Gönderen Konu: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?  (Okunma sayısı 8055 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı BozkurtSüvarisi

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« : 24 Şubat 2008 »
Tarih in akışına baktığımız zaman, Türkler var oluşlarından bu yana yaşadıkları mekanları o devrin getirmiş olduğu şartlar yüzünden değişmiş; Orta Asya'dan Balkanlar'a Kuzey Afrika'dan Arabistan'a, oradan Karadeniz'in kuzeyine kadar uzanmışlar, ayrıca pek çok da devlet kurmuşlardır. Biz Türk evi olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun bize yani  Türkiye Cumhuriyetine miras bıraktığı, zamanımıza gelen örnekleri 17. yüzyıla kadar uzanabilen evlere bakarak şu niteliklere sahip olanlara Türk Evi diyoruz:
Özgün oda düzeni: Türk evinin en önemli öğesi odadır. İzleyebildiğimiz dönemler boyunca nitelikleri pek az değişmiştir.

Plan şeması: Plan şemaları içinde dış ve açık sofalı tipler, köşklü ve eyvanlı uygulamalarla dikkati çeker. Odaların birbirine bitişik olmasından çok, sofanın uzantılarıyla birbirinden ayrılarak özerklik kazanması plan şemalarının en özgün niteliğidir. Daha sonraki dönemlerde orta sofalı tip görülmeye başlar.

Çok katlılık: En az iki katlı olup üst kat yaşama katı olarak belirginleşir ve amaçlanan planı verir. Zemin kat sanki bir sur duvarı imişcesine sağır, yüksek ve kâgirdir. Üst kat çıkmalarla sokağa uzanır.

Çatı biçimi: Çatı dört yana eğimli olup girinti çıkıntılardan kaçınılmıştır. Saçaklar geniş ve yataydır.

Yapım: En belirgin yapım sistemi ahşap çatkı arası dolgu veya bağdadi olan örneklerdir.

Bütün bu özellikler halk evinde olduğu kadar yönetici evlerinde de aynıdır. Zenginlik, oda sayısına ve süslemeye etki eder. Bu ev tipi, Türk kültürünün gittiği her yere vurduğu bir damga gibidir. Diğer kültürlerin oluşturduğu evlerden hemen ayrılır, kendi ağırlığını ortaya koyar.

TÜRK EVİ PLAN TİPLERİ

Türk evinde plan, odaların bir sofa çevresine dizilmesiyle oluşur. Oda, biçimi, büyüklüğü, nitelikleri pek az değişken bir yaşama birimidir. Odalar arası alan diyebileceğimiz sofa ise, her özelliğiyle değişkendir. Bu yüzden ev tipini sofa belirler.

Türk evi plan tipleri ilk kez yine Sedat Hakkı Eldem( Kendisi Emin onatla beraber İstanbul fen edebiyat ve Ankara üniversitesi fen edebiyat fakültesinin mimarıdır) tarafından sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırmada en önemli olanlar, plan gelişim sırasına göre: Dış sofalı, iç sofalı ve orta sofalı tiplerdir.

Dış Sofalı Plan Tipi: Türk evinde eski ve çok güzel örnekleri olan bir tiptir, çeşitlemeleri çoktur, simetri az görülür. Sofa bir ya da üç cephesi duvarsız olarak dış dünyaya açıktır. Bu durumuyla Türk'ün doğa içindeki yaşamının ya da başka bir deyişle çadırlı göçebe yaşamının yerleşik düzene çok iyi bir yansımasıdır. Sofa iyi havalarda ve özellikle yazın yoğun bir yaşama ve üretim alanıdır. Bu şemada her oda çadır, dışa açık sofa ise biraz denetim altına alınmış doğayı simgeler. Çoğunlukla sofanın iki dar ucu yan duvarların uzantısı ile kapanmıştır. Eyvanlar iki oda arasında kalan korunmuş mekânlardır. Çok sonraları ise sofa direkliği camekânla kapatılmıştır. En zengin örnekler köşklü, eyvanlı tiplerde karşımıza çıkar. Köşe sofalı tip yakın zamana kadar sofası dışa kapalı olarak yapılagelmiştir. Bu tip 19. yüzyıla kadar devam etmiştir.

İç ve Orta Sofalı Tipler: 18. yüzyıldan itibaren belirginleşmiş, ancak 19. yüzyılda yaygınlaşmıştır. Kentlerin kalabalıklaşması, arsanın küçülmesi ve değer kazanması daha içe dönük ve sıkışık planlamaları gerektirmiştir. Daha rahat yaşama biçiminin arzulanması, tozdan, soğuktan kaçılması, sofa alanını da her zaman kullanma ihtiyacı, bu tipin tercih edilmesinin sosyal nedenleri arasındadır. Bu derli toplu plan, daha çok sayıda odaya yer veriyor, yanyana gelen odalar sayesinde duvarlar azalıyor ve ekonomi sağlanıyordu. Bir başka görüşe göre ise orta sofalı plan tipi, Orta Asya'dan beri kullanılan bir tip olup Anadolu Türk mimarisinde daha çok medrese, cami, köşk gibi yapı türlerinde uygulanmışken 18. yüzyıldan itibaren önce büyük kentlerde yönetici evlerinde sonra da çevresinde tekrar uygulama alanı bulmuş bir ev tipidir. İç   sofalı tipte bir yönde, orta sofalı tipte ise genellikle birbirine dik iki yönde simetri görülür

YAPIM YÖNTEMLERİ

Türk evinde ana yapım malzemesi ahşap, yapım yöntemi olarak da ahşap çatkı seçilmiştir. Bu yöntem bir geleneğin devamı olduğu kadar, Anadolu ve Rumeli'nin ormanlık bitki örtüsüne uygun olduğu gibi, bölgenin deprem alanı olması dolayısıyla da yararlıdır. Yığma ahşap yönteme göre daha az ahşap malzeme istediğinden ahşabı az yöreler için de uygundur. Dolgu malzemesi yörede kolay bulunan bir malzeme olabilir. Ayrıca bu yöntem çadır gibi çabuk kurulmaya elverişli olduğundan devamlı hareket ve yayılım halinde olan bir toplumun ihtiyaçlarına kolay ve hızlı cevap vermekteydi. Yine aynı nedenle ahşap yapı detayları basit olup, karmaşık geçme detayları yerine kolay geçmeler ve çivili birleşimler tercih edilmiştir. Alman, İngiliz, Japon toplumlarındaki kalın kesitli ahşap elemanlar ve özenle tasarlanmış detaylar Türk evinde görülmez. Aynı basit yapım yöntemini tarihte devamlı hareket halinde batıya yayılmış olan Amerikan toplumunun yapı detaylarında izlemek rastlantı değildir. Bu yapım tekniği aynı zamanda, yangınlar sonucu bir anda yok olan mahallelerin, kısa sürede yapılmasını da kolaylaştırıyordu. Ahşap yapım tekniğinde, ayrıca toplumun hayata bakış açısının da rolü vardır. İnsan hayatı geçicidir. O zaman evinin de geçici olması normaldir, mala tamah etmek yersizdir. Toplum yapıları ve dini yapıların ise kalıcı olması gerekir, onun için kâgir yapılıyordu. Böylece eskidikçe yenilenen evler zamanın sanatına uyum sağladığı kadar ailenin yeni ihtiyaçlarını da karşılıyordu.

Ahşap çatkı inşaat, dış ortama daha çok açılmaya imkân veriyor böylece açık sofalar yapılmasına, daha çok pencere açılmasına, çıkmalar ve geniş saçaklara da olanak sağlıyordu. Böyle bir ev, iklim denetimi sağlıyor, rutubetli ortamda iyi nefes alıyor, nemin yoğuşmasına izin vermiyor, oda içleri fazla nemli olmuyordu.

Ahşap çatkı çok beğenilen bir sistem olmalıdır ki yüzyıllar boyu devam etmiş, gelişmiş ve sanat akımlarına kolaylıkla cevap verebilmiştir. Barok döneminde eğri çizgiler ahşaptan oyularak kolaylıkla elde edilmiş, eğri yüzeyler ise bağdadî yöntemle en doğru şekilde uygulanmıştır. Neo- Klasik dönemde yarım gömme sütunlar, üçgen alınlıklar, daire ve düz kemerler, iri silmeler ahşap evlere de kolaylıkla uygulanır. Abdülhamid döneminin süslü, dekupajlı yapıları ahşap için tam bir rönesans olmuş evler adeta bir dantel gibi işlenmiştir. Art-Nouveau Türkiye'de ahşaba büyük bir başarıyla uyarlanmıştır. Erenköy üslubunun hemen arkasından gelen bu yeni kıvrımlar hem çok sevilmiş hem de ustaca ve yeniden yaratılırcasına ortaya konulmuştur. Çatı katı balkonları, korkuluklar, yaşmaklar çok güzel örnekleri sergiler. 19. yy'ın sonlarında bütün bu son dönem akımları ve Neo-Klasik Osmanlı üslubu birbirine katılmış olarak ahşap evlerde çok iyi uygulanmıştır. Birbirine eklenen tahta, çıta ve profillerle bütün ve detay arasında oranlamalar, ritmik bölünmeler, gölge ve ışık etkileri yaratılıyor, bunlara bazen renkli nakışlar, resimler ve silmeler de katılıyordu.


Kaynak: Mimarlık ve sanat tarihi ders notları ve derste işlenilen kaynak kitabı


ilteris9

  • Ziyaretçi
Ynt: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« Yanıtla #1 : 24 Şubat 2008 »
Eline emeğine sağlık değerli andam.

Ben de size Sırbistan'ın başkenti Belgrad'dan Türk yapı örnekleri göstereyim:




Çevrimdışı BozkurtSüvarisi

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
Ynt: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« Yanıtla #2 : 24 Şubat 2008 »
İşte yalnış restorasyonlar ve müdaheleler ile beraber değerini kaybetmektedir

ilteris8

  • Ziyaretçi
Ynt: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« Yanıtla #3 : 24 Şubat 2008 »
BozkurtSüvarisi anda;

Otağımıza hoşgeldin, kutlu olsun. Bu verdiğin değerli bilgiler için de teşekkürü borç bilirim.

Esenlikler.

ilteris7

  • Ziyaretçi
Ynt: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« Yanıtla #4 : 24 Şubat 2008 »
 Bozkurt Süvarisi kardeşim, Huntürk'e hoşgeldin. Türk Mimarisi ve diğer konular ile ilgili yazılarını, paylaşımlarını, bekliyoruz.

 Türk Mimarisinin Anadolu'daki en nadide örnekleri kanımca Safranbolu ve Amasra'dadır. Maalesef ecdada yadigarı güzel eserlerimize yeterince sahip çıkamıyoruz. Özellikle İstanbul'un Boğziçi'ne eşsiz bir güzellik katan yalılar ve köşklerden şimdi çok az kalmıştır.

 Geçenlerde izlediğim bir belgeselde Türkiye'de ahşap yapıları restore eden(orijinaline sadık kalarak, binayı yıkmadan) tek bir marangoz usta kalmış(onuda yaşı epeyce geçin). Ondan sonra bu işi devam ettirecek kimsenin kalmama tehlikesi var.

Safranbolu Evlerinden örnekler:






ilteris9

  • Ziyaretçi
Ynt: Mimaride Türk Evi tam olarak nedir?
« Yanıtla #5 : 25 Şubat 2008 »
Safranbolu, Beypazarı, Kastamonu gibi yerler, bu tip yapıların bolca görülebileceği yerleşim birimlerimizdir.