MACAR, TURAN ve KUR'AN
"Hüseyin Nihal Atsız'ın Aziz Ruhuna"
Ey Türk! Atanı dinle, "titre ve kendine dön"
Önce ırkını tanı, sonra tarihe ver yön.
Madem Anadolu'muz değil bugün Rum Eli;
Yarın da Hungarya'nın ismi olur Huneli.
Turan'a baş koyanın ırkına feda başı;
Şehit, göğe ağarken kutsanır mezartaşı.
Bayrak uğruna ölen kınalı bir al koçtur;
Sen de bir akıncısın, göbek adın Malkoç'tur!
Namusundur "Üç Hilâl" ile "Kurt Başlı Sancak"
Namus için ölene "namuslu" denir ancak!
Aslını unutmazsan yaşarsın ebed müddet;
Törenden taşra çıksan neslin görecek şiddet.
Kırdırmasın Avrupa, bizi birbirimize;
Birliği anlatmalı yaşarken dirimize.
Birlikten kim koptuysa Hak Dini de unuttu;
Esir düştü, kendini "hürüm" diye avuttu.
Dinden uzak Macar'ın farkı yok Gagavuz'dan;
Oysa bunların soyu geliyordu Oğuz'dan.
Zincire boyun eğen forsa misâli gezdi;
Başı, ya orak kesti; ya da çekiçler ezdi!
İşte apaçık delil, ibretlik bir ders sana;
Kanın kurumadıysa kölelik çok ters sana.
Avrupa'yı dost bilme, Siyonistten uzak dur!
Kılıcı, Hak yolunda Allah aşkı ile vur!
Alparslan'dan bu yana çünkühaçlı hasımdır;
Unutma ki, Macar da ta ezelden hısımdır.
Ülkü, aynı ülküyse, sıla da aynı sıla;
Macar'a isim veren Hun Hakanı Attila.
Bil ki, Macar Devleti ismini aldı Hun'dan;
Hangi tarihçi-yazar kaçabilir ki bundan?
Macar, benim kardeşim; onun aslı Peçenek;
Yani "Peçenek" demek, senin gibi "Türk" demek!
Peçenek deyip geçme, Oğuz'un Soyu'ndandır;
Üç Ok'ları temsilen Gök Han'ın Boyu'ndandır.
Mert kanları ateşler "ruh" denen gizli fünye;
Irkının heybetini ölçebilir mi gönye?
Haydi Mehteranbaşı! Komutunu "de" hele;
Turan'ın haritası yön versin dev pergele.
Ekvator çizgisine bir ok uçup saplansın!
En kavi cetvel bile o an iltihaplansın!
"Delsin yine Roma'nın kalbini o mızraklar"
Çiğnenmedik bir toprak bırakmasın kısraklar.
Asker, "Ey Şanlı Ordu" marşımızı söylesin;
Törenlerde atılan nutku Ertay neylesin?
"Delikanlım, işaret al ki sen de atandan"
Asya'nın Bozkurtları eksilmesin vatandan!
Elini çözse dahi bir buyrukla Kurt Kaya;
Gök Börü'ler kılıçla hilâl çizsin uzaya.
Üç ok salsan, göklere üç hilâl perçinlenir.
Işığında yepyeni Kür Şad'ların dinlenir.
Şehit, Burak'a binse fetholunur şu feza;
"Hem kudret, hem de zafer" miras sana hakeza.
"Dağlara tırmanırken gemilerin denizden"
"Allah" sesleri arşı yırtar, çıkıp genizden.
Ve burnunda uçmağın mis kokusu tütünce;
Ve Tanrı Dağları'nda kut borusu ötünce;
Altay'dan kalkan yiğit, gider Tuna'ya cenge;
Çünkü seni kutsadı ebede dek Selenge.
Tuna Turan'a akarmehter köse vuranda;
Bir gün Macar'ın gözü nuru bulur Kur'anda...
Ozan Ertay
Kars, 13 Aralık 1975
Türkçülük Kurultayı-Ankara 3 Mayıs 1976
Asya'nın Kılıncıyım (1979)