Yıllardan 2006..., elimde akreplerle hazırdayım diyorlardı bir kullanıcı iletisinde. . 10 yıl olmuş değişen bir şey yok. Üniversitede indirmeye çıkardık 30 kişi, olurduk bir anda 7-8
Hun Türk Kandaşımı gayet iyi anlıyorum.
Bir benzeri daha yeni yaşandı...
Geçen gün dernek genel merkezinin olduğu sokakta komünist partililerle ciddi bir durum oldu. Karşı atak yapılacak diye duyuru yapıldı. Keşke duyuru yapılmasaydı. Normal gelenlerin bile büyük bölümü o gün derneğe gelmez oldu. Ve hatta dernek yöneticilerini galeyana getirip, tahrik edenler bile o günden sonra bir daha derneğe uğramadılar.
Derneğin olduğu binada Türkçülüğü kimselere bırakmayan ve kendi kişisel işleri için derneğin gücüyle rakiplerini tehdit eden, sözüm ona lafta en birinci Türkçü olan vatandaşa o gün dairesinin balkonundan komünistleri gizlice kameraya çekelim teklifimizi hay hay ne demek diye karşılayıp iş için kapısı çalındığında kapısı açılmamış, telefonuna cevap verilmemiş ve polis araya girip olaylar bir şekilde sona erdikten üç-beş saat sonra büyük bir pişkinlikle ancak ortaya çıkmıştır. Hep diyoruz. Korkak adamın davası olmaz diye...
Ne yazık ki iddiasını yüreğinde taşıyacak adam o kadar az ki... Buna çeşitli vesilelerle defalarca tanık olduk.
Durum uğraşa fiilen katılmak noktasında buyken maddi olarak destek olmak noktasında da aynı. Yani kuru laf var, klavye arkasından esip-gürlemek gırla. İş gerçeğe dökülünce Nasrettin Hocanın fil mevzu birebir yaşanıyor...
Artık bunlara alıştık...
Ergene karı boşamak ne kadar kolaysa, klavye gerisinden esip, gürlemek de o kadar kolay.
İcraat...
Bir kaç istisna dışında, tamamına yakını, kocaman bir sıfır.
Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun.