TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI > TÜRK - TURAN DÜNYASI

DÜNYADA "ATATÜRK"

<< < (2/2)

YALNIZKURTKARAGÜLLE:

--- Alıntı yapılan: Türk Çerisi - 28 Mayıs 2012 ---Çok güzel bilgiler umarım Türk gençleri bu yazılanları ve fotoğrafları görüp ne kadar büyük bir ATAMIZIN olduğunu görür.

--- Alıntı sonu ---


Ağabey biraz çalakalem bir çalışma oldu ama otağ yiğitleri konuyu daha güzel bir konuma getirecek inanıyorum. >:D




TTK.

Yüzbaşı Sançar:
DÜNYADA ATATÜRK ADI...

Elbette hepsini yansıtıyor olmayabilir ama şöyle bir liste geçti elime:

1- Bişkek- Kırgızistan (Heykel)

2- Bakü- Azerbaycan (Heykel)

3- Santiago- Şili (Rölyef ve alan adı)

4- Wakayama- Japonya (Heykel)

5- Varşova- Polonya (Lise adı)

6- Lima- Peru (Büst)

7- Üsküp- Makedonya (Heykel, okul ve sokak adı)

8- Washington- ABD (Heykel)

9- Budapeşte Macaristan (Büst+sokak adı)

10- Utrecht- Hollanda (Sokak adı)

11- Karlovy Vary (Atatürk'ün kaldığı otel odasına adı verilmiş+ alan adı)

12- Yehud İsrail (Büst)

13- Kabil- Afganistan (Çocuk Hastanesi)

14- Roma- İtalya (Heykel)

15- Yeni Delhi- Hindistan (Cadde)

16- Rotterdam- Hollanda (Cadde)

17- Bükreş- Romanya (Büst)

18- Albany- Avustralya (Heykel)

19- Canberra- Avustralya (Anıt)

20- Oostzaan- Hollanda (Konut Alanı)

21- Sidney- Avustralya (Atatürk'ün Anzak Annelerine Mektubu, Hyde Park)

22- Havana- Küba (Küba'da Atatürk'ten başka hiçbir devlet adamının heykeli yokmuş)

23- Caracas- Venezuela (Heykel)

24- Wellington- Yeni Zelanda (Anıt)

25- Amsterdam- Hollanda (Anıt)

26- Be'er Sheva- İsrail (Büst)

27- Santo Domingo- Dominik Cumhuriyeti (Cadde)

28- Mexico City- Meksika (Anıt)

29- İslamabad- Pakistan (Cadde)

30- Dhaka- Bangladeş (Cadde)

31- Charetta Vise- Belçika (Meydan)

32- Astana- Kazakistan (Heykel)

33- Çolpon Ata- Kırgızistan (Heykel)

Elbette dünyada Atatürk'ün adının verildiği yerler ya da açılmış olan Atatürk anıt ve büstleri sadece bunlarla sınırlı değildir.

Dünyanın dört bir yanında Atatürk'e büyük saygı gösterilirken, heykelleri meydanlara dikilip, caddelere O'nun adı verilirken, her geçen gün, yabancılar bile O'nun yüce kişiliğini daha da iyi anlamaya çalışırken, bizde, tam tersine Atatürk düşmanlığı aldı başını gidiyor...
O'nun resimleri duvarlardan indiriliyor, heykellerine saldırılar oluyor, adı kitaplardan çıkarılmaya çalışılıyor...
Dünyanın hiç bir ülkesinde ve tarihin hiçbir döneminde kendi İstiklal Harbini ve kahramanlarını aşağılayan bir topluluğa rastlanmamıştır.
Türkiye bunun istisnası olsa gerek.
Bu kadir bilmezliğin bedelini çok ağır ödüyoruz ve ödeyeceğiz de.

Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun!

Çağrıbey:
Güney Azerbaycan Türk'ü İranlı Sosyolog ve Siyaset Bilimci Ülen Tölge'nin ATATÜRK hakkındaki saptamaları:

Atatürk kimdir?

1- Atatürk üst insandı.
Onu başka İnsanlarla karşılaştırmak doğru olmaz.  Atatürk'ün vatan sevgisine inanmıyorum. Üst insanlarda vatan sevgisinden daha yüce bir duygu olduğuna inanıyorum, “Vatan kuruculuğu” ..
Farklı düşünüyorum bu konuda. Çünkü o zaman sevilecek vatan diye bir olgu yoktu ki. Osmanlının yok ettiği ümmetçi karanlık geçmişin harabeleri vardı. Vatan sadece toprak yığınından oluşmuyor. Vatan; yüce değerlerin zarfıdır. Peki Atatürk zamanında hangi değerler vardı? Hiçbir değer...  Hiçlik vardı. İnsan hiçliği nasıl sevebilir. Atatürk sevilecek ve insanca değerlere zarf olacak bir vatan tesis etmek istedi. Yüksek ölçüde de bunu başardı. Çünkü üst insanlar değerlerin kurucuları olurlar. O değerlerle de vatan madde olmaktan, toprak yığını olmaktan çıkarak, manevi ölçütlerin yurduna dönüşür. Atatürk'ün kurduğu ve Anadolu'ya armağan ettiği değerlerin ondan önce var olduğuna dair hiçbir örnekle, emareyle karşılaşmadım. Nelerdi bu örnekler?

2- Cumhuriyet bir değerdir ve Atatürk öncesi yoktu.

3- Laiklik, sadece bir değer değildir, değerlerin üreme üretilme temel taşı ve olanağıdır, bu da Atatürk öncesi yoktu.

4-Türkçe bir değerdir ve Atatürk öncesi yoktu.
Özellikle benim için önemli olan budur. Ben bir kaç dil bilirim ve Türkçe’nin de bir kaç lehçesini bilirim. Atatürk öncesi Türkçe yoktu. Felsefeye, fiziğe, ilme, bilime, bütün bilim dallarına girmiş bulunan modern Türkçenin kurucusu Atatürk'tür. Çağımızda eski Yunan felsefesinden modern Batı felsefesine denli bilgi kaynakları tercüme edilmişse, bunun nedeni Atatürk tarafından insanlık tarihine sunulan ve grameri belli olan Türkçedir.

5- Atatürk öncesi kadın yoktu.
Şeriat esiri ve seks makinası olan, evde oturması gereken, cihat için çocuk doğuran dişi nesne vardı. Kadına insan onuru kazandıran, yazıp okuması için önündeki şeriat engellerini kaldıran, seçip seçilme hakkı kazandıran Atatürk olmuştur.

6- Atatürk öncesi tarih hafızası olan bir toplum yoktu.
Çünkü tarih bilgisi ve bilinci olan bir toplum yoktu. 10 yıl boyunca TDK başkanlığı yapmış olan felsefeci Macit Gökberk "Değişen dünya, değişen dil" kitabında "Ortaokulu Osmanlı döneminde bitirdim. Anadolu'da Selçuklu devletinin de olduğunu Ortaokulu bitirdikten sonra yabancı kaynaklardan öğrendim" diye yazar. Yani Anadolu toplumunda tarih bilinci ve bilgisi yoktu. Bu hafıza, bilinç ve bilginin yaratıcısı Atatürk'tür.

7- Türkler için (Sadece Türkiye Türkleri için değil) Atatürk'ten önce tarihin kendisi de yoktu.
Üst insanlar kendilerinden itibaren başlayan tarihin yaratıcıları olmuyorlar. Daha önceki tarihin de kurtarıcıları, aydınlatıcıları oluyorlar. Bu açıdan Atatürk tarihin kurucusu, kurtarıcısı ve aydınlatıcısıdır.

8- Atatürk öncesi Arap töreleri Türk toplumunun beynini öylesine karanlığa gömmüştü ki, iğne deliği denli bir yer bile ışık sızması için yer  kalmamıştı.
Atatürk büyük dinsel aydınlatıcı gibi Kuranı Türkçeye çevirttirerek 1000 yıllık katı ve delinmesi güç olan karanlıklara ışık sızdırtmaya çalıştı ve büyük ölçüde başarılı oldu. Günümüzdeki, Osmanlı karanlıklarına dönüşün macerası başkadır.

9- Atatürk´ten önce edebiyat yoktu, çünkü alfabe yoktu.
Arap alfabesi, sadece Türkçe'nin düşmanı değil, Arapça'nın ve Farsça'nın da düşmanı. Arap harflerinin beyinleri körleştirme sürecini durduran Atatürk olmuştur ve başkası değildir. Atatürk öncesinde 1000 yıl boyunca Ebureyhan Biruni gibi bilgeler bu alfabeden Orta Doğuyu kurtaracak kurtarıcı üst insan aramışlardı. O kurtarıcı Atatürk kişiliğiyle ortaya çıkmıştır.

10 - Atatürk öncesi musiki yoktu.
Osmanlı sarayının saçma ve karmaşık dildeki aruz edebiyatı musiki için asla yatkın değildi ve beyinlere uyuşturucu etkisi bırakmaktaydı. Konservatuarların kurucusu ve eski karanlıklara gömülmüş toplumun estetik zevk algısını aydınlatan Atatürk olmuştur. 

11-  Atatürk'ten önce Tanzimat'tan başlayarak Batılılaşma süreci vardı ve bu süreç Atatürk'ü yetiştirdi savını kabul edemiyorum.
Çünkü böyle olsaydı, o zaman Atatürk gibi bir önder,  Batı'nın kendisinde yetişmeliydi? Ama yetişmedi. 18. YY itibarı ile Rusya'da büyük aydınlanma süreci başladı. Rusya aydınlanma ve intelenjiyası 19. yüzyılda bütün dünyayı etkisi altına aldı. Tanzimattan sonra Osmanlı'da Dostoyevski, Tolstoy, Turgenynev gibi dahiler mi yetişti? Yok. O zaman neden Rusya intelejensiyası Atatürk gibi bir önder değil, Lenin gibi bir terörist yetiştirdi? Evet, Lenin teröristti ve Çar saltanatını mensuplarının hepsini toptan teröre uğratarak katletti. Atatürk de Osmanlı hanedanını toptan katledemez miydi? Ama etmedi. Hz. Muhammed'in "Yer yüzünde islam egemen olana denli savaşın!" sözlerine benzer Lenin de "Yer yüzünde işçiler azat olana denli savaşın ve proletar diktatörlüğünü kurun!" dedi. Ama Atatürk ne Arap, ne de Lenin saçmalıklarına aldırış etti. Bu saldırgan zihniyetlere karşı "Yurtta barış dünyada barış" söylemini ortaya koydu.
Tarihte böylesine bir devlet adamıyla  karşılaşmadım.

12- Özetle: Atatürk öncesi yokluk vardı.[size=78%].. [/size]

ATATÜRK'ÜN DEHA'SI SAYESİNDE ORTAYA ÇIKARTILAN  KAZANIMLARLA KURULMUŞ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÜNYADA TEK BENZERİ DAHİ OLMAYAN MÜSTESNA BİR ESERDİR!

Ne Mutlu Türk doğup Türk gibi yaşayana...
Saygılarımla.
Çağrıbey.

Yüzbaşı Sançar:



MİLADİ TAKVİM, 1910 YILININ 18 EYLÜL PAZAR GÜNÜNÜ GÖSTERİRKEN TAM 111 YIL ÖNCE…

FRANSANIN PİCARDIE BÖLGESİNDE YAPILAN VE BİR HAFTA SÜREN PICARDIE MANEVRALARININ (TATBİKAT)SON GÜNÜNDE, OSMANLI ORDUSUNU TEMSİL EDEN 4 OSMANLI SUBAYININ ARASINDA O ZAMAN ORDUDA MODA OLAN ALMAN PRUSYA BIYIKLARIYLA 29 YAŞINDAKİ KOLAĞASI YANİ KURMAY ÖNYÜZBAŞI MUSTAFA KEMAL DE VARDI.

UÇAKLAR GÖSTERİ UÇUŞU YAPACAKLAR VE MANEVRALAR KAPANACAKTI ANCAK 1910 YILININ UÇAKLARI DAHA EMEKLEME DEVRESİNDEYDİ.
UÇAKLAR HAVALANMADAN ÖNCE BİR ANONS YAPILDI.
MANEVRAYA KATILAN YABANCI SUBAYLAR ARASINDA İSTEYENLERİN PİLOTUN BOŞ OLAN ARKA KOLTUĞUNA OTURUP UÇABİLECEKLERİ SÖYLENDİ.
ANONSU DUYAN MACERACI MUSTAFA KEMAL DURUR MU ?
FIRLADI HEMEN ÖNYÜZBAŞI ALİ FETHİ (OKYAR) VE BİNBAŞI SELAHATTİN BEYLER BİR ŞEY DEMEDİLER.
AMA UÇAKLARDAN BİRİNE DOĞRU YÜRÜMEYE BAŞLAYAN MUSTAFA KEMAL'İ GENERAL ALİ RIZA PAŞA KOLUNDAN YAKALADI VE “BİLMEDİĞİN AŞ! YA KARIN AĞRITIR YA DA BAŞ!”
DİYEREK MUSTAFA KEMAL'İ UYARDI.
BU UYARI ÜSTÜNE MUSTAFA KEMAL UÇAĞA BİNMEKTEN VAZGEÇTİ ONUN YERİNE BAŞKA BİR ÜLKEDEN BAŞKA BİR SUBAY BİNDİ.
UÇAKLAR HAVALANDI MUSTAFA KEMAL'İN BİNMEKTEN VAZGEÇTİĞİ EMEKLEME VE GELİŞME ÇAĞINI YAŞAYAN UÇAK HAVADA BİR MANEVRA YAPTIKTAN SONRA YERE ÇAKILDI.
PİLOT VE ARKASINDAKİ SUBAY HAYATLARINI KAYBETTİLER.

MUSTAFA KEMAL O KOLTUKTA OLSAYDI:
5 YIL SONRA ÇANAKKALE GEÇİLECEK!
KURTULUŞ SAVAŞIMIZ HİÇ OLMAYACAK!
TÜRKİYE PARÇALANACAK!
CUMHURİYETİMİZ İLAN EDİLEMEYECEK!
VE.... ATATÜRK OLMAYACAKTI!

111 YIL ÖNCEKİ BU ANIYI ANDIKÇA HALÂ TÜYLERİM ÜRPERİR!

NURİ KURTCEBE

Kader çizgisi...
Yaradan'ın programı öyle harika işliyor ki sanırsın tesadüf.
Oysaki yaratılışta asla tesadüf yoktur.
Bir orman yanar ama o orman bir tohumun içinde varlığını sürdürür. Ve günü geldiğinde yeniden boy verir.
Ulu Atamızı Türk milletine armağan eden Yüce Yaradan'a sonsuz şükürler olsun...

Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun!

Navigasyon

[0] Mesajlar

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git