Saz ve söz ehlinden bir garip ozan, milletinin içine ayrılık tohumları ekenleri gördü. Türk'ün geçmişini, törelerini, imanını inkâr edip soysuzluğa baş çekenleri gördü. Alevîlik, Sünnîlik, Kızılbaşlık... diye, Oğuz boylarının ocağına incir ağacı dikenleri gördü. Düşmanlarca kandırılıp kardaş kanı dökenleri gördü. Bağırsa, duyulmazdı. Duyanlar ayılmazdı. .Gönlü ve gözleri dolu; dede yadigârı sazını duvardan aldı… Kendisi bin yıl önceki bir Alperen ozan, sazı da kopuz oldu. Gözlerinin ve gönlünün dolusu ile yüzyılların gerisinden milletine seslenip çaldı, çaldı, çaldı... Kanayan yarasını tuzladı, ağladı, sızladı, Oğuz boylarını Oğuzladı, birlik ve dirlik üstüne kopuzladı, ayrılığı, gayrılığı topuzladı :
ALEVÎ -SUNNÎ -KIZILBAŞ
Ta ezelden hür milletiz;
Soyu-sopu gür milletiz,
Kandan, candan bir milletiz,
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Aynı mayadan yoğrulan,
Türk, Türkmen diye çağrılan.
Aynı kıbleye doğrulan
Secdeye konulan bir baş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Dedemiz bir torunlarız,
Dün, bugün, ve yarınlarız ,
Yüceleriz, derinleriz...
Yunus Emre, Hacı Bektaş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Oğuz'un yirmi dört boyu,
Yüce Türk'ün şanlı soyu,
Dede, baba, amca; dayı…
Bibi, teyze, bacı, kardaş.. .
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Karavaştan olmaz vezir,
Olmaz münafıkta özür,
Olmaz ayrılıkta huzur…
Alkaevli, Kınık, Yazır
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Soysuza verirsen değer
Döner ecdadına söğer;
Haydi, haykır Türksen eğer:
Yaparlu, Dodurga, Döğer
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Fitne, fesat… Bir kör kuyu,
Bir olmaktır Türk'ün huyu.
Vatanımın kırk bin köyü
Karaevli, Bayat, Kayı
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Gönlüm küskün, bağrım ezik
Ne fidanlar düştü yazık !
Unutma ey sütü bozuk!
Eymür, Salur, Çepni, Kızık
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî, Kızılbaş…
Bu gök, bu deniz, bu hava,
Bu yayla, bu dağ, bu ova...
Kanımızla geldi tava.
Alayuntlu, Büğdüz, Yıva
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî Kızılbaş…
Birlikte bayrak açana,
Koş birlik andı içene.. .
Lanet, birlikten kaçana…
Çavuldur, İğdir, Beçene
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Öz kardaşlar olmaz dargın
Dargın olsa, düşer yorgun
Haydi, ey Yüreğir, Kargın!
Haykır gece, gündüz, her gün…
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Bir gövdede bir can yaşar
Birlik yolu dağdan aşar
Haydi, durma sen de başar!
Beğdili, Bayındır, Avşar
Bir temel, bir duvar, bir taş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Bilsin bunu âr edenler,
Söz, canına kâr edenler,
Soyunu inkâr edenler
Haramzadedir ey gardaş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Ey paraya, pula yatan!
Sensin bizi ayrı tutan
Allah'tan kork, kuldan utan
Ebâ-enced bir, öz gardaş,
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
İçimize kin soktular,
Dinsizliği din soktular,
Kızıl Moskof, Çin soktular. ..
Dediler olsun hurdahaş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Yüzümüzden öven bunlar,
Ardımızdan söven bunlar,
Seni, beni döven bunlar,
İsterler olsun hurdahaş,
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Ağam! ev bizim, söz bizim,
Yürek yakan bu köz bizim,
Bu kan, bu can, bu öz bizim...
Aynı doku, aynı kumaş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
Uyudun kaç asır boyu…
Uyan ey Oğuz'un soyu!
Baba, dede, amca, dayı...
Bayramdır bu, gel kucaklaş
Alevî, Sünnî , Kızılbaş…
NİYAZİ YILDIRIM GENÇOSMANOĞLU