Gönderen Konu: DTCF’DE NELER OLUYOR ?  (Okunma sayısı 4249 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TÜRKİYEM

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 137
DTCF’DE NELER OLUYOR ?
« : 16 Mayıs 2012 »
Marjinal sol grupların -aynen 1980 öncesinde olduğu gibi- önceleri “sayı kalabalığı yaratmak” düşüncesi ile aralarında barınmalarına müsade ettiği “Kürtçü-bölücü akımlar”, artık üniversitelerde bütün sol akımları kontrol eden bir düzeye ulaşmış vaziyette.Komünist anarşist gruplar, Pkk’nın şehir yapılanması olan KCK’nın üniversite yapılanmalarında bölücülere uşaklık yapar durumdalar.
Basının ekseri kesiminin “sağ ve sol görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavga” olarak duyurdukları haberler, üniversitelerdeki PKK YAPILANMASININ üzerini kapama gayreti taşımakta. 1980 öncesinin basının etkin köşelerinde yer bulan markist kırıntılar, olayları bilinçli olarak bu şekilde yansıtmaktadırlar.
Bu şekilde yansıtılan haberlede adını sık sık duyduğumuz Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesiterör örgütünün artarak devam eden şiddetine maruz kalan fakültelerimizin başında geliyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF).
Adı bizzat Atatürk tarafından konulan, “milli” bilincin gelişmesi, , Türk dilinin, Türk tarihinin ve Türk kültürünün derinliğine araştırılması amaçlarıyla 1935 yılında kurulmuş köklü bir eğitim kurumu. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu gibi Atatürk’ün özenle üzerinde durduğu bir kurum.
Kuruluş gayesi itibariyle özel bir konuma sahip olan bu fakülte maalesef uzun yıllardır işlevini amacından sapmış bir şekilde sürdürüyor.
“Milli bilincin gelişmesi” için kurulan DTCF, “milli varlığımızı yıkmayı amaç edinen” marjinal sol grupların ve son 20 yıldır PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN adeta “başkent üssü” haline gelmiştir.
Uzun yıllardır marjinal sol örgütlerin adeta üs olarak kullandığı Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi son yıllarda artarak devam eden PKK TERÖRÜNÜN baskısı altında.
Pkk Terör Örgütü DTCF’DEN Militan mı Devşiriyor ?
2010 yılı Mart ayında, okula “kimliksiz” olarak kaba kuvvet kullanarak girmeye çalışan pkk sempatizanı bir gruba, hasta yatağından kalkın gelen ve “kızımı verin” şeklinde feryad eden anneyi hatırlıyor muyuz ? O annenin feryadı bile üniversitelerde olup biteni tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyordu aslında, fakat birileri üzerini kapadı ve unutturdu bir şekilde. Neydi derdi o kadıncağızın? Birsen İşbaşaran adlı anne, DTCF Dil Bilimi öğrencisi T. İşbaşaran adlı kızından bir senedir haber alamıyordu. Pkklı grubu göstererek “kızımı bunlar elimden aldı, kurtarmaya çalıştım ama beni dinlemedi, burada bulunanların birçoğunun annesi babası olanlardan habersiz” şeklinde feryad eden annenin sözleri, gözlerinden akan yaşlar içler acısı durumu anlatmaya yetiyordu. Anne orada, DTCF’nin kapısında fenalık geçirip bayıldı. Pkklı grup eylemine kaldığı yerden devam etti ! Fakülte yönetimi olayla ilgili bir soruşturma açma gereği dahi hissetmedi ! Basın olaylı geçiştirmekle yetindi !
Fakülte yönetiminin sorması soruşturması gereken soruyu biz soruyoruz:
DTCF’de öğrenciler “terör örgütlerince” önce basit öğrenci eylemlerine dahil ediliyor, daha sonra dağa mı çıkarılıyor ? Kandil’e giden bir köprü Ankara’nın merkezinden mi geçiyor ? DTCF yönetimi bu konularda hangi sosyolojik araştırmaları yapmıştır ?
2010 yılındaki feryadı duymadan, 2010 öncesinde ve sonrasında meydana gelen olayları anlayamayız.
3 NİSAN 2012’DE DTCF’DE NE OLDU ?
En son 3 Nisan 2012 tarihinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde meydana gelen olaylarda yine bildik cümlelerle, yani “üniversitelerde sağ sol kavgası”gibi ifadelerle halka duyuruldu.
Alışılagelmiş düzmece haber metinleri ile aktarılan olayların gelişimini gelin aslıyla öğrenelim:
“03.04.2012 Salı günü Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesine sınava giden, herşeyden habersiz olan öğrencilere terör örgütü sempatizanları ve marjinal sol örgütler planlanmış,organize bir şekilde saldırı düzenlendi. Sabahın erken saatlerinde fakülteye giren “çoğu DTCF öğrencisi dahi olmayan” bir grup, fakültenin hem orta bahçe denilen kısmına hem de arka bahçede bulunan kantine yerleşerek barikatlar kurmuşlardır. Bütün hazırlıkları bir çatışma yaşatmak için olan bu terör örgütü sempatizanları, güvenlik görevlilerinin, kameraların, bütün okulun gözleri önünde adeta yığınak yapıp hazırlanırken okul yönetimi bunu seyretmekle yetinmiştir. Sınav dönemi içerisinde, okulda henüz kimse yokken yapılan yığınaklar, kurulan barikatlar için “neyin nesidir?” diye sorma gereği dahi hissedilmemiştir! Kantin içerisindeki kameraları kıran, yüzleri puşi ile sarılı bölücülerin hangi maksatla oraya gittikleri daha ilk dakikalarda anlaşılmış olmasına rağmen fakülte yönetimi hiçbir müdahalede bulunmamıştır. Önceleri okula davet edilen Çevik Kuvvet ekipleri, dekanın isteği ile fakülteden çıkarılmış, bölücülere rahat bir nefes aldırılmıştır! Yaşanacak olayların alenen habercisi olan bu gelişmeler devam ederken, kantine ders çalışmak için giden öğrencilere daha önceden kantine kurdukları barikatların arkasından taş,sopa,satır ve soda şişeleriyle 150 kişilik bir grup saldırdı. Orta bahçe denilen mevkidenden atılan taşlar ve şişelerle 8 öğrenciye linç girişiminde bulunuldu.”
Bütün bu yaşananlar gözler önünde iken, kayıtlı ve kanıtlı iken, okulda adeta bir PKK FAŞİZMİ yaşanırken, Pkk’ya boyun eğmeyenlere okuma şansı tanınmaz iken, okul içerisinde kurulan barikatlarla “kurtarılmış bölgeler” oluşturulup, vatansever gençlerin sınavlara gidip gelmesi engellenirken DTCF DEKANI Rahmi ER ve yönetimi ne yapmıştır ?
Aynen 1980 darbecilerinin yaptığı gibi, okulda barikatlar kuran, kameraları parçalayan, okul malzemelerini yakıp yıkan bölücülerle Türk gençleri aynı kefeye konmuş ve “haklarında soruşturma dahi açılmadan” süresiz olarak fakülteden uzaklaştırılmışlardır !
Bir yanda marjinal sol gruplar ve pkk, bir yanda ise DTCF yönetiminin faşizan, baskıcı zulmüne maruz kalan bu bir avuç “vatansever” öğrencinin eğitim hakkı ellerinden alınmaya çalışılmaktadır. Sopayla, taşla, barikatlarla, çatışmayla okuldan uzaklaştıramadıkları vatanseverleri, sorgusuz sualsiz yapılan resmi işlemlerle okuldan uzaklaştırmaktalar.
Bir Basın Açıklaması ve Sonrasındaki İbretlik Sahne!
DTCF’de yaşanan olaylar sonrası 6 Nisan Cuma günü, fakülte önünde toplanan Pkk sempatizanı sol grup, CHP ve BDP milletvekillerininde desteği ile bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamalarında sabah 7.30’da okula girip barikat kurduklarından, şişe, taş, sopa yığınakları yaptıklarından, fakültenin bütün köşelerini adeta işgal ettiklerinden bahsetmediler. Yüzlerce kişi toplanıp vatansever öğrencileri linç etmek için hazırlandıklarını, kantindeki kameraları parçaladıklarını söylemediler. Basit bir propagandayla “kantinde oturdukları sırada saldırıya uğradıklarını” söylediler. Basit ajitasyonlarla “tek dertlerinin derslerini görmek olduğu” palavrasını söyleyen bu gruba DTCF içinden destekte gecikmedi ! 1980 öncesinden kalma birkaç “marksizm kırıntısı” öğretim görevlisi sokakta ders vererek ajitasyondan geri kalmadılar. “Tek dertlerinin özgür düşünce, ders alma” hürriyeti olduğunu söyleyen bu terör örgütü sempatizanlarının söylediği marş ise bu eylemden akıllarda kalan en ibretlik sahne idi. Hep bir ağızdan söylenen, “DAĞLARA GEL DAĞLARA” adlı parça pkk terör örgütünün marşlaştırarak kullandığı bir şarkıydı. Eğitimden bahsedenlerin “açıklamanın” sonunu “DAĞLARA GEL DAĞLARA” şeklinde bitirmesi, yazımızın başında “kızını bu marjinal sol gruplara” kaptırdığını ve “bir seneyi aşkındır” kızından haber alamadığını söyleyerek feryad eden anneyi aklımıza getirdi… Aslında kızının nerede olduğu DTCF önünde söylenen bu marşla açıklanıyordu…
Şimdi DTCF öğrencileri soruyor:
Ankara Adliyesi’nin hemen karşısında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 5 dakika mesafede olan bu fakültede bölücülere daha ne kadar müsamaha gösterilecek ?
Başkentin merkezinde ne zamana kadar 3 Nisan’lar yaşanmaya devam edecek?
Daha kaç genç ailelerinden koparılarak terör örgütünün kamplarına gönderilecek ?
Bu okula girmemesi gereken kişiler 8 kişilik Türk bayrağı taşıyan öğrenciler mi yoksa yüzlerce kişiden oluşan saldırgan , şehir militanları mı?

*** Sayın Kandaşım,
      Teröristlerin propagandalarını içeren görüntüleri eklemeyelim.

   
TÜRK'ÜN KALBİNİN ATTIGI HERYERDEYİZ

KaraTekin

  • Ziyaretçi
Ynt: DTCF’DE NELER OLUYOR ?
« Yanıtla #1 : 16 Mayıs 2012 »
Ankara´nin göbeginde DTCF gibi önemli bir Fakülte bunlarin olmasi cok üzücü....Resmen kürtcülerin kurtarilmis bölgesi görüntüsü veriyor...

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2182
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: DTCF’DE NELER OLUYOR ?
« Yanıtla #2 : 16 Mayıs 2012 »
8 Türk Genci, Dil Tarih'te 200 kişilik kürt ve komünist it sürüsünü dağıttı.

<a href="http://www.youtube.com/watch?v=Q0t0B5o0ZxY" target="_blank">http://www.youtube.com/watch?v=Q0t0B5o0ZxY</a>
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı TÜRKİYEM

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 137
Ynt: DTCF’DE NELER OLUYOR ?
« Yanıtla #3 : 16 Mayıs 2012 »
Sayın Kandaşım,
      Teröristlerin propagandalarını içeren görüntüleri eklemeyelim.

:prbay
 
Görüntüyü eklememin sebebi sadece yazılı konuyu daha iyi net bir şekilde "canlı görüntü" şekilde anlatıp açıkladıgı için ekledim bazen böyle görüntüler sayfalarca dolusu yazıya bedeldir
Ve emin olabilirsiniz bende sizin kadar belki daha çok üzüldüğüm hatta çıldırdığım için ekledim
genel durumların vahametini sizlerle ve ziyaretçi olarak giren soydaşlarla paylaşmak için.   
TÜRK'ÜN KALBİNİN ATTIGI HERYERDEYİZ