Tüm kandaşlarıma esenlik olsun.
arkadaşlar ben Tanriya ve hesap gününe inanan bir Türküm. Bu konuyu ateizmi savunmak ve tartışmak için açmadim.
Esenlikler olsun Mete Oğuz Anda.
Sizin bu konuyu açma niyetinizin ateizmi savunmak olmadığına inanıyorum. Ama yaptığınız ikili mukayese, olumsuz bir örnekleme üzerinden, sanki bilinç altına ateizmi şirin gösterir gibi bir algı kapısı açıyor. Bunu da belirtmek zorundayım.
Zaten diğer andalarımız da bu noktaya itiraz edip, dikkat çemişler.
Türkçüler olarak ateizmi reddediyoruz.
Türk hangi inanç sistemi ve öbeği (mezhep) içerisinde olur ona bir sözümüz yok, lakin Tanrıtanımazlık tarihin hiç bir döneminde Türk inanç sistemi içerisinde yer bulmamıştır.
Türkler milli inançları olan Kök Tenğri'ciliğin yanısıra; Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Maniheist, Budist, Deist vs. gibi inanç sistemlerine ve bu inanç sistemleri içerisindeki öbeklere (mezhep) dahil olmuş ama asla Tanrıtanımaz (ateist) ve çoktanrıcı (putperest) olmamıştır.
Türk Tanrıyı Acunda var olduğu ilk günden beri bilmekte ve kendisini Tanrı'nın Acunu yönetmek üzere Tanrı tarafından Acuna görevli olarak gönderildiğine inanmaktaydı.
Bir çok Andamızın değindiği gibi ateist Türkçülük zırvası ulusalcılık adını takınan eski kızılların Türkçülüğü Türk Milletinin gözünden düşürmek ve milletle kavgalı hale sokmak için kasıtlı olarak Türkçülüğe sokuşturamya çalıştıkları bir mikrop ve hastalıktır.
Ateisten, bırakın Türkçüyü, insan bile olmaz.
“Cennette bekar kişi kalmayacaktır.
Cennetliklerin en alt derecesine günde 72 kadın verilecektir. Tam mümin ise günde 100 bakire ile cinsi münasebette bulunacaktır.
Cennette kadınlar cinsi münasebette bulunduktan sonra yine bakire olacaklardır.
Cennette erkeğe 100 erkek kuvveti verilecektir.
Cennete girenlr 33 yaşına döndürülecektir.
Cennettelik erkekler, cennette vücutları kılsız, yüzleri sakalsız, gözleri sürmeli olarak gireceklerdir.
Cennete giden kadın, dünyada din uğruna şehit olan erkeklere verilecek, fakat kadın orada beş erkek isteyemeyecek, sadece bir erkek isteyecek ama o adamın 5 erkek gücü olacak, ona her türlü zevki tattıracak.
Cennete giden erkeklerin cinsel uzuvları eğilmez, hep dik kalır.
Erkek, hem karısıyla, hem de hurileriyle sabahtan akşama kadar sürekli cima (seks) yapabilecek.”
Ben kırk huri diye duymuştum. Meğer huri sayısı yetmişiki ve bazen de yüz oluyormuş.
Peki hep erkeklere kırk Huri veriliyor da neden kadınlara kırk Nuri verilmiyor? : - )
Bir de cennete giren erkeklere sunulacak olan erkek-kadın karışımı olan gılman'dan bahsediliyor ki bu da işin başka bir vahim tarafı.
Güler misin? Ağlar mısın?
Bu nasıl bir dünya, ahiret, cennet, cehennem anlayışı böyle?
Yukarıdaki ibareleri okurken bile insanın yüzü kızarıyor.
Bir cepheden bakıyorsun Tanrı ateşle korkutuyor, bir cepheden bakıyorsun cennet adı verilen yerde insanların uçkurlarına vaatte bulunuyor. Böyle bir Tanrı anlayışı ilkel topluluklarda bile yoktur.
Bu manzara bile insanların inançlarıyla ne denli oynandığının ve dinin bir takım kişilerce nasıl ucubeleştirildiğinin en çarpıcı göstergesidir.
Bu yobazların tarifleriyle milletin kafasında ölümden sonra gidilecek yer; ya ateş kuyusu, ya da karı-kız evi olarak şekilleniyor.
Oysaki Türk'ün inanç sisteminde Tanrıya yönelişin amacı ne cezadan korkulduğu ne de bir takım ödüllere ulaşılmak istendiği içindir.
Türk inancında Tanrı korkulan değil sevilen, kendisine yönelmenin amacı vereceği ödüllere kavuşmak değil O'nun hoşnutluğuna erişmek içindir.
Sanırım yobazların din, ahiret, cennet, cehennem, Tanrı vb. şeylerden kastı Türk'ün kastettiklerinden başka anlamlar içeriyor.
Baksana şuna cennet denilen yer uçkur tatmin evi gibi anlatılmış.
Yuh olsun be!
Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.