Gönderen Konu: Bu ülkede 4 AVM, 18 şirket ve 50 milyon dolarını bıraktı, ceketini alıp çıkabild  (Okunma sayısı 3210 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566

Bu ülkede 4 AVM, 18 şirket ve 50 milyon dolarını bıraktı, ceketini alıp çıkabildi

19 Nisan 2012
Kimi şirketlerini kaybetti, kimi tutuklu kaldı
Özbekistan’da yatırımı bulunan Gülen firmaları şu sıralar adeta diken üzerinde. Onlarca firmaya el konulurken, sahiplerinin bazıları aylarca tutuklu kaldıktan sonra sınırdışı edildi. Türkiye’ye dönen şirket sahipleri, can güvenlikleri olmadığı gerekçesi ile bir daha Özbekistan’a gidemediklerini söylüyor. Özbekistan cezaevlerinde 50 kadar Nurcu bulunuyor.

Özbekistan’da benzer durum içinde olan firma sayısı 60 olarak ifade ediliyor.

Artvinli Vahit Güneş ve kardeşleri Türkiye’deki yatırımlarından sonra 2003’te Özbekistan’da da yatırım yapmaya başladı. 7-8 yıl içinde Özbekistan’daki işlerini önemli bir noktaya taşıyan Vahit Güneş’in başında bulunduğu Turkuaz Grup, bu ülkede 4 AVM açtı, bin 200 kişi çalıştırdı, çeşitli alanlarda 18 ayrı şirket kurdu.

Özbekistan’da 9 aya yakın tek bir hücrede tutulması olayını “Özbekistan’da cehennemi yaşadım” sözleri ile dile getiren Güneş yaşadıklarını şöyle ifade etti: “2 Mart 2011 günü, saat 10.30 sıralarında AVM’de bulunduğum sırada 300 kadar silahlı- maskeli kişi AVM’nin etrafını sardı. Bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. Beni ofisimde tuttular. Başımda 50 kadar silahlı kişi bulunuyordu. 7-8 gün beni ofiste tuttular.

Ben içerde ofiste tutulduğum sırda AVM’yi yağmaladılar. AVM’nin kapısına getirilen kamyonlarla yağmalama yapıldı. Tutuklanmam için bir kılıf uydurduktan sonra cezaevine konuldum. 9 aya yakın tek başıma bir hücrede tutuldum. O kadar acı şeyler yaşadım ki… Makatimdan 50 gram kan aldilar. En son kardeşim 700 bin dolar fidye ödeyerek çıkabildim.

Özbekistan’daki 4 AVM’miz, 18 şirketimiz gitti. Zararımız en az 50 milyon dolar. Bin 200 çalışanımız vardı bütün hepsini kaybettik. Mal varlığımız gittiği gibi canımız da gidiyordu. Cezaevinde sahip olduğum eşyaları, cep telefonumu bile alamadan Özbekistan’dan çıktım. O ülkede onca malvarlığım olmasına ceketimi alıp çıkabildim.”

Vahit Güneş, kendilerine yönelik suçlamaların el koyma gerekçelerinin, 'vergi kaçırma ve dini yayın bulundurma' şeklinde ifade edildiğini söyleyerek “Bize yönelik operasyon için bahane aradılar. Grubumuza ait şirketlerin tümünde yapılan incelemelerde suç unsuruna rastlanmadı. Sadece gümrük antreposunda ve depolarda 60 bin dolar değerindeki malın evraksız olduğunu iddia etiler” şekline konuştu.

Vahit Güneş şimdilerde el konulan malvarlığını kurtarmak için Tahkim Davası açmaya hazırlanıyor.

Sayaçları neden pahalı sattınız cezası

Federal Group bünyesindeki Federal Elektrik yöneticisi Asım Kayan da, geçtiğimiz yıl tutuklu kalan bir diğer isim. 365 gün boyunca tutuklu kaldığını söyleyen Kayan “Federal Elektrik olarak Özbekistan Devleti ile ortak bir şirket kurduk. Doğalgaz sayaçlarının satışını yapıyorduk.

Türkiye’ye gelmek üzere olduğum sırada havaalanında alındım. 365 gün boyunca tutuklu kaldım. Suçlamada gerekçe gaz sayaçlarını pahalı sattığımız yönünde oldu. Tabi bu bir bahane. Oraya yatırım için ciddi hazırlıklar yaptık. Federal Elektrik olarak 20-25 milyon dolar zararımız oluştu. Ben tutuklu olduğum süreçte, diğer çalışanlarımız da dönmek durumunda kaldı. Şirket kapalı durumda” bilgisini verdi.

300 dolarlık fiş için fabrikaya el konuldu

Özbekistan’da 120 kişinin çalıştığı tekstil atölyesi ve satış mağazası bulunan Levent Karabayır ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “2006 yılında 200 bin dolarlık bir yatırım yaptık. Tekstil ürünleri üretiyorduk. Bir yanda da ürünleri mağazada satıyorduk. Benim Türkiye’de bulunduğum 15 Aralık 2010 günü önce mağazaya gelmişler, daha sonra fabrikaya gitmişler. Gerekçe ise mağazada fiş kesilmemesi…

Fiş kesilmeyen ürün tutarı ise toplasanız 300 dolar değil. Tabi fiş olayı bahane… Bize orada yüklü bir ceza kesildi. Cezayı ödedim. Benim Özbekistan’a girişim yasaklandı. Mağazayı kapattık. Oradaki bazı dostlar aracılığı ile kurtulduk. Ama orada başımıza neler geldi bir biz biliyoruz. Fabrikamın başında ise Özbek bir müdür bulunuyor. Fabrikamı onlar işletiyor. Gidemediğim için fabrikamı da alamıyorum. El koyma olayları 2010’un sonunda başladı. En son dün (önceki gün) 4 firmaya daha el konulmuş” bilgisini verdi.

Müşteri bulunsa satıp gelecekler

Kimi şirket sahipleri ise adlarının yazılmasını istemiyor. Gerekçe ise halen Özbekistan’da tutuklu personellerinin bulunması ve işyerlerinin bulunması… Adının yazılmasını istemeyen bir şirket sahibi iki personelinin 1.5 yıldan bu yana tutuklu odlunu ifade etti.

“Biz ne yaptık da bütün bunlar başımıza geldi” diyen aynı kaynak: “Ekonomik olarak çöktüm. Özbekistan’daki üretim yerimiz durma noktasında. Tutuklu çalışanlarımın ailelerin bakmak durumundayım. Ben kendim de Özbekistan’a gidemiyorum. Malımızı canımızı nasıl kurtaracağız bilmiyorum. Burada da borç içindeyim. Ve üstelik damgalanmak ayrı bir zulüm… Şuan Özbekistan’dan bir çok firma malını satıp gelmek istiyor. Ancak müşteri bulamıyor.” Dedi.

Ceketimi bile alamadın çıktım

Bir başka firma sahibi ise şunları söyledi: “Orada tutuklu olan personelim var; onları kurtarmaya çalışıyoruz. Size şu kadarını söyleyeyim. Orada ceketimi bile alamadın çıktım. Eşyalarım dahi orada. Ki biz 'Özbekistan’ın Koç’u olarak anılıyorduk. Şimdi burada garibanları oynuyoruz. Üstelik Türkiye’de aldığımız malların da borçları da sırtımıza bindi. El konulan mallarımızı kurtarmamız uzak bir ihtimal…”
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
Özbekistan'da Fethullah Gülen'e Darbe ! 
   
     
   
Özbekistan devleti bu sefer de din propagandası yapmakülkede dini örgüt kurmak suçlamasıyla ülkedeki 50’ye yakın Türk şirkete baskın düzenleyerek kapattı.
 Özbekistan'dan Gülen Cemaatine 2. Büyük Darbe
 
 Geçtiğimiz yıllarda da Özbekistan bölgede bulunan Fethullah Gülen cemaatinin açtığı okullara baskın düzenleyerek okullarda çalışan Amerikalı öğretmenlerin CİA ajanı olduğunu ve diplomat pasaportuyla ülkeye girdiklerini ortaya çıkararak 5 ABD li öğretmen ve 3 Türk öğretmeni tutuklayarak hapse atmıştı.
 
 Okulları dini propaganda yaparak Özbek halkının gelenek göreneklerine milli birliğine aykırı hareket ettiğiöğrencilere Gülen’in kasetlerinin izletildiğiçocukların ibadet etmeye zorlandığı gerekçesini sunmuşbu okullarda öğrencilerin Amerika’nın amaçlarına hizmet ettiğini belirtmişti.Ve ülkedeki cemaat okullarını kapatmıştı.
 
 BBC ve Özbek haber kanallarının verdiği bilgilere göre:
 
 Geçtiğimiz Çarşamba günü gerçekleştirilen operasyonda “Turkuaz Global ” alışveriş merkezinin çalışanları tutuklanarakgözaltına alındı ve mallarına el konuldu.Bu şirketin bu ülkede 5 tane sadece alışveriş mağaza zinciri olduğu biliniyor.
 
 Özbek idareciler ülkede bir dizi Türk şirketini köktendinciliğe maddi destek vermekle suçluyor.Ve Türk şirketlerinin Pantürkizmdini propaganda nurculukSüleymancılık gibi faaliyetleri yürüttüğünü belirtiyor ve Özbek halkının yaşam şeklinin değiştirilmeye çalışıldığını belirtiyor.
 
 Perşembe günü devlet televizyonunda yayımlanan özel programda Türk şirketleri Özbekistan’la kardeşlik ilişkilerini ve ülkedeki elverişli yatırım ortamını kötüye kullandıkları ve vergi kaçırdıkları söylendi.
 
 Devlet televizyonuna göre “Turkuaz” “Güneş” ve “Kaynak” benzeri 50 ye yakın Türk şirketi Türkiye’de faaliyetleri yasaklanan “Nurculuk” dinî akımının gayelerini yaymaya çalışan yayınları dağıtmak ve gizli örgüt kurmakla iştigal ettiği açıklandı.
 
 Tutuklamaların ardından ‘’Kornamaklık’’ (nankörlük) adlı programda bu şirketlerin aramalarındaFetullah Gülene ait kitaplarvideo kasetleribirçok dini yayınhamas ile ilgili kitaplarTaliban’a ait kitaplar ve bu örgütlere maddi yardım edildiğini gösteren belgeleri köktendinciliğe kanıt olarak toplandı.yine şirketlerde mescitler açıldığı ve çalışanların şirketlerin içinde namaz kıldığı da belirtildi.
 
Baskını ve bu şirketlerin dini içerikli faaliyetleri de çekilen videolarla televizyonda yayınladı.ilgili baskın görüntüleri
 
 ( http://www.youtube.com/watch?v=nvmbcDQmGWU )
 
 Özbekistan’da 1999 yılında dini örgüt ve cemaatlerbu cemaatle ilgili faaliyet yürütmecemaatle bağlantılık olmak ülkede kesin kanunlarla yasaklanmıştı.
 Nankörlük adı programdaProgramda ülkede 50’nin üzerinde Türk şirketinin kapatılarak onların 400 milyon som değerindeki mallarına el konulduğu ve sahiplerini hakkında dava açıldığı belirtildi.
 
 Özbekistan televizyonundaki suçlamalar Özbek güvenlik güçlerinin Taşkent’teki büyük “Turkuaz” alışveriş merkezine operasyon düzenledikten bir gün sonra yankılandı.
 Çarşamba günkü operasyonda başkentin eski baş uluslar arası ticaret merkezinin yer aldığı binanın etrafı otobüslerle getirilen çok sayıdaki güvenlik görevlisi tarafından sarıldı.
 
 Türkiye’nin Taşkent’teki elçiliğine yakın bir kaynak Özbek emniyet birimlerinin gerçekleştirdiği operasyonu “terör” olarak niteledi.(Bir takım cemaat yanlısı internet siteleri ise Özbek başkana karşı diktatör propagandası yapmaya başladı)
 
 Onun ifadesine göre silahlı özel polis gücü alışveriş merkezini basan ve bütün çalışanları yere yatırarak mağazaları yağmaladı.
 
 Silahlı görevliler “Turkuaz” yöneticisi Vahit Güneş’in evine de o esnada baskın düzenlemiş ve onu yere yatırarak dövmüşler diyor isminin açıklanmasını istemeyen kaynak.
 
 Birkaç saat boyunca binadan çıkarılmadan tutulan Güneş’in durumunun kötüleşmesinin ardından Güneş hastaneye kaldırılmış.
 Elçiliğe yakın kaynağın belirttiğine göre gün içerisinde işadamından haber almak için hastaneye giden Türkiye’nin Özbekistan elçisi ve diğer görevliler hastaneye sokulmamış.
 
 Alışveriş merkezindeki mallar polis tarafından arabalara yüklenerek götürülmüş.
 Türk elçiliği ortaya çıkan olayla ilgili olarak açıklama yapmıyor.
 Fakat isminin açıklanmasını istemeyen elçilik çalışanlarından birinin söylediğine göre Türk diplomatları Özbek emniyetinin hareketinden oldukça öfkelenmişler.
 
 “Bu gibi operasyonlar önceleri de oldu fakat hiçbir zaman bu kadar kaba bir şekilde olmamıştı.” Diyor elçilik çalışanı.
 O Türk şirketlerinin Özbekistan’da gizli dinî faaliyetlere maddî destek vermekle iştigal ettiği iddialarının incelenmesi gerektiğini belirtiyor.
 Malumatlara göre geçen yılın aralık ayından bu yana Özbekistan’daki 7 büyük Türk şirketi kapatılmış.
 1990 lı yıllarda da dini propaganda yapmak gerekçesiyle Türk işadamları tarafından kurulan bu şirketlere karşı Özbekistan devleti yaptırımlar uygulamıştı.
 
 İlginç olan ise 54’e yakın işadamının tutuklanmasıyla ilgili ülkemiz medyasındadış işlerinden ve Özbekistan elçiliğinden hiçbir açıklama yapılmamış olması.
 Şuanda kendilerinden haber alınamayan Türk işadamlarıyla ilgili Türkiye’nin hiçbir faaliyette bulunmamış olması da çok dikkat çekici.
 Özbekistan’da yapılan operasyon Özbek medyasında fazlaca yer aldıBBC Özbek haber kanalıda bu baskına yer verdi.
 
 Bilindiği gibi ülkemizde de Gülen cemaatinin emniyette yargıda ve bir çok kurumda örgütlendiği hatta günümüzdeki birçok büyük davalarda da cemaat bağlantılarından endişe ediliyor ve bununla ilgili bilgi ve belgeler içeren kitaplar yazılıyor.
 
 Geçtiğimiz hafta ODA TV’ nin basılması sürecinde Ahmet Şık’ın Gülen cemaatinin örgütlenmesiyle ilgili yeni kitap hazırladığı ve savcının da kendisine bu kitabı neden hazırladığı soruları yönetilmişti.
 
 Ahmet Şık’ın gözaltına alınırken DOKUNAN YANAR ifadesi ise tutuklamalarda cemaat yapılanmasına bir gönderme gibiydi.
 
 Yine cemaat ve Ergenekon bağı ile ilgili Nedim Şener’inde kitapları bulunuyor.Nedim Şener’e de tutuklu emniyet müdürü Hanefi Avcı’nın emniyette cemaat örgütlenmesini yazdığı haliçte yaşayan simonlar kitabını kendisinin mi yazdığı soruları sorulmuştu.Savcılıkta yazılan kitaplarla ilgili sorular yöneltilmesi gazetecilerin gazetecilik faaliyetinden tutuklandığı izlenimini verdi.
 
 Eğer Özbekistan’da 54 işadamı cemaat üyeliğidini propaganda yapmakÖzbekistan’da Amerika’nın CİA eşliğinde bölgeye hakim olma düşüncesiHamas’a ve Taliban’a maddi destek gibi ciddi olaylardan şüpheleniyor ise ve bu şirket sahiplerinin Gülen cemaati ile ilgili bağı ülkemizde biliniyor ise hayatlarından şüphe duyulan bu insanlarla ilgili ülkemiz mavi Marmara’daki gibi tepki vermiyor ise Türkiye devleti yetkililerinin bu olayla ilgili hiçbir bilgi vermemesi ciddi şüphe uyandırıcı bir durum olarak karşımıza çıkar.
 
 Ve bu işadamlarıyla ilgili basındadış işlerinde ve Türk elçiliğinden hiçbir bilgi verilmemesi bu işte bir bit yeniği olabileceği şüphesi mutlaka ilk akla gelen soru.  
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.

Çevrimdışı motun yabgu

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 1566
 Bu haber ne zaman pecetesinde nede yandas gazetelerde yer almiyor . Üc maymunu oynuyorlar . Hani nerde dünya lideri ? Ciksin iki kelime söylesin ya ! Koca Türkiyeyi sindirdilerde Özbekistana sözleri gecmiyormu ? CIA nin fetos tarikatinin elemanlarini iceri atip mal varliklarina el koymuslar . Niye dünyayi ayaga kaldirmiyorsunuz ? Bu olay Suriyede olsaydi böyle tepkisizmi kalirdiniz ? Serefsizin ...dan firlamalar .
ÜZE TENGRI TEMÜR CIDA OKLAR BIRLE BIR BULUT

  BASBUGUMUZ TANRIKUTTUR TANRIKUTTUR

                       TANRIKUT.