Gönderen Konu: Derin Devlet Dedikleri...  (Okunma sayısı 2381 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı topuz

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 89
Derin Devlet Dedikleri...
« : 19 Ocak 2008 »
Türkiye’de ‘Derin Devlet’ var mıdır?

Kandaşlarım;

‘Derin Devlet’ kavramı, her bir köşesinden tutulmuş, çekiştirilmektedir. Çeşitli siyasi veya çıkar grupları, derin devlet kavramını kullanarak, kendi çıkarlarına hizmet etmeye, kafaları karıştırmaya çalışıyorlar. Mesela PKK’lı kuduzların başını çektiği ve Rum – Ermeni lobilerince desteklenen, aynı zamanda AB yandaşları, satılmış medya mensupları tarafından ‘üzerine balıklama atlanan’ bir grup, bu kavramı kendince yorumluyor.

Bu grup, bir takım uyuşturucu çetelerinin, yüksek rütbeli askerlerin ve bazı istihbaratçıların sözde vatanımıza hizmet ediyoruz gerekçesiyle ülkeyi soyup, soğana çevirdiğini, yetim hakkı yediğini iddia ediyor. Bu grup, Türkiye’nin çivisinin çıktığını göstermeye çalışarak PKK’nın Türkiye ile aynı seviyede olduğunu ispatlamaya çalışıyor.

Beline her silahı takanın ‘Mafyacılık, Kurtlar Vadicilik’ oynadığı ülkemizde, bazıları da, halkın milliyetçilik duygularını istismar ederek kendilerini meşrulaştırmaya çalışıyor. Yine ‘Derin Devlet’ kavramını sağından solundan çekiştirerek… Meğer bu esrar, eroin satıcıları, gençlerimizi zehirleyenler, organ kaçakçıları, çek – senetçiler ve kadın tacirleri (Argoda bu işin başka bir tanımı vardır) ne kadar milliyetçilermiş de, haberimiz yokmuş. Meğer bu kanun tanımazlar, ‘milliyetçi – ülkücü – imişler ve ne yapıyorlarsa, canlarından çok sevdikleri vatanları için yapıyorlarmış.

Değerli kandaşlarım, eğer ki bir ülkede, vatanı savunmak kanun kaçaklarına, organize suç çetelerine, kadın tüccarlarına kalmışsa, bilin ki bu durum, o ülkede ‘derin devlet’in varlığından değil, var olmamasından kaynaklanır.

Ben burada – çok tartışılacağını zannettiğim – bir iddia ortaya atmak istiyorum; TÜRKİYE’DE DERİN DEVLET YOKTUR!.. Bizim sorunumuz derin devletimizin olması değil, olmaması veya yeterli güce sahip olmamasıdır.

Şimdi bir, iki örnek verelim;

Mesela ABD gibi bir ülkeyi George Bush gibi bir aptalın yönettiğini düşünmek için, en az Bush kadar aptal olmak lazım. Adamın bakışlarına bakınız; zekâ parıltılarından çok, embesillik belirtileri göreceksiniz.

ABD, Amerikan Derin Devleti tarafından yönetilmektedir. Bu derin devlet de, yüksek rütbeli askerler, emekli büyükelçiler, saygı değer senatörler, istihbaratçılar ve Amerikan değerlerine saygılı zenginlerden oluşmaktadır. Ancak bu grup küçük ve zayıf bir grup değildir. Bunlar çok güçlüdürler. Zaten bir ülke, ‘Derin Devleti’ kadar güçlüdür…

Evet kandaşlarım Amerika’daki sistemin adı ‘Demokrasi’dir ve Amerikan Derin devletine göre; “Demokrasi, halka bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir!..” Ortaya çıkan başkan adayları aptallardan ya da aleyhinde delil bulunarak rahatça kullanılabileceklerden seçilir. Sonra bu aptallardan biri, seçim propagandasını daha iyi yaptığı için başkan olur.

Herkes mutludur; Seçimi kazanan aptal, dünyanın en güçlü adamı olduğunu zannettiği için mutludur, Amerikanın aptal halkı başkanını belirlediği için mutludur, derin devlet işlerin iyi gideceğini bildiği için mutludur. Ama Amerika’nın durumunda en küçük bir değişiklik olmamıştır. Çünkü Amerika’da bir devlet vardır ve hükümetler değişse de, devlet ve onun uzantısı olan derin Devlet yoluna devam etmektedir.

Şimdi Türkiye’ye dönelim;

Size göre Türkiye’de devlet politikaları var mıdır? Yoksa her hükümet değişikliğinde işler çorbaya mı dönmektedir?

Türkiye’de Atatürk’ten sonra bir milli eğitim politikası bir türlü oturtulamamıştır. Her gelen hükümet, kitapları değiştirmekte “Ezberci sistem istemiyoruz” diyerek ezberlenmiş sloganlarla çocuklarımızı bilinçsiz yetiştirmektedir.

Türkiye’de bir tarım politikası yoktur, şimdi atalarımızın kanlarıyla sulanmış tarım toprakları, Yahudi sermayesine peşkeş çekiliyor. Türkiye’de enerji politikası yoktur. Mesela Özal Hükümeti zamanında çok iddialı bir nükleer program belirlenmişti. Söz konusu program Türkiye’nin hem enerji sorununu bitirecek, hem de askeri açıdan bize önemli açılımlar sağlayacaktı. Ama bizim derin devletimiz olmadığı için, başkalarının derin devletleri devreye girdi ve bu iddialı program bürokrasinin çarkları içerisinde kayboldu. Sonra Ecevit hükümeti konuyu yeniden ele aldı ama derin devletimiz olmadığı için, yine başkalarının derin devleti işi halletti. Şimdi AKP hükümeti meseleyi yine ele aldı. Bu kez (30 yıl kaybettikten sonra) nükleer enerjiye kavuşacak gibiyiz. Ama göreceksiniz, söz konusu enerji bizim hiçbir işimize yaramayacak. Nükleer santraller yabancıların olacak ve yine yabancı sermayenin yatırım yapacağı Kocaeli, Samsun, İzmir, İstanbul gibi önemli merkezlere kurulacak bu tesisler.

Bir zamanlar İngilizler Hindistan’a demiryolu götürmüşler, ama Hintliler için değil, kendi sömürü düzenlerini pekiştirmek için yapmışlar bunu. Biz de nükleer tesisleri bu şekilde sahip olacağız…

Atalarımız “Gelen gideni aratır” demiş… Önce çok eleştirdiğimiz Demirel Hükümeti gitti, sonra eskisini aratacak Çiller Erbakan Hükümeti geldi. Adam “Kanlı mı olacak, kansız mı olacak; tatlı mı olacak, acı mı olacak?” derken dalga geçiyorduk. Ama şimdi biz dalga geçilir duruma geldik.

Adamlar başarısız olduğu için yeniden seçilmesi mümkün olmayan 3. sınıf bir kişiyi alıp, başımıza başbakan yaptılar. Bir gecede…

Şimdi iki küçük soruyla yazımı noktalamak istiyorum:

1)   Size göre ABD’nin başına Türk istihbaratının kuklası olan bir başkanın geçmesi mümkün müdür?

Cevap: Hayır mümkün değildir. Çünkü Amerika’da bir derin devlet vardır.

2)   Size göre Türkiye’nin başına Amerikan istihbaratının kuklası olan bir kişinin geçmesi mümkün müdür?

Cevap: Bunun cevabını size bırakıyorum…

Kandaşlarım;

Bana göre sorunumuz bir derin devletimizin olması değildir. Asıl bir derin devletimizin olmaması veya yeterli güçte olmamasıdır sorun.

Keşke bir ‘Derin devlet’imiz olsaydı…
Kızıl Elmada Buluşalım!..

ilteris9

  • Ziyaretçi
Ynt: Derin Devlet Dedikleri...
« Yanıtla #1 : 19 Ocak 2008 »
Sayın Topuz Kandaşım,

Dediğiniz gibi keşke bir derin devletimiz olsaydı da, etraf bu kadar Türklük düşmanıyla dolmasaydı.