

Cebindeki akçaları sana bu toprak vere,

Alma, armut, arpa bogday, bag ve bostan cumlesi-

Topragın verdigi baylık... satma sakın, topragı...



Onu bilip, sevmelisin çayır ile bagçayı,

Akça suvdur akar kiter, bitirirsin akçayı.

Bagça kitti, akça bitti, ne olur senin alın?

Aman oglum, topla akça, geri kaytar bagçayı.



Bak, senin bir çayırın bar... Ne guzeldir çokragı,

Şırıl, şırıl kele suvu, yarıp kara topragı.

Lanet ider sana çokrak, satma sakın çayırı,

Eger satsan, çevirirsin  fenaya sen hayırı.



Saç tarlaya arpa, bogday, işle, bekle tarlayı,

Bir saçarsın- on alırsın, unutmayıp Hudayı,

Bir çuval bogdaya karşı, altın kumüş verirler,

Kereklerin er neyse- bunlar ile kelirler,



Aman oglum, satma sakın, elindeki topragı,

Anan kibi seni besler,  bereketli kucagı

Piçen, arpa, aş istemez, verir sana bunları,

Sefil rezil olma sakın, satıp ana topragı.

1906 yılındaki Alem-i Nisvan Mecmuasından alınarak Yıldız Dergisi l991 sayı 4’de 96.sayfada kiril harfleriyle yayınlanmıştır.

alıntıdır...

KÖK-BÖRÜ gandaşım..paylaşımın için teşekkürler....benden önce başarmışsın:)
EFEDİR ADIMIZ
TÜRK OĞLU TÜRK OLMAKTANDIR ŞANIMIZ
YEDİ DEĞİL YETİMİŞ BİN OLSA DA DÜVEL
YİNE DE ÜSTÜNDÜR TÜRK OLDUĞUNU BİLEN
KANSIZ EFE

Çevrimdışı bayındır

  • İLTERİŞ
  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 100
Kırım

--------------------------------------------------------------------------------

İsmail Bey Gaspıralı

Buna "Yeşil ada" derler, yüce maali Çatırdag,

Bunın bir tarafı çöldir, bir tarafı bagça bag.

 

Kelir suvlar yaylalardan, ne güzeldir boyları,

Altın aşlık tarlaları, kozuları koyları.

 

Öter kuşlar saba-akşam, olur yazda gülistan,

Er ne taraf göz idersen altın aşlık, bag-bostan

 

Pek güzeldir ab-avası, yay ve cay, cay ve yay,

Şeerlernin eskileri - Karasuv, Bagçasaray.

 

Dop-dolu edi halkımızla Yeşil ada bir zaman,

Az degildi yurtumızda Manla-Batır, karaman.

 

Zeval keldi, yurt bozuldu, kaç ve köç aldav ile,

Gitti halklar, keldi yadlar başka al ve dil ile.

 

Unutmanız çocuklarım, Kırım sizin vatandır,

Saip olunuz bu vatana çalışıp edep ile.

 

Buna "Yeşil ada" derler, yüce maali Çatırdag,

Bunın bir tarafı çöldir, bir tarafı bagça bag

 

...Turán.....Turaniákat.......Attilá...