DEMOKRASİ TUZAK MI YOKSA İDEAL REJİM Mİ ?

[balabanoğlu]

   Demokrasi adına konuşanlar ilk önce insancıllıktan bahsediyor ardından barış ve halkların kardeşliği halkın iradesi masallarına geliyor. Bir kısım siyasetçi
ler Türkçülere milliyetçilikten, kürtçülere çiçek bahçesinden, diğer sağ seçmene merkezden bahsediyor. Azılı teröristler demokratileşmeden giriyor, barış ve insan haklarından çıkıyor. Devlet düşmanlığını siyaset haline getirmiş aşağılıklar yine demokratikleşme adına dış işbirlikçilerinden aldıkları talimatla, önce 312. şimdi 301. maddeyi safdışı ediyorlar. Eğer bunlara Türkçü tepki verirseniz kafatasçılıkla,ırkçılıkla suçladıklarını ''zannediyorlar''.                Irkdaşlarım,                                                                                                                                                                                                                         Örnekleri birçok hokkabaza uyarlamak mümkün. Bu şartlarda demakrasinin bir yutturmaca olduğunu düşünüyorum. Ve asla demokrat değilim...

[TÜRK-KAN]

 Günümüzde Türkiye'de demokrasi çığırtkanlığı yapanlara şöyle bir göz attığımızda Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türk Milletini yok etmek parçalamak isteyen emperyalist güçler ve onların maşaları, yobaz tarikatçılar, a.b ci sivil toplum kuruluşları, amerikan israil yanlısı para babaları, kürtler ve diğer etnik özürlü devşirmeler gelmektedir.

 Demokrasinin de bir nevi diktatörlük sayılabileceğini pek çok siyaset bilimci ifade etmiştir. Ne kadar elem verici ki, bizimmeclisimizde Türklerden başka herkes temsil ediliyor ve bunların çıkarları korunuyor.

 Maalesef Yüce Türk Milletinin kaderinide yukarıda saydığımız düşman unsurlar belirlemektedir. Bunlar kendilerine bir diktatörlük kurup, adına demokrasi insan hakları deyip Soros'tan, İsrail'den ve Amerika'dan gördükleri maddi, lojistik destek ile Türk Milleti'nin ve Devletinin çıkarlarına taş koymaktan başka bir faaliyet göstermiyorlar.

 Ülkesini seven, korumak istene tüm Türkler ise bu güruh tarafından demokrasi naraları ile susturulmaya çalışıyorlar. Netice itibari ile demokrasi, Türkiye yalnız Türkler tarafından idare edilecekse bize güzel bir yönetim şekli olabilir. Başkalarının demokrasisi Türk Milletine ne fayda ne de bir kazanç sağlıyor, aksine daha fazla zarar veriyor.

 TTK



 

[berke tigin]

          Demokrasi,her türlü boşluğu içinde barındıran,her türlü bölücü ve dejenere edici gelişmeye çanak tutan bir yönetim şeklidir.Demokrasinin tam anlamıyla başarılı olduğu söylenebilecek ülke olmadığı kanaatindeyim.Eğer toplumun eğitim düzeyi son derece yüksek ise başarı da beraberinde yüksek oluyor.Ancak  toplumun eğitim seviyesi düşük ve insanlarıda kolay yönlendirilebiliyorsa belirttiğim gibi ülke her türlü saldırıya karşı korunmasız kalabiliyor.Buna en büyük örnek te malesef her zaman olduğu gibi bizim ülkemiz.Bakınız oy verip te kendimizi yönettirdiğimiz insanlara ,aralarında kaçı Türk soylu?Ya dini duygular sömürülmek suretiyle özbenliğinden,kültüründen,milli ideallerinden uzaklaştırılan insanlarımız ?Bu gün çok acı bir gerçek ama insanlara Türkçü Turancı idealimizden bahsettiğimiz zaman aldığımız karşılıklar?Türk insanı ,milli değer ve hedefini en son Ulu Önder Atatürk zamanında hatırladı.Artık öyle bir saldırı karşısındayız ki ,yeni Atatürkler üretemiyor,toplumu milli çıkar ve hedefler doğrultusunda yönlendiremiyoruz bile...neden cevabı belli.Demokrasinin Türk aile ve kültür yapısına uymayan hali.Türk- kan andamızın dediği gibi Türkiyeyi yöneten kadrolar en azından şimdilik Türkiye çıkarları doğrultusunda çalışmayan kadrolardır.Bu sebepten dolayı da Türkiye buhranlı günler geçirmekte ve acil önlemler alınmazsa bu durum daha da kötüye giderek artacak olmaktadır.Kanımca Türk soyluların devlet otoritesini kesin ve net bir şekilde kurması bu tabloyu değiştireecektir.Önemli olan ülkenin yönetim biçimi değil,insanının rahat mutlu huzurlu ve onurlu yaşamasıdır gerisi teferruattır TTK!

[İgdirhan]

Bakın Genel Kurmay Başkanımız bu konuda neler demiş ?

Her fırsatta, yurt içinde ve yurt dışında barış, özgürlük ve demokrasi gibi insanlığın yüksek değerlerini, terör örgütüne paravan olarak kullanan kişi ve kuruluşların, bu olayların gerçek yüzlerini görme zamanı artık gelmiştir.

Bu sözleri söyleyen Büyükanıt Paşamız ,Türk Milletinin ,Türk Devletinin ve Türk Vatanının korunmasından 1. derecede sorumlu bir Türk Büyüğüdür.
Paşamızın bu sözleri ;demokrasinin ve diğer açılımları olan kavramların Türklük aleyhine nasıl kullanıldığını anlamamıza kafidir ,sanırım.

Bize demokrasi filan lazım değil....
Yaşasın şanlı Cumhuriyet...!
TTK.

[balabanoğlu]

Elbette ve kesinlikle yaşasın cumhuriyet. Eğer cumhuriyetle demokrasinin bağdaşmasında yaşanan tıkanıklık varsa çözüm demokrasiye mahkum yaşamak olmamalı. Binlerce yıllık Türk tarihinin içinden Türke uygun bir yönetim sistemi bulamıyorsak ve adı bile Türkçe olmayan demokrasiye sarılıyorsak yazık bu millete...

[Dr.Bilge]

Seninle , çocuk pornocusunun, kadın satıcısının, dolandırıcının, vatan haininin şeçme hakkının eşit olduğu idare biçimi sapkınlıktan başka bir şey değildir.
Doğa demokratik olsaydı , bir saniye içerisinde vucudumuzdaki mikroplar tarafından yok edilirdik.

[İgdirhan]

Doğa demokratik olsaydı , bir saniye içerisinde vücudumuzdaki mikroplar tarafından yok edilirdik.

İşte cevap budur!
Bunun biyoloji ,sosyoloji ve felsefeyle de yakından alakası vardır.

Tabii seleksiyonun işleyişi içerisinde ,her an sayılarla ifade edilemeyecek kadar çok elemeler ,yok oluş ve yeniden meydana geliş hadisesi cereyan etmektedir.
Arapça’dan dilimize geçmiş olan "ıstıfa" terimi ;elemek ,seçmek ,mükemmel dışındakilerin yok oluşu ,anlamına gelmektedir.
Ziraatta tohumların ,hayvancılıkta damızlıkların ,askerlikte kurmayların ,devlet yönetiminde liyakatli kişilerin seçilmesi seleksiyonun pratik ve maddi hayattaki işleyişinden başka bir şey değildir.
Biyoloji ve genetik ilimlerinin "ekolojik denge" dediği işleyişin diğer adı seleksiyon (ıstıfa) dur.
Seleksiyon ;mikrodan makroya kadar varlığın mükemmelleştirilmesini sağlayan ,bir ilahi yönetiliştir ,aynı zamanda...
İslam literatüründeki adetullah ve sünnetullah deyimleri de bu işleyişin ilahi bir organizasyon olduğunun ifadesidir.
Doğanın kanunudur ;iyiler kötülere ,güzeller çirkinlere ,kuvvetliler zayıflara karşı galip ve üstün gelecektir.
Bu düalist işleyiş en küçük birimden, top yekun insan cemiyetlerine kadar her şeyi kuşatması altına almaktadır.
İşte bu işleyişte ,fertten aileye ,aileden oymağa ,oymaktan aşirete ,aşiretten boya ,boydan millete ,milletten de milletler topluluğuna kadar her şeyi içerisine alıp ,ferdin ,ailenin ,boyun ve milletin seçilmişlerini ortaya çıkartmaktadır.
Milyarlarca yıldır  devam eden bu  işleyiş Büyük Türk Milletini bütün diğer milletlerden seçerek ,varlık aleminin seçkini ve efendisi yapmıştır.
Orhun Yazıtlarının ilk satırında ; "Tanrıdan olma " sözü bu gerçeğin ifadesi ve bilincidir.
Türk Irkı yaratılıştan üstün ve seçilmiştir.
Türklüğün bu üstünlük ve seçilmişliğini fark edenler ;bu üstünlüğü ortadan kaldırabilmek uğruna akla hayale gelmez senaryolar yazmakta ,safsatalar ileri sürmekte ,kavramlar uydurmaktadır.
Varlığın işleyişi ve dizaynında mevcut olmayan demokrasi ;insan topluluklarının ve devletlerin hayatında gerçek anlamda yer alamaz.Zaten de yer almamaktadır.
Zira bu eşyanın tabiatına aykırı bir durumdur.
Demokrasi ,insan hakları ,eşitlik vs. gibi kavramlar ; gücü elinde bulunduranların ,diğerlerini uyutmak için ileri sürdükleri morfininden başka bir şey değildir.
Başka milletlerin ne tür bahtiyarlıklar aradıklarını bilmem ama ,Üstün ve seçilmiş Türk Irkından olmanın doyumsuz hazzıyla yaşamak en büyük bahtiyarlıktır...
TTK.