Türkçü Turancı Otağ
GENEL KONULAR OTAĞI => GÜNCEL => Konuyu başlatan: ferdikaraaslan - 07 Mart 2006
-
SEVGİLİ IRKDAŞLARIM BU SORUYU CEVAPLAMAMIZ LAZIMDIR. TURAN'A GİDEN YOLU İRAN TIKAMAKTADIR. BU YOL NASIL AÇILMALIDIR?
İRAN' ABD'DEN ÖNCE TÜRK ORDULARI GİRMELİ MİDİR?
-
BANA İYİ GÖRÜNDÜ BU FİKİR. ŞU ÇİVİSİZ DÜNYADA HARİTALARI TANIMAYAN O KADAR DEVLET VAR Kİ KOMŞULARIN HARİTALARINA SAYGI GÖSTERMENİN BİR ANLAMI KALMIYOR GİTGİDE. DAHASI BUNUN İÇİN SEBEPLERİMİZDE VAR. DÜNYADAKİ VAROLMAYAN ADALETE İNANMAK SAFDİLLİKLE YAKINDAN İLİŞKİLİ. NE YANİ ÇOK MU DOSTUMUZ VAR Kİ PISIRIKLIKLARLA KIVRANIYORUZ. KİMSE OLMAYAN YA DA OLAN KURALLARA UYMUYOR BİR ŞEKİLDE KILIFINI UYDURUYOR. BU FİKİR YABANA ATILIR CİNSTEN DEĞİL BUNU DÜŞÜNMELİYİZ ARKADAŞLAR. KENDİ ÇIKARLARINI GERİ İTİP DOSTLUK ADINA SİLİKLEŞMEK Mİ? YOKSA KÜLLERİMİZDEN YANARDAĞLAR GİBİ KIVRILAN KENDİNİ, KENDİ OLANI YÜCELTEN BİR ANLAYIŞMI? ( bu arada amerikan halkının buşu tekrar başa getirdiği onları varolan kuralsızlık adına kendilerini dahada tuttuklarının bir göstergesi öyle değil mi? barışçılara duyrulur.) TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!!!!
-
ben atsızçerisi kardeşimin sözlerine katılıyorum iran a girmek amerika nın işini kolaylaştırır bizim mehmetçiğimizin kanı döküleceğine onların eniklerinin kanları dökülsün iran ı alsak bile bir yol bulup müttefiklerinle birlikte iran saldırırlar bırakalım da onlar iran ı alsın ne yaparlar sa yapsın biz de iran dan sonra sıranın bize geleceğini unutmayıp hazırlığımızı birlikteliğimizi ona göre yapalım
-
Yazdığım bu konu sanıyorum yanlış anlaşıldı. Sıra bize gelecek diye beklemek yersiz bir bekleyiştir. Oraya birileri girmeden Türk orduları girmelidir. Bunu ABD için mi yapcağız... HAYIR... O ne demek. Oraya girdikten sonra ABD bize saldıracakmış. Esas oraya girmezsek bize sıra gelecek. İlla Enver Paşa mı olmak lazım Allahueker dğlarında. BD'nin ie saldırması için tabir yerindeyse daha çok fırın ekmek yemesi lazım..
-
İRANDA TUNAYA DEK OLAN BALKAN TOPRAKLARIDA ALINMALIDIR.FAKAT BIRAKALIM ABD VE İRAN ÇARPIŞSIN KİM GÜÇSÜZ DÜŞERSE ONUN ELİNDEKİ TOPRAĞA SALDIRALIM.MESALA AMAERİKA KAYBEDERSE KUZEY IRAĞI ALIR IRAĞIN GERİ KALANINIDA VERGİYE BAĞLARIZ.İRAN KAYBEDERSE İŞ DAHA ZOR GİBİ ÇÜNKÜ O ZAMAN BÖLGEDE ASKERİ GÜCÜNÜ SUREYEYE SALDIRMAK İÇİN GÜÇLENDİRECEKTİR.O ZAMAN SURİYE İŞBİRLİĞİ İÇİNE GİREREK İRANDAN VE IRAKTAN NE KOPARIRSAK KAR GİBİ.
-
Degerli ırkdasım TÜRK ordusunun İran a girmesi gibi bu konular suanda bence hicbir realitesi olmayan bir konudur.Ayrıca TÜRK ORDUSUNUN suanda girecek oldugu bir yer varsa oda K.IRAK taki TÜRKMEN illeridir cunku oralar yaklasık 1200 senelik Anadolu TÜRK devletinin serhat vilayetleridir.Ayrıca su anda bizim hem ekonomik hem de iktisadi olarak hem de etik olarak İran a girmemiz veya İran ın herhangi bir devlettle olan itilafında taraf olmamız bana pek akıl fikri gelmiyor.Zaten böyle bir olayın gerceklesmesi bizden cok Tüm Dünyadaki siyonistlerin işine gelecektir.Çünkü mevcut dünya düzeninin içerinde tek hakim olamadıkları coğrafya İran ve cevresidir . Otomatikmen böyle bir olayın gelişiminden en cok faydalanacak olan siyonistler olacaktır.Bunun sonucunda ortaya cıkacak tablonun maliyetinin bize pek fazla bir kar sağlıyacagını zannetmiyorum.
-
ferdikaraaslan'nın irana girme fikrine kesinlikle karşıyım.Çünkü oraya girmemiz sadece amerkanın ekmeğine yağ sürer oraya girersek vereceğimiz kayıplarda cabası olacak.Sanki biz oraya girdiğimizde başta amerika olmak üzere diğer devletler buna gözyumacak.Girmemiz halinde Türkiye kendini daha buyuk bir ateş çemberinde bulacaktır..
-
Biz irana girsek noolur orayı alsak noolur şu olur amerika savaştan daa az zarar görür sonrada bizim basiretrsiz lidelerden iranı masada alır bizde verdiğimiz şehitlerle döktüğümüz kanla kalırız ve tarihimize viyetnamda olduğu gibi amerikaya verdiğimiz güzel bi hediye kalır .BENCE amerikanın irana girmesini bekleyip aynı anda bizimnde israile girmemeiz gerekir
-
elimiz değmişken Çin sınırına kadar gidelim bari:) ya arkadaşlar naptınız? o sizin dedikleriniz bilgisayarda olur, zaman göğüs göğüse cenk etme zamanı değildir, sadece bunu savunan zihniyet o dönemden kalmadır. Türkiye İran'a girmek yerine elinden geldiği kadar gizli ve bir o kadar da sağlam destek vermelidir 20milyon ırkdaşımızın yaşadığı İran'a! Onları korumak için gerekiyorsa tarafsız kalmalı ve hatta gerekiyorsa da ABD'ye destek wermelidir. Çünkü yarın birgün çıkacak savaşta orada ölecek her 4kişiden biri ırkdaşımız olacak bunu da unutmayın....!
-
TÜRKİYE İRAN SAVAŞI ELBETTE ŞU AN UZAKTIR.FAKAT OLASI BİR SAVAŞTA İRANDAKİ TÜRKLER ORDULARIMIZIN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR.AYRICA ŞUNU UNUTMAYALIM KUZEYDE RUSYA BATIDA AVRUPA BİRLİĞİ GÜNEYDE AMERİKAN ORDUSU VAR AMAN NE YAPCAZ KORKUSU İLE DEVLET YÖNETİLMEZ.ZAMAN GÖĞÜS GÖĞÜSE MUHAREBE ZAMANI GAYRI NİZAMİ HARP ZAMANI.ZAMAN TÜRK IRKININ KURTULUŞU İÇİN CAN VERME ZAMANIDIR.
-
düşmanımın düşmanı dostumdur....
öncelikli olarak bizim dusmanlarımız kimler onu tespit edelim...
sonrasında öncelikli en buyuk dusmanımızı tespit edelim....
dusmanlarımızı tespit konusunu acmıcam bircok nedenden dolayı bır cok dusmanımız var ama burdan hemen öncelıklı dusmanımız konusuna gırmek ıstıyorum bana göre öncelıklı dusmanımız ABD dedir cunkı turkıyenın ıcınde oynanan butun oyunların kürtlerin ve buna benzer etnik azınlık gurupların arkadasında olan ülkedir bu durumda ABD öncelıklı dusmanımızdır TÜRK milletinin liderlik vasfı zeki olmayıda gerektırır zekada ıyı bir politika ıle üstünlük getırır bunlar göz onune alındıgında bızım irana girmemız en sacma şey olacaktır bilakıs natoda iranı desteklememız gerekmektedır...
dıyelım ABD ile iran savastı iran savası kazandı sonra iran halkının dötü kalktı ne yapacagız çok basit tarıhte nasıl gidip aldıysak yıne gıdıp alacagız :D
iran ile abd arasında olabılecek sıcak savasta turkıye sadece ordakı TÜRK halkını korumakla görevlıdır ancak bu şekılde mudahale etmelıdır..
haaa ama şu an basta olan ezik yaratıklarla bu olanak varmı bence yok zaten en yakın örnek ıraktır ordakı hiç bir TÜRK ün hakkını koruyamayan pasif ezik bır hukumet irandakı halkımızın haklarını asla koruyamaz...
selametle
-
TÜRK MİLLETİNİN ASIL MESELELERİ
Dünya gitgide daha çok modaların tesirinde kalıyor. Moda artık yalnız iradesiz kadınları değil, fikir ve sanat alanını da dalgalandıran bir faktör oluyor. Bakıyorsunuz günün birinde bir kitap yahut bir yazar moda olmuş, herkes ondan bahsediyor; başka bir günde siyasî ve iktisadî bir rejimin dilden düşmediğini görüyorsunuz. Bizdeki bu türlü son modalardan biri sosyal adalet, bir ikincisi de sosyalizmdir.
Bu türlü modaların gelip geçmesinden, tartışılmasından milletçe bazı faydalar sağlanır mı, belli değil. Zararı ise asıl davaları unutturmasındadır. Asıl dava deyince bugün pek çok konuşulan kalkınma ve toprak reformu değil, onlardan daha önce düşünülmesi gereken, onlar olmadıkça bütün reformların neticesiz kalacağı muhakkak bulunan konuları kastediyoruz.
Türklüğün "olma veya ölme" davâsı iktisâdî kalkınmadan önce sağlık, ahlâk, millî şuur davâlarıdır. Sağlık fizik olarak, ötekiler manevî olarak milleti yaşatacak, yaşamaya kabiliyetli kılacak, kalkınma ondan sonra gelecektir.
Bu sözlerin anlamı, hiç şüphesiz, bugün başlayan kalkınma durdurulsun da; ötekilere el atılsın demek değildir. Fakat maddî ve ruhî sağlığı tamamlanmamış, görev ahlâkı son dereceye yükselmemiş ve millî şuuru parlamamış bir toplumun refahından ne çıkar? Refahtan, kalkınmadan maksat bir millet olarak, yani başka milletlerden ayrı olarak kendi özelliklerimiz ve geleneklerimizle yaşamak, üstün olmak değil midir? Millî şuur olmadıktan sonra, ahlâk olmadıktan sonra, millî varlık nasıl korunabilir? Sağlamlık derken de yalnız gövde sağlamlığını değil, onunla birlikte ve ondan daha çok ruh sağlamlığını kastediyor ve İkinci Cihan Savaşı'ndan önce iki Avrupa milletinin davranışını da örnek diye veriyoruz:
Almanya, Çekoslovakya'yı birkaç saatte işgal edip Almanya'ya kattığı zaman Çekler bunu kabul ettiler. Bu koca tarihî olayda yalnız bir karakolda bir tek Çek neferi öldü. Yani koca bir devlet ve ordu içinde millî haysiyeti olan bir tek insan çıkabildi. Almanya'nın nüfusu 70, Çekoslovakya'nın 12 milyondu ve Çekoslovakya kültür ve teknik bakımından Almanlarla eşitti.
Ruslar, Finlandiya'ya saldırdığı zaman Finler silahla karşı koydular. Ruslar, bir süre önce yuttukları Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Finlandiya'yı da işgal etmek istiyorlardı. Üç ay kıyasıya çarpışıldı. Sonunda, Rusya bu ülkeyi almaktan vazgeçerek bir kısım topraklarını eklemekle yetinmeye mecbur kaldı. O zamanki Rusya'nın nüfusu 180, Finlandiya'nın 4 milyondu.
Bu iki örneğin ortaya koyduğu hakikat şudur: Küçük Finlandiya maddî ve manevî sağlamlık, görev ahlâkı ve millî şuur bakımından çok kuvvetli olduğu için tarihteki savaşların en elverişsiz şartlarla yapılanında varlığını korudu. Çekoslavakya ise manevî sağlamlık ve görev ahlâkı bakımından zayıf olduğu için tüfek patlatmadan teslim oldu. Teslim olduğu zaman Almanların eline 1582 uçak, 501 uçaksavar, 2175 top, 469 tank, 43.837 ağır makineli tüfek ve sayısız cephane geçmişti. Yani silah bakımından mükemmeldi. Memleket iktisadî refah içindeydi. En aşağı ilk öğrenim görmemiş tek fert yoktu. Ağır endüstrisi vardı. Finler 180 milyona karşı 4 milyonla yani 45 misli kuvvetle başabaş çarpışırken Çekoslovaklar 70 milyona karşı 12 milyonla yani 6 misli kuvvetle karşı vuruşmaya kıyışamadan teslim oldular.
Demek ki yüksek bir maneviyat ile millî şuur olmadan yalnız ağır endüstri, teknik, bilim ve refah millî hayatı emniyete almak için kâfi gelmiyor. Üstün silâhları düşmana karşı kullanan da nihayet maneviyat ve şuur olduğuna göre millî yapıda ilk önce millî şuur ve ahlâk harçlarının kullanılması icab ediyor.
Türkiye'nin bugün en çok muhtaç olduğu şeyler bu manevî değerlerdir. Şimdi bunların neden düşmüş olduğunu, sorumlularının kimler olduğunu, bir yana bırakalım da tekrar nasıl elde edebileceğimizi düşünelim. Basın, sinema, sokak ve plâjlar manevî yapıyı her gün baltalar ve kanunlar buna seyirci kalırken yarına güvenle bakmaya imkân yoktur. Bu yıkılmayı önlemenin başlıca iki yolu kanun ve eğitimdir. Manevî yapıyı bozanlara karşı kanunla sert tedbirler alınırken okul programlarıyla da manevî yapının yükseltilmesi cihetine gidilir. Kıbrıs'ta Türkler öldürülürken futbol maçı tartışması yapan hayvanları insanlığa döndürmenin başka yolu yoktur ve yarın varlığımıza saldırırlarsa Fin ve Çek örneklerinden birini tercih etmek de bugün tutacağımız yola bağlıdır.
ATSIZ ATAMIZDAN
-
düşmanımın düşmanı dostumdur....
öncelikli olarak bizim dusmanlarımız kimler onu tespit edelim...
sonrasında öncelikli en buyuk dusmanımızı tespit edelim....
dusmanlarımızı tespit konusunu acmıcam bircok nedenden dolayı bır cok dusmanımız var ama burdan hemen öncelıklı dusmanımız konusuna gırmek ıstıyorum bana göre öncelıklı dusmanımız ABD dedir cunkı turkıyenın ıcınde oynanan butun oyunların kürtlerin ve buna benzer etnik azınlık gurupların arkadasında olan ülkedir bu durumda ABD öncelıklı dusmanımızdır TÜRK milletinin liderlik vasfı zeki olmayıda gerektırır zekada ıyı bir politika ıle üstünlük getırır bunlar göz onune alındıgında bızım irana girmemız en sacma şey olacaktır bilakıs natoda iranı desteklememız gerekmektedır...
dıyelım ABD ile iran savastı iran savası kazandı sonra iran halkının dötü kalktı ne yapacagız çok basit tarıhte nasıl gidip aldıysak yıne gıdıp alacagız :D
iran ile abd arasında olabılecek sıcak savasta turkıye sadece ordakı TÜRK halkını korumakla görevlıdır ancak bu şekılde mudahale etmelıdır..
haaa ama şu an basta olan ezik yaratıklarla bu olanak varmı bence yok zaten en yakın örnek ıraktır ordakı hiç bir TÜRK ün hakkını koruyamayan pasif ezik bır hukumet irandakı halkımızın haklarını asla koruyamaz...
selametle
bence Türkün Türkten başka dostu yoktur ve dünya siyaseti Türkiye üzerine kurulmaya çalışılıyor onun içinde bizi kullanabildikleri kadar kulanıyorlar ve işin ilginç tarafı kimse buna dur diyemiyor....
-
baybars benim yazımla seninki arasinda pek bir baglantı kuramadım ama sanıyorum kı yanlıs anlamıssın söylemıs oldugum şey arapları kendımıze dost edınelım degıl sadece emellerımız ugruna bırılerını kullanmalıyız dıyorum ve bu şartlarda irana saldırmak gereksız dıyorum umarım sımdı daha ıyı anlamıssındır benı