Bu diyaloğu kendiniz mi yaptınız bilmiyorum, ama genel olarak benzer diyalogları ben de yaşadım. Yaşamamın sebebini de insanların daha Türkçülük düşüncesinin Türklüğü baz aldığını kavramamış olmalarıdır. Türklük ise bir Amerikanlık gibi bir durum değildir. Ülkücü dediğiniz ki, ben onlara şahsen Türkeşçi demekteyim, bu konuda ikileme düşerler. Bu işin altında sentezcilik de yatmaz. Genellikle bunun Türklüğün bir vatandaşlıktan ibaret görülmesi, ve ırkçılığın da toplumda aşırı kötülenmesinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Hele Türkeşçiler kendi fikriyatlarını böyle herkese açık yapmak gibi bir zorunluluğu olduğunu düşünüyorlar. Geçenlerde birisi ile tartıştım, ki burada kürtleri de geçtim, bir zenci, bir fransız, ya da bir çinli bile bunlara sorarsanız Türk olabiliyor. Maksat sadece Türkiye vatandaşı olsun, ve neymiş efendim, "Türklüğe hizmet etsin". Türklüğe hizmet denilenden kasıt nedir bilemiyorum, ama bence Türkeşçiler gerçekten hayal dünyasında yaşıyorlar. Yani bir çinli'nin Türklüğe bir Türk'ten daha fazla katkısı olabileceğini düşünmek için Bir Bozkurtların ölümü'nü hiç okumamış olmak lazım ki, bir çoğu ülkücü de Atsız Ata'nın kitaplarına göz bile atmamıştır, ama şu ana dek Atsız'a düşman olanını da nadiren gördüm, Alperenler dışında tabii...