Türkçü Turancı Otağ

TÜRKLÜK ve TÜRK DÜNYASI OTAĞI => TÜRKÇÜLÜK => Konuyu başlatan: Tolga Han - 19 Temmuz 2012

Başlık: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: Tolga Han - 19 Temmuz 2012
''Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.''

''Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti sonsuza değin yaşayacaktır.''

Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk

Türkçüler arasında demokrasi, cumhuriyet gibi kavramlardan adeta tiksinen gençler görüyorum. Neymiş efendim ''demokrasi bu millete yaramıyormuş'', neymiş ''demokrasi istismar ediliyormuş onun içinde bundan vazgeçmeliymişiz.'' Yok daha neler...

Demokrasi ilkesinin Başbuğun ölümünden itibaren başa gelen siyasetçiler tarafından yoğun bir şekilde istismara uğradığı reddedilemeyecek kadar kesin bir gerçektir. Ancak bu demokrasiden veya Başbuğun bize emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'nden vazgeçeceğimiz anlamına gelmez. Özellikle son 15-20 yıldan beri islam dini de istismar edilip, bazı şahısların elinde adeta oyuncak gibi kullanılıyor. Peki biz Türk milleti olarak istismar edildiği için islam dininden vazgeçecek miyiz? Tabiki hayır..! Bu yüce milletin her ferdi kendi inancını benimseyip yaşama hakkına sonuna kadar sahiptir. Bu acunun sonuna kadar da böyle kalacaktır..!

Bazı aklıevvel Türkçüler ise romantikliğin arşa ulaştığı beyinlerinin içinde ''kağanlık'' istiyorlarmış. Vay beee... Biz Türkçüler romantik milliyetçileriz ancak hayalperest değiliz! Kurulacak bu kağanlığı hangi soy devam ettirecekmiş? Atatürk'e ölümüne düşman olup, ondan nefret eden Osmanoğullarının son kalıntıları mı? Yoksa bu Türkçüler yeni bir hanedan mı kuracaklarmış ayzıt ve baturlarıyla birlikte? Gerçekten komik çocuklarsınız...

Biz Türkçüler, Atsız Ata'nın deyimiyle ''şuurlu demokrasiye'' taraftarız. Demokrasinin olması gerektiği gibi yüce Türk milletinin lehine kullanılması için de elimizden gelen herşeyi yapacağız. Bunun için de ne demokrasiden, ne Türkiye Cumhuriyeti'nden vazgeçeceğiz..!

Saf Türk soyuna mensup, özüne sadık bir Türk ırkçısı olarak Başbuğum Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kanımın son damlasına kadar savunup, kollayacağıma and içerim. Sözümden dönersem eğer GÖK GİRSİN, KIZIL ÇIKSIN!

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!

Tolga Han
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: motun yabgu - 19 Temmuz 2012
Tesekkürler anda emegine yüregine saglik güzel yazmissin . T.T.K.
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: Selim Pusat - 20 Temmuz 2012
Tolga Han Anda;

Uzun süredir okuduğum en aklı başında yazı. Tespitlerde bulunduğun konulara ve yorumlara katılmamak mümkün değil.
Sanal'da kağanlık kuranlar daha kendilerinin hangi soy ve boy'dan geldiklerini bile bilmezler.
Başbuğumuz bizim için en iyi yönetim olarak cumhuriyet ve demokrasi uygun görmüştür bizde canımız ve kanımız pahasına bunu koruyacağız.

Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: Motun-Noyan - 17 Ocak 2013
Otağ'a yeni üye olduğum için tartışma çıkarıp uyumsuz adam portresi çizmek istemem ama yazıda eksik olan şeyler mevcut..

Bir kere Demokrasiye karşı olmak demek Cumhuriyete karşı olmak demek değildir. İkisi benzer olsa da farklı terimlerdir. Bugün İran'da bir cumhuriyettir fakat demokrasiden yoksun bir cumhuriyet rejimi mevcuttur. Bugün demokrasinin bize ettiği önümüzdedir. Türk soylu olmayanların yönettiği bir devlete dönüşmüş durumdayız. Siz eğer demokrasiye mantıklı kurallarla karşı olan birisine böyle sözler söylerseniz romantik karşıtlar size gereken cevabı verir yanlış anlamayın.

Atsız Ata'mızın bize bıraktığı ilkelerin birisinde Şuurlu Demokrasiye taraftarız demektedir. Şuurlu bir demokrasiyle yönetilmediğimiz şu an için kesinken buna çözüm arayan bu çözümede romantizm katarak Kağanlık isteyenlere bu derece sert gelinmesi yanlış..

Din istismar ediliyor demişsiniz.. Türkçülük adına yazılan her konu bir kere din olayına girmek zorunda olduğu için bu konudada girilmiş.. Bir kere rejimin dinden bir farkı yoktur. İkiside kullanılmaya müsaittir ve ikiside kesin kurallara bağlı değildir. Zamanı geldiğinde değiştirilebilir. Nasıl atalarımız KökTengri, Maniheizm, Budizm, Hristiyanlık, Musevilik gibi dinleri kabul ettilerse yarında toplumumuz başka dinlere yönelebilir. Rejimde bunun gibidir. Nasıl bir Monarşi ile yönetilen millet iken meşrutiyet ve ardından cumhuriyeti benimsediysek yarın başka bir rejimi benimseyebiliriz.

Cumhuriyet rejimi bir kaç düzenlemeyle Meclis hükümetinin yanında kan olarak üstün bir soyun yönetimi haline gelebilir. Kurultay gibi çalışan bir meclis soy mensubu yönetene görüş bildirebilir.

Ve bilin ki bugünkü sistemle hiç bir üstünlük sağlanamamaktadır. Savaş kararı almayı bırakın sınır ötesi operasyon izni bile 2 haftada meclisten geçeyim derken ''hazırlanın kaçmaya, biz geliyoruz'' şölenine dönüşmektedir. Mantıklı düşünün tekelden bir yönetimde ani kararlar birden uygulanabilir. Ve unutmayın ki Yetiştirdiği Askerlerin başarılarıyla tarihte ayakta kalmış bu millet en büyük askerleri Monarşik yönetimde yetiştirmiştir. Cumhuriyet döneminde yetiştiğini söyleyebileceğiniz bir tane Paşa var mıdır ülkenin kaderini değiştiren?

Eleştiri yapılabilir fakat düşüncelere saygı duyularak. Türkçülerin içerisinde dalga geçerek anlattığınız kitle yoğunlukta bunu bence unutmayın..

Esenlikle..
Tanrı Türk'ünü Korusun..
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: KÜR ŞAD 2023 - 25 Ocak 2013
Biz Türkçüler demokrasiye taraftar olmak zorunda değiliz. Zira demokrasi yerli bir düşüncenin ürünü olmayıp beynelmileldir. Demokrasiye Türk'ün mührünü vurarak bir Türk demokrasisi icat etmek mümkündür ancak zaman ister. Şu anda milletin oylarıyla ülkenin bölünmeye doğru gittiği bir süreçten geçiyoruz. Demokrasi ciddi şekilde gözden geçirilmelidir. Bu demokrasiye karşı ya da yandaş olmak anlamı taşımaz. Ben rejimle ilgilenmem. Ülke Türkler tarafından, Türk ülküsüne uygun bir erk eliyle yönetiliyorsa benim için sorun yoktur. Örneğin Atatürk demokrat bir yönetim sergilememiştir ama bizim için ideal dönem 1923-32'dir.
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: türkkaan - 26 Ocak 2013
İyi güzelde bu demokrasi içinde düşünce özgürlüğü gibi illet şeyleri barındırıyor. Düşünce özgürlüğünü çıkartsan demokrasi olmaz. Ayrıca Türkçüysek yönetim şeklinde de tamamıyla öze dönmeliyiz diye düşünüyorum. TTK!
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: o.öcal - 27 Ocak 2013
AYNASIZ DEMOKRASİ VER DE KURTUL, KAÇ İMİŞ
YOLUNMUŞ KAZ EYLEYEN ŞİMŞİR BAŞA TAÇ İMİŞ

Demokrasiden vazgeçemeyiz.
Yok kağanlık olmalı. Ortak paydada buluşmak da mümkün

Cumhur başkanı biraz daha fazla yetkilendirilmiş olarak Kağan. Seçilme şartlarından ilki Türkçü düşünceye sahip olmak.
Meclis devam eder seçileceklerde aranan şartlardan ilki Türk soylu olmak.
Yönetime yol gösteren bir yüce kurul, eskiden senato vardı. seçilme şartı Türk soylu olmak. Kağan Türkçü olmayanı veto eder.
Özgürlük nereye kadar, Türk kimliğine zarar vermemek şartıyla kısıtlı vs.

Şimdiki demokrasi uygulaması hiç bir Türkçü'nün onay vereceği bir demokrasi değildir.
Hun veya Göktürk kağanlığı sistemi de bu zamanda uygulanabilir mi düşünmek lazım. Macera aramak zamana yenik düşmekten başka bir şey değildir.
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: YALNIZKURTKARAGÜLLE - 27 Ocak 2013
Macera aramak zamana yenik düşmekten başka bir şey değildir.

Nokta :asker:

TTK.
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: AĞASAR - 27 Ocak 2013
Cumhuriyete ve Mustafa Kemal Atatürk'e olan düşmanlıklarını açıktan dile getiremeyip, uydurdukları ''demokrasi'' kılıfı ile bu fikre kapılanlar, adaylıklarını koysa mahalle muhtarı bile olamayacak tiplemelerdir...

Cumhuriyet, demokrasiden müteşekkil bir yapı değildir... Ki sadece demokrasiden müteşekkil dâhi olsa, içinde Türk'ün çabalayıp faydalanacağı nice nimetler vardır...

"Yeni binanın adı "Cumhuriyet"tir. Temelinde kan ve iman vardır. Biz bu binanın yıkılmayacağına inanmışız."

 Hüseyin Nihal Atsız
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: Üçoklu Börü Kam - 28 Ocak 2013
Ülke Türkler tarafından, Türk ülküsüne uygun bir erk eliyle yönetiliyorsa benim için sorun yoktur. Örneğin Atatürk demokrat bir yönetim sergilememiştir ama bizim için ideal dönem 1923-32'dir.

Peki 1932-38 arasını nasıl görmekte ve değerlendirmektesiniz Sayın KÜR ŞAD?
Bir başka konu başlığına eklediğiniz iletide öne sürdüğünüz görüşleriniz dikkatimi çektiği ve bu nedenle fikir temellerinizi yakinen bilmek istediğimden bu soruyu sorma gereksinimi duydum.
İçtenlikle yanıtlayacağınızı umarım.

TTK.
Başlık: Ynt: Cumhuriyet ve Demokrasi Düşmanlığı
Gönderen: KÜR ŞAD 2023 - 28 Ocak 2013
1923-32 dönemi arası yönetime tamamen Türk'ün mührünün vurulduğu bir Atatürk diktası dönemidir. Bu dönemde her ihanet cezalandırılmış, okullara girebilmek için Türk olmak şartı getirilmiştir. Bu dönem Türk'ün alın akı dönemidir. 1932-38 arasında ise Atatürk siyaset üstü bir rol kazanıp yönetimde Halk Partisi etkinliği artmıştır. Yine aynı dönemde Moskoflar yavaş yavaş kadrolaşma eğilimi içine girmiştir. Bu dönemde Orkun dergisi, Türk Ocakları kapatılmış, tarih tezleri bilimsellikten uzaklaştırıldığı gibi bunu eleştiren ATSIZ ATA ve ZEKİ VELİDİ TOGAN dışlanmıştır. Dilde tasfiyecilik başlamış, bu tutmayınca Güneş Dil Teorisi uydurulmuştur. Atatürk'ün yanını dalkavuklar sarmış, İnönü haketmediği şekilde yükselmiş; İnönü kontejyanından Moskoflar devlet kademelerine girmiştir. Bu dönemde yapılan bazı uygulamaları, ki çoğunu saydım, doğru bulmuyorum.
Ben sizi tenkit ederken kötü niyet sahibi değildim, siz de öyle değilsiniz. Küçük görüş ayrılıklarına sahip olsak da, ihaneti iliklerimize kadar hissettiğimiz bu günlerde birbirimize ihtiyacımız var.
TTK