Gönderen Konu: AZERBAYCANLI TÜRKÇÜ ŞAİR RÜSTEM BEHRUDİ ŞİİRLERİ  (Okunma sayısı 7879 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı KAFKASKURDU

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 30
  • Varlığım Türk varlığına armağan olsun!
BOZ QURD

Şair yuhusunda gül-çiçek görer,
Yéner yuhusuna göyden melekler.
Yuhumda ne gördüm?!
Onun elinden,
Ne çektim...

İlahi! Bilmeyecekler.

Her géce, her géce yuhularımda
Çadırı dağılmış, ocağı sönmüş,
Tanrı ģarğışıyla taléyi dönmüş,
Taléyi dönenden ģem serheddinin
Bir ucu günbatan, biri gündoğan-
Dağından, çayından, adamlarından,
Hetta otundan da ģeriblik yağan;
Ġara torpağına ne tohum eksen,
Yéne de baharda ayrılıģ biten
Bölüne bölüne yoh olub iten-
Sévgili bir yurd
Sévgili bir yurd-
Her géce, her géce yuhularımda,
Her géce, her géce yuhularımda
Bu yurdla yanaşı, bu yurd boyunca
Ulaya-ulaya dolaşıb gezen,
Ob'u, Yénisey'i, İtil'i kéçib
Altay tek, Ağrı tek dağ aşıb gezen
Üzü mavi,
Gözü göyden daha mavi,
Ağzı ateş kimi bir ģurd
Her géce, her géce yuhularımda.

Üstüme ģem geler ejdahalar tek
Yuhumda bir ağız ģurd ular, kéçer.
Nedense, hemişe yuhularımdan
Önünde ģurd duran ordular keçer.
İndi gizli gizli gelir yuhuma bir vaht
Ulaşa ulaşa ordular basan.
Uluslar, 'Bay Göller', Göyçeler seni
Menden soruşurlar, Boz Ġurd hardasan?

Gel, mavi işıģ tek elen başımdan,
Gel, çıh uğuruma ģaba ağaç tek.
Meni bu yuhudan alıb gétmeye
Ġaraģuş oyunlu boz atlar gerek.
Meni bu yuhudan alıb gétmeye
Ġaraģuş oyunlu boz atlar üste
Gözünden od yağan övladlar gerek.
Eşidirsiniz mi? ! .
Ġara ģazlıģ atların
Kişnertisi gelir misralarımdan.
Ne olsun sesime yoh ģulaģ asan?
Dalınca gétmeye hazır durmuşam,



Seni gözleyirem, Boz Ġurd, hardasan? !
Her géce, her géce yuhularımda,
Üzü mavi,
Gözü göyden daha mavi,
Ağzı ateş kimi bir ģurd
Ve sévgili bir yurd.
Her géce, her géce yuhularımda.
Şair yuhusuna gül-çiçek görer,
Yéner yuhusuna göyden melekler.
Yuhumda ne gördüm,
Onun ucundan,
İlahi! ne çektim...
Bilmeyecekler.



 ŞAMAN DUASI

Bu günüm de belece
Ötüşüb keçip, geder
Bu yaşımda neyledim,
Ey Tanrım, ömür yarı.
Meni rahat burahmır,
İçimdeki gem-keder,
Bir de ki, şehitlerin
Gece gezen ruhları.

Boylanır gerib -gerib
Geceler başım üsten,
Sonsuzlug-Tanrı kimi
Ayıynan, ulduzuynan
Şaman kimi göylere
Üz tutub durmuşam men,
-Durub gabag-gabaga
göyüzü
yalgızıynan.

Bu cür gerib çağımda
Gelib mennen dilleşe
Ağacın yarpağına,
Gülüne inanıram.
Yurd yerinde dayanıp,
Sönen ocagların men
İçinde gor sahlayan
Külüne inanıram.
Yarama duz tek basır
Sevdalar öz odunu
Bugün –sabah kül ollam...
Galmışam yana-yana:
Tövbe duası kimi
Pıçıldadım adını,
Sesim sene çatdı mı,
Eşitdin mi, ay ana? !

Tanrı olmag isterem
Dediyim sözde-bendem,
Söze tilsim etmişem
Üreyimin ahını.
Men canımı vermeye
Bir teze söze bendem,
Ey mene can veren kes,
Bağışla günahımı.

Şaman kimi sözlerden
Men tale tohuyuram,
Üreyimde sekseke,
Ruhumda bir zelzele....
Her gece göy üzüne
Men dua ohuyuram
İlahi, bu milleti
Yoh olmagdan hıfz ele.


SELAM DAR AĞACI

Yolumu gözledin her seher ahşam,
Selâm dar ağacı.
- Aleyküm selam!
Ecelle ölmeye doğulmamışam...
Selam, dar ağacı.

O hansı milletdir, taleyi sırdı?!
Yüz adla bölündü... Yene de birdi!
Meni huzuruna bu derd getirdi,
Selam, dar ağacı...

Hazar'ı Baykal'ı, Aral'ı gördüm
Gördüm can üstedir, yaralı gördüm,
Tanrı'nı bendeden aralı gördüm.
Selam, dar ağacı...

Çarhı ters fırlanır felek garının,
Turan kölgesinde budaglarının,
Rengi bayrağımda yarpaglarının,
Selam, dar ağacı...

Evvelin ahiri, sonun evveli,
Buymuş, bilmemişsem bunu men deli,
Gorhum yoh, ne olsun boyun göy delir!
Selam, dar ağacı...

Eli yağmalanan, bölünen, bölen,
Çayları guruyan, gölleri ölen 2.
Hakk-hesap çekmeye gelen menem, men.
Selam, dar ağacı...

Danış, Emir Timur, bu son neydi be?!
Boynumda ağ kefen, dilimde tövbe,
Dersini ters bilen, menimdi növbe,
Selam, dar ağacı.

Seni men ekmişem... Mene sen ganim,
Seni savurmağa helaldir ganım.
Yarpağın reng alsın ganımdan menim,
Selam, dar ağacı.

Ey darın ağacı! Kimden kemem?... Kem?
Ya seni yendirrem, ya sene yennem,
Ya da budağında yarpağa dönnem.
Selam, dar ağacı.

Gırgız'am, Özbek'em, Gazak, Türkmen'em,
Başgırd'am, Kerkük'em, ele görk menem.
Senin gözlediğin garip Türk menem,
Selam, dar ağacı.

Gabul et, növbeti gurbanın menem,
Menim canım sende, bil, canın menem,
Ele gurrelenme... Her yanın menem.
Selam, dar ağacı.

Aleyküm selam!


Rüstem Behrudi'ye ulaşmak için:
http://www.rustembehrudi.com/az/
''Od düşmüş gönlüne;söndür de derdine yan,
 Muhannet yolu kesmiş;çöldeki merddine yan,
 Yarınlar kalleş dolu;mert olan her düne yan!''

Biz Asya'dan Avrupa'ya kardeşlik Türküleriyle değil,ucundan kan damlayan kurt başlı kılıçlarımızla geldik!