Burada suçun tamamı devlete ait. Bırakın avukatların Kandil'e emir taşımasını üç santimetrelik oda boyu yüzünden yaygara kopardılar. Zehirleniyor dendi, saçı kesildi dendi Avrupa'dan denetlemeye İmralı'ya geldiler. Avrupa kimdir ki Türkiye'nin bir hapishanesinde yatan bir mahkumun sağlık durumunu denetlesin. Devlet yöneticilerimiz neden imzaladıkları anlaşmaların metinlerini okumaz da bilgisayar programı kurar gibi next next tuşuna basarak imza kısmına bakarlar?
Bir yandan devlet teröristle pazarlık yapmaz deyip, diğer yandan bir acizlik sergileyerek Mit Müsteşarını itin ayağına gönderiyorlar. Olay meydana çıkınca biz yapmadık devlet yaptı deniyor. Yollar, köprüler, inşaatlar, fabrikalar yapılırken A. K. Partisi yaptı deyip seçim malzemesi olarak kullanılıyor, teröristle görüşülünce devlet yaptı deniliyor. Devlet dediğiniz soyut bir kavramdır ve geçmiş yıllarda çıkan bir kaymakamlık sınavı sorusuna göre yürütme organıdır.
Cezası hem iç hukukta, hem de uluslarası hukukta kesinleşmiş bir suçlunun avukatla ne işi olur? Devlet üfürükten davalarla bu şahsı neden muhatap alır?