Gönderen Konu: Kazıklı Voyvoda(Drakul)  (Okunma sayısı 4710 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Deli

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 253
Kazıklı Voyvoda(Drakul)
« : 27 Haziran 2006 »
    KAZIKLI VOYVODA(DRAKUL)
   
    Fatih Sultan Mehmet Han Karadeniz kıyılarını hakimiyet altına alırken,Rumeli'de tarihe "Kazıklı Voyvoda " adıyla geçecek olan Vald,Eflak halkına kan kusturuyor,görülmemiş işkencler yapıyordu.Bu sapık zalimin yaptıkları hikayelerdeki canavarların yaptıklarını bile gölgede bırakacak cinstendi.

 Bugün Roamnya'nın bir kısmını içine alan Eflak,Çelebi Mehmet Han zamanında vergiye bağlanmış fakat tam olarak feth edilmemişti.O zamanki voyvodanın oğulları olan Vlad ve Radul,İstanbul'da rehin bulunuyorlardu.Fatih Han İstanbul'u aldıktan üç yıl sonra Vlad'ı Eflak voyvodası olarak yolladı.Fatih Han buna karşılık vergi ve yıllık 500 geci İstanbul'a yollayacaktı.

   Vlad bunları yapmadığı gibi,yerli halka,Türk esirlere ve başka yabancılara akla sığmayan işkenceler yapmaya başlamıştı.Bu sapık voyvodanın en büyük zevki, iki üç metrelik sivi kazıkları  insanların kuyruk sokumundan sokulup,sonra bu  kazıları diktikten sonra onların yavaş yavaş ölümünü seyrederek karşısında yiyip içmekti.Bu yüzden halk ona "Şeytan" anlamına gelen "Drakul",Macarlar Cellat manasına gelen "Çepel",Türkler ise "Kazıklı Voyvoda" isnmini koymuşlardı. A.de Lemartine onun yaptıkalrını şöyle anlatıyor.

       "Drakul,önce eski Voyvodaya bağlı 20 bin Ulah'ı idam ettirdi.Akınlar yaparak esir aldığı sivil Türkler'i diri diri kazığa oturttuyor,onların can çekişmelerini seyrediyor,karşılarında yiyor içiyordu.Bazen Türk esirlerin derilerini yüzdürüyor,üzerlerine tuz döktürüyor ve daha çok acı çekmeleri için bunu keçilere yalatıyordu.Bir defasında ülkesindeki dilencileri ziyafet bahanesi ile büyük bir binada toplamış,onları iyice sarhoş ettikten sonra binayı kitleyip onların haşere gibi yanmasını sağlamıştı."

       "Drakul akıl almaz işkencelerini her zaman,herkese yapıyordu.Birgün bir gezgin rahibi eşeğiyle beraber kazığa oturtmuştu.Metreslerinden birini karnını deşip hamile olup olmadığına baktı".

        Bu kadarda değil,bilinen canavarlardan çok daha canavar olan bu pis mahluk işkence aletleride icat etmişti.İnsan doğrama makinesinde,insanalrı doğratıyor,çömleklere doldurup pişiriyordu.Bir gün bir kadını diri diri yaktıktan sonra,etini çocuklarına zorla yedirmişti.


         ELÇİNİN KAVUKLARI BAŞLARINA ÇAKILIYOR
 
     Fatih Han böyle bir zalimi elbette cezasız bırakamazdı.Cezasını vermek için,ama bu maksadını gizleyerek onu İstanbul'a çağırdı.Voyvoda,o günlerde ülkesini terk edemeyeceğini,ancak bir muhafız birliği ve komutan kaleyi beklerse İstanbul'a  gelebileceğini söyledi.

   Bunun üzerine Vidin Muhafızı Hamza Paşa az bir kuvevtle Eflak'a gönderildi.Hamza Paşa,Kazıklı Voyvoda'yı alaşağı edecek ve kardeşi Radul voyvoda olacaktı.Ancak Drakul bunu anşlamıştı.Bir gece baskını ile Hamza Paşa ve adamlarını yakaladı.Ellerini ve ayaklarını keserek hepsine kazığa oturttu.

     Drakul bununlada yetinmedi,Türk toprağı haline gelmiş Bulğaristan'a akın yaparak 25 bin kişiyi esir almıştı.

      Fatih durumu öğrenmeleri için voyvodaya bir elçi gönderdi.Bu elçiler voyvodanın huzuruna çıkarken Türk Töresince kavuklarını çıkartmadılar.Buna çok kızan Drakul ,üçer iri çivi ile ellerini kavuklarına ve başına çaktırdı.Bunun üzerine Fatih Han ordusunun başına geçerek Eflak seferine çıktı.Veziriazam Mahmud Paşa da 175 teknelik donanma ile Eflak kıyılarına hareket etti.

        CESET ORMANI

  Kazıklı Voyvoda Türk ordusu ile savaşmaya cesaret edemediğinden,ormanlara ve dağlara çekilerek çete savaşları yapmaya başladı.Bunun üzerine Fatih akıncıları Eflak içine iyice yaydı.Akıncılar hertarafta bu pis mahluku ve askerlerini arıyor,bulduğu yerde yok ediyordu.Binek ve taşıt için kullanılan hayvanlar toplanarak Drakul'un savaş gücü iyice kesildi.

        Fatih Drakul'u kovalayıp başkentine doğru ilerlerken Türk,Bulğar ve Eflaklılardan oluşan 20 bin kadar bir cesetle,bir ceset ormanıyla karşılaştılar.Henüz tanınır halde olan Hamza Paşa'yı kazığa geçirilmiş halde görmüş,dehşete düşmüştü.

        Drakul Eflağın karış karış arandığını görünce Macaristan'a kaçtı.Macarlar onu idam etmediler ama zindana attılar.Fatih'te  Vlad'ın kardeşi Radul'u voyvoda yapmıştı.
 
        Ama Drakul bir süre sonra zindandan kaçmayı başardı ve bir avuç celladı ile beraber tekrar Eflak'a geldi.Korkakları etkileyerek ve şiddete başvurarak tekrar voyvoda oldu.Ama o kadar kötü o kadar vahşi biriydiki en yakınındakiler bile ondan nefret ediyordu.Nitekim kölelerinden biri,bir fırsatını bulup başını kesti ve Fatih Han'a yolladı.Drakulun kesik başoı Eflakta şehir şehir dolaştırılarak,Türklerin ülkeye tam hakim oldukları gösterilmiş oldu.
 
 TÜRKLERİN ALTIN KİTABI 3.CİLT
 
NE AMERİKA , NE RUSYA , NE ÇİN ,
HERŞEY MİLLİYETÇİ TÜRKİYE İÇİN ...