Arap sevgisi imândandır. Arabı sevmeyen kâfirdir!
Diye ağzından bevleden, hoca kılıklı soytarı, söz konusu, Türk milleti olunca;
Kavmiyetçilik İslâma aykırıdır!
Diyerek Türk Milliyetçiliğinin önünü kesiyor.

Milletimizi sevme, yüceltme ve iki cihanda âziz kılma gâye ve gayretimizi ırkçılık olarak niteleyenlerin asıl kendileri;
İslâmcılık ve Osmanlıcılık maskesi altında, Türk düşmanlığı ve Arap ırkçılığı yapıyorlar.

Çatlasalar da, patlasalar da; Türk gibi düşünmeye ve Türk gibi yaşamaya devam edeceğiz.

Ulu atamız Gâzi Başbuğ Atatürk gibi;
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Demekten kıvanç duyuyoruz.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Dünyanın çivisi çıkmış diye bir söz var.

Çivisi çıkan, dünya değil, Türkiye!

Niye mi?

Anlatayım:

- Şehit cenazelerinde; siyasi şov yapmak bizde.

- Kakara, kikiri yapmak bizde.

- Kullanıcısından daha akıllı telefonlarla, sosyal medyada, canlı yayın yapmak bizde.

- Şehit tabutlarıyla, yerli üretim iddiasındaki, malûm şirketin, hava araçlarını aynı karede vererek, şehit cenazeleri üzerinden, reklam ve propaganda yapmak bizde.

- Yedi kat yabancılar için milli yas ilan edip, kendi şehitlerimizi vaka-yı adiyeden saymak  bizde.

Çivisi çıkmışlıkların, daha, hangisini sayayım?

Türkiye, bu aymazlık ve daha nice nankörlüklerinin bedelini, çok ağır ödeyecektir.

Yüce Yaradan, bizlere; akıl, fikir, şuur ve izân versin!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Kendi dinimiz olan İslâm aslında çokta güzel bir şekilde sosyal hayatı düzenleyen kurallara sahip. Bi zahmet kafası bassın da kişinin inandığı gibi yaşasın.

İslâmı adam gibi öğrenme yerine bu organizmalar beyinlerini kiraya vermek istemişlerdir. Bazen kafası basmayan organizmaları bu şekilde durdurma da mantıklı gelmiyor değil hani.

Vergisi veren, devletine milletine sahip çıkıp, görevini adam gibi yapana "enayi", her türlü fırıldaklığı,liyakâtsizliği, puştluğu ve en önemlisi ahlâksızlığı yapana da "cin" adam dediğimiz bir zamandayız.

Genel ahlâk dediğimiz toplumu düzene sokan, sıradan basit davranışlar ne ara yükselir, o ara Afrika kabilelerinden farkımız olur.

O zaman seni yönetene dersin ki arkadaş! Bu yanlış!

Aysucuğum aklıma geliyor arada.. Benim oyum ile dağdaki çobanın oyu olayı...

Benim iki bayrağım var! Biri ana, birisi kız.
İkisinin de bağrında, namûsumdur, ayla yıldız.

15 Kasım 1983

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 42. Yılı, Altaylardan, Macaristan'a kadar, Türk Budunu'na; uğurlu, kutlu ve beñgü olsun!

Bizlere bu; utku, kut ve kıvancı armağan eden, Türklüğün Bozkurt oğlu, Rauf Denktaş ve kurtuluş ve kuruluş kahramanlarına; rahmet, minnet ve saygıylar olsun!

Yüreklerde aynı ülkü!
Teñğri korusun Türk'ü
Bu utku hiç bitmeyecek...

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!

Fakat bu duruma manevi olarak bakacak olursak, her ferdin dinden uzak yaşaması, faize, fuhuşa, koğu, gıybet ve sahtekarlığa, cinayet, esrar, eroin, kokaine vs. varıncaya kadar zirveleri zorlamıyor muyuz?
O vakit; “Bir kavim kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz.” (Rad, 13/11) ile toplum olarak bu açıdan da batakta olduğumuzu görmemiz gerekecek.

Günaydın, esenlikler Değerli turania_25 Kardeşim.
Elbette ki kişisel mükellefiyetler çerçevesinden bakıldığında her bir ferdin ahlaki yapısı ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Sizin de

her ferdin dinden uzak yaşaması, faize, fuhuşa, koğu, gıybet ve sahtekarlığa, cinayet, esrar, eroin, kokaine vs. varıncaya kadar zirveleri zorlamıyor muyuz?

Satırlarıyla ifade ettiğiniz gibi kişisel bazda korkunç bir ahlaki çöküntü içerisindeyiz. Sonuçta toplum fertlerin bütününden ibaret. Ferdi ahlak bozuk olunca, genel ahlak ta bozuk oluyor.

Benim yazdığım hususlar da, sizin yakınmalarınıza paralel bir yakınma içeriyor.

Bu gerçek ışığında;
124 bin camiisi, 28 bin Kur'an kursu, 5 bin İmam Hatip okulu, 250 bin din görevlisi olan bir ülkede, (bu sayılara tarikat ve cemaat yapılanmaları dâhil değildir) aynadan yansıyan sûretimiz nedir?

Madde, şekil ve ambalaj tamam da; rûh, mânâ ve öz ne durumda?

Bu yapılara ve olanaklara rağmen toplum neden hala böyle diye soruyorum.

Yani ikimizde aynı şeyleri, farklı kelime ve cümlelerle, ifade etmekteyiz.
Yeri gelmişken, Rus'ya ve Azerbaycan'da Türk dizilerinin toplumun ahlakını bozduğu yönünde çok ciddi itiraz ve eleştiriler olduğu, Türk dizilerinin TV'lerde yasaklanması için, ilgili yayın kuruluşlarına karşı kamuoyu oluşturulduğu gerçeğini de ifade etmek isterim.

Oysaki Siyasal İslamcı iktidar herkese ahlak dersi vermeye kalkıyor.

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!