Gönderen Konu: BİLGE KAAN VE TONYUKUK  (Okunma sayısı 4056 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Kök-Börü

  • Ziyaretçi
BİLGE KAAN VE TONYUKUK
« : 12 Şubat 2007 »
BİLGE KAAN
 
Bilge Kaan, 683 yılında doğdu. Babası GökTürk Devleti’ni yeniden kuran İlteriş Kutlug Kaan, annesi İlbilge Hatun’dur. 8 yaşında babasını yitiren Bilge, 24 yıl boyunca GökTürk Devleti kağanlığı yapan amcası Kapağan Kaan’ın elinde büyüdü.

          Bilge Kaan, amcası öldüğünde yerine geçen oğlu İnal’ı devirerek 32 yaşında GökTürk Devleti’nin başına geçti. Devletin yönetimini ele alan Bilge’nin ilk işi iyi bir yönetim oluşturmak oldu. Bunun için, ordunun başına 31 yaşındaki kardeşi Kül Tegin’i, vezirliğe de Tonyukuk’u getirdi.

Bilge Kaan’ın en büyük hayali milletini yerleşik hayata geçirip onları şehirlerde oturtmak idi. Ama buna vezir Tonyukuk karşı çıkarak, “Türkler, Çinlilerin yüzde biri kadar bile değildiler. Su ve otlak peşindedirler. Avcılık yaparlar. Belli bir yerleri yoktur ve savaşçıdırlar. Kendilerini güçlü görünce, orduları yürütürler. Güçsüz bulunca kaçarlar ve gizlenirler. Çinlilerin sayı üstünlüklerini böylece etkisiz kılarlar. Türkleri surlarla çevrili bir kentte toplarsanız ve bir kez Çin’e yenilirseniz, onların tutsağı olursunuz ” dedi.

Bilge Kaan, bir dönem de Türkler arasında Budizm’i yaymak hevesine kapıldı. Tapınaklar yaparak Türkleri Budist yapmak arzusunu taşıdı. Vezir Tonyukuk, bu düşünceye de karşı çıkarak, Budizm’in insandaki hükmetme ve iktidar duygusunu zaafa uğrattığını, kuvvet ve savaşçılık yolunun bu olmadığını, eğer Türk milletinin yaşaması isteniyorsa bu din ve tapınakların ülkeye sokulmaması gerektiğini söyledi.

Bilge Kaan, çok itibar ettiği Veziri Tonyukuk’un tavsiyelerine uyarak, aklından geçen bu planları yapmadı.

Bilge Kaan döneminde GökTürk Devleti’nin sınırları Çin’in Şan-Tung ovasından, İç Asya’da Karaşar bölgesine, kuzeyde Bayırku sahasından Ani ırmağı havalisi ve Batı Demir Kapı’ya (Ceyhun Irmağı’nın yakınında Semerkant-Belh yolu üzerinde) kadar ulaştı.

Önce veziri Tonyukuk’u sonra kardeşi Kül Tegin’i kaybeden Bilge Kaan’ı, Çinlilerle işbirliği yapan bakanı Buyrak Cor zehirledi. Yatağında hasta yatarken, kendisini zehirleten bakan ve yardımcısını öldürten Bilge Kaan, 25 Kasım 734’de öldü.

Bilge Kaan’ın cenazesi 22 Haziran 735 tarihinde büyük bir törenle defnedildi.

TONYUKUK


 Adı bilinen ilk Türk yazar ve tarihçisidir. GökTürk Devleti’nin kurucusu Kutlug Kaan başta olmak üzere Kapağan Kaan ve Bilge Kaan’a danışmanlık yapmış, meclis başkanlıklarını yürütmüştür.

Tonyukuk’un, kendi adına diktirdiği kitabesinden; GökTürkler, Juan Juan Devleti’nin elinde esir iken doğduğu anlaşılıyor. Esaretten Kutlug Kaan ile birlikte kurtulmuş ve GökTürk Devleti’nin kuruluşunda görev almıştır.

Bilge Kaan’a vezirlik yapmanın yanı sıra, ona kızını vererek kayınpederi de oldu.

İyi bir stratejist ve taktik ustası olmasından ötürü, batılı Türkologlar onun için “Türkler’in Bismarc’ı” ifadesini kullanır.

Tonyukuk, kendisi adına diktirdiği kitabesinde kendini şöyle anlatıyor:

“Tanrı yarlığadığı (nasip ettiği) için Türk Budun içinde silahlı düşmanı gezdirmedim. Damgalı atı koşturmadım. İlteriş Kaan çalışmasaydı; ona uyarak ben kendim çalışmasaydım, il de millet de yok olacaktı. Çalıştığım için il, il oldu; millet de millet oldu. Kendim artık kocadım. Şimdi Bilge Kaan, Türk Budununu iyi idare ederek tahtında oturuyor.”

Türklerin Budizm dinine girmesini engelleyen Vezir Tonyukuk, aynı zamanda Türk milletinin surlarla çevrili şehirlere yerleşerek, Çinliler tarafından yeniden köle edilmesini de engellemesiyle bilinmektedir. Milletine her zaman yol gösterici olan Tonyukuk, açlıktan tokluğa, kölelikten bağımsızlığa erişen milletinin yaşayışını şöyle anlatıyor:

“Karakurum’da tavşan yiyerek, geyik yiyerek oturuyorduk. Budunun boğazı tok idi. Düşmanımız çevrede ocak gibi idi. Biz ateş idik.”

Doğum tarihi bilinmese de, Tonyukuk’un ölümü 726 yılına rastlar. Tonyukuk’un hatırası, ölümünden sonra Bilge Kaan tarafından Bain-Cokto adlı mevkide yaşatıldı.