Biz Kime Oy Vereceğiz ?

[Tanrının Kırbacı]

Türkiye'de karamsarlığa düşecek belki de binlerce konu var ama bütün bunların içinde en önemlisi oy verilebilecek bir partinin olmayışı. Türkçü, milliyetçi bir insanın oy verebileceği hiçbir parti yok. Hatta ve hatta oy verilebilecek bir parti bile yok. Bence şuan ülkedeki parti açlığı öyle bir boyutta ki eğer Türkçü, milliyetçi bir parti sağlam bir kadro ve sağlam bir teşkilatla aday olursa en az %10 alır diye düşünüyorum. Hem gençliğin artık Türkçülüğü benimsemesinden hemde internetin artık 5 yaşındaki çocuk tarafından bile kullanılmasının getirdiği avantajlar sayesinde sağlam kadro ve sağlam teşkilata sahip Türkçü bir partinin güçlenmesi çok da uzun sürmeyecektir. Hal böyle iken ortada saydığım niteliklere sahip partinin veya parti çalışmasının olmayışı bana binlerce kez neden sorusunu sorduruyor. Neden kimse böyle birşey için bir uğraş içerisinde değil ? Neden mhp'den ihraç edilen insanlar yeni bir parti kurmuyor veya Türkçü teşkilatları güçlendirme arayışına girmiyorlar ? Neden ?

[[Hun Türk]]

Alternatif bir partinin yüzde 10 gibi güçlü bir sayıyı -gerçekten- elde edeceğini düşünmüyorsunuz değil mi?

[Çağrıbey]

Yıllardan beridir Türkçülerin bir türlü kendilerini soyutlayamadığı ya da özellikle soyutlamak istemediği bir kaç konu var.
Bunların başında: 1-Parti/siyaset 2-Din/inanç geliyor.
Artık şu tabuları yıkalım. Türkçülük ülküsünün zafere ulaşmasının tek yolu partiymiş gibi dar kalıpları kafamızdan atalım. Belki siyasi partiler kutlu hedefe varma yolunda belli ölçüde araç veya geçici bir süreliğine yöntem olabilir ama asla ve asla yegane vasıta ve yöntem değildir.
STK denilen sivil toplum kuruluşları topyekun Türk Milletini meslek, sanat, eğitim, ilim, teknoloji vb. dallarda örgütleyerek bilinçlendirmeyi amaçlayan bir söylem ve yöntem olarak ilk defa Türk Milliyetçileri tarafından dillendirilmiş olmasına rağmen uygulamada gerekli adımlar atılamadığı için ne yazık ki bu yöntem Türk Milletine ve Devletine düşman odaklar tarafından tarikat ve cemaat yapılanmaları şeklinde neredeyse toplumun yarısından fazlasını kuşatması ve kontrolü altına almıştır.
Parti dediklerimizin neler yaptığını, küçücük çıkarlar uğruna nasıl kırk takla attıklarını, canlı canlı, izliyoruz.
Türkçüler ilmin, Türk tarih, kültür ve medeniyetinin ışığında berrak, açık ve anlaşılabilir tanım ve söylemlerle Türk Milletinin huzuruna çıkmalı ve milletle bütünleşmelidir.
Türkçü fikriyat ve O'nun mensupları milletinden kopuk vaziyettedir.
Milleti aldatıp, kandıran cemaat ve tarikat yapılanmalarının sarf ettiği gayretin yüzde birisini bile sarf etmeyen; tembel, umarsız, özveriden uzak, içtenlikten yoksun, bağlılık duygusu sıfıra yakın kişiler/kadrolar nasıl başarıya ulaşacaktır?
Herkes şapkasını önüne koyup önce kendisini sorgulayarak işe koyulmak zorundadır.
Milleti suçlayarak, olanakların yetersizliğinden, şartların zorluğundan bahsederek bir yerlere varılmaz.
Aynı kandan ve soydan olduğumuz halde bizim bütünleşemediğimiz milletimizle elin yedi kat yabancısı ve de üstelik Türklük düşmanı; soysuz, etnik döküntüler, bir yolunu bulup, milletle bütünleşebiliyorlar.  Bu etnik döküntüler Türk Milletinden beslenip, O'ndan aldıkları güçle Türk Milletine ve Devletine ölümcül zararlar veriyorlar.
Bundan beş yıl önce kanunlar çerçevesinde bütün Türkçüleri bir araya getirecek bir yapı ve çatı olsun diye kurulan Türkiye'nin tek resmi Türkçü Derneğine Türkçülük nutukları atmakta birinci, ancak iş icraata gelince sonuncu olanların verdiği zarar elin yabancısından daha fazla oldu.
Türkçülük iddiasında bulunanlar-ki özellikle iddiasında bulunanlar diyorum zira bu zamana kadar Türkçüyüm diyenlerin kahır ekseriyeti sadece gargaracıydı- kendileriyle nefis muhasebesi yapmalıdır. 
Ata sözümüzün dediği gibi:
Önce iğneyi kendimize batıralım, değil çuvaldızı, kılıcı bile başkasına batırmak kolay olur.

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey.

[Tanrının Kırbacı]

Çağrıbey yazılarınızı çok beğeniyorum fakat herhangi bir çözüm sunmamışsınız ya da ben göremedim. STK'ları örnek vermişsiniz mesela ama sonucun Türkçüler için umulduğu gibi olmadığından ve STK'ların yerini cemaat ve tarikatların aldığından bahsetmişsiniz. Ben buna ek olarak STK'ların kürtçülerin ve Türk düşmanlarının elinde olduğunu eklemek istiyorum. Günümüzdeki bütün Türkçü derneklerin görüş ve düşünce biçimi olarak olması gerektiği gibi Türkçü noktada olduğu çok açık ama bu derneklerin neden tek çatı altında birleşmediğini hala anlayabilmiş değilim. Ben İstanbul'daki Karakalpaklılar derneğine gittim ve onların bütün Türkçüleri tek çatı altında toplama fikrine sıcak bakmadığını gördüm. Açıkçası bu durum bana çok saçma geldi ve sinirlerimi bozdu. Amaç Türkçülerin tek yumruk olmasını sağlamak mı yoksa herkesin dağınık bir biçimde kendi kafasına göre mücadele(!) etmesi mi ? Başarıya ulaşmak için en önemli şey bana göre örgütlenmedir fakat şuan örgütlenmenin ö'sü bile yok. Tabi kendine milliyetçi diyen ama özünde dinci olan "ülkücü"leri takdir etmek gerek bu konuda. Neredeyse her ilçede şubeleri var, örgütlenmede başarılı oldukları çok açık ama şuan tayyibin başkanlığını destekliyorlar bu ülkücü kardeşlerimiz.

Hal böyle iken bizim her zamandan daha çok sesimiz çıkması gerekirken ve daha çok birbirimize kenetlenmemiz gerekirken neden herkes bu kadar umursamaz aklım almıyor. STK, parti, dernek hepsi olur yeter ki ortalık bu şerefsiz dincilere, Türk düşmanlarına, kürtçülere kalmasın ama bana sorarsanız şuan ilk önce dernekleşip, örgütlenip ondan sonra Siyasi partiye evrilmemiz. Belki şuan oy verebileceğimiz bir parti olsaydı sadece STK ve dernek olarak örgütlenebilirdik fakat oy verebilecek parti olmadığından şuan bizim için en gerekli şey bir siyasi partidir. Bu hususta elimden gelebilecek herşeyi yapmaya hazırım fakat hepsinden önce Türkçülerin birlik olmaya yanaşmaları gerekir.

[leooel]

MHP olmalı şuanki şartlarda kendimizi tam olarak ifade edecek bir parti olmayabilir bu hiç birşey yapmamaya itmemeli karamsar olmamalıyız en azından milliyetçiliği destekleyen bir oluşum var biz bu çatı altında güçlendikçe düşüncelerimizi anlattıkça sayımız artacaktır ortak noktalarımızın olduğu bir parti bu partiden devşirebiliriz. Bu partinin yokluğu daha da karamsardır

Ülkücülerin tamamının dinci olduğunuda düşünmüyorum bilgisizler sadece bu zamanla aşılabilecek bir durum

Nihat Atsız ın  bir parti oluşumu içine girmemesinin eksikliğini hissediyoruz ne yazık kı

[turania_25]

Kime Oy Vereceğiz diye bir soru sorulmamalı aslen...

Bu soruyu sormak, koyun olmanın ya gereği yada farkında olmayışlığın uyku halidir.

Çünkü kendikendime yetersizim, sürü nereye giderse ben de oraya gideceğim'in ilanıdır!

Evet mi Hayır mı? bu ülkenin kaderi, her bireyin atmış olduğu adımlar bütünüyle gerçekleşecek olan durumdur. Ancak, siyasetin kirli yüzünü 13 yıldır zirveye çıkaranlar sayesindedir ki, siyasete güven artık dibe vurmuş duruma getirildi.

Burada yapılması gereken, ilgili maddeleri değerlendirip ona göre karar vermektir. Sonuç değişmeyecek dahi olsa, her bireye düşen vatandaşlık görevinin yerine getirilmesidir.

(Sonuç hayır çıkacak olursa, değişecek sandıklarımız hal-i hazırda zaten nöbette! Olsa ki bu gerçekleşmedi ve sonuç hayır oldu, bu defa da B Planı devreye girer ve seçimlerde yapılan pisliği yinelemek adına, ülke kaosa sürüklenmeye, insanlar zarar görmeye çoktan başlamış olacaktır! Tehditle, diktayla yönetilmeye kalkışılan bir durum için, neden referandum? o da ayrı bir soru işareti vesselam...)