Gönderen Konu: Türklüğe Küfür= DEMOKRASİ  (Okunma sayısı 2572 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ilteris12

  • Ziyaretçi
Türklüğe Küfür= DEMOKRASİ
« : 02 Mart 2008 »
Aydınlardan hükümete çağrı
02 Mart 2008 Pazar 08:20
Aralarında Mehmet Ali Birand, Çiğdem Anad gibi ünlü de gazetecilerin bulunduğu aydınlar hükümete bir çağrı deklarasyonu yayımladı.
Yüzden fazla aydın Avrupa Birliği konusunda hükümete somut adımlar atma çağrısında bulunan bir deklarasyon yayımladı. Deklarasyonda, hükümete ‘Kaybedilen zamanı telafi etmenizi istiyoruz’ denildi

Yüzü aşkın aydının imzaladığı deklarasyonda “genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin bittiği, öncelikli gündeminiz, türban dahil tamamlandığı” vurgulanarak şöyle denildi:

İCRAAT BEKLİYORUZ

“Son üç yıldır ihmal ettiğiniz AB projesine, dört elle sarılmamak için artık hiçbir bahaneniz kalmadı. ‘2008 AB yılı olacak'sa eğer, sizden söz değil, somut adımlar bekliyoruz. AB sürecine laiğiyle sahip çıkmanızı, kaybedilen zamanı telafi etmenizi istiyoruz. Özgürlük anlayışınızın sadece türbanla sınırlı olmadığını, çoğulcu demokrasinin gereği olan tüm hak ve özgürlüklere sahip çıktığınızı, bunları belirli hedeflere ulaşmak için bir araç değil, amaç olarak gördüğünüzü, laiklikten taviz verme, Türkiye’yi Batı’dan ve dünyadan uzaklaştırma niyetiniz olmadığını kanıtlayacak icraat bekliyoruz.” ( Çok beklersiniz)
“Ve hatırlatıyoruz! İçeride ve dışarıda Türkiye’nin Batı’dan ve dünyadan uzaklaştığı izlenimini silecek, kaygıları giderecek tek yolun AB çıpası” olduğu belirtilen deklarasyonda, şu görüşlere yer verildi:

AB ÇIPASI ZAYIFLADI

“AB üyeliği, Türkiye’de laik demokrasinin, ekonomik ve siyasi istikrarın, sosyal refahın güvencesidir. Böyle olduğu için 50 yıldan beri bir devlet politikası olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak bugün, bu çıpanın zayıfladığı, Türkiye’nin başka mecralara kaymakta olduğu görüşü hakimdir. Her ne kadar aksini iddia etseniz de bu görüş içeride ve dışarıda giderek yaygınlaşmaktadır. AB çıpasına tutunmanın yolu, AB yolunda kararlılıkla ilerlemektir. İcraattır. İcraatın ölçüsü, bakanların Avrupa’da kaç el sıktığı, bürokratların Brüksel’de kaç toplantıya katıldığı değil, hükümetin attığı adımlar ve aldığı sonuçlardır.”

Son üç yıldır olduğu gibi, ‘önce iç politika, sonra AB’ anlayışı ile bu sürecin ilerlemesinin mümkün olmadığının vurgulandığı deklarasyon, şu sözlerle sona erdi:

301 AYIBINDAN KURTULUNMALI


“AB’yi bir dış politika meselesi olarak görmekten vazgeçilmelidir. AB, toplumsal yaşamın tüm alanlarını düzenleyen bir yeniden yapılanma sürecidir. Başlı başına bir iç politika meselesidir. Ve sadece 2008 yılında değil, üyeliğe kadar her yıl için öncelikli gündem maddesi olmalıdır.

SÖZÜNÜZÜ TUTUN


Siyasi reformlar hızla hayata geçirilmeli, ifade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılmalı, 301 gibi sembolleşmiş demokrasi ayıplarından kurtulunmalıdır. Aşağıda imzası olan bizler, hükümeti göreve çağırıyoruz. Kamuoyunun geniş desteği ile iktidara gelmiş, Meclis’te çoğunluğa sahip bir hükümetin, verdiği sözleri tutmamasının hiçbir izahı olamaz.

Eğer AB üyeliği hedefini gerçekten benimsiyorsanız, bunu kanıtlamanın tam zamanıdır. Sözünüzü tutun, 2008’i ve takip eden yılları birer AB yılı yapın.”

İşte deklarasyona imza atanlar (Bir yığın Ahmak listesi)

Dr. Selma Acuner, Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Prof. Dr. Ayhan Aktar, Dr. Cengiz Aktar, Nebahat Akkoç, Prof. Dr. Filiz Ali, Prof. Dr. Mehmet Altan, Çiğdem Anad, Çağatay Anadol, Sibel Asna, Akın Atalay, Oya Baydar, Can Baydarol, Saadet Becerikli, Gila Benmayor, Yavuz Bingöl, Mehmet Ali Birand, Prof. Dr. Ayşe Buğra, Can Buharalı, Nazar Büyüm, İpek Çalışlar, Oral Çalışlar, Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Ergin Cinmen, Güneri Cıvaoğlu, Cengiz Çandar, Yasemin Çongar, Mete Çubukçu, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Latif Demirci, Yetkin Dikinciler, Rakel Dink, Ragıp Duran, Neşe Düzel, Aydın Engin, Prof. Dr. Atilla Eralp, Yalım Eralp, Tarhan Erdem, Prof. Dr. Ruşen Ergeç, Halil Ergün, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, Zeynep Göğüş, Ayşe Gökkan, Emre Gönen, Prof. Dr. İştar Gözaydın, Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Cihat Hazardağlı, Semih İdiz, Fikret İlkiz, Temel İskit, Erdal Kabatepe, Doç. Dr. Ayşe Kadıoğlu, Dr. Bahadır Kaleağası, Prof. Dr. Eser Karakaş, Dr. Şebnem Karauçak, Prof. Dr. Rıdvan Karluk, Osman Kavala, Yıldırım Keskin, Prof. Dr. Fuat Keyman, Prof. Dr. Kemal Kirişçi, Vasıf Kortun, Sönmez Köksal, Ayşe Kulin, Pınar Kür, Zeynel Lüle, Beral Madra, Cem Mansur, Lale Mansur, Orhan Miroğlu, Ziya Müezzinoğlu, Meral Okay, Gülseren Onanç, Prof. Dr. Baskın Oran, Ayşe Önal, Ali Özgentürk, Özdem Sanberk, Semih Sökmen, Murat Sungar, Meral Tamer, Prof. Dr. Betül Tanbay, Zeynep Tanbay, Doç. Dr. Hülya Tanrıöver, Mebuse Tekay, Fikret Toksöz, Dr. Özgür Tonus, Prof. Dr. Binnaz Toprak, Prof. Dr. İlter Turan, Doç. Dr. Füsun Türkmen, İlter Türkmen, Vecdi Sayar, Ömer Uluç, Hadi Uluengin, Sinan Ülgen, Cüneyt Ülsever, Emine Uşaklıgil, Buket Uzuner, Volkan Vural, Sibel Yalın, Leyla Yeltin, Dr. Hakan Yılmaz, Serra Yılmaz, Ali Yurttagül.

 Yukarıda adları yazılı güzide aydınlarımız nihayet durumu anlamış ve AKP'nin AB'sürecini, kendi karanlık niyetlerinin önündeki engelleri kaldırmak için işlettiğini fark etmişlerdir.Ancak sizler AKP'nin karanlık emelleri karşısında her zaman dim dik duran TSK'ya karşı Özgürlükler adına hep beraber cephe aldınız ve hala bu tavrınızdan vaz geçmişte değilsiniz. TSK'yı yıpratma çalışmalarınızdaki ortak parolanız; Özgürlük ve demokrasi değilmiydi? Dün, kader birliği ettiğiniz yoldaşlarınız AKP'li güruha, bu gün siteminiz neden?
 Şimdi de çıkmış deklarasyon yayınlayıp takiyenin kıralına, takiye yapıyorsunuz. Sizin durumunuz 'Şeker alıcam' denipte kandırılan ve bikri izale edelin genç kızın durumuyla aynıdır. Bu çırpınmalarınız da boşunadır. Türklüğe hakeret ettirerek Demokratik ve Özgür olacağınızı sanmanız bile, sizlerin ne kadar ahmak olduğunun ve bir okadar da kandırılmaya müsait olduğunuzun en açık delilidir.

ilteris9

  • Ziyaretçi
Ynt: Türklüğe Küfür= DEMOKRASİ
« Yanıtla #1 : 03 Mart 2008 »
Bu aşağılık hâinlerin tüm kamu görevlerine ve işlerine son verilmelidir.