Tebriz ve Urmu'da Yürüyüş

[Atsız Gök-Börü]

    Güney Azerbaycan'da, Fars esaretinde yaşa(yama)yan Türkler, özgürlük mücadeleleri için harekete geçmiş, Tebriz ve Urmu'da büyük yürüyüşler tertiplemişlerdir. Bir kaç gündür, Tebriz ve Urmu şehirlerimizde, Türklerle, Fars devletinin kuvvetleri rasında çatışmalar baş göstermiştir. Bu çatışmalarda , şehidimizin olduğu haberleri gelmektedir ama sayısı bilinmiyor. Bunların yanında yaralanan ve gözaltına alınan ırkdaşlarımızın çok olduğunu duyduk.

        Türk ırkının, gücünden ve kudretinden yararlanıp, buna karşılık Türklere hiçbir hak tanımayan, Fars devleti, Güney Azerbaycan Türklüğünü yok etmek için her çareye başvurmuştur. İran dedikleri coğrafya, Atam Tuğrul ve Çağrı Beğ'den beri, Türk'ün devleti olmuş ve insanlarına ırkımın önderleri kol kanat germiştir. Ne soylarına, ne inanışlarına, Türk'e zarar vermedikçe müdahil olmamışız. Fakat en bitap düştüğümüz anda, her gayrı-Türk'ün yaptığı gibi, İran'da kilerde bizi arkadan vurmaktan bir an feragat etmemiş, İslam adına gelip, Türklüğü yok etme çabaları göstermiştir.

         Kavgamız Hak'tır, yolumuz temiz...
         Bizimdir Urmu, bizimdir Tebriz!

          Tanrı , Tebriz ve Urmu'da ki Irkdaşlarımıza yardımcı olsun... Kavgalarında kollarına kuvvet versin. Gönlümüz ve dualarımız Güney Azerbaycan içindir..

 

[Cebe Noyan]

Bu ayaklanmalar ve yürüyüşler bir ihtilal niteliği taşıyor ne mutlu bize ve Güney Azerbaycan'a.
Ama aklıma takıl bir soru var, daha doğrusu bir şüphe...
Libya, Suriye vs derken şimdi İran'da ayaklanma başladı ve bu ayaklanmamın ABD güdümlü olduğu kafama takılıyor.
ABD soydaşlarımızı kullanarak İran'da iç çatışma çıkarmak niyetinde olabilir mi?
Umarım aklıma gelen başımıza gelmez ve bu olay tıpkı "Kürşad İhtilali" gibi bir ihtilal niteliği taşır.
Yıllarca kandaşlarımıza zulumeden, işkence eden faşist İran yönetimine bir başkaldırı ise ne mutlu Türk ırkına!

TTK

[TÜRK-KAN]

 Güney Azerbaycanlı kandaşlarımız 1920'den beri Fars Şovenizmi'nin baskısı altında mücadelelerini sürdürmektedirler. İran, 1920'lere kadar Türk asıllı hanedanlar ve boylar tarafından yönetilmişti. Devlet ve Ordu, Türklerin elindeydi. Türkçe, Farsça ile birlikte resmi dildi. Hatta saray ve ordu dili yalnızca Türkçeydi.

 Ancak İngilizlerin ve diğer yabancı güçlerin desteğiyle iktidarı ele geçiren Rıza Han; bir darbe yaparak Türk asıllı Kaçar Hanedanı'nı devirdi. Kendisi Pehlevi hanedanını kurdu. İran'da yaşayan tüm Türkleri de Farslaştırmak için elinden ne geliyorsa yaptı. Kendisinden sonra tahta geçip ihtilalle devrilen oğlu da aynı politikayı devam ettirdi.

 Humeyni iktidara gelirken Fars olmayan diğer halklara haklarının geri verileceğini vaad etmişti. Ancak iktidara gelir gelmez Şii Mezhebini baskı aracı olarak kullanarak Güney Azerbaycan Türkleri'ni ve İran'daki diğer Türklerin hürriyetlerini bastırdı. aynı şah dönemindeki politikaları devam ettirdi.

 Bunca baskı ve zulüme karşın Güney Azerbaycanlı soydaşlarımız mücadelelerine devam etmekte; her türlü işkenceden, zulümden yılmamaktadırlar. Bu; İran'da yaşayan diğer Türkler içinde geçerlidir. Ancak Güney Azerbaycan Davası, her zaman daha önde ve başat olmuştur.

 Bu son olaylarda şehir düşen Güney Azerbaycanlı soydaşlarımıza Tanrı'dan rahmet, tutuklananlara da tez elden hürriyet diliyorum.  Gerek geçmişteki Şah Diktatörlüğü gerekse bugünkü Molla rejimi; Türklüğün amansız düşmanlarıdırlar. Güney Azerbaycanlı kardeşlerimiz; zalim, kalleş ve alçak bir düşman ile savaşmaktadırlar. O kadar alçak ve haysiyetsiz bir düşman ki sırf Türklüğe nefes alacak bir vaha olan Urmu Gölü'ne dahi tasallut ve tecavüzde bulunuyor.

 Biz Türkiye Türkleri olarak maalesef onlara yeteri kadar destek olamıyoruz. Ki o soydaşlarımız; Türkiye'yi ve Türkiye Türklerini kendilerinden bile çok seviyorlar.

 

[TÜRK-KAN]

Bu ayaklanmalar ve yürüyüşler bir ihtilal niteliği taşıyor ne mutlu bize ve Güney Azerbaycan'a.
Ama aklıma takıl bir soru var, daha doğrusu bir şüphe...
Libya, Suriye vs derken şimdi İran'da ayaklanma başladı ve bu ayaklanmamın ABD güdümlü olduğu kafama takılıyor.
ABD soydaşlarımızı kullanarak İran'da iç çatışma çıkarmak niyetinde olabilir mi?
Umarım aklıma gelen başımıza gelmez ve bu olay tıpkı "Kürşad İhtilali" gibi bir ihtilal niteliği taşır.
Yıllarca kandaşlarımıza zulumeden, işkence eden faşist İran yönetimine bir başkaldırı ise ne mutlu Türk ırkına!

TTK

 Cebe Noyan Kandaşım,

 Elbette geçmişte Güney Azerbaycan Davası'nı farklı yönlere çekerek Amerika'dan ya da diğer Emperyalist güçlerden destek alarak İran'ı parçalamaya kalkan kişiler ve bazı kurumlar olmuştur. Gelecekte de bunlardan olanlar karşımıza çıkabilirler.

 Lakin bunlar; Güney Azerbaycanlı kardeşlerimizin ve Güney Azerbaycan Davası'nın haklılığını gölgelemez.

 Türkiye'de kendilerini milliyetçi ya da ulusalcı olduğunu iddia eden fakat esasında Türk Milliyetçiliği'nin, Türkçülüğün yanından bile geçemeyecek kadar çapsız, soytarı tipler bulunmaktadır. Bunlar Atatürkçü olduklarını da iddia etmektedirler. Halbuki bunların ne Yüce Başbuğumuz Atatürk ile ne fikir ne de uygulama yönünden hiç bir benzerlik yoktur. Bir de İran ile ekonomik ilişkiler bozulmasın diye olayları örtbas eden iktidardaki zihniyet ve ayakçıları olan cemaatçi sahtekarlar da mevcuttur.

Bu tarz kişi ve kuruluşların ortak özellikleri; Doğu Türkistan ve Güney Azerbaycan Davalarını kamuoyundan uzak tutmak, Türkiye Türklerini buradaki olaylardan haberdar etmemek, ayrıca Türkiye'nin Türk Dünyası'na açılmasını ve orayı birleştirmesini engellemek için çalışmalarıdır.

Amerika'nın ya da diğer dış güçlerin hesaplarının olması; Türkiye'nin ya da Türk Milleti'nin buralardaki soydaşlara ilgi duymaması için kesinlikel bir mazeret olamaz.



 
 

[Cebe Noyan]

Andam sen beni yanlış anladın, tabiki Güney Azerbaycan'da ki kandaşlarımızın haklılığını gölgelemez; ve kandaşlarımızın haklılığından zerre şüphem yok yanlış anlşaılmasın.
Sadece meydana gelen bu olay ben de biraz şüphe uyandırdı o kadar, daha ötesi yok!
Geçmişte de GAMOH (Güney Azerbaycan Milli Oyanış Hareketi) ne mensup kişilerin kürdistan bayrağı ile çekilmiş fotoğraflarını gördük ve Abd güdümlü oldukları oratay çıktı, gene aynı durum olabilir.
Demek istediklerim sadece bunlardan ibaret.



GAMOH

[tungatonyukuk]

Cebe gardaşımın bahsettiği mevzuatı bende araştırıp bulmuş idim ve üstüme bildirdim gerçekten ilginç,tehlikeli bir durum.


Başkanım Gamoh hakkında Bizi elbet bilgilendirecektir.

[TÜRK-KAN]

 Cebe Noyan Kandaşım,

 GAMOH ile ilgili uyarıları ilk yapanlardan biri de biziz. Yıllar önceki şu başlıkta yazdıklarımız ortadadır.

 https://www.hunturk.net/forum/gamohun-gercek-yuzuokuyun-2534-s0.html

 Zaten bu olaydan sonra GAMOH'taki pek çok Güney Azerbaycanlı Türkçü, bu kuruluştan ayrılmışlar ve lider kadrosunu çok sert bir şekilde eleştirmişlerdir. Adı geçen kurumun bugün Güney Azerbaycan'da ve Güney Azerbaycan Davası'nda hiçbir etkisi yoktur.

 Dünyadaki çeşitli Milli Hareketlerde; bu tarz kötü örnekler her zaman olmuştur. Ancak bir kötü örnekten yola çıkıp yıllardır hürriyet için çarpışan, Fars itleri tarafından en ağır zulümlere ve işkencelere tabi tutulan Güney Azerbaycanlı soydaşlarımızı desteklemekten vazgeçemeyiz.

 Güney Azerbaycan Davası, salt Gamoh ile sınırlandırılamaz. Milyonlarca Türk'ün hakkı söz konusudur. Biz Türkiye'deki Türklere ve Türkçülere yakışan da Güney Azerbaycan Davası'na yanlış yapanları ifşa etmek ve sadece Soydaşlarımıza destek olmaktır. Bizimde duruşumuz, her zaman bu yönde olmuştur ve de böyle olacaktır.

 TTK



 

 

 

 
 

[Atsız Gök-Börü]

   Güney Azerbaycan meselesi denildiği zaman Amerika yardımı konusu gündeme geliyor. Sayın Türk-Kan anda, gerekli savunmayı veya açıklamayı yapmış ama bu konu dahilinde aklında hala şüphesi olanlara bende bir kaç şey söylemek istiyorum.

     Bazı Solcu artıklarının, " doğruyu söyleyerek, insanları yanlış yönlendirme" görevi , Güney Azerbaycan için geçerli olmuştur. Amerika büyük planları olan, büyük bir devlet olabilir ama o kadar da büyük görmek, onlara istediklerini başarmaları için bir adım daha attırmak olur. Dünya üzerinde her olan işte " Siyonizmi, Masonları ve Amerika'yı arama paronoyaklığı göstermeye başladık." Bu bana göre aşağılık kompleksi ve korku uyandırmanın daha doğrusu zaferi önce düşmanın beynine yerleştirmenin ilk gereği olsa gerek; Ki görüldüğü üzere, yurdumda ki taşeronları bunu başarıyla yapmış bulunmakta.

      Güney Azerbaycan meselesine dönersek;

      Amerika'ya ve İsrail'e kafa tutabilen İran'ı yıpratmak için, Güney Azerbaycanda ki Türkleri kullanma teorisi ilk bakışta mantıklı gibi görünsede,  devamını düşündüğümüzde meselenin hiçte öyle olmayacağı gün gibi aşikar olur.

      Güney Azerbaycan'ın özgürlüğünü sağlaması dahilinde, Amerika'nın Orta Doğu'da ki, pis işlerini yapan kürtler, 3 tane koca Türk Devletlerinin ortasında daha argosu kucağında kalmış olacaktır. Bu iş Amerika'nın ve Avrupa'nın işine gelir mi?

      Güney Azerbaycan'ın özgürlüğü sonucu; Türkiye, Güney Azerbaycan sınırını güvene almış olacaktır. Ermenistan 3 tane Türk Devletinin tam ortasında daha argosu kucağında kalmış olacak. Amerika ve Rusya'nın işine gelir mi?

       Güney Azerbaycan'da ki aşırı Türkçülük, Orta Doğu Türklüğünde büyük bir hareketliliğe neden olup, birleşmek için adım atmalarına tetik olabilir. Dünya'nın işine gelir mi? Türkiye buna dahil olmasa bile, Kuzey Azerbaycan Türklüğü bu birlikteliğe çok sıcak bakıyor. Türkiye'de bu havaya katılıp, birleşme taraftarı Kamu-Oyu oluşursa vay dünyanın haline...

       Her şeyden daha önemlisi, Batı Türklüğü, Orta Asya'ya biraz daha yaklaşmış olacaktır. Amerika bizim iyiliğimiz için, Türkleri birlik edecek adımlar atmaz herhalde...

       İkincisi; İranda ki Türklere, Farslar Türkiye ajanı, Türkiye'de Amerika oyunu diyorlar. Bu adamlar ne yapsın? Hangi kapıyı çalıp, kime derdini anlatsın? Kendi soydaşlarına dertlerini anlatamamışlar, dünya umursar mı? Dünyanın ve özellikle kendi ırkdaşlarının umursamadığı topluluğun hali, esir olduğu ülkede işkence, mapus ve mermi yemek olur. Doğu Türküstan'ın hali gibi...

      Şimdi yapabileceğimiz ilk işe dönersek Güney Azerbaycanda ki, Bozkurtçuluk şaha kalkmış durumda. Güney Azerbaycan Türkleri, kendi devletlerinde yaşamadıklarını ve esaret altında olduklarının bilincindeler. Hiçbir laf ebeliği onların Bozkurtçu ve temiz kavgasına leke süremez. Sürmesine izin vermemeliyiz. Gidip yanlarında omuz verip yumruk yumruğa kavga edemiyoruz, bari alınlarına sürülmeye çalışılan çamuru engelleyelim.

     Meramımızı anlatabilmişizdir inşallah...

     T.T.K.!