Türkçü Turancı Otağ

GENEL KONULAR OTAĞI => SORU-CEVAP => Konuyu başlatan: KÜR ŞAD 2023 - 17 Haziran 2013

Başlık: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: KÜR ŞAD 2023 - 17 Haziran 2013
Atatürk'ün böyle bir ifadesi var mıdır arkadaşlar? Bilgilerinize sunuyorum.
"Komünizm, Türk Dünyası’nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." (Faruk Şükrü Yersel, Eskişehir Gazetesi, 1926)
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: türkkaan - 17 Haziran 2013
Böyle bir söz yok diyorlar. Başbuğ Atatürk'ün her başarısı komünizmi dışlar. Çünkü Atatürk Türkçüdür.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: KÜR ŞAD 2023 - 17 Haziran 2013
Aynen katılıyorum. Komünist olmadığı açık da böyle bir sözü var mı? Varsa belgesi, yoksa yine belgesi var mıdır?
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: TÜRK-KAN - 17 Haziran 2013
 Komünistler ve yardakçıları, bu sözün olmadığını iddia ediyorlar.

 Ancak YÜCE BAŞBUĞUMUZ ATATÜRK'ün Komünizme karşı söylediği pek çok söz vardır. Ayrıca 1925 ve 1927 yıllarında Komünistlere karşı geniş çaplı tutuklamalar yapılmıştır.

 BAŞBUĞ ATATÜRK, katışıksız bir TÜRKÇÜ ve TÜRK Milliyetçisidir. Komünizm gibi dışarıdan gelen bir düşünceye taraftar olması düşünülemez.

 BAŞBUĞ ATATÜRK'ün komünizm ile ilgili diğer sözleri:

Atatürk, millet realitesinin ve milliyetçiliğin temel unsurlarını red ve inkar eden Marksizm'in ve komünizmin kesinlikle karşısındadır. Ülkeyi felakete sürükleyecek, sınıflara bölecek, menfaat gruplarını çatışmaya sokacak bu ideolojilerin her zaman karşısında yer almıştır. Atatürk'ün başlattığı Türk Devrimi doğuşundan itibaren bu tehlikelerle karşılaşmış, Bolşevik liderler, Türkiye'de komünist köylü hareketin yapılmasını sürekli teşvik ve tahrik etmişlerdir. Komünistler, Türkiye'de milli ve bağımsız bir devletin kurulmasını istememişlerdir. Sosyal Hariciye Komiseri Çiçerin, daha 13 Eylül 1919'da, Sivas Kongresi sıralarında, Türk köylüsünün komünist olmayan idarecilere karşı isyan etmesini tavsiye ederek, Türk hareketine karşı davranış ve anlayışını göstermiştir.

Komünizmin Türk Devrimi için sakıncalı ve tehlikeli olduğunu, Büyük Atatürk çeşitli vesilelerle değişik zamanlarda ifade etmiştir. Sivas Kongresi'nden hemen sonra, Amerikalı General Harbord'a verilen 27 Eylül 1919 tarihli muhtırada Mustafa Kemal Paşa, Milli Harekat'ın amacını anlatmış ve komünizmle ilgili görüşlerini şöyle dile getirmiştir:

"Bolşeviklere gelince, bizim memleketimizde bu doktrinin hiçbir şekilde bir yeri olamaz. Dinimiz, adetlerimiz ve aynı zamanda sosyal bünyemiz tamamiyle böyle bir fikrin yerleşmesine müsait değildir. Türkiye'de ne büyük kapitalistler, ne de milyonlarca zanaatkar ve işçi vardır. Diğer taraftan zirai bir problemimiz yoktur. Son olarak, sosyal bakımdan dini prensiplerimiz bolşevizmi benimsemekten bizi uzak tutmaktadır." (Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve Beyannameleri, IV., 1917-1938, Ankara, 1964, s.78)

Ayrıca Atatürk, çeşitli zamanlarda komünizmi tehlikeli gördüğünü ve hiçbir zaman bu karanlık sisteme geçit vermeyeceğini ifade etmiştir. Atatürk'ün bu konudaki bir sözü şöyledir:

6 Şubat 1921'de,

"Komünizm içtimai bir meseledir. Memleketimizin hali, memleketimizin içtimai şeraiti, dini ve milli ananelerinin kuvvetli, Rusya'daki komünizmin bizce tatbikine müsait olmadığı kanaatini teyit eder bir mahiyettedir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, C. III, 2. Baskı, s .20)

2 Kasım 1922'de,

"Şurası unutulmamalı ki, bu tarz-ı idare, bir bolşevik sistemi değildir. Çünkü, biz ne bolşevizim ne de komünist; ne biri ne diğeri olamayız. Çünkü, biz milliyetperver ve dinimize hürmetkarız. Hülasa, bizim şekl-i hükümetimiz tam bir demokrat hükümetidir ve lisanımızda bu hükümet halk hükümeti diye yad edilir." (Ag.e, c .3, 2. Baskı, s. 20)

21 Haziran 1935'te,

"Türkiye'de bolşeviklik olmayacaktır. Çünkü, Türk Hükümeti'nin ilk gayesi halka hürriyet ve saadet verme, askerlerimize olduğu kadar, sivil halkımıza da iyi bakmaktır." (A.g.e., c. 3, 2. Baskı, s. 99)

Son derece ileri görüşlü bir insan olan Atatürk'ün her zaman olduğu gibi bu düşüncesinde de yanılmadığı açık bir gerçektir.

Nitekim, Rus yöneticilerin bu rejimi uyguladıkları ilk yıllarda, kendi vatandaşlarına bile nasıl zalimce davrandıkları bilinmektedir. Kitleler halinde Rus halkının katledildiği gerçeği, tüm dünyanın şahit olduğu bir olaydır. Lenin ve onu izleyen komünist yöneticiler, SSCB'ni meydana getiren milletlere bolluk, refah ve güzel bir yaş- vaad etmiş, ancak sözlerinde durmamışlardır. İnsanlara güzel bir hayat getireceği iddiasıyla ortaya çıkan bu sistem, uygulandığı ülkelerin halklarına ölüm, esaret ve sefaletten başka bir şey getirmemiştir.

Bütün bu olayları yakından izlemiş olan Atatürk, 1932 yılında Amerikalı subay Mac Arthur'la yaptığı bir konuşmada komünizmle ilgili düşüncelerini bütün açıklığıyla şöyle ifade etmiştir:

"Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını top yekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizmdir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95)

Büyük Önder Atatürk Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektupta komünizm tehlikesine karşı Türk Milleti adına duyduğu endişeyi şöyle dile getirmiştir:

"Komünistliğin memleketimizde değil, henüz Rusya'da bile tatbik kabiliyeti hakkında açık kanaatler hasıl olamadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber içerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın memleketimizi içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması da imkan dairesinde görülmüştü. ..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361, Ali Fuat Cebesoy'a yazdığı mektuptan)

Atatürk, tüm dünyayı tehdit eden bu tehlikeye karşı, milletin düşüncelerinde ve sosyal kurumlarda uygulanacak yöntemleri çözüm olarak görmektedir. Bu tehlikeye karşı öngördüğü değişiklikleri ise kendi sözleriyle şöyle özetlemek mümkündür:

"Rusya hariç olmak üzere bütün dünyada, her kişi menfaat ve zararı kendine ait olmak üzere hayatını düzenler. Yalnız her kişiye çalışmalarında yeni yasal vasıtalar ve haklar verilir." (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 68)

"Devlet bireyin yerini alamaz, fakat, bireyin gelişme ve kalkınması için genel koşulları göz önünde bulundurmalıdır. Devlet eliyle yapılacak işler, bireyin büyük kar getirmediğinden dolayı yapmayacağı işler veya milli çıkarlar için gerekli olan ekonomik işleri kapsar. Özgürlüklerin ve yurt bağımsızlığının sağlanması ve korunması ile iç işlerinin düzenlenmesi nasıl devletin görevi ise, devlet vatandaşların öğretimi, eğitimi, sağlığıyla ilgilenmek zorundadır. Devlet, memleketin asayiş ve savunması için yollarla, demir yolları ile, telgrafla, telefonla, memleketin hayvanlarıyla, her türlü taşıtlarıyla, milletin genel servetiyle yakından ilgilidir. Memleket yönetiminde ve savunmasında, bu saydıklarımız, toptan, tüfekten, her türlü silahtan daha önemlidir. ... Özel çıkarlar çoğunlukla, genel çıkarlarla tezat halinde bulunur. Bir de, özel çıkarlar, en nihayet rekabete dayanır. Oysa, yalnız bununla ekonomik düzen kurulamaz. Bu kanıda olanlar kendilerini, bir serap karşısında, aldatılmaya terk edenlerdir. ...Bir de, ferdin kişisel çalışmaları, ekonomik kalkınmanın esas kaynağı olarak kalmalıdır. Ferdin inkişafına (gelişme) mani olmamak bilhassa iktisadi sahadaki özgürlük ve teşebbüsler önünde devletin kendi faaliyeti ile bir engel yaratmaması demokrasi prensibinin önemli esasıdır. (Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, Afet İnan, s. 46-47)

Türkiye'ye sosyal, ekonomik ve kültürel yön vermeyi hedefleyen Atatürk, hedefini gerçekleştirmede komünizmi, halkı için büyük bir tehlike olması dışında farklı bir şekilde değerlendirmemiştir. Çünkü, bu kuramda fert yok, devlet vardı. O, "Ferdin hakkı ferde, devletin payı devlete" diyordu. Ne ferdi yutan devlet, ne devleti sömüren fert olmalıydı. Bu nedenle devletçilik ilkesini esas aldı.

Kaldı ki, Türk Milleti'nin üstün zekasının bilincinde olan Atatürk, komünizmin Türkiye'de hiçbir zaman başarılı olamayacağını, bizzat defalarca ifade etmiştir. Örneğin, 1935 yılında yaptığı bir konuşmada "Türkiye hiçbir zaman bolşevik olmayacaktır. Çünkü Türk Hükümeti'nin ilk amacı halka özgürlük ve mutluluk vermek, askerlerimize olduğu kadar sivil halka da iyi bakmaktır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 99) ifadelerini kullanmıştır.

Atatürk başka konuşmalarında da komünizme karşı olan kesin kararını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zamanda Büyük Önder komünizmi, faşizm ve Nazizm'le birlikte şu sözleriyle değerlendirerek bu konulardaki düşüncelerini de şöyle dile getirmektedir:

"Biz büyük savaşlar görmüş, büyük bir milletiz.. Ama savaşçı değil, barışçı felsefeyi benimsemiş bir milletiz. ... Kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından zaman zaman pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan silmek kadar gaflet olamaz. Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor. Her ülke, gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde. İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış. Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor... Almanya'da Hitler'in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, bir büyük tehkileli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır. Dikkat buyurunuz, milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur. Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır. Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.155)

"... Hayır. Ne komünizm ne de faşizm... Bu iki ideoloji de memleketimizin, ulusumuzun gerçeklerine karakterine asla uymaz. Şunu da hemen ilave edeyim ki, ne faşizmin ne de Nazizm'in sonu yoktur." (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.159)

Bu sözlerden de açıkça anlaşıldığı üzere, Atatürk açık beyanlarıyla komünizmi "en büyük düşman" ilan etmiştir. Faşizmin de komünizmin de Türk Milleti içinde barınamayacağına dikkat çekmiştir. Milletine, komünist veya faşist olmamayı, bu eğilimleri her görüldüğü yerde ezmeyi ve komünist yayılmacılığa karşı Misak-ı Milli sınırlarını korumayı vasiyet etmiştir



Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: TÜRK-KAN - 17 Haziran 2013
BAŞBBUĞ ATATÜRK döneminde 1925 ve 1927 yıllarında kızıllara karşı geniş çaplı tutuklamalar yapılmış, bu asalakların Genç Türkiye Cumhuriyeti'nde faaliyet göstermeleri engellenmiştir. 1927 Tevkifatı ile ilgili aşağıdaki bağlantıdan bilgi edinebilirsiniz.

http://tr.wikipedia.org/wiki/1927_Tevkifat%C4%B1
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: Aksungur - 26 Haziran 2013
Benim doğuşumdaki yegane üstünlük Türk olarak dünyaya gelmem diyen bir liderin komünist görüşlü olduğunu düşünmek pek mantıklı gelmiyor.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: TÜRK-KAN - 03 Ağustos 2013
http://yasadikcaturkcuyuz.blogspot.com/2013/07/ataturk-ve-sosyalizm-komunizm-bolsevizm.html

Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: ATA-TÜRKÇÜ - 03 Ağustos 2013
Mustafa Suphi'yi Atatürk'ün öldürttüğü söylemleri gerçek midir?

Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: TÜRK-KAN - 03 Ağustos 2013
 Mustafa Suphi ve yanındaki komünistleri, Trabzon'da Enver Paşa'nın yandaşı olan Yahya Kahya halkı kışkırtarak öldürtmüştür. Bunun sebebi, 1920'de Komünistlerin düzenlediği Bakü Kongresi'nde Mustafa Suphi'nin Enver Paşa'ya karşı Komünistlerle birlikte yeralarak ona olan suçlamalarıdır.

 BAŞBUĞ ATATÜRK açısından olaya bakarsak kendi kurduğu Komünist Partisi ile Moskova Yandaşı olan komünistleri zaten tasfiye etmişti. Dolayısıyla bu ölüm ile bağlantı kurulmasının çok bir anlamı yok. Ancak moskof uşağı komünistlerin bazıları, bu hususta BAŞBUĞ ATATÜRK'ü suçlamaktadırlar.

 

 
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: daglargibi - 03 Ağustos 2013
Ata nin "Komünizm, Türk Dünyası’nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." sözü 12 eylül öncesi MC iktidari dönemlerinde ortaya atilmis ve asli olmayan uydurma bir sözdür.Komunizm in 2.dünya savasi sonrasi bir güc oldugunu unutmayalim 2.Dünya Savasi sonunda dünya iki bloga ayrildiktan sonra komunizm bir güc olmaya basladi ve Türkiye icin tehlike arz etmeye basladi ondan önce ise Sovyetler birligin de insanlar acliktan ölüleri ni kesip yiyorlardi , aclik ve sefalet hat safhadaydi böyle bir sistem icin Ata miz in onlari dikkate alip bu sözü sarfetmesi gülünc olmaz mi ?
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: Tumagü - 19 Kasım 2013
Bu sav varsa bile SSCB'nin Türkiye egemenliğini kapsamasından doğan kaygının kastedildiğini düşünmekteyim.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: o.öcal - 19 Kasım 2013
Ata nin "Komünizm, Türk Dünyası’nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü
Ata nin "Komünizm, Türk Dünyası’nın en büyük tehlikesidir. Her görüldüğü yerde ezilmelidir." sözü 12 eylül öncesi MC iktidari dönemlerinde ortaya atilmis ve asli olmayan uydurma bir sözdür.

 MC' den kasıtınız Milliyetçi Cephe hükümeti ise 1.MC 31 Mart 1975'te kuruldu. Oysa 1973-1974 Eğitim-Öğretim yılında 'Komünizm Türk aleminin en büyük düşmanıdır. Her görüldüğü yerde ezilmelidir. ATATÜRK' şeklinde sınıfımızın duvarında asmıştık. Sınıfımızdaki komünist görüşlü öğrenciler tarafından yırtılmak suretiyle indirilmiş ve Hasanoğlan öğretmen lisesinde öğrenci olaylarının başlama sebeplerinden birisi olmuştu.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: TaKoveR - 19 Kasım 2013
Atatürk TÜRKÇÜ dür.Ve chp onun goruslerini temsil etmıyor.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: ATSIZCI - 05 Ekim 2015
Bozkurt Atatürk,  Ruslarla aramızın iyi olması için bazen komünizm lehinde konuştuğu olmuştur. Bunu Moskova antlaşması için Rusya'ya giden Yusuf Kemal Tengirşenk ve Rıza Nur heyeti de yapmak zorunda olmuştur. Millet yolunda neler yapılmaz.

Ruslardan alacağımızı aldığımızda Atatürk, bu meşhur tavsiyesini vermiştir. Atsız da birkac makalesinde bunu doğrular.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: Çağrıbey - 05 Ekim 2015
Bozkurt Atatürk,  Ruslarla aramızın iyi olması için bazen komünizm lehinde konuştuğu olmuştur.

Dış siyaset ve diplomasi; devlet yöneticilerini, içlerinden gelmese bile, bazen farklı söylem ve görüntü sergilemek zorunda bırakabilir. Bu tutum ve davranış dış politikanın ve uluslararası ilişkilerin olmazsa olmazıdır.
Politik durumun zorunluluğu ve diplomatik şartların gerekliliği icabı stratejik olarak söylenmiş sözler için, akıl sahibi hiç kimse, tarihin en büyük Türk'ü ve Türkçüsü olan Gazi Başbuğumuz Atatürk'ün Rusya ve kominizim lehine bir tutum içerisinde olduğunu ileri süremez.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla...
Çağrıbey.
Başlık: Ynt: ATATÜRK VE KOMÜNİZM HAKKINDA
Gönderen: ATSIZCI - 05 Ekim 2015
Yoldaşım ÇağrıBey, iletime cevap yazdığınız için teşekkür ederim.

Dediklerinizin hepsinde haklısınız. Ben de tıpkı böyle düşünmekteyim. O dönemin siyasî havasına göre bazen düşmanın lehindeymiş gibi hareket etmek gerekmişti. Atatürk «Yarın Komünizm'i ilan edeceğiz» demekteki maksadı komşusu Rus Ülkesiyle ilişkileri güzel tutmaktan ibaretti. Gazi'nin amacı gerçekten komünizmi ilan etmek değildi. 

    Mustafa Kemal Ruslardan alacağını aldıktan sonra Komünizm'in ezilmesini Milletimize tavsiye etmiştir.

Umarım yanlış anlaşılmadım. Esenlikle.