Gönderen Konu: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi  (Okunma sayısı 4771 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Atsız Gök-Börü

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 236
  • Tek Dağ Başı Mezar Oluncaya Kadar !
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İngilizce öğretiminde yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyor. “Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi” oluşturan Bakanlık, yurtdışından ana dili İngilizce olan öğretmenler getirilmesinden okullarda “English cafe”ler açmaya, popüler çizgi filmlerin ve programların televizyonlarda altyazılı yayınlanmasından, okullara eğitim setleri dağıtmaya kadar okul öncesini de kapsayacak şekilde bir dizi yeni uygulamayı gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren başlatacak. "Alıntı"

  Nimet Çubukçu Hanım'a tebriklerimi iletiyorum...Neden mi ? Nedeni şu; Bu konuyla ilgili açıklamaları okuyunca bende içimden, " Türkiye'de bütün Türk çocuklarına , Türkçe eğitimi tam teşeküllü vermeyi başardı da , geriye İngilizcesi kaldı ?" , demiştim.

  Bakıyorum bizde ki bazı gençlik gurupları , hatta buna Türk'ün moralman kalkınmasını ve kültürel açıdan ileri gitmesini sağlamakla görevli olması gereken aydın(!) sanatçılar dahil , " gelcezli , gitcezli " konuşup , şarkılar söylerken ; daha hala " senli , benli , senle , benle" diye hitap eden bir yığın "vatandaş" varken , bu ülkede yabancı ülkelerden adam getirip , İngilizce öğretim yapmak neyin nesi ? " diye düşünmüştüm.

  Gerçekten alkışlıyor , tebrik ediyor , canı gönülden kutluyorum sizi.. İngilizce eğitim için yabancı ülkeden öğretmen getirme fikri bende bir soruyu açıklığa kavuşturdu çünkü ; biz aynı ülkede yaşamıyoruz ! Oysa bu açıklamanızı okuyunca ne kadar korkmuştum. Benim ülkemin Milli Eğitim Bakan'ı "bu mu?" demiştim. İçim nasıl ferahladı bilemezsiniz.

  Bu açıklamanızı okuyunca "benim ülkemde , daha atanmayı bekleyen binlerce İngilizce Öğretmeni soydaşım varken ; benim ülkemde Yozgat'ım da , Afyon'um da hatta Başkent Ankara'nın bazı ilçelerinde ki köylerimde bile okul yokken ve işçim , memurum kıt kanaat geçinirken , bu yurt dışından öğretmen getirme fikri neyin nesi ?" , diyecektim.

   Neyse ki , endişelerim uzun sürmedi anladım ki ; Sayın Nimet Çubukçu Hanımla , biz aynı ülkede yaşamıyoruz.

   Nimet Çubukçu'yla ayrı ülkelerde yaşıyorsak ,bu da demektir ki; Nimet Çubukçu Hanımefendileri başka bir ülke gençlerinin kültürünü ve dilini yıkmayı amaçlıyor, bu da bir Türkçü olarak benim tebriklerime hak kazanmak demektir.

   Tanrı Türk'ü Korusun !
                                                                                                                Ahmet Yavuz Yetim

                                                                                                                  
GAYRI RAHATTA BULDUM CANIMA "İLK HARAMI "!

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi
« Yanıtla #1 : 24 Mart 2011 »
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İngilizce öğretiminde yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyor. “Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi” oluşturan Bakanlık, yurtdışından ana dili İngilizce olan öğretmenler getirilmesinden okullarda “English cafe”ler açmaya, popüler çizgi filmlerin ve programların televizyonlarda altyazılı yayınlanmasından, okullara eğitim setleri dağıtmaya kadar okul öncesini de kapsayacak şekilde bir dizi yeni uygulamayı gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren başlatacak.
İngilizce eğitimin yerleşmesi ve yaygınlaştırılması; ABD dayatmalarının taşeronluğunu yapan CIA'nın kucağındaki yosma, sarıklı kardinal Fetullah Gülen’in yıllardan beri sabırla ve sinsice uyguladığı çalışmaların vardığı sonuçlardan bir tanesidir.
Türkiyeyi tanıtma yutturmacasıyla dünyanın dört bir yanında ABD'nin dünya devleti kalma amacının misyonerliğini yapan Fetullahçı okulların tamamında esas eğitim dili İngilizcedir. Bu okullarda okutulan Türkçe ve o ülkenin dili ise sadece ve sadece İngilizceyi hâkim kılma ve yerleştirme amacının ambalajından ibarettir.
Nitekim Fetullahçı okullar, İslami kimlik görüntüsüyle, ABD adına yaptıkları misyonerlik çalışmalarının başarıya ulaştığı, ya da, diğer bir ifadeyle amacına vardığı ülkelerin kendi yerel dillerinin yanına bir de İngilizceyi resmi dil yapma başarısını elde etmişlerdir.
Bunun en son örneği Yakutistan’da görülmüş ve Yakut Türklerinin kendi dilleri resmi dil olmaktan çıkartılıp İngilizce resmi dil ilan edilmiştir.
Yakut Türklerine bu alçaklığı yapan; yıllardır o bölgeleri istilası altına almış olan, CIA'nın kucağındaki yosma, sarıklı kardinal Fetullah Gülen yapılanmasıdır.

Türk Milletinin ve Türk Devletinin en sinsi, en kıyıcı ve en büyük düşmanı; CIA'nın kucağındaki yosma, sarıklı kardinal Fetullah Gülen yapılanmasıdır.
Türk Milletine ve Türk Devletine karşı yürütülen bütün sistematik saldırı organizeleri- ki bunlara; bütün irticacı yapılanmalar, etnik ayrımcılar, kürt azgınlığı ve bölücü terör dâhildir- CIA'nın kucağındaki yosma, sarıklı kardinal Fetullah Gülen örgütünce yapılmaktadır.

Türk Milletinin bu büyük beladan kurtuluşunun öncelikli yolu: Sırf iktidarda kalmak uğruna, ABD projelerinin gönüllü taşeronluğuna soyunan, ABD politika ve çıkarlarının bölgesel jandarmalığını, gönüllüce ve ibadet aşkıyla, yapan, Türklüğü yok etmeye kastetmiş gizli gündemlerin sahibi AKP’sinin derhal iktidardan uzaklaştırılmaları ve başta AKP’sinin üst yönetimi ve cumhurbaşkanı olmak üzere, bütün AKP’sinin yöneticilerinin İstiklal Mahkemelerinde yargılanmaları şarttır.

TTK

Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2182
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi
« Yanıtla #2 : 24 Mart 2011 »
 Türk Dili, Türk Kültürü ve Türklüğe ait değerler hatta Türkçülük ancak eğitim ile yaşama imkanına sahiptir. Türklüğü savaşarak yok edemeyecek olan düşmanlar, en kanlı savaşlardan bile daha fazla yıkıcı saldırılarla üzerimize geliyor. Varlığımızın temellerini dinamitliyorlar.

 Türk Milleti'ni daha evvel Afrika'da yıllarca kah sömürdükleri kah katlettikleri; binbir dil konuşan, bölünmüş ve kendi aralarında en ufak bir anlaşma imkanı yaratamayan ilkel kabilelere döndürmek amacındadırlar.
 
 Bu işin taşeronluğunu da,  yıllardır Okyanus ötesinde besledikleri kıymeti kendinden menkul bir vaiz ve onun güdülmüş koyunlarına havale etmişlerdir. Ülkemizi ve Milletimizin bekaasını tehdit edenler, bu açık düşmanlar değildir. Onlar düşmanlıklarının ve cibiliyetlerinin gereklerini yerine getirmektedirler. Efendileri parmak şıklattığı anda koşan bu köleler ve onların zihniyeti maalesef bu ülkeyi yönetmektedirler. Her alanda Türklüğü yok etmek için gece gündüz seferberdirler. 

 Milli Eğitim'de bu saldırdıkları cephelerden birisidir. Bırakın İngilizceyi, bu çocuklar daha kendi ana dilleri Türkçeyi konuşamıyorlar. Türk Tarihi, Kültürü; hak getire ! AK-PKK zihniyetinin Bakanından da ancak bu beklenirdi.

 Tüm bunlara karşılık tek bir çözüm vardır. O da Türk Milleti'nin sandıktaki iradesidir.

 Eğer o da gerçekleşmezse, yeni bir Kurtuluş Savaşı vermek zorundayız demektir. Irak, Afganistan, Libya ve Ortadoğu'daki diğer ülkeleri başına gelenler ortadadır.
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Tonyukuk

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 140
Ynt: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi
« Yanıtla #3 : 25 Mart 2011 »



     Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına ve bütünlüğüne göz diken AB-D uzantısı odakların bu amaçla kullandığı kişilerden birisi de Nimet Çubukçu'dur. Çubukçu'nun ağabeyi Türk düşmanı TESEV'nın başında bulunan Can Paker, bir diğer kardeşi Canan Barlas dolayısıyla Mehmet Barlas'ta eniştesidir. Her şey yine de milletin elinde, kimin neye hizmet ettiğini göremeyip, bilinen nedenlerle bunları başımıza taşıyan Türk soylular, bu çarpık ilişkiler yumağının ayrıntılarını öğrenip gereğini yapmazlarsa vatanımızı çok daha zorlu günler bekliyor olacak. 60'lı yıllarda ''Barış Gönüllüleri'' adıyla yurdumuza gelen ajan-misyonerler bölge bölge dolaşıp elde ettikleri kültürel ve etnik verileri yurtdışındaki merkezlere aktarmışlardı. Bugünkü bölücü isteklerinin şekillenmesinde bu çalışmalar önemli rol oynamıştır. Ayrıca atanmayı bekleyen binlerce öğretmen adayına yazık, küçük yaşta yabancı dil eğitiminin sebep olacağı kültürel aşınmanın yanısıra bu gençlerin gelecekleriyle oynanması bedeli ödenemeyecek bir suçtur.   

Çevrimdışı OLCAYTU

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 101
  • TANRI TÜRK'Ü KORUSUN
Ynt: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi
« Yanıtla #4 : 25 Mart 2011 »
 Bir öğretmen adayı olarak bu durum karşısında ne diyeceğimi gerçekten bilemez durumdayım. İngilizce öğretmek için yurt dışından getirilecek olan öğretmenler acaba amaç olarak sadece İngilizce öğretmeyi mi planlıyorlar. İngilizce öğretirken bir tarafdan da gençliğimizi Amerikan tarzı yaşama iyice özendirecekler. Televizyon dizileri, gazeteler, internet derken şimdi de ABD menşeili öğretmenlerle gençlerimiz de ki zaten tam olarak yerleşmemiş olan milli bilinç iyice yok edilmek istenecek.
 
 Milli bir eğitimin olmadığı yerde milli olmayan öğretmenlerinde ortaya çıkması aslında çok da garipsenecek bir olay olmaktan çıkıyor aslında. Biz Türk gençleri olarak bu durum karşısında ne yapmamız gerekiyor ona karar vermeliyiz.
 
Saraylarda süremem;
Dağlarda sürdüğümü.
Bin cihana değişmem;
Şu öksüz TÜRK'lüğümü.

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: Yurt Dışından Öğretmen Getirmek Meselesi
« Yanıtla #5 : 26 Mart 2011 »
İngilizce öğretmek için yurt dışından getirilecek olan öğretmenler acaba amaç olarak sadece İngilizce öğretmeyi mi planlıyorlar.
Öğretmenlik işin sadece kılıfı.
Asıl amaç AB-D politikalarının Türkiye’de ve Türkiye’nin tesir edeceği diğer Türk ve Müslüman ülkelerde bu öğretmenler eliyle kültür misyonerliği çalışmalarını hızlandırarak 20. yüzyılın başında planlanmış haçlı projelerini gerçekleştirmektir.
Haçlı batının, geçtiğimiz yüzyıl, uygulamanın son aşamasına geldiği ve hatta Türkleri Anadolu coğrafyasından tehcir (sürgün) ettirmeyi bile planladıkları o menfur planları; Türklüğün çelik iradeli, tunç yürekli, bükülmez bilekli Bozkurt Oğlu, Başbuğ Atatürk önderliğindeki milli mücadeleye toslayarak sonuçsuz kalmış, lakin haçlı batı bu planından asla vazgeçmeyerek, bu emellerinin önündeki en büyük engel olarak gördükleri, Türklük kalesinin en büyük burcu Türkiye Cumhuriyeti Devletini, içten işgalin yollarını aramışlar ve bu doğrultuda da oldukça mesafe kaydetmişlerdir.
Haçlı batının bu hain emel ve amaçları doğrultusunda elde ettiği en büyük başarı; işbirlikçi ve teslimiyetçi AK-PKK kadrolarının iktidarını sağlamak ve olabildiğince uzun zaman bu işbirlikçileri iktidarda tutmaktır.
Atalarımız "gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını sallar" diyerek AK-PKK iktidarının uygulamalarının açıklamasını çok çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur.
Öğretmenlik filan bunların hepsi ambalaj!
Asıl amaç: Türklüğü içten işgalin son cilasını çekmektir.
Tabii bunlar haçlının hesap ve planları.
Sanırım haçlı bu hesap ve planlarını yaparken Türklüğün hesap ve planlarını hesaba katmayı ihmal ediyor.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında da aynı ihmalkârlığı yapmış ve sonunda Tanrının Türkleri, özüyle özdeş; Türklüğün çelik iradeli, tunç yürekli, bükülmez bilekli Bozkurt Oğlu, Başbuğ Atatürk’le buluşarak haçlıya, tarihinde görmediği, bir hüsranı yaşatmıştı.
Haçlı bu emellerinden hiç vazgeçmeyecek, hatta amaçlarına bir adım kadar bile yaklaşacak, lakin son hamle "Türk Soyunun Gizli Gücü"ne toslayarak hüsrana uğrayacaklardır.

Tarih bunun, sayısız, misalleriyle doludur.

TTK.
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!