Gönderen Konu: TÜRK'ün Hayatı Anlayış ve Kavrayışı  (Okunma sayısı 10043 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: TÜRK'ün Hayatı Anlayış ve Kavrayışı
« Yanıtla #10 : 31 Aralık 2021 »
3 Haziran 1910 - HAYIRSIZ ADA KATLİAMI - 80 Bin Köpeğin Ölümü.

Bağlantıda yer alan yazıyı okumaya, yürek dayanmıyor!

Bir çocuğun köpeklerin saldırısına uğraması sonucunda ağır yararlanmasını takib eden günlerde sokak hayvanlarını barınaklarda toplayıp bakmak yerine, basında, bir çok yerde öldürüldügü haberleri yer almaya başladı.
Bu günahsız canlardan ne isterler?

Arkadaşlar, ne demekse, Osmanlı torunu oluyor ya, dedelerinin yolundan gidiyorlar.
Arkadaşlar, sözüm ona, Müslümanlar ya, köpek mekruh sayılıyor.
Yakında bir lanetli / Hayırsız Ada oluştururlarsa hiç şaşırmam.

Varlık bir bütündür.
İnsan, hayvan, ağaç, çiçek, böcek, taş, toprak, su vb. doğada var olan her şey, muazzam bir ahenk içinde var edilmiştir.
Yüce Yaradan bu düzeni, belli kanunlar çerçevesinde, işletmektedir.
İslâm literatüründe Sünnetullah denilen bu uyum, günümüzde ekolojik denge olarak ifade ediliyor.
Türk'ü binlerce yıl var eden ve hakim kılan yegane sır doğayla barışık olması ve canlı, cansız her şeyi Yaradan'ın eseri ve emaneti olarak görmesindendir.
Türk'ün can yoldaşı at, kılavuzu kurt'tur.
Oğuz Ata öğüdünü:
Güneş tuğunuz, gökyüzü çadırınız olsun!
Diye tamamlıyor.
Türk'ün kendini en güvende hissettiği yer: Ötüken ormanlarıdır.
Yani doğanın içi, kalbi.

İşte Türk hikmeti budur!
Türk, hayatı böyle kavramış ve uygulamıştır.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2234
Ynt: TÜRK'ün Hayatı Anlayış ve Kavrayışı
« Yanıtla #11 : 31 Aralık 2021 »
Rahmetli dedem hasat zamanı; yolcunun, garibin, fakirin, kurdun, kuşun hakkı diyerek ürünün bir kısmını bırakırdı.

Ağacın üstünde bir miktar meyve, bahçede bir miktar sebze, tarlada bir miktar ekin hasat edilmezdi.
Buna başak adı verilirdi.
Hatta, baş edene başak helaldir! diye bir deyim hatırlıyorum.

Sofra kurulduğunda kedi ve köpeğin yemeği, bizim yiyeceğimiz yemekten, bölünerek verilirdi.
Hanemizin birer ferdiydi, her biri.

Köpeğimiz yaşlanıp öldüğünde, onu toprağa gömen babaannemin, sanki ev halkından birini gömüyor gibi, gözlerinden yaşlar döküldüğünü hatırlıyorum.

Anadolu Türklüğünün mayası ve ruhu buydu...

Çok şey kaybettik!
Bizi biz yapan ne varsa hepsini yitirdik...

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimdışı Egenin Efesi

  • Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü korusun!
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 178
Ynt: TÜRK'ün Hayatı Anlayış ve Kavrayışı
« Yanıtla #12 : 31 Aralık 2021 »
Türk Şaman Öğretisi

Doğayı incitme ki:
Sabah güneşi sana tazelik getirsin!

Doğayı incitme ki:
Geceleri ay ruhunu onarsın!

Doğayı incitme ki:
Yağmur gamını, kederini yıkayıp götürsün!

Doğayı incitme ki:
Esinti varlığına güç üflesin!

Doğayı incitme ki:
Çiçekler, ağaçlar, kuşlar içine sevinç katsın!

Doğayı incitme ki:
Börü yoldaş ve kılavuzun olsun!

Doğayı incitme ki:
Teñğri'nin Kut'una erişesin!

Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü Korusun!.
Dün Efe'ydik, Zeybek'tik; bu gün: GÖKBÖRÜ'dür Adımız!