Gönderen Konu: 106 yıllık ihmal ve ihanet  (Okunma sayısı 3581 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı arslan

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 6
106 yıllık ihmal ve ihanet
« : 23 Ağustos 2007 »
 


 34’üncü Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamid, özellikle 1800’lerin son çeyreğinde tüm dünyada gündeme gelen ve stratejik bir maden olduğu kabul edilen petrol için büyük çaba harcamıştı. Padişah tarafından hazırlanan bu petrol haritası ile, “Güneydoğu’da petrol var mı, yok mu?” sorusuna bir asır önce cevap verilmişti. Haritaya göre Güneydoğu Anadolu’nun neredeyse tamamında yüksel ölçekte petrol rezervleri bulunuyor. Görevli mühendisler araştırmalarını Doğu ve Güneydoğu ile sınırlı tutmayıp Osmanlı toprakları içinde bulunan Zaho, Erbil, Kerkük, Süleymaniye, Musul ve Bağdat gibi bölgeleri de taramışlar. En ilginci ise, 106 yıl önce hazırlanan petrol haritasının birçok yerinde hâlihazırda petrol çıkarılıyor olması. Geçtiğimiz yıl Barzani ailesi tarafında Habur Çayı’nın öteki kıyısında çıkartılan ve Türkiye’nin, tabir yerindeyse, iştahını kabartan petrol kuyuları bunlardan sadece biri.

Kendi kesesinden harcadı
Sultan 2. Abdülhamid, bilhassa 1800’ün son çeyreğinde tüm dünyada gündeme gelen ve stratejik bir maden olduğu kabul edilen petrol için büyük çaba harcadı. Fakat o zamanlar yetişmiş jeoloji ve maden mühendisi olmaması Devlet-i Aliyye’nin elini kolunu bağlıyordu. Uğruna savaşların çıkartılacağı, yeni bir dünya düzeninin oluşturulacağı petrolün ehemmiyetini anlayan Abdülhamid Han, sıkıntıları kendi fedakârlıkları ile aşmasını bildi. Hazîne-i Hâssa’sından, yani şahsî mal varlığından ödenek çıkartarak, geniş çaplı bir petrol rezervi tespit çalışması başlattı. Sultan’ın kendi parasıyla yaptırdığı bu çalışmada, yabancı ve yerli mühendisler eşliğinde Musul ve Bağdat bölgesinde, Dicle ve Fırat havzasında petrol taraması yapıldı. Alman maden mühendisi Paul Groskoph ve Habib Necib Efendi yönetimindeki araştırma ekibi, çalışmalarını 22 Ekim 1901’de Sultan Abdülhamid’e sundular.

Hakkâri ve Bitlis vurgusu
Bu zamana kadar söylenegelen ancak mahiyeti hakkında fazla bilgi bulunmayan Sultan’ın petrol haritası, sadece Kuzey Irak’ta değil, Hakkâri ve Bitlis’te de petrol bulunabileceğini gösteriyor. Haritayı hazırlayan heyet, Bitlis Suyu denilen çayın kıyısı boyunca önemli petrol rezervleri tespit etmiş. Heyetin başkanı Paul Groskoph, petrol noktalarını tek tek tespit ettiklerini aktarırken, takip ettikleri güzergâhı da detaylı bir şekilde anlatıyor. Petrol havzasını dolaşan Groskoph, Siirt tarafında ve Dicle Nehri kıyısında zengin petrol rezervlerinin bulunduğunu belirtiyor. Dicle Nehri kıyısındaki noktalarda yeterli araştırmayı yükselen sulardan dolayı yapamadıklarını da raporuna ilâve eden Groskoph, nehrin kıyısı dışında, Dicle’nin kıyı şeridi boyunca uzayıp giden yüksek dağlarda da petrol bulunduğunu arz etmiş. Groskoph, o dönemin teknik imkânları sebebiyle 900 metre yükseklikteki bu dağlardan petrolün çıkarılması ve nakliyatının zor olacağını hatırlatmayı da unutmamış.

‘Kerkük’te bol petrol var’
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çalışmalarını tamamlayan heyet daha sonra, bugün Irak sınırları içinde kalan merkezlerde petrol taramasına devam etmiş. Kerkük, Babagürgür, Zaho, Süleymaniye, Bağdat, Musul ve Altınköprü’deki petrol noktaları, kilometre ve yerleşim yerlerine göre yön tayini yapılarak kayıt altına alınmış. Raporda Kerkük ve şehre 15 kilometre uzaklıktaki Babagürgür bölgesinde yoğun miktarda petrol rezervinin bulunduğu belirtiliyor. Ekip, yaptığı tetkikler neticesinde en kaliteli petrolün Bağdat yakınlarındaki El-Kayra ile Mendel’de olduğu kararına da varıyor. Ne var ki, kısa bir zamanda bu kadar noktada tarama yaptırarak günün kıt imkânlarına rağmen petrol tespitini belgelendiren Abdülhamid Han’ın saltanat ömrü petrol çıkartmaya yetmiyor.

Mühendisin iki önemli notu
Ulaşımın Dicle’de sal üstünde, karada da at ve eşek sırtında yapıldığı bir dönemde aylarca süren bu çalışmanın neticesinde, Başmühendis Paul Groskoph, ince detayların yer aldığı raporun sonuna iki önemli noktayı da ilâve etmeyi unutmamış: “Dicle ve Fırat nehirleri havzasında zengin ve mühim petroller bulunuyor. Bunların işletilmesi ve pazarlanması için Bağdat’a uzanan bir tren yolu lâzım. 1889’da inşaatına başlanan ve 1902’de biten (Hicaz) demiryolu, petrolün Anadolu’ya taşınmasını sağlayacaktır. Bunun için ana hatta sadece birkaç ilâve ek hattın yapılması yeterlidir.” Başmühendisin ikinci notu ise, iyi değerlendirilmesi durumunda bu petrol coğrafyasının gelecekte “dünyanın en önemli merkezlerinden” biri olacağı...

>>> 106 yıl önce çizilen petrol haritası

Petrol rezervi tespit edilen 65 nokta
1. Diyarbakır
2. Mardin
3. Bismil
4. Hazro Çayı
5. Sinan
6. Batman Çayı
7. Dicle
8. Midyat
9. Bedran
10. Bitlis Suyu
11. Tulan
12. Siirt
13. Botan Çayı
14. Habur
15. Fındık
16. Cizre
17. Dehuk
18. Zaho
19. Habur Çayı
20. Hakkari
(Çölemerik)
21. Ahmediye
22. Bisan
23. Alkuş
24. Akra
25. Büyük Zap
26. Revanduz
27. Musul
28. Karakuş
29. Nemrut
30. Küçük Zap
31. Erbil
32. Köysancak
33. Altınköprü
34. Şargat
35. Hamrin Dağı
36. Kerkük
37. Taşhurmatı
38. Tavuk
39. Karadağ
40. Süleymaniye
41. Karadağ
42. Aksu
43. Tuzhurmatı
44. Kefri (Salahiye)
45. Deli Abbas
46. Tikrit
47. Samarra
48. Haso çayı
49. Narbin Suyu
50. Diyale Suyu
51. Ramadi
52. Felluce
53. Mendeli
54. Bakuba
55. Kâzımiye
56. Bağdat
57. Museyyeb
58. Hılle
59. Kerbela
60. Hit
61. Fırat
62. Anah
63. El-Kadim
64. Ebu Kemal


 

 

 


Çevrimdışı Almıla

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 186
  • Gökbörü Asena Gençlik
Ynt: 106 yıllık ihmal ve ihanet
« Yanıtla #1 : 29 Ağustos 2007 »
Bize tarih öğretmenimiz bu petrol kaynaklarından Türkiye yararlanmasın diye Amerika, kaynak merkezlerine civa(bakınız:periyodik çizelgede hg) dökerek etkisiz hale getirdiklerini söylemişti.Ben ne kadar doğru bilemiyorum ama yapılan ihmallerin ve umursamazlıkların yeni olmadığını anladım.Çok da üzüldü doğrusu...
Her şeye ve herkese rağmen bu davamızdan vazgeçmeyeceğimize eminim.
TTKvY!!!
YÜZDE YÜZ TÜRK OLDUĞUN GÜN, CİHAN SENİNDİR!

Çevrimdışı ULUTÜRK

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 87
Ynt: 106 yıllık ihmal ve ihanet
« Yanıtla #2 : 17 Kasım 2007 »
Evet Ülkemizde petrol var sadece Arabistana göre zemin daha sert ve daha derinde.Ama yabancılar özelliklede Amerikalılar uydulardan ve önceki yapılmış çalışmalardan faydalanarak muhtemel yerlerini tespit ediyor sonra gelip arama ruhsatı alıyorve gidip alakasız noktalarda birkaç tane göstermelik kuyu açıyor sonra petrol yok deyip kuyuları mühürleyip gidiyor.Bizimkiler buna inanıp araştırmıyorlar gerçi istesede yapamaz çünkü elinde o teknoloji yok hadi edindi gene yapamaz çünkü verilen ruhsat 49 yıllık o süre dolmadan o bölgeye çivi çakılamaz.kanun değiştirilmesi lazım olmaz çünkü AKP var daha geçenlerde saçma akıllara zarar bir petrol yasası çıkardılar ki tamaman yabancılara sebil yağma olsun.Hadi AKP yi geçin diyeceksiniz ki ABD liler buldu da neden çıkarmadı şunun için önce yıllardır bilinen yatakları sonunu kadar sömürecekler sonra bizdeki gibi yeni yerlere dönecekler nasıl olsa ruhsat 49 yıllık çünkü bizdeki petrol derinde zemin sert bölge engebeli ulaşım zor ve çeşitli maliyetlerde işin içine girince sonraki yıllara bırakmak daha akıllıca .Haa bu arada Türkiyeyi kontrol etmek lazım mazallah aramaya kalkar filan satılık adamlarıyla petrol yok varsada az ve kalitesiz masrafına değmez propagandası ile engellemek lazım malum elinde petrol kartı bulunan bir Türkiyeyi hiç kimse istemez.