Bilmedikleri yerlerden vuracaksınız andalar. Bir de târihte karşılaştırma yapacaksınız. Size örnekler:
Balkanlı: Siz topraklarımızı işgāl ettiniz bağımsızlıklarımıza son verdiniz.
Ben: O zamanlar herkes öyle yapıyordu, dünyâ böyle işliyordu. Ona bakarsanız biz Oğuzlar kuraklıklar ve Kıpçak saldırıları sonucu önce Ortadoğu'ya göçettik, Moğol fetihleri sırasında Selçuklu'nun otoritesi zayıflayınca Batı Anadolu'ya yığıldık, sonra orada kurulan beyliklerden biri olan Osmanlılar Balkanlar'ın yayılmaya uygun olduğunu görünce Balkanlar'a geçtik. Adam olsaydınız da topraklarınızı savunsaydınız.
Balkanlı: Siz çocuklarımızı yeniçeri yaptınız, beyinlerini yıkayıp din kardeşlerine karşı kullandınız.
Ben: Bir kere o dediğiniz devşirme sistemi Osmanlı'dan önce vardı. İlk olarak Abbâsî halifeleri biz Türkler'i muhâfız olarak kullanıyorlardı. Sonra Gazneliler ve Selçuklular kullanmaya başladılar. Osmanlılar bu gulam sistemini devraldılar ve devşirmeye çevirdiler; aslında devşirmenin ilk örnekleri Anadolu Selçukluları'nda vardı. Bunun, âni kendi soyundan olmayanları muhâfız olarak kullanmanın Avrupa'da da başka örnekleri bulunmaktaydı; örneğin Litvanya'daki Büyük Dük'ün Tatar muhâfızları ya da Roma'daki İsviçreli muhâfızlar gibi. Üstüne üstlük Osmanlı devşirmelerinin çoğunun beyni yıkanmıyordu, eskiden ne olduklarını biliyorlardı, hattâ Sokollu Mehmed Paşa kendi kardeşini yeniden açtığı Sırp Ortodoks Kilisesi'nin başına getirmişti. Ayrıca devşirmenin belli kuralları vardı, öyle herkesi rastgele orduya almazlardı, bir de kendi çocuklarını kendi elleriyle veren pek çok fakir âile vardı ki, çocukları devlet kapısında düzgün bir yere gelebilsinler diye. Biz sizi devletin başına getirip başbakan yaptık, daha ne olsun?
Balkanlı: Siz bizi sömürdünüz ezdiniz vs vs...
Ben: (Lâ havle...) Bak güzelim, koçum, biz sizi gerçekten ezseydik şu masada oturan herkes Türkçe konuşan Müslümanlardan oluşurdu. Hâlâ kendi dîninizi yaşıyorsunuz, hâlâ kendi dilinizi kullanıyorsunuz. Halbuki Britanya'nın, Fransa'nın, Rusya'nın yaptıklarına bakın. Bir de sürekli "siz yaptınız siz ettiniz" demeyin, biz Türkler ya da Türkmenler-Yörükler de sizin gibi Osmanlı Devleti'nin tebaası idik, sizden tek farkımız kurucu tebaa olmamızdı. Üstelik siz büyük ayaklanmalara 19. yüzyılın başlarında başladınız, biz 16. yüzyıldan beri sürekli ayaklanıyorduk. Osmanlı Türkmenler'in üzerine siz Balkanlılar'ın üzerine gittiğinden çok daha fazla kere gitmiştir. Üstelik yatırımların çoğu da Balkanlar'a yapılmıştı. Sizi adam eden bizi bre, bütün gündelik eşyâ terimleriniz bütün mutfağınız müziğiniz bizden geçmiş! Eh evet arada ezmeler baskılar soygunlar kırımlar falan olmuş ama onlar da devletin merkezî yönetiminin zayıflayıp ortadan kalktığı 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başlarında yaşanmıştı. Haa hâlâ laftan anlamıyorsanız ve bir derdiniz varsa Osmanoğulları âilesinin yaşayan üyelerini bulun ve derdinizi onlara anlatın, biz eski tebaalar değil, zîrâ Osmanlı bir ulus-devlet değildi, bir hânedan devletiydi.
Balkanlı: Evet haklısın, biz yanlış biliyormuşuz.
Ben: Hah şöyle, adam olun, akıllı durun, deminden beri kafamı şişirip durdunuz adam gibi Sırp şarabından tattırmadınız
Üstelik bunları anlatırkan içkiliydim