Gönderen Konu: Türk Kültüründe At  (Okunma sayısı 4199 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı ALP-ER-TUNGA

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 237
  • BU YOL KUTLUDUR;GİDER TANRIDAĞ'INA!
Türk Kültüründe At
« : 24 Nisan 2006 »
Günümüzde de olduğu gibi, Ulusal Türk Tarininin her döneminde "At murattır sözcüklerine bağlı kalınarak, her Türk ata karşı sevgi, güven, ilgi duymus ve onu kendisinden bir parça olarak kabul etmiş, ona kutsallık tanımış. saygınlık kazandırmış sanatında, edebiyatında, müziğinde eşsiz bir yer vermiştir.

Atin evcilleştirilmesinin ne kadar öncelere gittiği kesinlik kazanamadı ise de,Türkler atı evcillieştiren bir ulus olarak, tarihin akışında devrim yapmışlardır.

Nazmi Seven "Türklerde At ve Atçılık" adlı kitabında 1937 yılında Ankara'da toplanan Tarih Kurultayında Avusturya'lı Tarih Bilimcisi Hoopers, atın ilk eğitim ve evcilleştirme hareketinin İ.Ö Asya'da Türker tarafından yapıldığını, Macar Tarihçisi Alifoldin de, bu konudaki ilklerin Altay Türklerine ait olduğunu öne sürmüştür. Alman tarih bilimcisi Portriatz ise "Eski çağlarda At" adlı eserinde atın, M.ö. 6000 dolaylarında, Türkler tarafından evcilleştirildiğini iddia etmiş ve bu iddiasi için bazı bulguları kesin kanıt olarak göstermistir.

Yaklaşık, olarak M.ö. 4000 yılları dolaylarında Türkler tarafından bir çekim hayvanı olarak arabalara koşulan at, askeri amaçlarla savaş sınıfı oluşturmasına sonuç olarak da Asya'nın ve öteki kıtaların tarihi ve siyasi yasamının oluşum ve gelişimìnde etkinlik kazanmıştır. Türkler onunla uzaklıkları yenmişler. Derisinden giysi ve ayakkabı yapmışlar,etini yemişler, kısrakların sütünden mayalanma ile sağlanan "Kımız" adı verilen ve keyiflendirici içkiyi yapmışlardır. Ayrıca yele ve Kuyruklarını da değerlendirmişlerdir. Kemiğinden kaymak için araç, kılından ağ, gözleri güneş ışığından koruyan bir tür gözlük örmüşlerdir.

 Ayrıca Türkler de Atla oynanan ve Gök Börü oyunu denen oyun oynanırdı.(Gök-Börü oyunu değişen lehçelerce Kökperi, Kopkeri gibi isimler de almıştır).Bu oyunda asıl olan kesilmiş ve içi temizlenmiş bir oğlak veya hayvanı eğeri ile bacakları arasına sıkıştıran ve dört nala koşan bir atlının, kendini kovalayan atlılara sınırlanmış bir alan veya alanda bir turu tamamlayarak puan alması biçimindeydi. Oyun tek kişiler veya gruplar arasında da oynanırdı. Özbek Türkleri?nde bu oyunu, üzerinde, sular, hendekler ve yükseklikler bulunan bir arazide oynadığını görüyoruz.

Evlilik törenlerinde kesilmiş hayvan, kız tarafından kaçırılır ve damat tarafı gelini kovalardı. O zaman bu oyun Kız-Börü adını alırdı. Atlı oyunların bir başka şekli de düğün törenlerinde kız ve erkeğin bir mesafe içinde karşılıklı olarak Beyge (Babiga) oyunuydu. Amaç hedefe önce varmaktı. Çöğen de eski Türkler arasında yaygın bir oyundu. Bu oyun bugün adına Tibet dilinde top anlamına gelen Pulu?dan alınarak Polo denilen atlı hokey oyununun ilk şeklidir.İlk defa Türkler tarafından oynandığı söylenen bu oyun, İranlılarca Çevkan, Bizanslılarca da Çukanyan adı ile oynanmıştır. Bugün Anadolu?nun birçok yerinde oynanan atlı cirit oyunu, eski Türkler?in çok sevdiği bir binicilik oyunuydu.Cesaret, algılama sürati, refleks, denge gibi emosyonel ve motorik özellikleri bünyesinde barındıran bu oyun iyi bir binicilik ve ata hakim olmayı gerektirirdi.

Eski Yunan yazar ve komutanlarından Xenophon MÖ 360 yılında Binicilik Sanatı adlı eserinde , Türkler?in cirit oyununa benzeyen bir mızraklı süvari oyununu halkına öğütler. Eski Romalılar?ın yüzyıllar boyunca oynadıkları Troia oyununun da aslı cirit oyununa benzemektedir.

Türkler boyu 1.5 metre uzunluğundaki ucu sivri taze servi ağacından yapılmış mızraklarla hedef tahtasını delmeyi veya sivri değnekleri toprağa saplama alıştırmaları yaparlardı.

Ayrıca, çeşitli sosyal etkinliklerle ilgili olarak (ölüm, doğum, düğün, sosyal yardım v.b.), bozkır atları ile 10- 14 kilometre, hatta 100 kilometrelik arazi koşuları yapılırdı.

Ayrıca eski Türkler de birçok sosyal etkinlikte yine ok atma veya ok üzerine içilen antlar gözlenmektedir. Okla uzağa atma veya hedefe atma oyunları vardı. Ayrıca, at üzerinde de ok atma oyunları vardı.Bu konudaki en eski belgeler MÖ 1000 yılda Tibet bölgesinde bulunan kayalara işlenmiş fresklerdi.


asilkan.org'tan Ahmet Bereket'in Türkler'de spor -1- adlı yazısından alınmıştır.
TTK

ÜZE TENGRİ BASMASAR,ASRA YİR TELİNMESER,TÜRK BUDUN,İLİGİN,TÜRÜGÜN KEM ARTADI...