Başörtüyle (Türban ulan Türban) okula girme tüyosu
25 Şubat 2008 Pazartesi 21:45
Evden çıkmadan hazırlık yapın... Çantaya, şeker, çikolata koyun, lazım olur... Peki kapıda ne yapacaksınız... İşte el kitabı;
İNTERNETHABER (Gizli Fetoşçular)
Üniversitelerde türban kaosu sürerken, "Genç Siviller"den güvenlik kapılarında geçişi aktaran formüller geldi... Türbanlının el kitabında pratik bilgiler yer alıyor...
İşte o bilgiler;
Evden çıkmadan : Sabah kalktınız ve üniversiteye gitmek için hazırlanıyorsunuz. Bugün sizin için biraz gergin bir gün olabilir, zaman zaman kan şekeriniz düşebilir ya da bunalabilirsiniz. Bu nedenle çantanızda şeker, çikolata, naneli sakız ve limon kolonyası bulundurun.
Güvenlik kontrolüne geldiğinizde : Güvenlik görevlilerinin yanından sanki her gün aynı şeyi yapıyormuşsunuz gibi kendinize güvenen bir ifadeyle geçin. Tedirginlik yaşadığınızı hissetmezse sizi durdurmaya cesaret edemeyecektir.
Güvenlik görevlisi sizi durdurursa : Başörtünüzü tutturduğunuz iğneyi çıkartıp tavşankulağı yapmanızı talep ediyorsa... Başörtünüzü tutturduğunuz toplu iğneyi Atatürk rölyefli toplu iğne ile değiştirin. Buna itiraz etmeye cesaret edemeyecektir.
Yine de girişinize engel olmaya devam ediyorsa: Tutanak tutulması için ısrarcı olun. Yurdumuz memuru tutanak tutulmasından
tırsacaktır. Tabi imkanınız varsa bir avukat ya da noterle okula gitmek çok daha etkili olacaktır.
Ders değil hoca seçin : Ders seçiminde yasakçılığıyla nam salmış hocaları değil daha toleranslı olarak bilinenleri seçmeye çalışın. Hakkında bilgi sahibi olmadığınız hocaların odalarına göz atın. Rozet, poster gibi siyasal simgelerinin çokluğuna göre karar verin. Onlardan ders almak mecburiyetindeyseniz ilk birkaç hafta derslerine girmeyin. Gözlerinin alışması için yemekhanede, kütüphanede ve koridorlarda karşılarına çıkın.
Engelleri aşıp fakülteye girmeyi başardınız : Derse erken gidin ve herkesten önce sınıf kapısına en uzak sandalyelerden birine oturun. Hocanız sizin de diğer öğrencilerden bir farkınız olmadığını anlayıncaya kadar görüş alanının merkezinde olmayan bir yer seçmeye özen
gösterin.
Siz sınıftayken derse girmeyeceğini söylüyorsa : Kesinlikle bulaşıcı bir hastalığınızın olmadığını ifade edin. Sınıfta hakimiyetin hocada olduğunu, izin vermemesi halinde ağzınızı açamayacağınızı, bu nedenle düşüncelerini yayıp sınıfı etkilemenizin mümkün olmadığını tüm yalınlığıyla açıklayın.
Sınıfa girip sizin çıkmanızı istemesi halinde : İçinde bulunduğunuz binanın inşası, sınıfınızın eşyaları, ısıtılması, aydınlatılması ve öğretim üyelerine ödenen maaşın Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının ödediği vergiler sayesinde karşılandığını söyleyin. Vergi mükelleflerinin seçtikleri vekillerin %75'inin bu yasal düzenlemeyi gerçekleştirdiğini anımsatın.
Hocadan yana taraf öğrencilerin bu polemiğe müdahil olması halinde : Bu kişilerle polemiğe girmekten kaçının. Teneffüslerde herhangi bir sözlü tacize karsı bu kişilerden uzak durun. Birlikte yaşadıkça bu duruma alışacaklarını düşünün.
Size arka çıkan erkek öğrenciler olduğunda : Bu tartışma sırasında size arka çıkacak öğrenciler de olacaktır. Bu durumda elinizle nazikçe gerek olmadığını işaret edin. Tartışmaya başkalarının karışması önü alınamayacak bir çatışmaya sebep olabilir.
Sonuç olarak : Siz yerden göğe kadar haklısınız. Unutmayın! Bu geçici bir durum, bu günlerin geçecek. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar devam etmemiştir. İnsanlar aslında iyidir. Eğitim hakkınızı engelleyen insanların gözlerindeki perdenin kalkması ve içlerindeki düşmanlık hislerinin yok olması adına onlar için dua edin. Daraldığınızda içinizden "ya sabır" çekin. Çantanızdaki nane şekerlerinden bir tane ağzınıza atın, hatta karşınızdakilere de ikram edin.
Yukarıdaki yazı haber sitesinden alıntıdır. İmzasız bir yazıdır ve doğal olarak haber sitesinin yorumudur.
Bu sinsi din bezirganlarının nasıl yayılmaya çalıştıklarının vesikasıdır. Takiyelerle, aldatmacalarla, Hatta en tepedeki ''kepçe kulaklarının arasındaki kara suratı ve badem bıyığı ile pişmiş kelle gibi her daim sırıtanın'' tavırlarınıda örnek alarak hedeflerine yürüyorlar.