Gönderen Konu: ATAMIZI Ağlatan Olay  (Okunma sayısı 3500 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı EFE

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 206
ATAMIZI Ağlatan Olay
« : 05 Eylül 2006 »



Yıl 1922. 14 Ocak gece yarısı. Mustafa Kemal’in özel treni Eskişehir’e doğru gidiyor. Bu yolculuk bir kamuoyu yolculuğu olacak ve Gazi, savaş sonrası Anadolu’sunda bazı şehirlerin nabzını yoklaya yoklaya İzmir’e gidip annesini görecek. Ve Latife’yi.

Ama o gece çok sıkıntısı var Mustafa Kemal’in ve bir türlü uyku tutturamıyor.

Ali Çavuş kompartımanın kapısı önünde sigara üstüne sigara içiyor. Kapıya dayanmış karanlığı seyreder ken bir yandan da kendi kendine mırıldanıp duruyor.

“Bu işin bu kadar çabuk oluvereceğini hiç düşünmedim.

İşte, sonunda şifreli telgraf geldi. Zübeyde anamızı yitirdik. Peki, ne duruyorum. İçeri girip onu uyandırmalıyım. Ama işe bak, giremiyorum. Kıyamıyorum paşama. Nasıl derim ki: ‘Anamız öldü paşam!’ diyemem. Onun yüreği anası için atar. Hep söyler. Vatanı kurtarmakla anasını kurtarmak aynı anlama gelir onun için. Kapıyı açsam, telgrafı uzatsam, ‘Paşam sen sağ ol’ desem ‘Eyvah demez mi?’ ‘Koca vatanı kurtardım ama anamı kurtaramadım demez mi?"

Ali Çavuş, anlattığına göre birden yerinden sıçramış. İçeriden bir ses geliyor. Mustafa Kemal sesleniyor.

Çavuş kompartıman kapısını açıp selam duruyor:

“Emret Paşam”.

Mustafa Kemal yatağa oturmuş soruyor telaş ile:

“Ne demeye kapıda bekliyorsun sen?”

“Uyku tutturamadım da Paşam”

“Annemden bir haber var mı?”

“Az önce bir telgraf geldi dediler, şifreyi çözünce size sunacaklar.”

“Boşuna kıvranma Ali, benden de saklamaya çalışma. Ben haberi aldım.”

Ali Çavuş bir şey yokmuş gibi durmaya çalışıyor ve merakla soruyor:

“Ne olan, ne haber aldın ki paşam? Hayır haber inşallah.”

Mustafa Kemal usul usul anlatıyor.

“Az önce dalmışım, rüyamda yeşil bir ovada anamla el ele geziniyorduk. Hep olduğu gibi bana birşeyler anlatıyordu. Birden bir fırtına çıktı. Bir sel bastırdı, anamızı aldı götürdü. Hiçbir şey yapamadım. Hiç, hiç!..”

Çavuşu bir titremedir almıştı. Derken.. Mustafa Kemal emri verdi:

“Çocuk! Al getir şu telgrafı, hemen!”

Ali Çavuş kompartımandan çıkar çıkmaz, çözümü getiren görevliyle karşılaştı.

“Ver onu” dedi. “Paşamız bekliyor.”

Kağıdı aldı, içeri girdi, selam durdu ve: “Sen sağol paşam” dedi.

“Millet sağ olsun.”

Gözünden iri bir damla göz yaşı akıvermişti. Çavuş “Ağlama paşam” diye yalvardı.

“Neden? Ben insan değil miyim? Anam öldü. Ben buna ağlarım. Ama, Anavatan kurtuldu. Bununla da te selli bulurum. Benim için ikisi bir.”

İşte ben bunun için:

‘Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini’ diye cevap vermedim mi Namık Kemal’e? Birden Mustafa Kemal ile Ali Çavuş birbirlerine sarıldılar ve açık açık, hıçkırıklarla, içli içli ağlıyorlardı.


“TÜRK'ler  Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. TÜRK'ler ne Amerikanlaşacak ne batılılaşacak nede araplaşacaktır. O sadece özleşecektir.

Aslanonur

  • Ziyaretçi
Ynt: ATAMIZI Ağlatan Olay
« Yanıtla #1 : 06 Eylül 2006 »
Atamızın böyle bir olayını daha önce okumuştum.

Hastalığı iyice artmış,sanki ölümünü anlamıştı.

Bir gün bir rüya görür ve kalktığında Salih Bozok'a anlatır.

"Salih bugün bir rüya gördüm,ikimiz kuyuya düşüyorduk seni kurtarıyorlardı beni kurtaramıyorlardı."

Rüyadan bir hafta geçmeden Ata yitirilir. Salih Bozok intihar eder.

Atamızı kaybederiz ama Salih Bozok kurtulur

Çevrimdışı 38asa

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 44
    • http://www.sinanoglu.net
Ynt: ATAMIZI Ağlatan Olay
« Yanıtla #2 : 07 Eylül 2006 »
Kandaşlartım paylaşımlar için sağolun.
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...

Çevrimdışı ozerkhan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 26
Ynt: ATAMIZI Ağlatan Olay
« Yanıtla #3 : 10 Eylül 2006 »
ırkdaşım paylaşımın için tşk.
Kürşadın narasıyla indik Tanrı dağından.Ruhumuzu kandırdık Orhunun kaynagından.Bu kaynaktan içenlerin yürekleri TÜRK olur.TÜRKE KEFEN BİÇENİN ÖLÜMÜ KORKUNÇ OLUR!!!

Bozoklu Bozkurt

  • Ziyaretçi
Ynt: ATAMIZI Ağlatan Olay
« Yanıtla #4 : 28 Eylül 2006 »
Soydaşlar bu güzel paylaşımlar içün teşekkür ederim.
Yazan ellerinize sağlık...