İSLAM HOŞGÖRÜ DİNİ DİYORDUNUZ.
‘’İslam hoşgörü dini’’ diyerek önce genelevlere, meyhanelere kadar gidip oy istediler. Türbanlılara mahalle baskısı var dediler ağladılar oy istediler. Din adına bir sürü şey dediler insanları ahiret ile korkutup sonunda iktidar oldular.
İlk icraatları basını ele geçirmek oldu. Sonra orduya kumpas kurdular, düzmece bir darbe teşebbüsü ile orduyu ele geçirdiler. Nihayet yargıyı da ele geçirince artık yüzlerindeki "İslam hoşgörü dinidir" maskesini attılar. Siyasal güç ve mutlak iktidar ele geçirilince hoşgörü bitti zulüm geldi. "İslam adına yasaklar" başladı. Yakında Afganistan'dan ve Suriye'den getirilen milisler yardımıyla İslam adına öldürmeler başlar.
Bütün bunlar 20 yıl süresince olurken bizler ne yaptık?
Solcular ne yaptı demiyorum. Türkiye'deki Solcular zaten CIA ve m16 kontrolünde zavallı maceraperest ütopyacı militarist fraksiyon grupları halinde kendilerine kimlik arıyorlardı. Kemalist mi Komünist mi olalım diye debelenip duruyorlardı.
Biz kendisine Atatürkçü diyenler, Biz kendisine Türk Milliyetçisi diyenler bizler ne yaptık bu 20 yıllık karşı devrim sürecinde?
Birbirimizin kuyusunu kazdık.
Bizler kendini beğenmiş, kibir abidesi nefislerimizin esiri olmuştuk.
"Bana değmeyen yılan bin yaşasın" felsefesi kolayımıza geldi yok edilen Cumhuriyet değerlerini görmezden geldik, Türklüğümüze ve Başbuğumuz Atatürk'ümüze yapılan hakaretleri duymazdan geldik..
Derneklerimizin yönetimi ele geçirildi en iddialı Atatürkçü, Milliyetçi, Türkçü dernekler bile artık Ümmetçi oldu da bizim umurumuzda bile olmadı. Kendimize rakip gördüğümüz diğer Atatürkçüler, Milliyetçiler ve Türkçüler de yok edilmişti ya keyfimize diyecek yoktu.
Cemaat vakıflarında onlarca çocuğa tecavüz edilmesi adeta sıradanlaştı, Andımız yasaklandı, Ne Mutlu Türk'üm Diyene yasaklandı, T.C. ibaresi bir çok yerden kaldırıldı, Milli bayramlarımız artık neredeyse kutlanamaz oldu, Başbuğumuz Mustafa Kemal Atatürk'e neredeyse her gün hakaret edilmesi adeta tasbihat olmuştu. Bizler dindarlığımıza zarar gelmesin, dinden çıkıp Cehennemlik olmayalım korkusuyla aciz yatalak hastalar misali kendi kendimize mızmızlanıyoruz.
Neymiş "Sansüre karşıymışız"
Sansür yok iken çok mu konuşuyorduk?
Sansür yok iken çok mu yazıyorduk?
Sansür yok iken çok mu mücadele ediyorduk?
Kendimizi şimdi Sansür yasağı ile mi avutacağız?
Haydi bu seferlik de Sansür kurtarmış olsun nefsimizi.
16.10.2022
Adil ÖZTÜRK
