(Alıntıdır.)
"Asker-Erdoğan çatlağı genişliyor"
Türk ordusunun, Nevruz öncesi alarma geçtiği, Türkiye'de görülmemiş siyasi sorunların yaşandığı öne sürüldü.
ABD'de yayınlanan Washington Times gazetesi, “Kriz, askeri komutanlar ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında genişleyen bir çatlağı da içeriyor” iddiasında da bulundu. Muhafazakar Washington Times gazetesi, “Gerilimlerin arasında ordu alarmda” başlıklı haber yorumunda “Türkiye, bu hafta görülmemiş siyasi sorunlar ile çevrilmiş bir ilkbahar festivali sırasında Kürt asilerinin saldırılarını engellemek amacıyla ordusunu alarma geçirdi” diye yazdı. Gazete şöyle devam etti:
“Kriz, komutanlar ile Başbakan Erdoğan arasında genişleyen bir çatlağı, Kürt aşırı unsurlarınca yeni saldırı uyarısı ve Türkiye'nin Avrupalı ortaklarını kaygılandıran yükselen milliyetçi harareti de içeriyor.”
ABD ile gerginlik olasılığı
Erdoğan'ın işini, Kuzey Irak'ta ayrı bir Kürt devletinin kurulması olasılığının ve ABD Kongresinin “Ermeni soykırımı” kararını benimsemesi tehlikesinin ABD ile ilişkilerde gerginlik yaratması olasılığının, daha da karmaşıklaştırdığını kaydeden gazete, Türk basınında yayınlanan haberlerde Türkiye'deki sorunların, ülkenin modern tarihinde görülmemiş boyutlara ulaştığının belirtildiğine dikkat çekti.
Washington Times, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonu hakkına ilişkin açıklamalarını anımsattıktan sonra böyle bir ortamda Kürtlerin Nevruz'u kutlamaya hazırladıklarını, PKK'nın da turizm merkezlerinde saldırılar düzenlemekle tehdit ettiğini belirtti. DTP'ya yönelik operasyonlara da yer veren Washington Times, Nevruz öncesi haftalarda “Türk siyaset sahnesinde, üst düzey askeri kadrolar ile ordu tarafından giderek artan bir biçimde İslamcı eğilimleri göstermekle suçlanan Erdoğan arasında büyüyen gerilimlerin nedeniyle çalkantıların yaşandığı” yorumunu yaptı.
Ordunun 1999 yılında “Militan İslam'a bağlılığı ile tanınan” döneminin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın görevinden uzaklaşmasında etkili olduğu savına yer veren gazete, şunları yazdı:
“Sayın Erdoğan'ın Türkiye'nin laik sistemini terk etme niyetini hiçbir zaman dile getirmemesine karşın askerler ve laik çevreler, İslamcı politikacıları hükümet görevlerine atamasını, ve eşinin, yasaların yasakladığı kamu binalarda başörtüsü kullanmasını içerliyorlar.”
Washington Times, Erdoğan'ın Kongre'ye sunulan “Ermeni soykırımı” tasarısını sert dille eleştirdiğini belirterek, “Bush Yönetimi, dünyanın en istikrasız bölgelerinden birinde bulunan kritik NATO üyesi Türkiye ile ilişkilerine verilecek zarardan korkuyor” diye yazdı.
---------------------------------------------------------------------
Bilmem dikkat eden oldu mu yukarıdaki haberde bir ''kriz''den söz ediliyor.Bu krizi yaratan biz miydik, yoksa bu kriz Batı'nın hüsn-ü kuruntularından(!!!) birisi miydi, bilinmez ama Türkiye'nin yeni bir döneme gebe olduğu aşikardır.
Yazıda başbakanın bazı açıklamaları da yer almış;bu açıklamalar tıpkı Mütareke döneminin Damat Ferit'lerinin yaptığı yapmacık protestoları aşamıyor.Ya da sözün doğrusuyla aşmıyor.''RTE'nin Türkiye'nin laik anlayışına müdahele olmadığı'' diye birşeyler geçiyor yazıda..Yahu Laikliğe karşı olmayan birisinin;''Minareler bilmem neyimiz, şunlar bilmem şuyumuz'' gibi sözler etmesine imkan var mı?Hem de Siirt'te okunan bu şiiri Ziya Gökalp'a dayandırmak gibi bir çirkefliği Laik bir insan yapabilir mi?Yapmaz yapamaz zaten.
Biz bu herifin vakt-i zamanında İBDA-C denen, eski zamparalardan Necip Fazıl yontması bir illegal islami terör örgütünün en tepesindeki adam olduğunu bilmiyor muyuz?Washington Times'ın bu yazdıklarına gülüp geçmekle beraber, bir noktanın altını -epey bir kalınca- çiziyorum;bu haber şunu gösteriyor ki
Tayyip ve eşbakanı olduğu BOP tasarımının diğer ucundaki tasrımcılarının etekleri tutuşmuş durumda.Ki zaten gazetelerde geçen bir haberde bizzat ABD'li yetkililer Irak'ta hazırlık yapmak için 6 ayları kaldığını söylüyorlardı.
Diğer bir konu; İlker Başbuğ Paşa'nın Nevruz ile ilgili yaptığı açıklamalar Washington'da bir ''korku bombardımanı'' etkisi yaratmış.Çünkü Irak'ta geç kalan hükümetin ağır-hantal ve ihanete kaçan politikaları bir süre işlemez hale gelecektir.Değerli soydaşlarım sizlerde çok iyi bilirsiniz ki;politikanın sözünün bittiği yerde silahların ölüm kusan etkisi başlar.Bu her zaman böyle oldu kıyamete kadar da böyle devam eder.
Türk Ordusu Ortadoğu'nun en güçlü ordusu..Ve bu ordunun soyadına yakışır şekilde ''Başbuğ''casına açıklamalarda bulunan ikinci adamının sözleri yüreklerimizi ferahlatmaktadır.Tanrı ordumuzu milletimizin başından eksik etmesin.Görünenler insanları aldatmasın:çünkü her göz aynı şekilde göremez bazen gördüğümüz bir serapta olabilir!
TTK!
