arkadaşlar
borçlu olmak alacaklı olmaktan çok daha iyidir. Bunu ticaretle uğraşanlar çok iyibilir. Ve amerikanında dış borcu alacaklarından çok daha fazladır.
Bunun ilk faydası şudur ve en çekici olan; hak etmediğn kadar lüks yaşaya bilirsin. Ticari dengeleri aşağıda tutmak sadece seni fakir göstermez , gerçekten fakirleşirsin. Bu gün dış borcumuz toplamı askerimizin elinde bulundurduğu yüksek teknolojili malların, bedavadan kullanıldığının kanıtıdır. Ha bunu bir gün ödetirler dersen işte dediğim gibi alacaklı olan adam borcunu isterken kırıcı olmamalı. Malum hesap açık hesap terslenirse baba patiği alabilir. Şimdi biz avrupanın ve amerikanın tüm yeni teknolojisini, her dalda olmak üzere ücreti belirsiz bir süre ertelenmiş şekilde kullanıyoruz. Biz iyibir müşteriyiz onlar için bir gün ödeyebiliriz diyerek bize borç olarak bu teknolojiyi veriyorlar. Eğer lehine kullana bilirsen borç çok iyi bir güçtür. Bir düşün senin olmayan bir malı alıp senelerce kullanıyorsun sonra bunu yenisi ile değişip yine senelerce kullanıyorsun, bu arada adam senden bunu taksit taksit alıyor, ama sen faiz ödüyorum diye bağırınıyorsun. Ama şunu bir düşün aldığın bitmiş yada yarı mamülü kendim üreticem diye çalışırsan senin hiçbirşeye sermayen yetmez arada beğendiğini ve sana fayda getireceğine inandığını üretirsin, gerisi gelip geçicidir , bir düşünürsen gelip geçici bir şeye yatırım yapmak birçok yeniliği kaçırmak anlamına gelir. Türkiye borçla uçak alır onu tasitle öder, bir takım yedek parçasını üretir ama hepsini üretmez akıllı bir yatırım değildir zaten. Dört tarfı denizlerle çevrili bir ülke için çok gereksiz. Biz sadece defans uçakları alırız ve bunun bir takım yedeklerini peşinen tutarız ve bir takımınıda üretiriz. Ama mesela yine borçla alınmış ama faydalı görülüp üretilen roket sanayimiz var. Bence bu çok akıllıbir yatırım tam Türkiyenin ihtiyacı. Bilmeyenlere duyurayım Türkiye bu konuda epeyce yol almış bir sanayiye sahip. Bu konuda ihracatı kısmen gerçekleştiriliyor. Ama tamamı milli güvenlik sebebi ile ihraç edilmiyor. Şimdi sorayım size biz, bize gelen ilk uçakları üretiyor olsaydık bu gün o roket sanayine sermayeyi nereden bulacaktık. Veya o demode uçakları kullanıyor olmazmıydık. Eğer bir sebepten dolayı uçaklarımızı kalkmıyacak şekilde ambargo uygulamaya kalkan üllkeler olursa bu artık savaş kaçınılmaz demektir. O vakit uçağın ve tankın mekanik korunması gereken şey olmaktan çıkıp sanki bir mühimat gibi kullanma vakti gelmiş demektir. Bu gün bizim ülkemizin yegane bulundurması gereken güç kara gücüdür. yurdumuzun kuvvetli bir kara gücü vardır, çevre ülkeleri işgal edebilecek gücün yanı sıra kuvvetli amerikan ve rus birliklerine karşıda savunma gücü yerindedir. Ama hava ve deniz destekli işgalci bir gücümüz yoktur. O yüzden gidip amerikayı alamayız lakin ilerleyen yıllarda buda gerçekleşebilir. Bunun yatırımını artık yapamıyoruz çünkü Atatürk "yurtta sulh cihanda sulh" dediği günden itibaren ordumuz savunma ve komşuları caygırma gücü haline geldi. Ama eskiden bizde amerika, fransa ve ingiltere gibi emperyalist bir güçken ordumuz ona göre şekillenmişti. Bu dediğim gibi değişkenlik gösteren bir durum ama her an değişebilir.