Adamlar haklı olarak Tayyip'i oraya koymamışlar. Ve yine haklı olarak Apo'yu koymuşlar. Şimdi RTE ile Apo'yu bir karşılaştıralım.
Apo şu an daha müebbet hapis yatmasına,ve bu kararın kesin olmasına rağmen avukatları ile görüştürülmekte. Örgütüne hapisten talimat yollayan Apo'nun bunu yaptığını herkes biliyorken, RTE buna ne ses çıkarıyor, ne de buna engel oluyor. Apo 1, RTE 0. Apo ve örgütü, devleti eski politikası olan PKK'yı pes ettirerek dağdan indirme politikasını "dağdan inin, gerisini biz düşünürüz" politikasına çevirmeyi başardı. Bunu ise yine her daim olduğu gibi, terör ile yaptı. Zaten örgütün amacı olan Türk devletini korku ile sindirme projesini başarmış oldu. Bu sinir savaşından galip ayrılan Apo, bugün her türlü küstahça şeyi söyleyebilmekte, destekçileri belki de 13 sene önce söyleyemediklerini bugün rahatça dillendirebilmektedirler. RTE ise buna sadece kılıf uydurmaktadır. Adına da demokrasi, insan hakları ve fikir özgürlüğü ismini koymaktadır. Apo 2, RTE 0.
Elbette bir politikacı için en kötü durumda bile nemalanabilecek bir şey vardır. Politika nema üzerinde yürüdüğü için RTE'nin de bundan nemalanmasını beklerdik. Onun ne derecede alçak, ilkesiz ve pragmatist biri olduğunu biliyoruz. RTE'nin aklında "açılım", "çözüm süreci" gibi şeyler uydurup, kürtlerin oyunu almak gibi bir plan vardı. O planın suya düştüğünü söylemek açıkçası yalan olmaz. TRT 6'yı açan RTE ve hükumeti, bugün bunu kürtlere karşı dillendirdiğinde aldığı cevap bunun PKK'nın yıllarca verdiği "kahramanca mücadelenin" bir meyvası olduğudur. RTE bu durumda lehine olan hiç bir şey görememekte, ama artık geri de dönememektedir. Kürt ve örgüt, RTE'nin kendi kendini soktuğu bu çıkmazdan sonuna kadar faydalanmaktadır. Apo 3, RTE 0.
Bu uzar uzar gider. RTE ve partisi gol yemekten yalama olmuştur.