Bir asker ölünce, üzerine cennetin yorganını örter gökyüzü.
Ülkenin bayrağını zirveye diker.
Bebekler iç çeker uykuda, meleklere gülümser.
Dağlarda ölümsüz bir sevginin ezgileri yankılanır. "Vatan sağolsun!"
Vatan sağolsun da, askerden kaçan politikacı çocukları, kollanan bar züppeleri ne olsun!
Bir asker ölünce, bütün fidanlıkları tutuşur ülkenin.
Namuslu yüreklerin ciğeri yanar.
Kağıtlar kalem ister, analar derman ister.
Her acının tarifi vardır, bu acının yoktur.
Adına kader derler de, neden hep aynı adreslere taşınır, kolay ölümler?
Kendi kusmuğunda saklanan politikacılar için bu sorunun cevabı yoktur.
O yüzden bir asker ölünce, bütün anneler ölür...
Hainler bin yaşar
Bu acılara ortak olacak cümleler kurabilsem diyorum ama ateş düştüğü yeri yakar.
Ne acıdır ki, o şehitlerin acısını anlatacak bir Türküsü bile yoktur.
Hâlâ eşkıya Türkülerinin yankılandığı şehirlerde...