Gönderen Konu: HÜMAYUN ŞAH  (Okunma sayısı 3412 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OnTurk209

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 138
  • Ayak bastığmız en küçük taş parçasına kadar...
HÜMAYUN ŞAH
« : 22 Haziran 2011 »
Hümayun Şah Hindistan’daki Büyük Gürgâniyye Devleti (Babürlüler) hükümdarı. Lakabı Mîrzâ Nâsırüddîn Muhammed’dir. 6 Mart 1508 yılında Kabil’de doğdu. Gürgâniyye Devleti'nin (1526-1858) kurucusu Bâbür Şahın Mâhım Begüm’den doğan büyük oğludur. Hümâyûn Şah, âilesinden aldığı mükemmel terbiye sâyesinde iyi bir asker, âlim ve şâir olarak yetişti. Gençliğinden îtibâren, babasının bütün askerî harekâtına katıldı. Eyâlet vâliliği yaptı.

Bâbür Şah'ın (1526-1530) 21 Mayıs 1526 târihinde Hindistan’ın Lûdî Sülâlesine son veren Pânipüt Savaşında, Hümâyun Şah, en ön safta çarpışıp büyük kahramanlıklar gösterdi. Lûdîlerin yenilip, Gürgâniyye Devletinin kurulmasını sağlayan Pânipüt Zaferi sonrasında, Agra şehrini kuşatıp aldı. Gürgâniyye veliahdı oldu. Babasının sağlığında meydana gelen iç ayaklanmaları bastırdı. 1530 yılında Bâbür Şâhın vefâtıyla Gürgâniyye sultanlığına getirildi.

Hümâyûn Şâh Kâbil, Kandehâr, Gazne, Pencâb taraflarına kardeşi Mîrzâ Kâmrân’ı gönderip, kendisi de Hindistan’ın fethine başladı. Fakat büyük güçlüklerle karşılaştı. Afganistan’da Şîr Han Sûrî’nin idâre ettiği Afgan Beyleri isyânı, aleyhine genişledi. Gucerât Seferine çıkıp, Sultan Bahâdır’ı 24 Nisan 1535’te Manhasar Meydan Savaşında yenip, Gücerât’ı fethederek idâresini kardeşi Askari’ye verdi.

1535 târihinden îtibâren Hümâyûn Şahın kardeşleri arasında iç mücâdeleler başladı. Afgan Beylerinden Şîr Han, Sûrî Bihâr ve Bengâl’e saldırdıysa da alamadı. Fakat, Hümâyûn Şah, 1539 ve 1540 yıllarında iki defâ Şîr Hana yenildi. 17 Mayıs 1540 Kaneviç Savaşı yenilgisinden sonra İran’a sığındı.

Gürgâniyye Devleti saltanatı, 1540-1554 yılları arasında Delhi Surî Sultanlığına geçti. Hümâyûn Şâh, 1554 yılına kadar İran’da Şah Birinci Tahmasb Safevî’nin (1524-1576) yanında kaldı. Şâh Tahmasb, Hümâyûn Şahı, Osmanlılara karşı kullanmak ve Şiî îtikâdını kabul ettirmek için çok iyi davrandı. Fakat düşündüklerini yapmada muvaffak olamadı.

Hümâyûn Şah, İran’dan aldığı askerle 1554’te Hindistan’a dönüp, Dehli Sûrî Sultanlığının beşinci hükümdârı İskender Şâhı yenip, Dehli ve Agra’yı tekrar ele geçirerek Afgan hâkimiyetine son verdi (1555).

Hümâyûn Şahın ikinci hükümdârlığı fazla sürmedi. Sarayında geçirdiği kaza sonucu 26 Ocak 1556 yılında vefat etti. Yerine oğlu Birinci Celâleddîn Ekber Şâh, Gürgâniyye sultanı oldu.

Hümâyûn Şahın Dehli’deki türbesi pek büyük ve muhteşemdir. İyi komutanlık ve hükümdarlığının yanında Türkçe ve Farsça şiirlerinin toplandığı bir Dîvân’ı vardır. İran dönüşünde “Râfizî olmuş!” dedikodusuna çok hiddetlenip verdiği; “Büyük babamın adı Ömer Şeyh idi, başka şey bilmem!” cevâbı, îtikâdının temizliğinin ve dînî bütünlüğünün ispâtıdır.
GEÇMİŞLERİN GECESİNDEN IŞIK ALIRIZ...