Aktüel Dergisi son sayısında (sayı,49) “ 83 yılık sır” diyerek
Osman Ağa ile ilgili olmadık yalana başvurmuş, bu da yetmemiş
çarpıtmayı kapak haber yapmıştır. Hele Cemal Şener çok daha
büyük hata yapmış, Atatürk’ün Giresun’a gidemediğini söylemiştir.
Bu ve daha pek çok çarpıtma ile ilgili olarak sütunum
çerçevesinde doğruyu sizlere aktaracağım.
Atatürk’ün sadık Muhafızı 47.Gönüllü Alayının kurucusu ve
kumandanı Yarbay Topal Osman Ağa ile ilgili yazılanlara cevabı
vereyim.
Buyurun.
1.Dergi 28. sayfada Osman Ağayı kast ederek “tarih sahnesine ilk
çıkışı, I.Dünya Savaşı ilk başladığında memleketi Giresun’da
topladığı yaklaşık 100 kişilik grupla Cezaevinin kapısını açtırıp
150 mahkûmu çetesine katmasıyla oldu” diyor ki, yanlıştır. Çünkü
Osman Ağa, 1912’de patlak veren Balkan savaşına Giresun’dan
toplanan 63 Arkadaşıyla gönüllü olarak katılmıştır. Katılmaya bilirdi.
Çünkü o günlerde varlıklı aileler çocuklarını askere göndermemek
için askerilik bedelini şubeye yatırıyor, askerlik yapmış sayılıyordu.
Osman Ağa için de ailesi 54 altın yatırmıştı. O, ailesinin yatırdığı
54 altını geri almış, üstelik bir de gönüllü yazılmıştır.
2.”Rumların Karadeniz’den uzaklaştırılmasında aktif görev aldı”
bilgisi de yanlıştır. İlköğretimden üniversiteye kadar bütün inkılâp
tarihi kitaplarında da yazıldığı gibi Rumlar 1923 yılında
Yunanistan’la karşılıklı rızaya dayalı olarak yapılan anlaşma gereği
Karadeniz’den göçmüşlerdir.
3.”1921 yılındaki Koçgiri İsyanının bastırılmasında gösterdiği
acımasızlık..” diye başlayan bilgi de yanlıştır. Yunan Ordusu
Sakarya hattına doğru ilerlerken, Anadolu’da iç isyan başlatılmıştı.
Bunun bastırılması gerekiyordu. Ankara, merkez Ordusu
Kumandanı, Nurettin Paşa’yı ve beraberinde o günlerde Giresun
gönüllülerinden kurulu bulunan Osman Ağa’nın kumandanı
bulunduğu 47. Alay’ı yardım amacıyla görevlendirdi.
İsyan bastırıldı. Özellikle “Ay ışığı”
bölgesinde şiddetle çarpışmalar oldu. İsyan bastırıldı. Giresun
gönüllü alayının burada gösterdiği yararlıklardan dolayı Osman
Ağa’ya Genel Kurmay tarafından ödül verildi. Olayı takiben Merzifon
Amerikan Kolejline baskın düzenlenerek Pontus faaliyetlerine son
verildi. Ağa Ankara’da Meclis önünde toplanan kalabalıklar
tarafından saatlerce alkışlandı. Buradan Sakarya Savaşına gidildi.
Şimdi, Koçgiri isyancılarının torunları Osman Ağa’ya bu sebeple
düşmandır. Yazılarında Koçgiri’yi savunamadıklarından Onu
karalarlar, kötülerler.Çünkü oyunu bozan Osman Ağa’dır.
4.”Liberal çizgisiyle dikkat çeken Ali Şükrü Bey” tanımlaması da
yanlıştır. Ali Şükrü Bey, liberal çizgide değil, hilafet
çizgisindeydi.
5.Gelelim, söz konusu derginin kapak haber olarak takdim ettiği
asıl konuya. Yalnız burada şu hususun altını çizelim. Osman Ağa
tarafından öldürttüğü ileri sürülen Ali Şükrü Bey, aynı zamanda
Giresun’un da milletvekilidir. Yani Osman Ağa’nın da vekilidir.
Çünkü Giresun 1922 Nisanına kadar Trabzon Sancağına bağlı bir
kazadır.
Dergi diyor ki.”Topal Osman ve çetesi Çankaya Köşkünü kuşatır.
Atatürk’ün koruması ve en güvenilir adamı olarak gösterilen Topal
Osman, Mustafa Kemal’in Köşkten çıkmasına izin vermez.” Bunu
hatıralarında belirten her kimse yalan söylemektedir. Yazımın
başında da belirttiğim gibi ben Giresunluyum.
Söz konusu olay günü
Köşkte nöbetçi olan kişi Giresunlu Kumaş Mehmet Efendidir. Kumaş
Mehmet Efendinin yakınlarına sordum. Kısaltarak aktarıyorum.
Rahmetli diyormuş ki: “Paşa sofrasındaydı, ara sıra kendisi
pencerede görülüyordu. O gün olaydan bir saat kadar evvel Ağa ile
karşılıklı şakalaştılar. Çatışma çok sonraları oldu. Ağa ölünce
bizim de tüfeklerimizi aldılar”
Aktüel Dergisinin konuya ilişkin yazısı zaten kendi içinde
çelişkili. Bir taraftan “Ağa köşkü tehdit altına aldı sadece
çocukların ve kadınların çıkmasına izin verdi” diyor öte yandan,
“Latife Hanım erlerden birine portakal sandıklarını getirtip, başına
Atatürk’ün kalpağını takarak kendisini Atatürk sansınlar diye
sandıkların üzerine çıkıp dolaştı” diyor, daha sonra da her taraf
kurşunlanmıştı” diyerek boyu kısa latife Hanım’ı kurşunların önünde
tutuyor. Bu yazıya göre Latife Hanım’ın boyu Çankaya Köşkünün
penceresine ancak yetişiyor; otursa görülmüyor. Acaba öyle mi?
6.Son olarak Cemal Şener’in yanlışını düzeltmek istiyorum.
Mustafa Kemal’in Giresun’a gelmediğini gemide beklediğini
söylüyor. Yanlıştır.
Mustafa Kemal 19 Eylül 1924 Günü Giresun’a gelmiş,
geldiği gemi açıkta demirlemiş, Giresunlu gençler kayıkla sahile
getirmişler ve halk çok büyük tezahüratla karşılamıştır. Burada
Osman Ağa’nın oğlu İsmail Bey, Atatürk’ün elini sıkmış, “babamı ne
yaptınız paşam” demiş Atatürk’te “Osman Cumhuriyet şehididir.”
Cevabını vermiştir.Paşa, Giresun’da Faransızca olan bir lokantanın
adını Türkçeye çevirmiş, Bilgi Yurdu Derneğini ziyaret ederek “ayrı
gayrı olmaz adınızı Türkocağına çevirin” diyerek validen yardımcı
olmasını istemiştir. Şehirde 2,5 saat kalmış, buradan Ordu iline
gitmiştir.
Osman Ağa’nın ilk gömüldüğü yer olan Giresun Kalesindeki
Kurban Dedenin yanında idi. Şimdiki yerine taşınmasını yine
Atatürk istemiş ve 1925 yılında mezarı taşınmıştır.
Konuya vereceğimiz daha başka cevaplar da vardı. Olabildiğince
kısaltık. İnşallah ilerde açıklarız.
kaynak giresungazete.net ahmet gürsoy