Gönderen Konu: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM  (Okunma sayısı 17345 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı göktürkbilgekağan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 12
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #10 : 22 Ağustos 2006 »
MEHMET AKIFIN HAYATI [3 Sayfa]

Mehmed Akif, 1873 yılında İstanbul’da, sade ve geleneksel bir hayatın yaşandığı Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh mahallesinde 12 numaralı evde (Büyük bir yangında harap olan bu semtin ortasından bugün Vatan Caddesi geçmektedir) dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Ragif’tir. Ragif, ebced hesabıyla hicri 1290 rakamına karşılık gelmektedir ve bu rakam Akif’in doğum tarihidir. Akif, Osmanlı devletinin hasta adam ilan edildiği ve bu görüşün dönemin devlet adamlarına ve aydınlarına uğursuz bir hastalık gibi bulaştığı, çöküş şartlarının hemen herkeste çözülme, umutsuzluk, panik yarattığı, buna rağmen hemen herkesin bir şeyler yapma çabasında olduğu bir dönemdir. 2. Mahmut’un, 3. Selim’in başlattığı yenileşme hareketleri, Tanzimat doruk noktasına varıyor ve bugüne kadar devam eden aydın- halk yabancılaşmasını, milletle devlet arasındaki problemli doğuruyor, toplumsal yarılmalara yol açıyordu. Yenileşme ile başkalaşma arasındaki farklar sık sık belirsizleşiyor atılan her adım ciddi sosyal ve siyasi maliyetler getiriyor, kendinden ve kendi köklerinden beslenen bir yenilenme gerçekleştirilemiyordu. Korkuyla umut, ataletle hamle çabası, teslimiyetle yiğitçe direniş, çözülüşle yeniden toparlanış aynı anda ve çok zaman kolkola denecek kadar birbirine yakın duruyordu. Avrupa ülkelerinin Osmanlıyı tasfiyesi politikası bütün hızıyla ve kararlılığı ile devam ediyordu. Daha Akif 6 yaşında iken Ruslar İstanbul’a kadar ilerliyor Ayestefanos Abidesini dikiyordu. Yine 5 yaşında iken Abdulhamid, Meclis-i Mebusan’ı kapatıyor, devletin ve milletin varlığını korumak için politik dehasına ve çoküş endişesinin yarattığı bir haleti ruhiyeyle baskıcı bir politikaya yöneliyordu. Babası Fatih Medresesi müderris ve mücizlerinden (icazet veren) İpek’li Temiz lakabıyla anılan Tahir Efendi’dir. Annesi ise Buharalı Mehmed Efendi’nin kızı H. Emine Şerife hanımdır. Babası Rumelili (Arnavut) annesi ise Buhara’dan hacca giderken Amasya’da vefat eden Buharalı Şirvani Rüştü Efendi’nin kızıdır. Tahir efendi, ilk kocası vefat eden Emine Şerife Hanım’ın ikinci eşidir. Akif’in ailesi sade ve orta halli ama bir inanç ikliminin bütün olgunluğu ve güzelliği ile yaşadığı bir aile idi. Akif babasını, “Beyaz sarıklı, temiz, yaşça ellibeş ancak Vücudu zinde fakat saç sakal ziyadece ak.” diye tasvir eder. Hoca Tahir Efendi erkenden kalkar, çocuklarını (Akif ve kızkardeşi Nuriye) kendi eliyle yıkar, kızının saçlarını tarar, pişirdiği salepleri içirerek onları mekteplerine gönderirdi... Çocuklarını bir kere bile dövmemişti. (Kuntay, s.157) Akif, Annesini ise şöyle anlatır: “Annem çok âbid (ibadetine düşkün) bir hanımdı. Babam da öyle. Her ikisinin de dinî selabetleri vardı. İbadetin verdiği zevkleri heyecanla tadmışlardı.” Ünlü düşünür ve şair Sezai Karakoç, Akif’in ailesi ve kökeni ile ilgili şu nefis yorumu ile yapar: “Baba soyu Rumelili, ana soyu Buharalı, doğuş yeri Fatih: Yani tam bir Doğu İslâmlığının, Batı İslâmlığının ve Merkez İslamlığının bir sentezi bir çocuk” Anne çizgisi, duyarlığı, sağduyuyu, kendini bir ülküye adayışı, şairliği getirecek; baba çizgisi, ataklığı, savaşkanlığı, yılmaz ve her vuruşmada daha da çelikleşen bir savaş adamını, gözüpekliği, korkmazlığı, ürkmezliği, umutsuzluğa sürekli olarak düşülmemeyi getirecektir. Doğuş yeri ise, ümüslü ve verimli bir topraktır ki, tabiatta nice saçılıp da kaybolan iyi tohumların bir gramını bile ihmal etmez, değerlendirir, yemişlendirir.” Akif’in doğduğu Fatih semtini Sezai Karakoç şöyle tasvir ediyor” “Fatih semti, İstanbul’un içinde ikinci bir İstanbul’dur. Yüzdeyüz Fatih şehridir. Fatih camii, İslâm-Türk kültürünün bu ölmez abidesinin çevresinde halka halka fatih medreseleri ve semti, en saf müslüman Türk heyacanının ördüğü bir toplumdur.” Akif, İstanbul’un bu en Türk, en yerli ve en yoksul mahallelerinden birin de doğdu ve yaşadı. Hayatı burada tanıdı ve keşfetti, toplumsal dokuyu burada ve onun bir parçası olarak tanıdı.


Bu biyografiyi bir ödev sitesinden buldum ve kaynakların hemen hemen hepsinde aynı şeyler yazılı.

Yani Mehmet Akif' in Annesi Buhara Soylu Türk, babası arnavut. fakat Akif kendisini arnavut değil Türk olarak hissetmiş.

Bu arada sayın tanrıkut mete andam Yavuz' un Türkleri katledip etmediğini bilmiyorum ancak hassa ordusuna sadece Türkleri aldığını gayet iyi biliyorum.Bunun sebebide Türk çerisi ne olursa olsun savaşta padişah' ını bırakıp gitmez mantalitesidir.

Ancak şunu söyleyebilirim ki Osmanlı' da Yıldırım dönemine kadar Türkler yönetimde hakim rolde fakat Yıldırımdan sonra devşirmeler yönetimde ki hakimiyeti ele geçiriyor.
Bu dönemden sonraki padişahların çoğunda milli bir mefkure değil dini bir mefkure ön planda.
Ancak Abdulhamit handa Milli bir mefkure olduğunu söyleyebiliriz.

Osmanlıda Türklerin ne konumda olduğunu anlatan Kısa bir anektot u da paylaşmak istiyorum;

1800 lü yıllar; Ahmet vefik paşa Bursa ya vali olarak tayin olur, Çarşı halkını toplar sohbete başar, tanışma faslında sorar sırayla halka.
-sen kimsin?
İlk önce gururlanarak ben yahudiyim paşam der en öndeki
Ardında ki kansız da mağrur bir ifadeyle bende ermeniyim der.
Sırayla ben rumum, çerkesim diye giderken köşede pısmış biri daha vardır.
O da
-Afedersiniz paşam ama bende Türk' üm der.
paşa da cevaben
-Niye affedeyim BEN DE TÜRKÜM. diye karşılık verince Türk şaşırarak
- Allah Allah hiç Türkten paşa da mı olurmuş der. Paşada
- ne diyosun Padişah bile Türk yanıtını verir.
Sonra güleriz ağlayacak halimize.

Ha unutmadan;
Andam orda Atsız Atanın bahsettiği vahidettin değil Abdülhamid dir.
33 yıllık saltanatında ibaresi bunu açıkça ortaya koymaktadır. Abdülhamidhan ' ın idaresi 33 yıl sürmesine rağmen Vahidettin idaresi ise gayet kısa sürmüştür.

Saygılarımla.
Tanrı Türkü korusun.

[GKT] BİLGEKAĞAN  [L]
GÖKTÜRK ÖLÜMÜNE SADAKAT
YÜKSEL TÜRK SENİN İÇİN YÜKSELMENİN SINIRI YOKTUR (M.K.ATATÜRK)

Çevrimdışı Barbaros

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #11 : 24 Ağustos 2006 »
Ayrıca Mehmet Akif'in yazdığı şu cümleye dikkatini çekmek isterim. "Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal." Yani Akif'in burada hitap ettiği kitle Türklerdir! Çünkü Arnavutlar kendilerini dünyanın en kahraman milleti sayarken, yer yüzünde tek korktukları ve biat ettikleri ırk Türklerdir.


M.Akif Ersoy arnavuttur ve bunu şiirlerinde de dile getirmiş, kendini her zaman arnavut olarak görmüş fakat her daim Türk milletine ve ırk ına hizmet etmiş bir insandır.

Arnavutlar ise kendilerini en kahraman millet ilan etmişler fakat Allah ın selamıyla gelen Osmanlıya bağlılıklarını açıklamışlar ve özellikle askeri görevlerde ve devlet erkanında yer edinmişlerdir. Zaten bilindiği üzere arnavutlar çevresindeki hiç bir milletle tarihi boyunca anlaşamamış (dil olarak ta) ve hiç birinin boyunduruğunda bulunmamıştır. SkendergBegg e bile baş kaldırmışlardır. Burda Osmanlı Salnamelerinde de yazılanlar bunlardır*

Şimdi görüyorum bazı arkadaşlar ırkçılık yapayım derken bazı gerçekleri de saptırıyorlar. Kimseye gereksiz yere çamur atmaya ihtiyacımız olmamalı..

Arnavutlar ile ilgili yazdıklarım ki dahasını isteyen olursa yazarım, Kosova Salnamesi adlı kitaptan alınmış bir kaç cümledir.

*Salnameler Osmanlı devleti nin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik mirasını aydınlatması bakımından en önemli kaynaklardır. 1847-1922 tarihleri arasında 75 yıllık zaman diliminde her yıl düzenlenmiştir.

Yani bunları yazarken kullandığım kaynak arnavut kaynağı değil osmanlı dan alınmış kaynaklardır. Bu yüzden şüphe etmemiz çok doğru olmaz ama araştırmakta yine yarar var.

M.Akif Ersoy a geri dönecek olursak. Yaşadığı milletin milli birlik ve beraberlik duygularını en kökten yaşayan bir insan olarak belki döneminde bir arnavut olarak bir çok Türk ten daha milliyetçiydi. Ki onun da arnavutlar konusunda da olan ortak meselesi islam dı. Biliyorsunuz ki Akif Ersoy ümmetçi idi.

Buyrun;

BEN ARNAVUDUM
Türk Arapsız yaşamaz, kim ki 'yaşar' der delidir,

Arab'ın, Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir.

Veriniz baş başa; zira sonu hüsrân-ı mübin,

Ne hükûmet kalıyor ortada, billâhi ne din!

'Medeniyyet' size çoktan beridir diş biliyor;

Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.

Arnavutlar size ibret olacakken halâ,

Ne bu şûride (bulanık) siyaset, ne bu fâsid (bozuk) dâva?

Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım, çoğunuz,

Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!

Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum...

Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!.."

Mehmet Akif Ersoy


Şimdi bunları yorum yazan arkadaşları bilgilendirmek amaçlı yazdım. Ama başlığa itafen bir yorum yapamayacağım. Zira bu noktada biraz çelişkiye düşmekteyim. Şimdi daha ayrıntılı konuşulabilirse daha sağlıklı açıklamalar da gelebilecektir umuyorum.

Saygılarımla

Çevrimdışı Deli

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 253
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #12 : 25 Ağustos 2006 »
 Barbaros Irkdaşım

 M.Akif hem Ana ,hem baba tarafından Buharalıymış.Sefahat kitabının önsözünde böyle yazıyor.Ama önsözü yazan Ömer Rıza Doğrul isimli şahsın Milli duyguların tesiriyle M.Akif'i Arnavutlara bırakmak istememiş olabilir.Ama Şiirde Ben Arnavud'um demesi bize savunacak fazla söz bırakmıyor.

  O şiiri elinde Sefahat kitabı olanlar Hakkın Sesi bölümünde 206. sayfada bulabilirler.Şiiri baştan sona kadar okuyunca insan M.Akif'e tutumu biraz değişiyor.Şiiri yazılması istenirse yazarım lakin oldukça sinir bozucu.Edebi yönünü ben tartışamam ama fikri yönü oldukça ters.Daha önce bu şiiri okumamıştım Önsözü önceden okuduğum için Buharalı zannediyordum.Ama şiiri görünce kitapta aradım azmettim dağları delmedim ama şiiri buldum.Yeşil Komünist'in teki bu şiir okursa bir kat daha ümmetçi olur bu konuda diyeceğim bu kadar .

   Gök-Türk Irkdaşım Abdülhamit Han'ın başından geçen bu olay Dr. Tahsin Ünal Beğ'in kitabında da yazıyor.Tahsin Ünal Beğ samimi olduğuna inandığım bir Türk Milliyetçisidir.Daha ayrıntı istersen kitabın adını da vereyim Osmanlı'da Fazilet Mücadelesi.Yani bir tarafımdan olay üretip yazmıyorum.Tek harf bile eklemdim yalnız kısalttım biraz.

 Orda sözünü ettiğim olayda Tayyip Hanım Efe'nin Türklüğüyle nasıl bağlantı kurdun acap? meraklandım şimdi.Abdülhamit,Tayyip  Allah Allah.

  Aha buldum Abdülhamit'te bir tane "A" var sonun da "T" acaba Tayyip'te de bulunan bu iki harften mi yola çıktın.Gerçekten Taktire Şayan bir buluş ölsem aklıma gelmezdi,Tebrik Ederim.

   Dalga mı geçiyorsun Gök-Türk,bide Tayyipçi ilan et tamam olsun.

    Devşirme Vezirlerinden bir tanesi Türk Bahçivana "Pis Türk" diye hakaret etmesini Saray Penceresinden işitince "Unutma ki Bende Türk'üm " demiştir.

  Bu olaya niye birşey yazmadın.Buda Abdülhamit Han'ın başından geçen bir olaydır.Ve Türk Bahçivan'a "pis Türk" diyen devşirme köpek, Abdülhamit Han "unutmaki bende Türk'üm" demesi üzerine korkudan bayılmıştır.Bunu Atsız Ata'da neşretmiştir.

  Ayrıca affınıza sığınarak Kösem Sultan'ın Türkmen Kızı olduğunu zannettim.Boşnak olduğunu ve İkinci Hürrem Sultan vakkası olduğunu sonradan öğrendim.Af ola.Diğer Padişahların analarının soyunu araştıracağım demiştim ama maalesef bu konu hakkında elimde kaynak yok.Ama diğer bulduklarımın doğru olduğu kanaatindeyim.
         
    Saygılarımla
NE AMERİKA , NE RUSYA , NE ÇİN ,
HERŞEY MİLLİYETÇİ TÜRKİYE İÇİN ...

Çevrimdışı göktürkbilgekağan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 12
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #13 : 25 Ağustos 2006 »
Abdulhamit mevzusu sanırım çözüldü.
Sonuç ATSIZ Ata Sultan Abdulhamit' i övmüştür. Abdulhamit te çoğu padişaha göre çok daha fazla milliyetçidir.

Akif ise ümmetçidir. Kendi ırkından ümidi kesmiş ve Türklere hayranlık duymuştur.
Anne tarafından da Türk olduğu için Türklere hayranlık duyması normal. Fakat ne kadar Türk hayranı da olsa Arap ve Türk' ü bir vucudun iki parçası görmekte ve bizi onlara muhtaç göstermektedir. (yukarıda ki şiirde) Bu yüzden Akif ' in düşüncelerine katılmak mümkün değildir.

Saygılarımla

[GKT] BİLGEKAĞAN  [L]
GÖKTÜRK ÖLÜMÜNE SADAKAT
YÜKSEL TÜRK SENİN İÇİN YÜKSELMENİN SINIRI YOKTUR (M.K.ATATÜRK)

Çevrimdışı nil

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 149
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #14 : 25 Ağustos 2006 »
TeknikTürk ırkdaşım Abdülhamit'e bir Türkü kanım ısınmadı diyorsunuz.Benim hiç bir Osmanoğlu aile bireyine içim ısınmadı.
Abdülhamid'i anlatırken sanırım en büyük özelliğini atlamışız.Kürt aşiretlerinin eline silah verip Hamidiye Alaylarını kuran Abdülhamid değil midir?Her alay 1200 enik yavrusundan oluşmuş olup, 36 alayda ne kadar enik olduğunu hesaplayınız.

Abdülhamit'in huzuruna çıkan  bu aşiret başkanlarının her birine yüksek akeri rütbe verilmiştir.Bundan böyle Anadolu Türkleri , işte bu devletçe silahlandırılan,üstelik dokunulmazlık imtiyazları ile donatılmış olan enik aşiretlerinin boyunduruğuna vurulmuş oluyordu.

Çevrimdışı GÖK-TÜRK

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 17
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #15 : 25 Ağustos 2006 »
Peki,Abdülhamid'e Türkçü diyenler,Abdülhamid'in anasının(Gerçek adı VİRJİN) Ermeni olduğunu biliyor muydunuz?
BÜTÜN TÜRKLER BİR ORDU,KATILMAYAN KAÇAKTIR.TÖREMİZDE YAZILI;HARPTEN KAÇAN ALÇAKTIR!!!
:turan:

Çevrimdışı 4_hilal

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 401
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #16 : 22 Eylül 2006 »
Atsiz atanin Mehmet Akif'i övmesinde abes olan bir durum yoktur.
Bircok insan gibi Mehmet Akif'in hayatida kesit kesit gecmistir.
Koyu bir ümmetci iken yazdigi siirler, bugün onun karalanabilmesi icin kullanilmaktadir. Lakin bu durum suna benzemektedir soydaslar; ortaokul ve lisede okuyan ögrenciyi fikirlerinden dolayi suclamaya benzemektedir, halbuki o ögrenci üniversite okuyacak, master yapacak, doktorasini verecek en sonundada ordinaryüs olacaktir. Ordinaryüs olana kadar o ögrenci arayis icinde olacak, kimi zamanda hatali yollara ister istemez sapacaktir. Bu durum aynen Mehmet Akif'in hayati icinde gecerlidir.
Mesela Mehmet Akif'in koyu ümmetci oldugu zamanlardan kalan bir siirinin ismi;
"Fikr-i kavmiyyeti tel'in ediyor peygamber" bu siiri okumus olanlariniz bilirlerki, bu onun toyluk zamanidir. Balkan harbinden sonra Mehmet Akif degismis, adeta kendini bulmustur.

Az önce ismini andigim siirinden bir iki misra paylasmak istiyorum sizinle,
iste talihsiz misralar bunlardir;
"Türk arapsiz yasayamaz, kimki yasar der, delidir,
Arabin, Türk ise hem sag gözü, sag elidir,
........................
.......................
........................
........................
Bunu benden duyunuz, ben ki evet arnavudum,
baska birsey diyemem, iste perisan yurdum."

rahatsizlik vermesin diye sadece bir iki misrasini paylastim bu uzunca siirin.


II.Abdül Hamid Han konusuna gelirsek eger, onun padisah oldugu ilk 1,5 yili, akli basindaki tarihciler onun sucu olmadigini söylemektedirler. Bende buna katiliyorum.
Sonraki 30-31 yillik saltanati ise Türk'ün dehasinin örnekleri ile doludur.
Hayati boyunca hic kimseyi idam ettirmemis , kendisine suikast düzenleyenleri bile affetmis, yalnizca öz ana ve babasina kiymis olan bir katilin idam fermanini vermistir. Bundan baskaca hep büyúklük göstermis, bize düsmanlik yapanlari affetmis ve onlari dehasiyla kendi lehine kullanmayi bilmistir. Düsmanlari bile kendi lehine calisir hale getirmesini bilmistir.

sizinle belgeselini paylasmak istiyorum;
http://rapidshare.de/files/13413136/sultanabdulhamidhan.rar.html

rar sifresi= mucurum
TTK

Çevrimdışı Bozkurt42

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1870
  • OTAĞ
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #17 : 23 Eylül 2006 »
Arkadaşlar bunu uzatmanın anlamı yok. Atsız Ata'yı örnek alırız. Atsız Ata nasıl kabul etmişse bizde öyle kabul ederiz.Fazla kurcalamanın kimseye fayda getirmiyeceği aşikar.
'Ben ve milletim Tanrı'nın Kırbacıyız. Tanrı yoldan çıkan milletleri cezalandırmak için bizi gönderir'

Başbuğ Attila

Bozoklu Bozkurt

  • Ziyaretçi
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #18 : 27 Eylül 2006 »
Peki,Abdülhamid'e Türkçü diyenler,Abdülhamid'in anasının(Gerçek adı VİRJİN) Ermeni olduğunu biliyor muydunuz?
Yahu bu Abdülhamid Han neylemiş ki siz devamlı bu konuyu kurcalıyorsunuz.
Osmanlı'nın harem diye bir kurumu vardır.Bu kuruma da büyük fetihlerden sonra Türklerin giremediğini, girenlerinse devşirme köpekleri tarafından alaşağı edildiğini bilmemiz gerektir.
Osmanlıyı yok sayamazsınız.Ve Abdülhamit Han tarihimizin şerefli bir parçasıdır.
Esenlikler, saygılar...
TTK


Çevrimdışı EFE

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 206
Ynt: ATSIZ'DA ANLAYAMADIKLARIM
« Yanıtla #19 : 27 Eylül 2006 »
Teknik Türk Irkdaşım

      PADİŞAH               ANASI
 Osman Gazi               Haymaana Hatun (Horosanlı Ebu Müslim soyundan)
 Murad Han                 Nilüfer Hatun(Yarhisar Tekfurunun kızı)
 Yıldırım Bayezid          Gülçiçek Hatun(Türkmen Kızı)
 2.Murad                     Emine Hatun(Dulkadiroğlu Süli Beyin kızı)
 Fatih Han                   Hüma Hatun(Türkmen Kızı)
 2 Bayezid                   Sitti Mükrime Hatun(Dulkadiroğlu Süleyman Bey'in Kızı)
 Yavuz Han                  Gülbahar Hatun(Dulkadiroğlu Şehsuvar Bey'in Kızı)
 Süleyman Han            Hafza Hatun(Mengli Giray'ın Kızı)
 2.Selim Han                Hürrem Sultan(Meçhul Kahpenin nereli olduğu Rus diyorlar)
 3.Murat  Han               Nurbanu Hatun(Yahudi dönmesi)
 3 Mehmet Han           Safiye Sultan(Venedik asıllı)
 1.Ahmet                      Handan Sultan
 Genç Osman                Mahfize Hatice Hatun
 4.Murad                       Kösem Sultan(Türkmen kızı)

ÜRÜNÜ TOHUM BELİRLER TARLA DEĞİL...BUNLAR BOŞ ŞEYLER..TARTIŞMAK BİLE GEREKSİZ.....AYRICA MEHMET AKİF ERSOY'U ELEŞTİRMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL..SAFAHATI OKUYUN......


“TÜRK'ler  Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. TÜRK'ler ne Amerikanlaşacak ne batılılaşacak nede araplaşacaktır. O sadece özleşecektir.