Tutuklanan Gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık Serbest Bırakıldı

[TÜRK-KAN]

İstanbul 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, Odatv davası kapsamında tutuklu yargılanan gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Sait Çakır ve Coşkun Musluk'un tahliyesine karar verdi. 375 gündür tutuklu bulunan Nedim Şener ve Ahmet Şık cezaevinden tahliye edildi. Cezavinden çıkışında açıklamalarda bulunan Şener ilk haberinin Hrant Dink ile ilglili olacağını söyledi. Şener "Hrant için Adalet için diyerek cezaevine girdim, Hrant için Adalet için diyerek çıkıyorum. En çok kızımı okula götürmeyi özledim. İlk haberim Harnt Dink ile ilgili olacak. Önce yargıladılar sonra hapse attılar. Gerçek hapsedilemez." diye konuştu.

Silivri Cezaevi önünde tahliyeleri bekleyenlerin arasında bulunan ve eşlerini almak için Silivri'ye gelen Vecide Şener ve Yonca Şık, Silivri Cezaevi'ne ring aracıyla alındılar. Nedim Şener ve Ahmet Şık'la cezaevinde ilk olarak eşlerinin görüşeceği daha sonra tahliyeler gerçekleşti.

4 İSME TAHLİYE

“Ergenekon” soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın'ın da aralarında bulunduğu 10'u tutuklu 13 sanık hakkında açılan davanın 11'inci duruşması yapıldı. Duruşma neticesinde Şener, Şık, Coşkun Musluk ve Sait Çakır'ın tahliyesine karar verildi.

Mütalaasını açıklayan Savcı Ufuk Ermertcan, Odatv yazarı Çakır’ın tahliyesini isterken, diğer dokuz sanığın tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesini istemişti.

GEREKÇE: TUTUKLULUK SÜRESİ

Mahkeme heyeti, Şener, Şık, Çakır ve Musluk'un tahliyeleri yönündeki karara gerekçe olarak, “suç vasfının değişme ihtimali” ve “tutuklu kaldıkları süre”yi gösterdi.

6 SANIĞA TAHLİYE YOK

Mahkeme aralarında Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'ın da bulunduğu 6 tutuklu sanığın ise tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme tutukluluğun devamı kararına, 'tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz tamamen toplanmamış olması ve dosyadaki dijital verilerle ilgilii henüz bir bilirkişi raporunun sunulmamış olması'nı gerekçe gösterdi. Mahkeme kararını açıklamak için sadece sanık avukatlarını salona alırken sanık yakınları ve basın mensupları içeri alınmadı.

[motun yabgu]

"HRANT İÇİN GİRDİM O SÖZLERLE ÇIKIYORUM"
Nedim Şener ise yaptığı araştırmaların bedelini ödetmeye çalıştıklarını ifade ederken, "Hrant için adalet için diyerek cezaevine girdim aynı sözler ile çıkıyorum. Hrant Dink için adalet sağlanmadıkça ne özgürlükten ne güvenlikten bahsedebiliriz. Bundan sonra bütün amacımız Hrant Dink'in kanını yerde bırakmamak olacak. İlk haberim Hrantla ilgili olacak. Gerçek hapsedilemez" dedi. Kızını çok özlediğini belirten Şener, "Kızımı okula götürmeyi özledim" ifadesinde bulundu.


                 Bu ifadesinden avrupalilarin AKP´ye yaptiklari baski neticesinde serbest birakildiklari anlasiliyor. Adamina göre adalet buna denilir. Soysuz köpek Hirant Dingil kardesinin yanina gönderecegiz seni .

[Fatih]

Bu adamlara hiç içim ısınmadı. Ne tutuklandıklarına üzülmüştüm ne de serbest bırakıldıklarına sevindim.
Bu şahıslar akp ve feto karşıtı ama bu karşıtlığın milli duyarlılıkla ilgisi yok. Bunlar eskiden milliyetçiliğin baş düşmanlarıydı. Aslında hala da aynılar. Türk denilince tüyleri diken diken olurdu. Hele Türkçülük denildimi gözlerinden, ağızlarından ateşler fışkırırdı. Akp gelip, bu arada komünistlik vs. de fiyaskoyla sonuçlanınca, boşta kalan eskinin sovyet aşığı kızıl artıklar kapağı ulusalcılığa attılar. Yavşağa baksana hala hırantın b..kunu yiyor.
 Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir.

[TÜRK-KAN]

 Zaten bunlar malum dava ve davalarda, ard arda Türk Milliyetçileri olan kişiler tutuklanınca sevinç naraları atıp Akp'ye destek veriyorlardı. Ne zaman Ak-Pkk bunlara döndü, birden iktidara muhalif oldular.

 Ahmet Şık'ın yazdığı kitapta da öyle yeni, bilinmeyen bir şey yok. Rahmetli Necip Hablemitoğlu Hocamızın Fettoş Security yapılanmasını anlatan eserlerini kopya etmiş, üzerine sadece kendi çarpık dünya görüşlerini eklemiş.

 Netice itibariyle bunların Ak-PKK ile ortak noktaları; TÜRKLÜĞE ve TÜRKÇÜLÜĞE amansız düşman olmalarıdır. İktidar ile aralarındaki mevzuda kayıkçı kavgasından ibaretti. Onu da çözmüş oldular. Ak-Pkk bunlara fazla ileri gitmemeleri gerektiği mesajını, bu hapis cezalarıyla birlikte fazlasıyla vermiş oldu.

 

[Türkistan Ordusu]

Bunlar komünist yahu. Bunlar Akp karşıtı ama Akp kürt-açılımcı diye böyle davranmıyorlar tabii. Akp dinli diye yapıyorlar.
Malum güney-doğu'daki örgüte, bu kafadaki solcular destek verir (ifade etmeden). Bunların amacı dinsiz, soysuz, milletsiz hümanist bir dünya. Türkiye'yi bunlara teslim etsen, ülkenin adını "faşist" diye değiştirirler; Anadolu filan takarlar. Keşke kalsalardı içeride.

Kck'lıları (Ragıp Zarakolu, Büşra Ersanlı...) serbest bırakırlar artık, bunların durumunu örnek alarak.

[Almıla]

Bu şahıslar tutuklandıklarında adli makamlara başvurup kendilerini Ergenekon sanıklarının kaldıkları koğuşlara koymamalarını talep etmişlerdi. Bu kişiler etkisizleştirilmek istenen asıl direnç noktalarının perdelenmesi amacıyla biraz da kulakları çekilip hizaya gelmelerini sağlamak için tutuklandılar ve nihayetinde de kendilerine çizilecek yörüngeden sapmayacaklarına dair teminat verince serbest bırakıldılar. Adamlar hala ermeni hırantın davasındalar. Bunlarda hepsi ermeni olan babası belirsizlerden zaten. TTKvY.

[Almıla]

Bu şahıslar tahliye edilince akp yetkililerinin bir çoğundan peşi peşine ve aynı doğrultuda açıklamalar geldi. Bu açıklamalar özetle "bu gazetecileri bağımsız mahkemeler tutukladı ve yine salıverilmelerine bağımsız mahkemeler karar verdi. Ne tutuklanmalarında ne de salıverilmelerinde bizim hiç bir etkimiz yoktur". Şu lafa bakar mısınız? Böyle konuşmak gereğini nerden duyuyorlar olabilir? Bu zaman kadar hiç kimse için buna benzer beyenatlar verilmemişti. Akp sanki "bakın bu kişiler bizimle anlaşıp, uzlaştı ve yakalarını kurtardılar" der gibi birilerine mesaj vermek istiyor.TTKvY.

[motun yabgu]

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20120551.asp


              Bu köprüde Yilmaz Özdil´in Ermenici Nedim senere methiyeler düzen yazisi var . Türkiyede almadik ödül birakmamista, birde uluslararasi basin entstitüsü kahramanlik ödülünü almista... Bu yaziyla Yilmaz Özdilin kac paralik bir Ermeni destekcisi oldugu aciga cikiyor . Bizde bunu kötünün iyisi diyerek adam yerine koyuyorduk . En azindan ben öyle saniyordum. Üstelik yarim kan kürt oldugunu bilerek . Megersem bu güzide (!!) kalemimiz dört dörtlük bir Hirant Dingil hayrani namussuzmus.

[Böri]

Yılmaz Özdil ile ilgili daha önce:

Yılmaz Özdil "sahte" ulusalcıdır.

İki de bir onun kaynak gösterilmesini doğru bulmuyorum.

___________________________________

ABD, bazı kişilere "sen ulusalcı ol." , "sen solcu ol.", "sen Atatürkçü görün.", "sen dini bütün geçin." diye talimat verir...

SAHTE İNSANLARA DİKKAT!

ve

Yılmaz Özdil'in çok sayıda tutarsız yazısı vardır. Star gazetesi, Sabah gazetesi, Hürriyet gazetesi, ATV ve Star Ana Haber'de çalışmıştır. "Samimi" milliyetçi olsa oralarda hiç çalıştırırlar mı?

Arada sırada elbette bazı doğruları da söylemektedir. (Yoksa hiç inandırıcı olmaz!)

_____________________________________

ABD tek ata oynamaz. İktidar partisini de destekler, "sahte" muhalefeti de kendi yaratır!

demiştim...