Gönderen Konu: Müziğin Türk kültürüne etkisi nedir?  (Okunma sayısı 6653 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı eda5

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Müziğin Türk Kültürüne etkisiyle ilgili araştırma ödevim var,yardımcı olursanız sevinirim.

Çevrimdışı YANLIZ KURT(2)

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 81
Ynt: müzikk
« Yanıtla #1 : 08 Ocak 2008 »
başkaları demeden
heme ben diyeyim
google dan arat bulursun kardeş
(yani inşallah)
Toros dağlarının tepelerinde tek bir Türkmen evinin bacası tüter halde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem, bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istiklali uğruna ölürüm!

Çevrimdışı eda5

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: müzikk
« Yanıtla #2 : 08 Ocak 2008 »
Bulamadım :(

ilteris6

  • Ziyaretçi
Ynt: müzikk
« Yanıtla #3 : 08 Ocak 2008 »
Ödevinizin ismini ve kapsamını tam olarak bize söylerseniz size yardımcı olabiliriz.Müziğin Türk kültürüne etkisi gibi bir ifade biraz kapalı kalmış.

Bu arada Otağımıza hoş geldiniz.

Çevrimdışı eda5

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: müzikk
« Yanıtla #4 : 08 Ocak 2008 »
Türk Kültürü ve müzik arasındaki ilişki,müziğin kültürümüze nasıl etkiliyor?

Çevrimdışı Borokhul Noyan

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 224


Çevrimdışı eda5

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: Müziğin Türk kültürüne etkisi nedir?
« Yanıtla #7 : 08 Ocak 2008 »
Teşekkürler..

Çevrimdışı KAFKASKURDU

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 30
  • Varlığım Türk varlığına armağan olsun!
Ynt: Müziğin Türk kültürüne etkisi nedir?
« Yanıtla #8 : 09 Ocak 2008 »
 
Türkler dörtnala


Her ne kadar attan indirilip gürültülü ve tekinsiz otomobillere mahkum olsak da şiirden müziğe, menkıbe ve masallardan görsel motiflere kadar atın etrafında çok özel ve zengin bir kültürü barındırıyoruz.

Tarihte millet olarak hayatımızda önemli bir yere sahip olan, savaşta ya da toyda yanımızdan ayrılmayan at, edebiyatımızı asaleti, dostluğu, sadakati ve güzelliğiyle, müziğimizi yürüyüşü ve sesiyle etkilemiş, müzik enstrümanların yapımında da tırnakları, derisi ve kuyruk kıllarıyla katkı vermiş. At yarışları, cirit, kılıç sallama, yamba kapma, çögen, gökböri ve at güreşi gibi birçok atlı spor ve oyunları da atın eğlence kültürümüze kattığı zenginliklerden...

Daha önce yeterli sayıda ve yetkinlikte olmasa da, Türk tarihinde ata dair yazılı çalışmalar ve derlemeler yapıldı. Ancak müzikal anlamda atın yürüyüşü ve sesiyle içinden ses verdiği, ata duyulan muhabbetle yakılmış Türkülerden derlenen bir yapım ortaya konmadı. Bu alandaki ilk çalışma, halen Kültür Bakanlığı Devlet Türk Dünyası Müzik Topluluğu’nun sanat yönetmenliğini yürüten İrfan Gürdal’a ait. Bir seçki niteliği taşıyan bu çalışma, geçtiğimiz günlerde, Akustik Yapım tarafından yayınlanarak müzik marketlerdeki yerini aldı. Albümde toplam 14 eser yer alıyor. Geleneksel bir atlı savaş oyunu olan cirit oynanırken hem oynayanları, hem seyircileri heyecanlandırması için çalınan ve at koşması temposunda icra edilen cirit havasıyla açılıyor albüm. Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenen “Kırat Semahı”, “Atım Araptır Benim” ve Şerif Hanım” Türkülerinin icra edildiği albümde, Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırım ve Gagavuzya gibi Türk devletlerindeki at ile ilgili Türküler de yer alıyor. “Atın Türküsü”nde Gürdal, kendi eserlerden birine de yer vermiş. Albümün yönetmenliğini ve solistliğini üstlenen İrfan Gürdal, yaptığımız görüşmede, albümün hangi düşüncelerle ortaya çıktığı yönündeki sorumuzu şöyle cevaplandırdı: “Arap merkezli kültür çevresindeki müzik teorisinden söz edilirken usullerin deve yürüyüşlerinden ilhamla oluşturulduğundan söz edilir. Eğer böyle bir teori varsa Türk müziğinde de atın etkisi olmalıdır diye düşündüm. Çünkü at Türkler için hayatın hemen her alanında etkili bir hayvan. Araştırmalarım sonucunda özellikle konar-göçer Türk kültüründeki müzik örneklerinde at yürüyüş ritimlerinin canlılığını koruduğunu gördüm. Ayrıca atın derisi, tırnağı ve kuyruğunun Türk çalgılarına malzeme olduğunu biliyoruz. Orta Asya’daki bazı Türk boylarının çalgılarında at başı motifleri günümüzde de kullanılmaktadır. Halk Türkülerimizin bir çoğunda at konusu işleniyor ve bunların bazıları salt atla ilgili. Bütün bunlar bize gösteriyor ki atın kendisi hayatımızdan çekilmekte ise de kültürümüzde hep yaşıyor. Bilimsel bir makale olabilecek bu konuyu yazmak yerine somut örneklerle yayınlamanın daha etkili olacağını düşünerek bu albümü hazırladım.”

İrfan Gürdal, değişik tarihlerde Türk devletlerinde uzun süreli müzik araştırmaları yapan bir derlemeci aynı zamanda. Yüksek öğrenimini, veteriner hekimliği üzerine yapmasına rağmen ilgisini daha çok müzikte, özelde de Türk halk müziklerinde yoğunlaştırmış. Öğrenimini görüp meslek olarak icra etmediği veteriner hekimliğinin, böyle ata mahsus bir albüm yapmada etkisinin olup olmadığını sorduğumuzda Gürdal, “Hayvan sevgimin etkisi belki olabilir; ama veteriner hekimliğimin direkt bir etmek zor.” diyor.

Trafikte seyretmesi yasaklandığı için trafik polislerinden köşe bucak saklanan at arabalarına koşulmuş çelimsiz örneklerini saymazsak, atın yürüyüşündeki zarafeti filmlerden ya da yarışlardan gözlemleyebiliyoruz ancak. Hatta birçoğumuz at binme fırsatı bir kez bile yakalayamamıştır. Gürdal’a at binip binmediğini, atın üzerinde de müzikal anlamda olduğu kadar başarılı olup olmadığını sorduk: “Bir atım olmadı ama at binmeyi seviyorum. Albümün hazırlığı sırasında at yürüyüşlerinin ses kayıtlarını yaptım, bu esnada bolca at binme fırsatım oldu.”

Derleme, at Türkülerinin günümüze ulaşan ve icra edilenlerin tamamını mı içeriyor, yoksa bütünün içinden bir seçki mi? Farkında olamadığımız ciddi bir yekundan söz edilebilir mi? Gürdal, Türk müziğinde atla doğrudan ya da dolaylı ilgisi olan çok sayıda eserin olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Albümde en tipik anonim örnekleri seçtim. Ayrıca Dadaloğlu’nun iki şiirini birleştirerek iki bölümlü bir Türkü besteledim. Bu eserde atın iki farklı yürüyüş temposu işitilebilir.”

“Atın Türküsü” albümü, edebiyatımızı, müziğimizi, plastik sanatlarımızı süsleyen ata, vefa borcunu ödeme noktasında şık ve güzel bir hediye olarak duruyor. Kendisi için söylenmiş sözü ve bestelenmiş tınıyı yanına katarak, yürüyüşündeki ritimle bitimsiz bir tempo tutturan at, albümle verdiği sese kulak kabartmanızı bekliyor.


Bütün Türk dünyasının müziklerini araştırıyor

Akustik Yapım etiketiyle “Atın Türküsü” albümünü yayınlayan İrfan Gürdal, dünyada Türkçe konuşulan tüm bölgelerin müziklerini araştırıyor ve icra ediyor. 200’ün üzerinde Türkü derleyen Gürdal, topladığı Türk halk çalgılarını sergiledi ve konserler verdi. Geçen yıl Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda etnomüzikoloji alanında yüksek lisansını tamamlayan sanatçı, halen Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu’nun sanat yönetmenliği görevini yürütüyor.



18.07.2004
burhan eren
''Od düşmüş gönlüne;söndür de derdine yan,
 Muhannet yolu kesmiş;çöldeki merddine yan,
 Yarınlar kalleş dolu;mert olan her düne yan!''

Biz Asya'dan Avrupa'ya kardeşlik Türküleriyle değil,ucundan kan damlayan kurt başlı kılıçlarımızla geldik!