HÜKÜMET GAZİ DÜŞMANI MI?
Ulu Önder Atatürk; “Malul Gaziler yaşayan birer abidedir, onlar için ne yapılsa azdır” derken sanırım bugünleri kast etmiyordu. Çünkü bizim için yapılanlar gerçekten az. Az ki, sakatlanarak almış olduğumuz Gazi maaşlarımız henüz kesilmedi.
Gerçekten çok şaşkınız, Güneydoğunun dağlarında yan gelip yatan, beleş bir yaşam geçirmek ve emekli olmak uğruna, kör kurşunların önüne atlayıp, emekli maaşı almak için mayına basan biz Gazilerin maaşlarını nasıl oldu da kesmeyi unuttular.
AKP hükümeti bir önceki dönemde iktidara geldiği zaman, geçim sıkıntısı ve devletin maaşlarında iyileştirme yapmamasından dolayı çalışmak zorunda olan biz SAKAT KALMIŞ TERÖR GAZİLERİNİN, çalıştıkları ikinci işlerindeki maaşlarını kesmek için yoğun bir çaba göstermiş, Şehit Aileleri ve Gazilerin protesto tepkileriyle karşılaşarak bu hareketten geri adım atmıştı. Ve o tarihteki kanun taslağı yasadan çıkarılmıştı.
Nedendir bilinmez ama AKP hükümeti iktidara 2. kez gelişlerinin ardından Anayasa Mahkemesi'nin ve Gazilerin tüm karşı çıkmalarına rağmen, tekrar aynı senaryoyu uygulayıp GAZİ MAAŞLARINA göz dikerek, başka bir işte çalışarak geçinmeye çalışan Gazilerin maaşlarını kesme yolunda sessiz sedasız bir biçimde yoğun çabalar sarf etmektedir.
Biz Gaziler buna bir anlam verememekle birlikte, bizce aylardır Terörle Mücadelede bir adım bile yol kat edemeyen, ABD ve AB’den icazet almadan, hatta beyaz saraya ziyarette bulunmadan teröre karşılık veremeyen AKP hükümeti, acaba ŞEHİT ve GAZİ DÜŞMANI MI? Diye düşünmeye başladık.
AKP hükümetinin anlamadığı nokta, biz Gazilerin emekli maaşlarının, KANIMIZ VE KAYBETTİĞİMİZ UZUVLARIMIZ KARŞILIĞINDA; Bu Devlet, bu Bayrak, bu Vatan ve Bu Millet uğruna canlarını feda etmekten kaçınmayarak ve bu uğurda sakat kaldıkları ve bu sakatlıkları karşılığında kendilerine bağlanmış olduğudur.
Kafalarına taktıkları ve kesmek için yoğun çaba harcadıkları Gazilerin ikinci maaşlarının ise;
Anayasasının 61. Maddesine göre;
“Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.” İlkesine hükümetlerce uyulmamasından dolayı, biz Gazilerin geçim sıkıntısı çekmemek için, ALIN TERİ karşılığı yaptığımız işlerden aldığımız maaş olduğudur.
SAYIN MİLLETVEKİLLERİ VE KABİNE ÜYELERİ her nedense sadece kendilerine Müslümanlar.
Bir taraftan Gazi maaşlarını kesmek için can atarken; 1982 Anayasası’nın 86. maddesindeki milletvekili maaşlarına ilişkin hükümleri, yeni anayasa taslağında 63. maddede düzenliyorsunuz. Buna göre, milletvekilleri, emekli olmaları durumunda diğer çalışanlardan farklı olarak emekli maaşını almaya devam edecek. Ve tekrar emekli olmaları durumunda maaşları kesilmeyecek. FAKAT bu yeni tasarıya göre, GAZİLER’in emeklilikten sonra başka bir işte çalışmaları durumunda emekli maaşlarında ya önemli bir kesinti oluyor ya da tümüyle emekli maaşları kesiliyor.
Sayın AKP Hükümeti yetkilileri; 4959 sayılı ETKİNLEŞTİRİLMİŞ PİŞMANLIK YASASI adı altında binlerce terör örgütü militanının cezasını affederek hapisten çıkarıp, HATTA bunlardan terörist damgası yiyerek ve bu örgüte yardımcı olmak suçundan hapiste yatan Zübeyir AYDAR ve Leyla ZANA’ya milletvekili maaşı adı altında 3000 – 4000 YTL arası maaş verip, meclise yeni katılan resmi destekçilerine de 7000 – 8000 YTL maaş verirken bizlerin maaşına göz dikmeniz sizce ne kadar doğru.
Bırakın artık Şehitlerin ve Gazilerin ekmeğiyle oynamayı. İlle de bir gelir lazımsa sizlere, eğer yapabiliyorsanız milletinize vermeyipte Kuzey Irak’taki Talabani, Barzani ve PKK’ya askerimizi daha aydınlık bir ortamda vursunlar diye verdiğiniz ucuz elektriği kesin. Hatta daha da öteye giderek bu bölücülerin İnsan kaçakçılığından, silah kaçakçılığından, uyuşturucu kaçakçılığından, tütün ve benzin kaçakçılığından elde ettikleri ve askerlerimize kurşun ve mayın olarak dönen rantlarını kesin.
ÇÖZÜM MÜ? Bence, kesin Gazilerin maaşını. Alın ellerinden verdiğiniz sağlık karnelerini ve tüm sosyal hakları. Hatta yetmez az bile. Altlarındaki akülü sandalyeleri ve bedenlerinde taşımak zorunda kaldıkları protez ve aparatları da alın.
Alın ki siz rahatlayın, bizde kurtulalım. Yaşamak mı? O da ne? Size göre biz zaten hiç yaşamıyorduk ki. Yine de Vatan sağ olsun.
Gazi savaş YÜCEL.