Diyanet'in resmi bütçesi dışındaki gelirleri de, en az, resmi gelirleri kadardır.
Diyanet İşleri Başkanlığı dışında gayri resmi olarak faaliyetlerini sürdüren cemaat, tarikat ve dini vakıfların hükmettikleri paralar hesaba katıldığında bu miktarlar resmi rakamların 4-5 misline kadar çıkmaktadır.
Her cuma, kandil ve bayramlarda topladıkları yardımlar ve bağışlar bu hesabın dışında olup bunların hesabının tutulması da, neredeyse, imkansızdır.
Devlet camiilerden, Kur'an kurslarından ve din hizmeti veren diğer kuruluşlardan elektrik, su vb. ücretler almamakta; vergi taahakkuk ettirmemektedir.
İmam hatipler ve müezzinlerin günlük mesaileri en fazla 2-3 saat olup, diğer zamanlarda başka işler yapabilmekte, her camiinin yanında bulunan lojmanlardan, ücretsiz olarak, faydalanmakta; hatim ve mevlit gibi hizmetleri karşılığında, hatırı sayılır miktarlarda, ayni ve nakdi kazançlar sağlayabilmektedirler.
Bu manzara karşısında Türkiyede laikliğin, bilhakkın, işlediğini söyleyebilmek, gerçekten, çok güç.
Hele ki birilerinin Cumhuriyet rejiminin dini faaliyet ve yaşayışı kıstladığı türünden iddiaları tamamen yalan ve iftiradan ibarettir.
Ne Mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana...
Saygılarımla.
Çağrıbey