Gönderen Konu: İzmir'deki Efemçukuru köyü, Kamulaştırılarak Kanadalı Maden Şirketine Satılıyor!  (Okunma sayısı 3797 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ilteris7

  • Ziyaretçi
Altın köyü ikiye böldü

SERKAN OCAK

İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru Köyü, Yunan işgaline karşı tek başına direnen Halil efesiyle ünlü. Köyde toplanan maden karşıtı köylüler, Halil efenin mücadelesini hatırlatıp, hükümete sitem ediyor.

Bakanlar Kurulu'nun altın madeni çıkarılması için 'acil kamulaştırma' kararı aldığı İzmir Efemçukuru Köyü, altın yüzünden birbirine düşmüş. 'Bizim altınımız yetiştirdiğimiz üzüm' diyenler, toprağını satanlara küs, akrabalar mahkemelik...

İZMİR - Yunanlılar İzmir'i işgal ettiğinde Menderes'e bağlı Efemçukuru da kuşatılan onlarca kasaba ve köyden biriydi. Bir gece köy Yunan birliğince çembere alındı. Köyden Halil efe, çarşafa bürünerek kadın kılığında çemberi aşmayı başardı, Askerleri tek tek vurup Efemçukuru'nun işgal edilmesini önledi.

Mustafa Mızrak, Bakanlar Kurulu'nun köyün arazilerini 'acele kamulaştırma' kararı yüzünden kara kara düşünen köylülerine, 1980'lere kadar yaşayan Halil efenin bu öyküsünü anlatıyor. Mızrak, "Bir efe, Efemçukuru'nu yabancılara vermedi ancak AKP, bir imzayla Kanadalı altın şirketine bıraktı" diyor.

Efemçukuru'nda 170 hane var. Bir gün Efemçukuru Köyü'nün topraklarında altın olduğu anlaşıldı.

O günden sonra Efemçukuru'nun toprakları değer kazandı ama kardeşler ve komşular arasında kavgabaşladı. Köyde toprağını satan biri geldiğinde yolunu değiştirenler, kahveyi terk edenler bile var. Hatta bazı akrabalar mahkemelik oldu.
Halil efenin hikâyesini gururla anlatan Mustafa Mızrak'ın kuzeni Tuncay Mızrak da bu köylülerden biri. Tuncay Mızrak, arazisini yıllar önce sattı ve 1992 yılından bu yana şirkette çalışıyor. 38 yaşındaki Mızrak, "Şirkette köyden 40 kişi çalışıyor. Bu sayede bir işimiz oldu, cebimiz para gördü. Birileri köylünün aklına çeliyor" diyor.

'Elimiz para gördü'

Ahmet Balcı'nın kardeşleri de ortak arazilerini Tüprag'a satınca darılmışlar. Toprak paylaştırılsa da ortada tek bir tapu var. Kardeşlerden bazıları kendi hakkını satıp bazıları satmak istemeyince kardeşler soluğu mahkemede almış.
Kardeşlerden birinin çocuğu olan Esat Balcı, kendi payına düşen 17 dönüm araziyi satıp Tüprag'da işe girmiş. Tüprag'da aldığı eğitimlerle çevre teknikeri olan Balcı, altın madeninin doğaya zararı olmayacağını savunsa da akrabaları ona küsmüş. Köylülerden İbrahim Avcı da toprağını satıp şirkette güvenlik görevlisi olarak işe girmiş. Eline geçen parayla şehirde aldığı lüks bir dairesi var. Ama çoğu köylüsü onunla da konuşmuyor.

Köyde şimdilerde, şirketin talebi üzerine Bakanlar Kurulu'nun dört gün önce aldığı, 35 parselin acil kamulaştırılması kararı konuşuluyor. Kahvede toplanan 'kamulaştırma' karşıtı köylüler, iki sayfalık bu kararda, hangi parsellerin kamulaştırıldığını öğrenmeye çalışıyor. Köy kooperatifi başkanı Fikret Bay, iptal davası açacaklarını söylüyor.
Köyün tamamına yakını altın bulunan topraklarında birinci sınıf sofralık üzüm yetiştiriyor. Her yıl köyde üzüm festivali yapılıyor. Fikret Bay'a göre, yıllık üzüm verimi yaklaşık 2 bin ton ve 15-20 dönüm araziye sahip olan birinin kazancı yıllık 40 bin YTL'yi buluyor.

Tüprag, bağı olan toprakları 12 bin YTL'den, bağ olmayanları ise 5 bin YTL'den aldı. Kamulaştırılan 35 dönüm arazi için bu fiyatlarda değer biçilmesi bekleniyor. Altın bulunmadan önce dönüm bedeli 2 bin YTL'yi geçmiyordu.
Ancak köylüler altınla birlikte arazilerin değerinin artmasını 'piyango' olarak algılamıyor. Doğma büyüme Efemçukurlu olan 72 yaşındaki İbrahim Özdemir, "Ne verirlerse versinler satmayacağım. Türkiye'ye bir faydası olacağını bilsem, 'Vatam için feda olsun' derim ancak yabancı bir ülke için toprağımdan vazgeçmem" diyor.

Kışladağ'a taşınacak

Tüprag, köyde kapalı ocak sistemiyle altın çıkaracak. Şirketin verdiği bilgiye göre, altın galerisi 'Kestenebelen' denilen tepenin altında açılacak. Buradan çıkarılan ham cevher, altının siyanürle ayrıştırılması için Kışladağ'daki başka bir altın işletme tesisine götürülecek.


http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=243748

Altın Madeninin açılması halinde İzmir'in su deposu olan yörenin su kaynaklarının kirletileceğini ve doğayı tahrip edeceğini gösteren resmi rapor:

http://www.jmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=1106&tipi=23&sube=0



ilteris7

  • Ziyaretçi
 Konuyla ilgili haberi dün Meltem Tv'de izledim. Diğer yayın kuruluşları  vatan topraklarının yabancılara satılması ile ilgilenmiyorlar, kendilerinin nerede yaşadıklarını, kim olduklarını unutmuşlar. Ya da birileri onlara unutturmuş.

 Gerçekleri Türk Milleti'nden saklamak için Basın ve Yayın kuruluşlarına yoğun bir baskı var. Onun yerine eften püften palavralarla, gözaltına alınan insanlar daha sorgulardan çıkmadan yalan haberler, manipüslasyonlar ve ucuz sansasyonlarla gündemimiz işgal ediliyor.

 Akp'ye oy veren %47, Akp ile sarmaş dolaş olan sözümona muhalefet, Bu olaylara tepki göstermeyen güdülen koyundan farkı olmayan sessiz yığınlar ! İşte eseriniz, eserinizle iftihar edebilirsiniz...

Çevrimdışı GencKurT

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 51
  • ÖTükeNin GenÇ Kurdu
    • Türk Otağı
Artık Bu kadarı yetmez mi ?

Ordu Göreve
Türk Irkı Sağolsun