1-TÜRKÜ:Bütün Türklerce söylenen şekil anlamına gelir.Pek çoğu anonimdir,yazarı belli değildir.Dörtlüklere birer ikişer mısra eklenir.Türkülerin her parçası üç mısradan oluşup altı mısraya kadar çıkar.Bu hallerde üçleme,dörtleme,beşleme gibi isimler alırlar.
Türküler yedi,sekiz ve onbirli hece ölçüsüyle yazılırlar.Türküler bestelenmek için yazılır.Konusuna göre maya,ezgi,deyiş,kayabaşı gibi isimler alırlar.
Çıktım yücesine seyran eyledim,
Cebel önü çayır çimen görünür.
Bir firkat geldi de coştum ağladım,
Al, yeşil bahçeli keman görünür.
Şaştım hey Allah’ım ben de pek şaştım,
Devrettim Akdağ'ı,Bozok'a düştüm.
Yozgat'ın üstünde bir ateş seçtim,
Yanar oylum oylum duman görünür.
Dadaloğlu
2-KOŞMA-Buna koşukta denilir.Koşmalar onbirli hece vezni ile söylenir.6+5 veya 4+4+3 duraklı olur.İlk dörtülüğün kafiyeleri çeşitli olabilir.
-a -a
-b -b
-a -c
-b -b
a,a,a,b daha nadir görülür.Koşmaların yazarı genelde bellidir.Son kıt'aya şair mahlasını koyar.
Koşmaların konusu çeşitli olabilir.İnsan,Evren güzlliği,kişisel ve toplumsal olaylar koşmalra konu olabilir.Koşma bir şahsı veya olayı yermek için söylenirse "taşlama", yiğitlik kahramanlık için söylenirse "koçaklama" isimleri alır.Bir kızın veya doğanın güzelliğini anlatan şiire güzelleme denir.
Ala gözlerini sevdiğim dilber!
Ben güzel görmedim senden ziyade.
Bilmem huri misin göklerden iner
Bugün güzelliğin dünden ziyade
Karacaoğlan
Koçaklama
Benden selam olsun Bolu beğine
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
Ok gıcırtısından kalkan sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidr
Düşman geldi tabur tabur dizildi,
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfenk icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılınç kında paslanmalıdır
Köroğlu düşer mi kendi şanından
Ayırırı çoğunu er meydanından,
Kır at köpüğünden düşman kanından
Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır.
KÖROĞLU
3-SEMAİ:Kafiye dizisi koşma gibidir.Yanlız 4+4=8 olmak üzere koşmadan ayrılırlar.Üç beş yahut daha fazla mısra olabilir.Semailerde sevgi ve güzllik daha ince ve daha güzeldir.Özel besteleri vardır.Semaide şairin adı geçer.
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye.
Deli gönül hayran olmuş
Gezer Elif Elif diye.
Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elfi Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kaelm tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karac'olğan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Açar Elif Elif diye
Karacaoğlan
4-VARSAĞILAR:İçel ve Toroslarda yaşayan Varsak Türklerinden yayılıp halk şiirine girmiştir.Şekil bakımından semaiye benzer.Sekizli hece ölçüsüyle yazılır.Dörtlük sayısı değişiktir.Kahramanlık,kabadayılık ve yiğitlik üzerine yazılır.Şiirlerin ilk mısrasında bre,behey,be,hey gibi kabadayı naraları bulunur.
Gel be dilber zevkedelim,
Orda yalnız ne yatarsın?
Acı şarap kadehime
Dudağınla bal katarsın
Kızlar bana bakarsa da,
Yasemin gül kokarsa da
Yarın gönül bıkarasa da
Bugün için sen yetersin.
Dudakların:o ne meydir!
Bu sendeki nice huydur?
Gönlüm nişan,kaşın yaydır
Kirpiğinle ok atarsın.
Desem sana:"Sevişelim!"
Dersin:"Hayır,konuşalım"!
Desem:"Kız gel öpüşelim"
O dem hemen kaş çatarsın
Yarın bir savaş olursa
Meydan akan baş olursa
"Atsız'a bir iş olursa
Kız yine sen yas tutarsın...
ATSIZ ATA
5-DESTAN:Bir konuyu uzun uzun anlatan şiirlere destan denir.Konuları zengindir.Savaş,kahramanlık,salgın,yangın,isyan vs. gibi pek çok konuya sahiptir.
Destanın dış yapısı koşma gibidir..Bazan yirmi,elli,yüz,ikiyüz dörtlüğe kadar uzanabilir.Geneli onbirli hece ölçüsüyle olsada bazen skizli ve yedili olarakta söylenir.
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır.
....................................
Tortumlu Aşık Burhani
6-AĞIT:Ölenlerin arkasında söylenen yahut kişiyi duygulandıran,ağlatan şiirlere denilir.Şekil bakımından koşmaya benzer.Besteleride yanık ve ağlatıcıdır.
Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı
Doğu batı cenup şimal
Aman Tanrı bu nasıl hal
Atatürk'e geldi zeval
Memur mebusan ağladı
7-İLAHİ:Din ve tasavvuf konularında söylenmiş şiirlerdir.Tanrı sevgisini anlatır.Bektaşilerin söylediklerine ise nefes denir.İlahiler yadili,sekizli,onbirli hece ölçüleriyle yazılır.
Ben yürürüm yane yane
Aşk boşadı beni kane
Ne akilim ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre
8-MANİ:Maniler en zengin halk şiir çeşididir.Genelde dört mısra ve yedi heceli olurlar.Bazen üç,beş veya daha fazla mısra olabilirler.Üçüncü mısra serbest diğerleri birbiri ile kafiyelidirler.Pek çoğunun kafiyesi cinaslıdır.Manileri söyleyenler belirsizdir.Dilden dile ağızdan ağza dolanarak yayılırlar.
Entarimin cimcimi
Bilemedim incimi
Nerelerden gelirsin
Gönlümün güvercini?
9-NİNNİ:Annelerin gönlünden koptuğu için ölçü ve kafiyesi yoktur.
Gökte yıldız doğuyor
Gözüm yavruma doymuyor
Ellerde yavru çok ama
Benim yavruma uymuyor ninni
10-TEKERLEME:Mantık ve mana yoktur.Kafiyeler uydurulup oratay salınmıştır fakat yinede kişinin kulağına hoş bir seda veriri verir.Tekerlemelerin ölçüsü bulunmaz.
................
Leylek guduk doğurmuş
Zurna çalar ovada
Balık kavağa çıkmış
Zift turşusun kurmağa
Ey bu Kaygusuz Abdal
Sen bu nice laf ile
Ya bunca yalan ile
Girer misin uçmağa
Kaygusuz Abdal
Saygılarımla
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN...