Gönderen Konu: TÜRK MİLLETİ DUY! UYANDIK GELİYORUZ !  (Okunma sayısı 3439 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı atsizcerisi

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 216
TÜRK MİLLETİ  DUY              

                                     

                               

Şanlı bir Kurtuluş Savaşı'nda yüz binlerce şehit vererek elde ettiğimiz vatanımız ve milletimizin bağımsızlığı ile geleceği tehlikededir! Ulu Önder'imizin böyle bir tehlikeyi sezerek vasiyet olarak bıraktığı Kutsal Emir Gençliğe Hitabe'nin uygulanmasına acilen geçilmelidir!


"İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk"


Bu emir, mevcut bütün yasaların üzerindedir!

Kendilerini Türk milletinden soyutlayarak sadece yabancıların emellerine hizmet eder hale gelen ve Türk kültürü ile Türk milletini sindirmeye, yok etmeye, aşağılamaya, Türk'ün olan Türk vatanını yaratılan azınlıklar ile paylaşmaya, Avrupa Birliği oyunu ile Türk devletine ve milletine düşman olanları meclise sokmaya, Türk devrimlerine uymayarak demokratik ve laik cumhuriyeti yıkmaya, parçalamaya, 1919'da vermediğimiz topraklarımızı bugün Kürt'e, Ermeni'ye, Rum'a vermeye çalışanlara, Türk adası Kıbrıs'ta ki Türk haklarını korumayan ve bu görevini yabancılara devredenlere, Barzani ve Talabani gibileri besleyenlere ve Türkmen'leri dışlayanlara, 2 bin(!) teröristi yirmi yıldır(!) yok etmeyenlere ve teröristten özür dileyenlere, irticanın ve bölücülüğün önünü açanlara, Türk devletinin tek efendisi Türk milletine saygısızlık edenlere, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını yok eden uluslararası anlaşmaları imzalayanlara, Türk milletinin hakkını satanlara, malını çalanlara, canına kast edenlere; sadece TÜRK olduğumuz için, bu vatanın sahibi olduğumuz için, Ata'mızdan emir aldığımız ve Türk milleti ile devletini korumak kutsal vazifemiz olduğu için hesap soracağız!

Vatansever ve gidişattan rahatsız bütün Türk milletini, sıfatlarını terk ederek vazifeye çağırıyoruz!

 


                                                 
UYANDIK! GELİYORUZ!

Türk milletinin sahibi olduğu Türk devletini, AB-ABD-IMF gibi dış güçlerin emirleri ile yöneten, Türk milletinden ödünç aldıkları yönetim haklarını bu dış güçlere devreden ve bunu anlaşmalarla kesinleştirerek Türk milletinin geleceğini tehlikeye sokan siyasileri; Türk milletinin egemen olmasını istedikleri Türk devleti için canlarını feda eden milyonlarca şehidimize ve bütün Türk milletine ihanet etmekle suçluyoruz!!

Türk devletinin ve bütün kurumlarının kuruluş sebebi ve gerçek sahipleri olan biz Türk gençleri, bu hainleri yargılamaktan ve Türk milletine sahip çıkmaktan aciz bütün milli kurumlardan; kuruluş gerekçelerini gözden geçirmelerini ve görevlerini bir an önce yerine getirmelerini bekliyoruz!!

Bu kurumlar, şehitlerimize ve Türk milletine ihanet ettikleri açıkça ortada olan bütün hainler ile onlarla işbirliği yapanların söylemlerinden ve güçlerinden(!) korkar/kıpırdayamaz ve ya bize cephe alır ise, bunun cezasını ahırete bırakmayacağımızı bilmelidirler!!

Biz, Yüce Önder'imizin Hitabe'sinden kendimize vazife çıkararak Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kötü gidişatına dur! diyeceğiz ve egemenliğimizi devreden ve ya paylaşan bütün uluslar arası anlaşmaları fes edeceğiz!

Canımızla beraber, sahibi olduğumuz her şeyi bu mücadele uğruna sonuna kadar kullanacağız! Bir tek kişi kalsak dahi son nefesimize kadar haklarımız ve vazifemiz için mücadele edeceğiz!


ÇAĞRI

 

Ulu Önder'imiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün vefatından sonra savunmasız kalan Türk milleti ve Türk devleti, yaşadığı tehlikelerin en büyüğü ve kapsamlısı ile karşı karşıyadır!

Türk devleti ve milletine karşı senelerdir sergilenen bilinç bozma eylemleri büyük çoğunlukta başarıya ulaşmış, Türk milletini Türk yapan unsurlar lekelenmiştir! Vatanına ve milletine hizmet edemeyecek-etmeyecek insanlar söz sahibi yapılmış, belli mevkilere getirilmiş, Türk milletinin kendi devletine karşı küskünlüğü sağlanmıştır!

On yıllar boyunca irtica ve terör görmezden gelinmiş, engellenmemiş, kuvvetlenmesi ve yapılanmasına izin verilmiş hatta destek olunmuştur! Liderler tarafından iddia edildiği gibi, terörün ve irticanın karşısında durulmamış, Türk milleti kandırılmıştır!

Türk milletinin varlığını ve geleceğini düşünen ve bu yolda çalışmalar yapan aydınlarımız faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş, kalanlara, medya ve siyaset dünyasında yer verilmemiştir. Vatansever insanlarımız susturulmuştur!

Türk milletinin egemen olması gereken Türk devletinde egemenlik, gayri Türk unsurlara devredilmiş, terör ve irtica devleşmiştir.

İMF,AB,ABD gibi yabancılarla yapılan anlaşmalar sonrasında Türk milletinin elinden egemenlik hakları alınmış, devletin yönetimi yabancıların emirlerine hizmet edenlere terkedilmiştir!

Türk milleti vekillerinin yer alması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisi dolaylı yollardan işgal edilmiştir. Batı'nın, Amerika'nın, İsrail'in, irticacı ve Kürtçülerin hakkının ve hukukunun savunulduğu zapt edilmiş kalelere dönüşmüştür.

Türk mahkemeleri, Türk milletinin hakkını savumanaz hale gelmiş, "insan hakları" ve "demokrasi" aldatmacaları ile bölücülüğün önü açılmıştır!

Bu siyasiler, milletimizin malını ve mülkünü gasp etmiş, hortumlamış, kaynaklarımızı harcamış-satmış, düşman devletlerin emellerine kendilerini feda etmişlerdir. Türk milletinin ve devletinin bölünmez bütünlüğü zedelenmiş, "bir" millet parçalanmış, insanlar terörün kucağına itilmiştir. Bütün siyasiler birbirlerini dokunulmazlık zırhına bürümüş, üç aşağı beş yukarı hepsi aynı amaca hizmet ettirilmiştir. Devlet fakirleştirilip, çökertilmiştir!

Son dönemler de artışa geçen terör eylemlerine, düşmanca unsurlar besleyen devletlerin baskısı eklenmiş, Ulu Önder'imizi karalama çalışmaları başlamış, irticai yapılanmalar tehlikeli boyutlara gelmiştir!

Dağda olduğu iddia edilen teröristler şehirlerin ana caddelerine inmiş, emniyet güçlerinin ailelerinin dahi hayatları tehdit edilmiş ve bu teröristlerden iktidar sahipleri af dilemişler, isteklerini kayıtsız şartsız yerine getirmişlerdir!

Türk vatanı ve Türk geleceği, iç ve dış onlarca düşman ile karşı karşıyadır. Bu kıskaçlardan kurtulma yollarından en hayati olanı; Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde, vatanına ve egemenlik hakkına sahip çıkmasıdır.

Bugün, ulusalcı ve millici olduğunu ifade edenlerin dahi dillendirdiği bölücü yaklaşımlar sayesin de, Türk milleti sessizliğe bürünmüştür.

Türk milleti, doğru bir hareket beklemektedir.

Bizler, Ulu Önder'imiz ATATÜRK'ün "Hitabe"sini emir olarak kabul eden Türk gençleri olarak; hiç bir siyasi yapılanmanın için de bulunmadan, imkan ve şartlarımızı düşünmeden, birinci ve hayati görevimiz olan Türk istiklal ve Cumhuriyeti'ni korumak ve kurtarmak için bir araya gelmiş, damarlarında ki asil kana güvenen, parolası "Ya istiklal Ya ölüm" olan, vatanımız da bir tek hain ve iş birlikçi bırakmayana dek canımız pahasına mücadele edecek olan Türk evlatlarıyız.

Bütün Türk milletine, istiklal ve cumhuriyetimizi kurtaracak kutsal mücadelemizin varlığını müjdeliyoruz.

Türk milleti, tarihin yeniden yazılacağı bu dönemde yerini alsın. Kutsal mücadelemiz bizi bekliyor!..

Büyük Türk milletine saygılarımızla..



"..Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.."


KIRK TÜRK ARANIYOR!!

"Türk'ler, Çin'lilere esir düşer..

Kür Şad ve arkadaşları bir ihtilal hazırlığına girerler. Kırk kişi toplanırlar.

Bir gece, bu kırk kişi Çin sarayına saldırır. Çin imparatorunu esir almak isterler bulamazlar. Yüzlerce Çin'li askerle savaşıp öldürdükten sonra geri çekilirler. Peşlerine büyük bir ordu takılır. Yağan yağmurda dere kenarında sıkışıp bu orduyla çarpışmak zorunda kalırlar. Kür Şad ve bütün askerleri, büyük bir mücadele sonrasında şanlı bir ölüme varırlar!..

Çin İmparatoru'nu korku salar. Kırk kişi bu kadar büyük bir çarpışmaya meydan verdiyse, Türk'ler toplandığında neler olacağını düşünerek uykusuz geceler geçirir. Korku her yerini sarar. Kısa süre sonra, bu korkuyla yaşamaktansa Türk'leri özgür bırakmaya karar verir!!."

Türk devletinin ve Türk milletinin düştüğü durumdan rahatsız, büyük bir millete ve tarihe sahip olduğunu bilerek bu millete layık olamamaktan utanan, Türk'e düşman olanları emellerinden vazgeçirtecek, "YA İSTİKLAL YA ÖLÜM" aşkı ile hainlere meydan okuyacak Kırk Türk Aranıyor!..




"ASİL BİR MİLLETİN KAHRAMAN EVLATLARI"

 

Bekleyerek, siyasi partilere, kurumlara, kişilere umut bağlayarak istenilen sonuca varamayız. İstenilen, Türk milletinin egemenliği ve tam bağımsızlığı ise..

Eğer bunları istiyorsak, yapılması gereken sadece halk hareketidir. Millet ayağa kalkmadan, kurtuluşun imkanı yoktur. "Hak verilmez, alınır."

Ayrıca, milliyetçi ve ulusalcı geçinen partiler, yaklaşık bir aydır Danimarka'yı protesto etmekteler. AKP neden protesto edilmiyor? AB, ABD, IMF, Kürtçüler, işbirlikçiler neden protesto edilmiyor?

Ekranlara çıkıp iki kelime etmek, muhalefet olmanın, milleti uyutmanın gereğidir.

Bugün muhalefet yapanların, yarın iktidara geldiklerinde yapacakları AKP ile aşağı yukarı aynıdır. Geçmişleri bunun kanıtıdır.

Siyasi partilere umut bağlamaktan vazgeçmeliyiz. Halkın ses çıkarmadığı bir sistem, demokratik bir sistem olamadığı gibi bağımsız bir devlete de engeldir.

Haklarımızı iyi bilmeliyiz. Ata'mızın bizden neler beklediğini iyi anlamalıyız. Bunların farkına vardığımız takdirde gerçekten "uyanmış" oluruz ve kendi vatanımızda egemen olabiliriz. Aksi halde, sömürge olmaktan ve ezilmekten kurtulamayız.

Ulu Önder'mizin dediği gibi; ""Önemli olan, ülkeyi temelinden yıkan, milleti esir ettiren iç cephenin susturulmasıdır." Susmamalıyız.

Eğer bozuk sistemden ve Türkiye'de olup bitenlerden şikayetçi isek, bunları haketmediğimizi düşünüyorsak, olması gerektiği gibi kendi vatanımızda egemen olmak istiyorsak, Türkiye'nin yanlış yerlere sürüklendiğini görüyorsak sahip çıkacak olan bizleriz.

Bugün sahip çıkmayanın, yarın şikayet etmeye hakkı yoktur.

Türk olmakla övünen her Türk'ün görevi; milletini ve devletini korumaktır. Türk'ler, tarihini böyle yazmıştır.

Milletimize ve devletimize sahip çıkarak, Türk tarihine yeni bir şanlı sayfa daha eklemek elimizdedir.

Böyle bir fırsatı değerlendirmek için "ya istiklal ya ölüm" emrine dahi itaat edenlerin evlatları olarak; 26 Şubat'ta AKP Genel Merkezi önünde olacağız.

Asil bir milletin kahraman evlatlarına duyurulur..


 

Türk gençlerine ve bütün Türk milletine diyoruz ki; mücadele içinde olmayan hiç bir yapılanmada yer almayın! İnsanların sizleri pasifleştirmesine, sessizleştirmesine, kontrol altında tutmasına izin vermeyin! Her an mücadele arayan olun, her an Türk devleti ve milleti için savaş verin ve savaşanlarla "bir" olun! Her "uyan!" diyene kulak asmayın. Uyanmanın zamanı geçmiştir, uyanık olanlarla beraber olun.

Bizlerin birliği, mücadelesi, milletimizi uyandırmakla kalmayacak, asil kanımızı, asil soyumuzu harekete geçirecektir.

Bütün siyasi ideolojilerinizi, ülkülerinizi, inancınızı bir kenara emaneten bırakın. Tek ülkü, tek inanç merkezinde buluşalım.

Başımızda ki kölelerden ve bizi de kendileri gibi köle yapmak isteyenlerden hesap soralım.

Cumhuriyetçi, Halkçı, Devletçi, Milliyetçi,Devrimci, Laik ve Bağımsız ATATÜRK Türkiye'sini yeniden kuralım! Türkiye'nin içine düştüğü kıskaçtan kurtulmasının, bizlerin bir araya gelmesinden başka bir kurtuluşu KALMAMIŞTIR!..


 

 

"Türk milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklali yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır!"
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK



VATAN HAiNi MiYiZ?!

 

Türk Gençliği Hareketi; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e kayıtsız şartsız itaat eden ölümsüz Türk kültürünün savunucuları ve koruyucuları Türk gençliğinden ibarettir.

Sahibi olduğumuz büyük kültürün bir yana itilip, onun yerine dayatılmaya çalışılan Avrupa ve Amerikan kültürü ile Arap kültürüne karşı, kutsal vazifenin kaleme alındığı Gençliğe Hitabe'nin uygulanmasına karar vermiştir!

Osmanlı'nın son döneminde tekrar tehlikeye giren Türk kültürünü, neredeyse bütün dünyaya karşı savaş vererek layık olduğu onurlu yere yeniden taşıyan Ulu Önder'imize ve bu vazife için tarih boyunca kanını feda etmiş milyonlarca insanımıza boş yere ölmediklerini ve bugün devşirildiği sanılan Türk gençliğinin hiç bir zaman devşirelemeyeceğini sadece konuşarak değil, gerektiğinde kanımız ile ispat edeceğiz.

Maşa olmaktan öteye gidememiş dincilerin(!), Araplaştırmakla karıştırdıkları islam dinini bir kültür olarak Türk milletine kabul ettirmeye çalışması ve bu dincilerin her zaman yabancılarla işbirliği içinde ortak hedefte(!), Türk milletine karşı olmaları, ilk defa bugün yaşadığımız bir sorun değildir.

Bugün; Türk devletini, Türk milletini ve Türk kültürünü korumak ve güçlendirmek için yönetime talip olan ve bu taleplerin aksine yabancılarla işbirliği yaparak farklı kültürler işlemeye çalışan ve milletimizin egemenlik haklarını devreden çıkarcı siyasiler, geçmişte olduğu gibi, hak sahibi olduğumuz halde yine bizlerin karşısına çıkacaklardır ve yine yabancılarla işbirliği yaparak bizleri vatan haini ilan edeceklerdir!

Yüce Önder'imizin dediği gibi "bağımsızlık tehlikeye girdiği zaman mücadeleden başka bir çıkar yolu yoktur" ve bu mücadeleye giriştiğimiz de, karşımızda duracak olanlar bu Arap, Avrupa ve Amerikan kültürü ithalatçıları olacaktır.

Türk Gençliği olarak bizden beklenen kesin zafer değil, Türk kültürüne olan borcumuzu ödemek ve bu kültürün şifresi olan "ya istiklal ya ölüm" emrine uymaktır!

Bütün Türk milletinden, bir an önce kendine gelmesini ve varlığını korumasını diliyoruz
ATSIZIN ÇERİSİ